Kayıt Ol

Seher Evreni

Çevrimdışı Magaminight

  • *
  • 3
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Seher Evreni
« : 28 Temmuz 2014, 20:18:10 »
Seher Evreni

Bilgilendirmeler

1. Seher Evreni Nedir?

Tüm Seher aslında kocaman bir ağacın meyvelerinden oluşur. Her bir meyve bir başka evrendir. Birbirlerine dallarla ve ağaç köküyle bağlıdırlar. Ve her evrenin merkezinde bu büyük ağacı simgeleyen bir ağaç vardır; bu ağaç, büyük ağacın bir sürgünüdür.

2. Seher Evreninde ki Irklar Nelerdir?

2.a. Rüzgarayak: Bu ırk adından da anlaşılacağı gibi hızlı koşabilmektedir. Irk kendi içinde türlere ayrlımaktadır. Fırtına, Karayel, ve Bora. Fırtına, koşmasıyla etrafta resmen fırtınalar kopartır. Düşmanlarını sadece bir kaç metre koşarak, oluşturduğu fırtına içine alır ve ölüme terk eder. Karayel, koştuğu zaman yere ayaklarının arkasından zift benzeri bir madde püskürtür. Böylelikle peşinden kovalayanları yere yapıştırabilir. Bora ise fırtına kadar kuvvetlidir. Ama onun gibi bir girdap oluşturmaz. Ayaklarının altından, yere paralel sert ve şiddetli bir rüzgar yayar. Böylelikle rakiplerinin ayağını yerden kesebilir. Rüzgarayaklar, insan görünümündedirler. Boyları ortalama olarak 1.80'in üzerindedir. Zayıf ve çevik, kaslı vücutlara sahiptirler. Göçebe hayatı sürmektedirler. Belli bir yerleşim yerleri yoktur. Hayvancılık yaparak hayatlarını geçirirler. Ailevi değerlere saygı gösterirler. Herhangi bir liderleri yoktur, rüzgar tanrısına tapmaktadırlar. Her 10 güneş batışında rüzgar tanrısına teşekkürlerini sunmak için bir kuş tüyünü koparıp, yemeklerinin içine atarlar.

2.b. Işıkkıran: Işıkkıran ırkı, gücünü evrenin ışık ve ısı kaynağı olan Güneş'ten alır. Güneş'ten gelen ışınlarla, vücutlarında genetik olarak bulunan bir hücre sayesinde, ışını güce dönüştürür. Kendi aralarında bu gücü kullanım şekline göre ayrılırlar. Bunlar; Kızılöte, Moröte ve Gama'lardır. Kızılöteleri, Güneş'ten yayılan ve görünmeyen bir ışığı güç kaynağına çevirirler. Ten renkleri kırmızıdır. Diğer Işıkkıranlardan oldukça rahat bir biçimde ayrılabilirler. Ellerinden alev çıkarabilirler. Bu yüzden onlara Elderha (El ile Ejderha birleşimi) da denmektedir. Moröteleri, aynı Kızılöteleri gibi Güneş'ten yayılan ama görünmeyen bir ışığı güce çevirirler. Vücut renkleri mordur. Gözleri normalinden daha büyüktür. Dillerinden salgılanan bir salgıyla, tükürdükleri yere yapışkan sıvı bırakabilmektedirler. Son olarak Gamalar. Gamalar diğer iki ışık türü gibi özellik göstermemektedir. Gamaların vücut ağırlığı tonlarcadır. Neredeyse yürüyecek halleri yoktur. Evrende ki boşluğu ağırlıkları doldurmaktadır. Bu kadar dezavantaj üzerinde avantajları da vardır. Görünmezdirler. Işık gördükleri her yerde görünmez olabilmektedirler. Işıkkıranlar, ısıyı sevdikleri için soğuk bölge de varlıklarını sürdüremezler. Işıkkıran soyundan doğan bir çocuğun hangi ışık türünden faydalanmak istediğini seçme hakkı yoktur.

