Kayıt Ol

Kharon'un Rüşveti

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Kharon'un Rüşveti
« : 21 Nisan 2014, 01:56:08 »
KHARON’UN RÜŞVETİ

     Her zamanki gibi sakin geçiyordu nöbeti. Gündüzleri bile pek ziyaretçisi olmayan müzede geceleyin bir olay çıkması binde bir ihtimaldi ona göre. Bu yüzden görevine pek ehemmiyet vermiyor, nöbetinin çoğunu uyuklayarak geçiriyordu. İşe torpille girdiği için de gayet rahattı.
     Saat sabahın ikisine gelmek üzereydi, biraz sonra güvenlik masasına başını koyup uyumadan önce etrafı şöyle bir kontrol etmeye karar verdi. El fenerini açıp müzede dolaşmaya başladı. Olabildiğince dikkatli davranıyordu. Mermer heykellere takılıp düşmek ya da bilmem kaç bin yıllık vazoları kırmak istemezdi. Torpili bu tür zararların görmezden gelinmesini sağlayacak kadar büyük yerden değildi.
     Serdar, önce heykellerin olduğu bölümü kontrol etti. Fenerin beyaz ışıklarının vurduğu yerlerde herhangi bir anormallik görünmüyordu. Bu bölümü dolaştıktan sonra koridorun biraz ilerisinde vazo, çanak-çömlek ve antika paraların olduğu bölüm vardı.
     Odanın kapısına yaklaşınca içeride bir an bir kıpırtı gördüğünü sandı ve hemen kapının yanındaki heykellerden birinin ardına saklanıp içeriyi izledi bir süre. Duvara gömülü camekânların önünde hırpani giyimli, saçı başı dağılmış bir kadın gezinmekteydi. Tek parçalı gibi duran elbisesi tozdan kirden bozarmış, çıplak ayakları çamur içindeki kadın oldukça kısa boylu ve yağdan birbirine yapışmış saçı beline kadar uzuyordu. Kadının, antika paraların bulunduğu camekânı kırmak üzere olduğunu görünce hemen belindeki silahı çıkarıp içeri girdi.
     “Sakın kıpırdama, yoksa ateş ederim!” diye bağırdı Serdar. Kadın, tehlikeli olamayacak kadar aciz görünüyordu ancak yine de tedbiri elden bırakmamak gerekirdi.
     Serdar’ın sesini duyunca kadın elindeki taşı tam havadayken durdurdu ve arkasını dönüp yüzünü Serdar’a gösterdi. İşte o anda Serdar’ın eli-ayağı boşanmış, hatta korkudan altına kaçırmıştı. Sırtı dönük haldeyken pejmürde halde görünen kadının yüzü, elbiselerinden çok daha korkunçtu. Etleri yer yer çürüyüp dökülmüş, yer yer kararmış ve kurtlanmış ince bir surata sahip olan kadının bütün dişleri ve çenesinin bir kısmı ayan beyan ortada görünüyor, pınarları kurumuş gözleri kapkara iki çukurdan farksızdı. Kadın elindeki taşı yere bıraktı.
     “Merhaba,” diye seslendi. Ancak konuşmaya başlar başlamaz dişlerindeki ve çenesindeki dökük kısımlar et ile dolmaya, yüzü kanlanıp renk almaya başladı. Sözünü bitirdiğindeyse biraz önceki, hortlakları andıran kadının yerini dalgalı saçları beyaz entarisinden aşağı dökülen, bembeyaz suratının ortasındaki kırmızı dudakları zarafetle hareket eden bir kadın almıştı. “Birkaç drahmi almak istiyordum; ama bu camlar çok kalın, kıramıyorum bir türlü.”
     Kadının billur gibi akıp giden sesiyle adeta büyülenen Serdar, sadece drahmileri neden istediğini sorabilmişti. Kadın, aynı ses tonuyla cevapladı Serdar’ı:
     “Ah sevgilim, adım Coriander benim. Bir fahişeydim önceden… İki bin yıldır esir hayatı yaşıyorum. Sadist bir müşterimin ellerinde iki bin yıl önce can verdim ancak beni gömmeye bile tenezzül etmediği için Khraron’a beni Ölüler Diyarı’na götürmesi için istediği rüşveti veremedim. Bu yüzden iki bin yıldır ona fahişelik ediyorum. Ama artık elinden kurtuldum ve rüşvetini verip Ölüler Diyarı’na geçmek istiyorum sevgilim. İşte bu yüzden istiyorum o paraları!”
     Kadın başına gelenleri anlattığında Serdar gözyaşlarına hâkim olamayarak Coriander’in yamacına varıp onu teselli etmek istedi. Kadının bir ayak karşısında dikilmiş gözyaşlarını silip teselli etmek isterken karnındaki acıyla birden kendine geliverdi ancak kadının büyüsünden kurtulduğunda yerde kanlar içinde yatar haldeydi.
     “Siz erkekler,” dedi can çekişmekte olan Serdar’ın yüzüne bakarak, “Her zaman beni hor gördünüz, kullandınız, aşağıladınız. En masumunuz bile azap içinde ölmeyi hak ediyor,” diyerek lafını bitirdiğinde tekrar eski görünümüne büründü.
     Artık iki bin yıllık bekleyişinin ödülünü alıp sonsuz hayatındaki özgürlüğüne kavuşabilirdi. Camekanı tek darbeyle kırdı, sergilenmekte olan bütün drahmileri alıp Khraron’un yüzüne çarpmak üzere Acheron ırmağının yolunu tuttu.

