Kayıt Ol

Sonun Başlangıcı/Kendi Dünyasından Uzakta~Bölüm 2

Selam Kayıp Rıhtım Ailesi. :)
Uzun zamandır bir takım sebeplerden ötürü hikaye yazamıyordum ve ne yalan söyleyeyim, biraz körelmişim. Bu tür bir hikaye yazmayı bir süredir düşünüyordum ama şuan fırsat bulabildim. İyi ya da kötü eleştirilerinizi ve gördüğünüz eksiklerimi söylerseniz mutlu olurum.

İyi okumalar... ;)

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

SONUN BAŞLANGICI

"Her şey dua ile başlar."

"Kararını verdiğinde yalnızca dua et, kızım. Tanrıça seni duyacaktır."

Kendini Kussara'da bulduğu ilk an, büyükannesinin sesi kulaklarında çınlamıştı. Öleceği yıllardır belliydi çünkü hastaydı. Yıllardır kendini buna hazırlamaya çalışmış olsa da şuan kendini sudan çıkmış bir balık gibi hissediyordu Evane. Elasrian inancına göre, ölenler Kuassara denilen bir tür ahiret alanına gönderilir ve yeni bir hayata başlarlardı. Evane'nin büyükannesi, inançlarının ilk Kızılderili inançlarına benzediğini söylese de, onlarda ne bol bol dua edilirdi ne de özel ritüelleri vardı. Dua ettikleri iki zaman vardı ki bunlar da ergenlik çağına giriş ve ölümdü. Ne de olsa ikisi de hem bir başlangıç hem de birer sondu.

"Kararını verdiğinde dua et kızım." demişti büyükannesi ama o korkuyordu. Korkusunu atlatabilmek için etrafına göz atmaya başladı. Rahatlamaya çalışıyordu. Burası oldukça loş ve ürpertici bir mezarlığı andırıyordu. Etraf yanan meşaleler ile doluydu. Gökte ne bir bulut vardı ne de yıldız. Etraf sisliydi ve sis, gittikçe kendini artırıyor gibiydi. Ancak oldukça güzel kokuyordu. Tıpkı gül gibi...

Evane birden arkasından gelen yaşlı, cızırtılı bir sesle irkildi.
"Çok gençsin. Norian'a dua et, kızım. Kurtul buradan, dua et." diyordu.

Evane arkasını döndüğünde karşısındaki yaşlı, zayıf, kısa boylu ve gözlerinde ki ışık sönmeye yüz tutmuş olan yaşlı kadını, kendisine bakarken buldu. Garip olan şey, Evane bu kadından korkmamış aksine adeta kanı kaynamıştı. Yine de Evane hareket edemiyordu. Bedeni kaskatı kesilmiş, öylece kadının karşısında duruyordu. Yaşlı kadının cızırtılı sesi etrafı yeniden doldurana kadar ikisi de sükunetlerini korumuşlardı.

"Adın ne, kızım?" dedi yaşlı kadın.

Evane kısacık bir süre sessiz kalarak ve sonunda hafif kekeleyerek konuşmaya başladı.

"Evane Brown. Ben... Ben... Ben gerçekten korkuyorum."

Kadının yüzüne hafif, anlayış dolu bir tebessüm yayıldı.

"Korkma kızım. Henüz çok gençsin. Dua et. Norian'a dua et. Hala geç değil." dedi.

Evane, Norian'ın ne yada kim olduğunu hatırlamaya çalıştı. Bir süre sonra hafif, zor duyulur bir sesle;
"O, Tanrıça. Değil mi?" dedi.

Yaşlı kadının gülümsemesi, zayıf ve esmer yüzünde biraz daha genişledi.
"Evet kızım. O, Tanrıça." dedi.


Evane endişeliydi. Ne yapacağını ya da yapması gerektiğini bilmiyor, kestiremiyordu. Bugüne kadar ona doğru düzgün nasıl dua edebileceği gösterilmemişti. Ne demesi gerektiği hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Korkuyordu. Yaşlı kadın onun hislerini anlamış olacak ki birden söze başladı.

"İçinden ne geliyorsa, ne hissediyor ve ne hayal ediyorsan onu söyle. Tanrıça seni duyacaktır. Duanı edip buradan bir an önce kurtulmalısın. Eğer kurtulmazsan zamanla bana benzersin. Daha çok gençsin. Duanı et ve kurtul buradan." dedi.

Evane artık ağlamaya başlamıştı. Sitemle;
"Ne istediğimi bilmiyorum. Korkuyorum. Bugüne kadar kimse bana nasıl dua edileceğini göstermedi ve bundan nefret ediyorum!" dedi.