2.c. Kalpsöken: Kalpsöken ırkı, boyları iki insan boyu kadar, kiloları üç insan kilosu kadar devasa nitelikte bir ırktır. Tek elleriyle dört insanı havaya kaldırabilirler. Kalpleri kötülükle beslenmektedir. Güçlerini, düşmanlarının kalplerini sökerek daha da arttırmaktadırlar. Yer altında yaşamaktadırlar ve cinleri evcil hayvan olarak kullanmaktadırlar. Aile kavramı yoktur. Kim kimin oğludur, kızıdır bilinmez. Yeni doğan bir Kalpsöken, kendini kanıtlayabilmesi için toplam 5 kalp sökmesi gerekmektedir. Karşılarına çıkan biri ancak içindeki iyiliği atarak kurtulabilir.

3. Seher Nasıl Oluştu?

Neşe1'nin dalında meyve olgunlaşır ve düşer, Seher oluşur. Merkezdeki sürgün büyür, yeşerir ve Neşe oluşur. Yağmurlar yağar, Neşe çiçek açar ve polenleri canlıları oluşturur. Neşe meyve verir ve Seher'in 6 lideri artık soluk almaktadır. Bolluk, huzur ve barış dönemidir. 6 lider birbiriyle kan bağı kurarlar. Bu bağ onların ölümsüzlüğü gibi sonsuzdur.

1Neşe: Evreni oluşturan ağaç.

***

Bu konu altından evrenin hikayesini, ara bölümlerini, isimlerin nereden geldiğini vs vs açıklamak istiyorum. Bu yüzden lütfen eleştirilerinizi, yorumlarınızı ben belirtmedikçe yazmazsanız çok sevinirim arkadaşlar. Mesajların bütün olarak okunması benim için önemli. Okuyacak arkadaşlar için de önemli. Blog açabilirdim, ama daha yeniyim. Bu benim ilk fantastik hikayem ve ilk evrenim. Bu yüzden çok yoğunlaşmak istiyorum. Anlayışınız için çok teşekkür ediyorum. Sevgilerle.

Çevrimdışı Magaminight

  • *
  • 3
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Seher Evreni Bölüm 1: Yaratılış
« Yanıtla #1 : 29 Temmuz 2014, 12:28:52 »
Seher Evreni
Bölüm 1
Yaratılış


Gök, Yer ve Hava. Üç baş lider. Her şeyden önce onlar vardı. Her zaman ki gibi boşlukta, boşluğa verdikleri silüetleriyle birbirlerine bakıyorlardı. Etraf süt kadar bembeyazdı. Sessizlik hakimdi ortama. Ve bir anda Gök ayağa kalktı. Gök, başı sonu belli olmayan, şekilden şekil alabilen bir liderdi. Silüetini dört bir yana genişletmeye başladı. Süt beyazı ortam bir an da açık mavi tonlarla boyanıyordu sanki. Ardından Yer ayağa kalktı. Yer de Gök gibi uçsuz bucaksızdı. Ve o da Yer'i taklit etti. Genişledi, genişledi. Geçtiği her yer önce kahverengi bir toprak ardından yemyeşil bir örtüyle kaplanıyordu. İkisi birden Hava'ya baktılar. Hava da ayağa kalktı. Ve göğe doğru yükseldi. Hava onlar gibi değildi. O da uçsuz bucaksızdı ama görünmezdi. Şeffaftı. Ve göğü şeffaflığıyla yıkadı.

Baş liderler artık şekil almışlardı. Gözle görünebilir, elle tutulabilir şekildeydiler. Ama yapabildikleri tek şey buydu. Ve kendi güçlerini kullanarak 6 lider yarattılar. Bunlar; Hakan, Tufan, Adnan, Halil, Mehmet ve Kemal. Üç baş lider, altı lider daha yaratarak, akıllarında ki fikri onlara uygulatabilecekti.

Bu altı lider birbiriyle kan bağı kurdu. Aslında hepsi üç baş liderin zihinlerinde canlıydı, ama boşlukta şekil alamıyorlardı. Üç baş liderin kalpten isteği doğrultusunda şekil alabildiler. Şimdi de onlara hizmet etmeye devam ediyorlardı. Gök gürlemeye başladı. Tüm liderler başını havaya kaldırdı. Ve Gök buyurdu: "Sizler için, Yer bir yaşam yeri yapacak. Ve siz altı lidere orayı pay edecek. Sizler de hakkınızla yöneteceksiniz". Tüm liderler "yaşam yeri" lafından hiç bir şey anlamamıştı. Aslına bakacak olursak yaşanacak tüm her şey daha önceden üç baş liderin zihinlerinde yaşayan bu liderlere aktarılmıştı. Ama bazıları hala olayın farkında değildi.