Çevrimdışı Loial

  • *
  • 39
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #1 : 22 Nisan 2014, 12:00:52 »
çok kısa olduğundan okumak istedim... Tabi kısa olduğu içinde beklentiler çok fazla oluyor haliyle... Hikaye birazcık zayıf görünmesine rağmen anlatımınız güzel... Adamın altına kaçırması kısmını sevmedim ama nedense. Birde isim konusunda rahatsızlık veren bir şey var... Oturmamış gibi geliyor insana. Belki karektere yabancı bir isim ve öyküye eski yıllarda geçen bir hava katsaydınız daha iyi olabilirdi. Drahmileri yüzüne vurma kısmı hoştu. Ellerinize sağlık.

Çevrimdışı M.K.Immortal

  • **
  • 290
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #2 : 22 Nisan 2014, 14:44:55 »
Serdar'ın kadının değişimiyle etkilenmesini daha detaylı anlatsaydınız iyi olurdu. Yani bir anda büyülenmesi geçiyor ama orada betimleme olarak mı veriliyor yoksa gerçekten mi büyü var diye sonradan anlıyoruz. Tek eleştirim de bu :D

Öykü en başından okuyucuyu yakalıyor, okutuyor. Cümleler akıp gidiyor. Anlatımınız yine çok güzel, konu güzel. Loial arkadaşımız Kharon ismini beğenmediğini dile getirse de Kharon'u bilen birisi için öykünün sonu daha anlamlı oluyor.

Elinize sağlık.

Çevrimdışı Loial

  • *
  • 39
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #3 : 22 Nisan 2014, 15:24:59 »
Serdar'ın kadının değişimiyle etkilenmesini daha detaylı anlatsaydınız iyi olurdu. Yani bir anda büyülenmesi geçiyor ama orada betimleme olarak mı veriliyor yoksa gerçekten mi büyü var diye sonradan anlıyoruz. Tek eleştirim de bu :D

Öykü en başından okuyucuyu yakalıyor, okutuyor. Cümleler akıp gidiyor. Anlatımınız yine çok güzel, konu güzel. Loial arkadaşımız Kharon ismini beğenmediğini dile getirse de Kharon'u bilen birisi için öykünün sonu daha anlamlı oluyor.

Elinize sağlık.
   Ben serdar ismini kastetmiştim aslında Immortal :D Olayın müzede felan geçmesi güzel. Ama dediğim gibi karekterin ismi ve olayın geçtiği zaman oturmamış gibi geldi bana. Şöyle bi yüz sene felan öncesini anlatan bir öykü gibi dursaydı hoş olurdu bence. Ayrıca tabiki de  Kharon'u biliyorum. İlk Iced Earth ün hastası olduğum Dantes Inferno şarkısında denk gelmiştim Charona. Sonrada madem böyle güzel bir şarkı yapmış adamlar, ilahi komedyayı da okuyayım tam olsun demiştim. :D Lafı geçmişken herkese tavsiyem. Iced Earth dinleyin biraz. :D

Ateşli mağaralar arasından yelken açtık
Virgil benim tarafımda,benim rehberim ve efendim
Cehennemin dokuz ovasından soru
Cehennemi bilgelik ruhuma yayılacak
Günler şimdi yavaş yavaş ayrılır
Kararan hava beni serbest bırakır
Yolculuğumun korkutucu vizyonu
Beni çıkmaza girdirir
Özgür değilim

Kim buraya girerse bütün umutlar terk eder
Kapıya gir,charon bekler

Kim buraya girerse bütün umutlar terk eder
Bu yüzden bu kadar şey sol arkada
Her şüphe ve her korkaklık ölmek zorunda
Öfke ve kızgın ruhlar kırbaçlamadan umudunu keser

Çevrimdışı M.K.Immortal

  • **
  • 290
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #4 : 22 Nisan 2014, 16:24:48 »
Serdar ismini beğenmeyeceğinizi hiç düşünmemiştim :D Yanlış anlamamdan dolayı kusura bakmayın. Iced Earth'ü lise yıllarımda dinlerdim. Horror Show albümüne sarmıştım hatta :) Eskileri hatırlayınca gülümsedim bi an, yazmak istedim :) Neyse, konuyu sohbet alanına dönüştürmeden yanlış anlama için tekrar özür diliyorum.

Çevrimdışı Loial

  • *
  • 39
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #5 : 22 Nisan 2014, 16:26:43 »
:D

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #6 : 22 Nisan 2014, 18:34:23 »
İkinize de teşekkürler arkadaşlar!

