Baştan sona kadar olan kısım her ne kadar rutin olsa da anlatımınız gerçekten çok başarılı... Başımdan geçmiş sahnelerde var içlerinde... Serçe parmak, Pazar günleri kesilen su ve o iğrenç durum için içimden geçen bir takım hak edilmiş sözler... Bu arada sona kadar olan kısım rutin demiştim yaa bu hikayeniz kötü olmuş anlamı taşımıyor. Tam aksine hikayenizi daha da hoş kılmış. Ben rutin bir bitiş beklerken son kısım gerçekten süper oldu. Elinize sağlık... Bu arada şu hemen başlangıçta ki kısım; ''Gece epey ilerlemişti, gözlerim uykuya yenik düştüm, git artık yat dese de, geyik muhabbeti çok koyuydu, yatmak istemiyordum'' bir karışılık var o kısımda, düzeltirseniz hoş olur. Kafama takılan tek pürüz oydu.
Kalemine sağlık.Son paragraflarda ters köşe yapman çok iyi olmuş. Sonu ilginç olan bölümleri çok seviyorum. Sonraki bölümler için itici güç oluyor. Ayrıca tatlı suların tükenmesi biraz normal gelirken, denizlerin kuruması bambaşka bir boyut oluşturuyor.Umarım denizlerin kuruması,mükemmel bir kurgu ile bağlanır. Hikayenin devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
Ahuahuahuahuaha yarıldım. Sondaki ingilizce cümleyi görmezden gelerek, dil çok hoşuma gitti. Türkçe Dublaj şakası da iyiydi. Bir de küfürleri noktalamasan daha iyi olacak kanaatindeyim. Herkes anlıyor zaten. Takipteyim
Fikir enteresan bir şekilde basit gibi gelse de kulağa oldukça da orjinal. Ayrıca yazım dilin her zamanki gibi gösteriyor kendisini. Ciddi ciddi güldüğüm yerler oldu. Kafama takılan bir husus var, bu afet galiba büyük su kaynaklarını yok etti acaba ilerleyen zamanlarda insan vücudundaki suyu azaltmak gibi bir etkisi olacak mı? Okuyup görelim.