Yaşlı kadın yorgun ayaklarını sürükleyerek Evane'ye doğru yaklaştı ve tam önünde durup yüzünü ellerinin arasına alarak gözlerin sildi ve alnın sıcak, küçük bir öpücük kondurdu.

"Yalnızca gözlerini kapat ve her şeyin senin için güzel olmasını dile. Tanrıça sana yardım edecektir. Tanrıça yüreğinin sesini duyacaktır kızım. " dedi ve yavaşça, tekrar ayaklarını sürüyerek oradan uzaklaştı. Evane kendini daha iyi hissetse de yine de çekinceleri vardı. Etrafına son kez daha göz attıktan sonra gözlerini yavaşça kapattı ve cümleler kendiliğinden ağzından birer birer dökülmeye başladı.

"Norian, umarım beni duyarsın. Korkuyorum ve ne isteyeceğimi bilmiyorum. Boğuluyor gibi hissetsem de senin beni duyacağını ve bana yardım edebileceğini umuyorum. Biliyorum ki bu, her şeyin, bir sonun, yeni bir başlangıcı olacak. Yüreğimden geçenleri şuan idrak edemesem de senin onları hissedeceğinden eminim. Lütfen Tanrıça, lütfen bana yardım et!"

Sözlerinin bittiği anda, Evane başının döndüğünü ve ayaklarının yerden kesildiğini hissetti. Etrafındaki o boşluk, O'na ciddi bir baskı uyguluyordu. Kısacık bir an sonrasında her şey koyu bir karanlığa gömüldü...

"Geçmişini doldur ki geleceğini inşa edebilesin."

Çevrimdışı M.K.Immortal

  • **
  • 290
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sonun Başlangıcı/Herşey Dua İle Başlar
« Yanıtla #1 : 15 Nisan 2014, 15:10:36 »
Her ne kadar köreldiğinizi söyleseniz de gayet okunaklı ve akıcı bir öyküydü. Uzun süre yazmamak ile gelen yetersizlik hissi sanırım sizinki :)

Kısa bir öykü olsa da güzel bir konusu olduğunu düşündürdü. Geleneksel devamı var mı sorusunu sorduruyor bu yüzden :D Üzerine yazılacak çok şey olabilirmiş gibi hissettiriyor çünkü.

Elinize sağlık.

Ynt: Sonun Başlangıcı/Herşey Dua İle Başlar
« Yanıtla #2 : 15 Nisan 2014, 15:15:19 »
Teşekkür ederim. :) Evet, belkide sadece ben öyle hissediyorum. Uzun zaman yazmayınca hep böyle oluyor sanırım. Devamı gelecek. Şu an düşünme aşamasındayım. :-P  Bakalım neler olacak. :-D  Teşekkürler zaman ayırdığın için. ;-)
"Geçmişini doldur ki geleceğini inşa edebilesin."

Çevrimdışı Tenekeci

  • **
  • 79
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sonun Başlangıcı/Herşey Dua İle Başlar
« Yanıtla #3 : 15 Nisan 2014, 15:40:03 »
Güzeldi, heyecan uyandırdı bende.

Hafiften prolog sıfatına uygun bir bölüm denebilir buna bence. Hiçbir unsuru bilmeden konuya olan merak ve heyecan uyanıyor ve birinci bölümden itibaren o merakı dizginlemeye çalışıyorsun, cevapları aramaya başlıyorsun.

Eğer devamı gelirse güzel olur bence. Görünüşe bakılırsa uzun yazma hastalığında yok.

Ynt: Sonun Başlangıcı/Herşey Dua İle Başlar
« Yanıtla #4 : 15 Nisan 2014, 15:50:29 »
Ben nedense hep kısa yazıyorum. Sanırım daha çok seviyorum kısa yazmayı. Yazmaya başladım ve ortaya bu çıktı. Devamını birkaç gün içinde yazmaya başlayacağım. Teşekkürler. :)
"Geçmişini doldur ki geleceğini inşa edebilesin."