İlk önce Serdar ismine geleyim: Öykülerimde Türkçe isim kullanmayı sıklıkla tercih ederim. Kharon ve Coriander ismiyse öyle olmak zorunda olduğu için öyleydi.
Bundan birkaç yüzyıl önce olsa daha mı güzel olurdu? Belki, bilemiyorum; bu zaman içinde yazdım, sebebi sadece tercih. :)
Betimlemelerin kısa olması, kadının büyüsünün hemen bir cümleyle anlatılması; öykü bir sayfa sürmek zorundaydı. Bu şekilde bir iki öyküm daha var. Belirlenmiş bir konu üzerine bir sayfayı aşmayan öyküler. O yüzden kısa tutmak zorunda kaldım.

İkinize de okuyup yorumladığınız için tekrar teşekkürler. :)

Çevrimdışı Thomasward

  • **
  • 352
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #7 : 01 Mayıs 2014, 20:35:04 »
Anlatım gayet hoştu. Kharon 'dan kastınız (sanırım) yunan mitlerindeki styks nehri kayıkçısı idi.  Hiçbir hata yoktu , varsa bile göze batmadı. Hikayenin devamında Serdar'ın başına bir şeyler gelse , kayıkta uyansa harika olurdu . Tabi bu  benim şahsi zevklerime uygun olurdu orası ayrı ama yine de ölüler diyarında devam eden bir parti harika olurdu. Eline sağlık.
Edit: Anlatım hoştu yazacağıma boştu yazmışım.

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #8 : 02 Mayıs 2014, 22:27:59 »
Teşekkürler Thomasward! Evet, Yunan mitolojisinden. Kharon'a karşı nedense özel bir ilgim var. Sık sık kullanırım yazdıklarımda. :)
Ama korkarım öykünün devamı gelmeyecek... :)

Çevrimdışı Thomasward

  • **
  • 352
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #9 : 17 Mayıs 2014, 19:44:57 »
Tadı damağımda kaldı ama  :D canın sağolsun . Bu bana yetti de arttı . Gayet güzeldi.

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #10 : 25 Mayıs 2014, 02:52:24 »
Thomasward, yorumunu bayağı geç görmüşüm kardeşim. Sağolasın beğendiğin için. Belki daha sonra bir devam yahut yeniden yazabilirim belli olmuyor bu işler... :)

Çevrimdışı Himfëa

  • *
  • 7
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #11 : 25 Mayıs 2014, 19:18:29 »
Sayın Bars Elsa,

Hikayenizi ya da öykünüzü (nasıl adlandırırsanız) bir solukta okudum. Serdar isminden sonra bir yabancı isimler okumak, garibime gitti açıkçası. Devamı gelirse çok mutlu olurum. Umarım devamı gelir.

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #12 : 01 Haziran 2014, 02:36:48 »
Teşekkürler Himfëa! Öykü olarak isimlendirmeyi seviyorum. :) İki farklı dilde isim olması zorunluydu ama; öyle açıklayabilirim. Öykü günümüzde geçiyor, kahraman Antik Yunan'dan kalma bir ruh vs. Bu durumda ya Serdar'a yabancı bir isim vermek ya da ruha Türkçe isim vermek daha garip olurdu. Devamı umarım gelecek. Daha doğrusu yeniden yazılmış hali. Bu tür bir sayfalık öyküleri genelde alıştırma olarak, birkaç saatte yazıyor ve paylaşıyorum. :)

Çevrimdışı ronin47

  • **
  • 358
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #13 : 04 Haziran 2014, 19:51:33 »
Anlatımınız gerçekten çok akıcı ve hikayedeki fikir basit ve bir o kadarda yaratıcı. Benden öncekiler gibi bende isme takıldım ama ismin Türkçe olmasından ziyade karaktere isim verme ihtiyacı beni rahatsız etti. Karakterin akıbetini düşünürsek adı sanı bilinmeyen bir kişi olması daha güzel olurmuş. Böylece okuyucu karakter ile kendini daha rahat özdeşleştirerek ''Bu benim de başıma gelebilirdi'' diyebilir ve ürperme kat sayısı biraz daha artabilirmiş. Bunun yanı sıra altına kaçırma kısmının bende sevmedim. Tabiki olabilir ama daha güzel anlatabilineceği kanısındayım. Son olarak betimlemeleri biraz daha ayrıntılandırılması gerektiğini düşünüyorum. Fakat özünde gayet başarılı bir çalışma olmuş...
Kurgu ile gerçek arasındaki tek fark, kurgunun mantıklı olmak zorunda olmasıdır.

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kharon'un Rüşveti
« Yanıtla #14 : 31 Temmuz 2014, 23:38:47 »
Teşekkürler ronin47. Oldukça geç bir teşekkür oldu; kusuruma bakma. Eleştirilerinde gayet haklısın. Altına kaçırma meselesini ben de sonradan çok salaksadım. :)
İsim konuları da o tarz öyküler için doğrudur. İsimsiz yazdığım bir iki öyküm vardı sanırım. Ama genelde karakterler oluşturmaya çalışıyorum, yazımı güçlendirme açısından...
Tekrar okuyup beğendiğin için teşekkürler. Eyvallah. :)