Yer sarsılmaya başladı. Ve kendisinden parçalar kopardı. Oldukları noktadan bir kaç metre yükseğe çapı oldukça geniş bir yaşam alanı yapmaya başladı. Yer görevini bitirince Hava, elleriyle yaşam yerini tutup koynuna bastı ve etrafını saran, yaşayanlara can vermesi için kalbinden kendisini üfledi. Ardından yine aynı yerine koydu.

Yer, Gök ve Hava bir anda yere çömeldiler. Yaşama ve varolma sebebleri olan liderler karşılarındaydı. Güneş ve Ay. İkisi de tüm liderlerin yanına geldiler. Güneş sönüktü, ay ise parlamıyordu. Güneş aya döndü ve elini uzattı. Ay memnuniyetle kabul etti ve elini sıktı. Sonrasında elleri arasında bir bağ oluştu. Güneş parlıyor, ay ise yavaşça Güneş'ten bir şey alıyordu. Ay buna "Işık" dedi. Ve liderlerden bazıları bu kelimeye aşık oldu. Güneş ile Ay aralarında anlaşma yapmışlardı. Bu anlaşma yakın zamanda yaşam yerinde yaşayacaklar için anlaşılması kolay bir olay olacaktı.

Güneş öne atıldı. "Şimdi sıra toprak paylaşımında. Tüm liderler öne çıksın. Ve kendilerini bana bir anlatsınlar." Arkasında kalan Ay, Güneş'e destek olurcasına başını sallıyordu.

Liderlerden Hakan kendini öne attı. Kendinden oldukça emindi. Önce Güneş ve Ay'a, ardından Yer, Gök ve Hava'ya reverenas yaptı. Sonrasında yüzünü Güneş'e döndü. Ama Güneş canlandığı ve parladığı için gözleriyle Güneş'e bakamıyordu. Bu yüzden yüzü Güneş'te gözleri Ay'daydı. Ve anlatmaya başladı. "Ben Hakan. Göğ'ün zihnindeydim. O bana bir çok özellik bahşetti. Bunlardan ilki gücüm. Ve gücüme güç katabilmem. Onun sayesinde benim hakimiyetimde olan herkes bana ve siz değerli liderlere saygılı kalacak. Sizleri sevecekler..." Hakan konuşmasını tamamlayamadan Ay, elleriyle tamamdır işareti yaptı. Ve Hakan geri çekildi.

Sırada Tufan vardı. Tufan'da Hava'nın zihninden oluşmuştu. Ve başladı kendini anlatmaya: "Ben Tufan. Adımdan da anlaşılacağı üzere Hava'nın çocuğuyum. Böyle cılız göründüğüme bakmayın. Eğer halkım bana ve sizlere hizmet etmezse, tufanlar koparacağımdan eminim." Ay yüzünü ekşitti. "Tufanlar mı?" Tufan ve Hava gülmeye başladı. Hava öne atıldı. "Efendim, adına özel bir rüzgar çeşidi". "Rüzgar" lafını duyan Tufan ve Ay bu kelimeden etkilenmişti.

Tufan konuşmasını bitirince Adnan yine aynı şekilde öne atıldı. Aynı reverens hareketlerini yaptı. Ve kendini anlatmaya başladı: "Kendimi övmeyi sevmem, bu yüzden kusura bakmayın. Beni zihninde Yer oluşturdu. Bu yüzden yerin hakimiyetini almak isterim tabii. Ne kadar büyük olursa o kadar iyi. Halkıma acımayacağım. Yapacakları herhangi bir hata onların yokolmalarına neden olabilir" Ay gülümsedi. Ve Güneş Ay'ın kulağına bir şeyler fısıldadı. "Kalbini mühürlüyorum!" dedi Ay. "Bundan sonra hiç kimseye iyilik yapamayacaksın. Zaten içinde bir iyilik yok. Kalbini söküp attık!" dedi. Ve "kalp söküp atmak" kelimesinden Adnan oldukça hoşlanmıştı.