Ynt: Sonun Başlangıcı/Her şey Dua İle Başlar
« Yanıtla #5 : 16 Nisan 2014, 14:58:12 »
Yeni bölümü biraz önce yazdım. Umarım beğenirsiniz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
SONUN BAŞLANGICI

""Kendi Dünyasından Uzakta"

Evane o derin karanlıktan çıkıp, uzun denebilecek bir andan sonra gözlerini açabildiğinde kendini oldukça büyük, tam ortasında büyük, gümüşten ve zümrüt kaplamalarla işlenmiş bir tahtın bulunduğu salonda buldu. Tahtın iki yanında tanımadığı insanların taştan heykelleri neredeyse büyük, ahşap kapıya kadar uzanıyordu. Duvarların bazı bölümleri elmas ve yakut işlemeleriyle doluydu. Sütunlarsa oldukça kalın ve yine elmas işlemeliydi.

Buradaki hava oldukça yoğun bir gül kokusuyla sarmalanmıştı. Bir başka koku daha vardı ancak Evane ne olduğunu anlayamamıştı. Aslında özellikle çiçek kokularıyla arası gerçekten iyiydi ama galiba salonun güzelliği onun idrak yeteneğini alıp götürmüştü. O kokunun ne olduğunu anlamaya çalışırken hemen arkasından huzur dolu ve sevecen denebilecek bir erkek sesi duyuldu.

"Gül ve Portakal Çiçeği. Tanrıça'nın simgelerinden yalnızca ikisi." dedi ve aynı ses tonuyla eklerken bir yandan da kızı inceliyordu.

"Nigrum Stellam, Siyah Yıldız'a hoşgeldiniz, Evane."

Evane'nin dili tutulmuştu. Ne diyeceğini bilemiyordu. Bu orta yaşlı, kel ve kısa boylu adam onun adını nereden biliyordu? Hem Siyah Yıldız da neresiydi? Adam, Evane'nin hislerini anlamış olacak ki yüzünde rahatlatıcı bir tebessümle tekrar konuşmaya başladı.

"Siyah Yıldız, Tanrıça'nın Evi'dir. Burada olduğun süre içinde rahat edeceğinden şüphen olmasın. Ben, Acrestus. Tanrıça'nın Baş Yardımcısıyım. Burada olacağın süre içinde elimden geldiği kadar sana her konuda yardım edeceğim. İhtiyacın olduğunda adımı söylemen yeterli." dedi.

Evane hala hiçbir şey söyleyemiyordu. Biraz sonra yürümeye, heybetli, gümüşten taş sütunların arasından geçerek, basamakları değerli taşlarla süslü merdivenden çıkmaya başladılar. Burası gerçekten büyüleyiciydi. Evane zamanla buranın atmosferine uyum sağlamış, içerideki kokuya bayılmıştı. Portakal Çiçeği ve Gülün birlikteliği muazzamdı. Biraz yürüdükten sonra adeta kapılarla bezeli bir koridora girdiler. Kapılar yine gümüşten ve değerli taşlarla süslü olmakla birlikte, her birinin üzerinde birer sedefli gibi görünen siyah yıldız vardı. Oldukça heybetli ve üzerinde belli belirsiz bir kadın figürünün olduğu bir sütunun önünde durunca Acrestus 'Solora!' diye seslendi.

Solora da kimdi? Evane gördükleri karşısında hiçbir şey söyleyemiyordu. Bir dakika bile geçmeden hemen önlerinde, beyaz, süt gibi bir tene sahip, yemyeşil gözlü, simsiyah saçlı bir kız belirerek ikisine de selam verdi. Acrestus tekrar konuşmaya başlarken, Evane küçük bir tebessüm ve baş selamıyla yedindi.

"Solora, bu Evane. Yarına dek onunla senin ilgilenmeni istiyorum." dedi ve Evane'ye dönerek;

"Solora, Tanrıça'nın kişisel yardımcısıdır. Senin bakımın ve yeme-içmenle yarına dek o ilgilenecek. Yine de yardımımı istersen ne yapacağını biliyorsun." dedi ve uzaklaşırken Evane'nin seslenmesiyle durdu.

"Yarına dek mi? Yarın ne olacak ki?" dedi endişeyle.

Acrestus'un yüzüne sıcak, anlayış dolu bir tebessüm yerleşti. Sakin bir ses tonuyla;
"Tanrıça seni kabul edecek." dedi ve oradan uzaklaştı.

Solora, Evane'yi odasına getirmiş, geceliğini giydirmiş ve yatırıp odadan sessizce çıkmıştı. Evane olanlara hala anlam veremiyordu ama bunu düşünemeyecek kadar da yorgun hissediyordu kendini. Gözleri yavaşça kapandı ve Evane sabaha kadar deliksiz sürecek olan uykuya, kendi dünyasından çok uzakta daldı,gitti.
"Geçmişini doldur ki geleceğini inşa edebilesin."

