Ancak şu anki duruma baktığınızda insan hepçildir. Asılsız bilimsel verilere örnek vermenizi ve neden bunu yalanlayan diğer bilim adamlarına inanmamamız gerektiği hakkındaki fikrinizi de duymak isterim.
İnsan bilimsel destek aradığı zaman dilediği kadar bulabilir. Önce de söylediğim gibi bilimsel verilerin doğruluğuna inanma veya inanmama tercihimiz var. Kişisel inançlarımızı desteklemek için bilimsel veriler bulunabilir, ben istesem araştırır yığınla bilgi veririm, "hayvan yiyenler" de aynını yapabilir.
Tartışma öncelikle ahlaki olmak zorunda.
Hayvan yemeden yaşayamaz gibi bir iddiam hiç bir zaman olmadı. Hayvan yemeden sadece kimyasal takviyeler ile çok sağlıklı bir yaşama sahip olamaz gibi bir iddiam oldu ve bu cümlemi bir bütün olarak almanızı istiyorum. Bunun hala arkasındayım.
Kimyasal takviye almamıza gerek yok. Sadece ve sadece B12 vitamini sorunu var. Bu vitaminin eksikliği de "hayvan yememek" ile ilgili değil. Ancak tüm hayvansal ürünleri yemeyi bırakırsanız yani "vegan" olursanız B12 eksikliği yaşıyorsunuz ve bu da ciddi rahatsızlıklara sebep olabilir. Kimyasal takviye olarak buna ihtiyacımız var. Sadece "vejetaryen" olan bir insan pekala hiçbir kimyasal takviye almadan sağlıklı yaşayabilir.
Sanayileşme ve duyguların evrimi ile insanoğlunun diğer hayvanlar üzerinde haksız bir güce sahip olduğunu düşünüyorum ancak bu avcı kişiliğimizi yok etmiyor. Ben kendim avlanıp beslenmeyi tercih ederim. Bunu da doğanın bir parçası olarak görüyorum. Eğer aksini iddia ediyorsanız vahşi doğa belsegelleri izleyemiyor olsanız gerek.
İnsanoğlunun doğasında avcılık yoktur. Bedeni hiçbir zaman buna izin vermez. Bir alet veya araç kullanmadan avlanamaz insan. Aklını kullanarak avlanabilir ama bu aklı pekala "hayvan yemeden" yaşamak için de kullanabilirdi. Ama bu zordur. Tahakkümü altındaki hayvanları öldürmek hep kolay gelmiştir insana. İnsanları köleleştirip onları hiç pahasına çalıştıran kimi toplumlara köleliği kaldırmak zor geldi. Kolay olan, ezmek ve sömürmektir. Adaletle yaşamak güçlü olana zor gelir.
Beni et yiyen vahşi hayvanlardan ayıran özellik, benim tercih edebiliyor olmam. Bilincim, aklım ve teknolojim var. Hayvan yemeden de yaşayabileceğim seçenekler üzerinde düşünebilirim, bunu seçebilirim. Bir aslansa bunu tercih edemez, o et yemek zorundadır, içgüdüleri gereği.
Doğa beni bir yaşam biçimine sürükleyemez, doğaya uyum sağlamayan, onu dönüştüren tek varlıktır insanoğlu.
Hiç bir seçimim benim "doğamın gereği" değil.
Et yememeyi bilimsel verilere dayandırmaya çalışmak yerine bunu birer öğüteç haline getirmiş fabrikalara karşı bir protesto amacına dönüştürmek en sağlıklısı. Hayvanların sadece kesilmek üzere doğurtulup beslenmesi asıl karşı çıkılması gereken şey.
"Hayvan yemeyi" bir keyif olarak gördükçe o fabrikalar hep var olacak. "Hayvan yemek"ten zevk alanların sayısı azalmazsa, her geçen gün o insanlara et yetiştirmek için daha çok fabrika açılacak, daha çok hayvan üretilecek ve daha fazla hayvan ölecek.
Her açılan fabrika daha fazla üretim demek.
Daha fazla üretim daha ucuz et demek.
Daha ucuz et daha fazla talep demek.
Daha fazla talep daha fazla hayvanın üretilmesi demek.
Daha fazla hayvan
daha fazla vahşet, kan ve ölüm demek.
Bu denklem bu kadar basit. Zor olan bu denklemin içindeki yerimizi bilmek ve bunun sorumluluğunu kabullenmek.
Şunu yapan ikiyüzlüdür, bunu yapan çirkeftir diyenler de bence yeterince hoşgörülü insanlar değiller
"Hayvan yemek" suçu artık hoşgörüyü haketmeyecek kadar uzun süredir işleniyor. İstediğim sadece buna kılıf uydurmamamız, "seviyorum yemeyi" desin hayvan yiyenler. Hayvan yemek ikiyüzlülük değildir, buna kılıf uydurmak ikiyüzlülük.