Çevrimdışı Divonette

  • *
  • 8
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sonun Başlangıcı/Kendi Dünyasından Uzakta~Bölüm 2
« Yanıtla #6 : 16 Nisan 2014, 17:02:44 »
Bence gerçekten ilginç bir şey olacağa benziyor. İlk bölüm oldukça heyecan uyandırıcı. İkinci bölümse biraz yanında sönük kalmış heyecan bakımından. Bana öyle geldi. Şahsen ben Evane'nin ruhsal yapısını biraz daha görmek isterim. Sonuçta yaşadıkları kolay değil ve illa ki bir çöküntü yapmıştır. :) Gerçekten zevkle okudum. Umarım devamı gelir. :D
Ben Ateistim.
Eğer bir gün inandığımı söylersem inanmayın.
Bunamışımdır.
~Aziz Nesin~

Ynt: Sonun Başlangıcı/Kendi Dünyasından Uzakta~Bölüm 2
« Yanıtla #7 : 16 Nisan 2014, 17:20:32 »
Teşekkür ederim. :)
Evane'nin ruhsal durumunu 3. ya da 4. bölümde biraz daha göstereceğim. Bu bölüm heyecanı baskın bir bölüm olmaktan ziyade bir durum hikayesinin bir bölümü gibi oldu.

Zaman ayırdığın için teşekkür ederim. :)
"Geçmişini doldur ki geleceğini inşa edebilesin."

Çevrimdışı M.K.Immortal

  • **
  • 290
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sonun Başlangıcı/Kendi Dünyasından Uzakta~Bölüm 2
« Yanıtla #8 : 16 Nisan 2014, 17:37:16 »
Özellikle ilk paragraftaki kelime tekrarının dışında ufak tefek sıkıntılar vardı. Ama akıcılık yine yerindeydi.

İkinci bölüm merak uyandırıcı. Sorular sarıyor insanı okudukça. Acaba Evane'nin başına iyi bir şeyler mi geliyor yoksa bu güzel görünen etkenlerin sonucu kötü mü olacak dedirtiyor. Devamını okumak dileğiyle. Elinize sağlık.

Ynt: Sonun Başlangıcı/Kendi Dünyasından Uzakta~Bölüm 2
« Yanıtla #9 : 16 Nisan 2014, 17:53:50 »
Teşekkür ederim. Kelime tekrarını daha sonra okuyunca farkettim ve düzelteceğim. Devamını düşünmeye başladım bile. Teşekkürler zaman ayırdığın için :)
"Geçmişini doldur ki geleceğini inşa edebilesin."

Çevrimdışı Light

  • **
  • 359
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sonun Başlangıcı/Kendi Dünyasından Uzakta~Bölüm 2
« Yanıtla #10 : 31 Temmuz 2014, 21:13:39 »
  Siz şu an yazamadığınızı bir konuda dile getirince bir göz atayım dedim. :)
  Öncelikle iki bölüm arasında fark ettim ki bir kalıp tekrarlarınız var, zamanla düzeleceğinden ve anlatım dilinizin(Betimleme v.b), kurguyu işleyişinizin daha üretken olacağından eminim.
  Benim mantığıma biraz sıradan gelmiş olsa da, birkaç kere üstünden geçilip bir şeyler eklenip ve çıkartılıp çok daha güzel bir hale getirilebilir bence.
  Çok güzel bir şey yakalayıp aklınızda canlandırdığınız her şeyi aynı R. Jordan gibi bol bol anlatarak kağıda dökerseniz ve sonradan bunu okursanız ve düzeltirseniz, bu şekilde tekrarlarsanız çok daha iyi olabilme potansiyeliniz kesinlikle var.Gelişecenizden eminim.
  Hikayeyi beğendim derdim ama daha fazla yazmanız gerek ki karar verebilelim. :) Şimdiye kadar ucu ve içi çok açık bir yazı.
Alıntı yapılan: W.S.
Yet do thy worst, old Time; despite thy wrong
My love shall in my verse ever live young.

Ynt: Sonun Başlangıcı/Kendi Dünyasından Uzakta~Bölüm 2
« Yanıtla #11 : 17 Ocak 2015, 18:45:18 »
Uzun bir aradan sonra döndüm ve hikayeme devam etme kararı aldım. Yakın zamanda üçüncü bölüm yayında olur. Duyurusunu yapmak istedim. Önerilerinizi de bekliyorum bu arada. (hikaye konusunda ya da genel olarak yazma konusunda) :D
"Geçmişini doldur ki geleceğini inşa edebilesin."