Halil, Mehmet ve Kemal'de kendilerini tanıttıktan sonra, Ay iyice yükseldi. Ve konuşmaya başladı. "Bu yaşam yerinin adı Nuran'dır. Ve toplam 6 yere bölüyorum. 6 farklı kişi tarafından yönetilecek. Onlarda sizlersiniz. Şimdi, sırasıyla size düşen payları veriyorum." dedi. Ve herkesin payına düşen bölgeyi verdi. Herkes memnun gibiydi ama Adnan hariç. Adnan daha büyük bölge istiyordu ki, ona verilen bölgeyi eliyle tepti. Ve Adnan'a karşı geri kalan tüm liderler cephe aldı. Ağızlarında bilmedikleri dilde bilmedikleri kelimelerle cümleler mırıldandılar. Savaşıyorlardı. Güneş bir anda kızdı. Silüeti üstünde patlamalar yaşandı. Ve savaştıkları yere püskürdü. Yer bir anda yandı ve sonsuzluğa aktı. Liderler kendilerine geldiler. Güneş, Adnan'a döndü ve sinirli bir şekilde "Demek öyle..." dedi. Adnan hala kötülükle besleniyordu ve elinden gelse tüm herkesi öldürmek istiyordu. Güneş devam etti. "Sana verilen bölgeyi yöneteceksin!" Adnan yine bağırdı: "Hayır, daha büyü.." Güneş, Adnan'ın lafını kesti ve "Daha büyük olacak. Ama yerin altına doğru büyüyecek!" dedi. Adnan başıyla onayladı. Ve tekrardan reverans yaptı. Kafasını kaldırdığında geri kalan 5 lidere sinsi sinsi bakmaya devam etti.

Bu Liderler Savaşı'nın başlayacağına bir işaretti sadece o kadar...

Çevrimdışı Magaminight

  • *
  • 3
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Seher Evreni Ara Bölüm: Arkaplan
« Yanıtla #2 : 29 Temmuz 2014, 19:55:05 »
Seher Evreni
Arkaplan
(ARA BÖLÜM)


Gök, Yer ve Hava neden Nuran'ı oluşturma gereği duydular?

Bir Gezgin, etrafına çocukları toplayıp her zaman hikayeler anlatırmış. Ve bu da yaşadıkları Nuran'ın oluşma hikayesi. Gezgin uzun boylu, boyu kadar uzun bembeyaz sakalı ve saçı, yuvarlak gözlükle sakladığı pörtlek gözleri olan biriymiş. Bu hikayeyi yazan kişi, Gezginin döneminde yaşayan bir çocuk. Şimdi onun kadar yaşlı olmasına rağmen onun hikayeleri hala yaşıyor ve bilgilendiriyor okuyan herkesi. Bu hikaye Gezgin Ozan'ın "Yaşadıklarım ve Yaşattıklarım" adlı toplama hikayeler kitabının 25. ile 35. sayfaları arasından özet niteliğinde alınmıştır.

Yine her zaman ki gibi çocukları topladım sevgilim. Onlar beni yaşatıyorlar. Onlar varlığı bana ilham veriyor. Bilir misin, Lider Güneş bana ne hikayeler anlatmıştı. Bilirsin bilirsin. Bu da o hikayelerden biri. Lider Gök, Hava ve Yer'in neden bu yaşadığımız Nuran'ı oluşturduğuna dair.

Yer, Hava ve Gök, bir zaman karşı karşıya otururlarken Yer, kafasında bir oyun yarattı. Güneş'in dediğine göre bu oyun rol ile ilgiliydi. Üç lider kafasında bir karakter benzeri bir şey oluşturup, onları küçük küçük silüetlerle var edip her türlü yarıştırıyormuş. Yahu bu liderlerin işi gücü yok muymuş? Demek ki yokmuş.

Yine bu oyunlarında Gök, ortaya bir fikir atmış. Bunları böyle her zaman tekrardan düşünmeyelim. Zihnimizde var olanların yaşayabileceği bir yer yapalım diye. Güneş onları her oyunlarında izliyormuş. Ve öne atılmış. İzin veriyorum demiş. Ve Gök ayağa kalkmış, oyun yarıda kalmış tabii. Ama kimin umurunda?

Gök ayaktayken gözlerini kapamış, silüeti sonsuza kadar uzamaya başlamış. Bulundukları süt beyazı ortam bir anda masmavi bir örtüyle örtünmüş. Ardından Yer ayağa kalkmış. Yer de sonsuza kadar uzatmış silüetini. Ve ilk baş kahverengiye boyamış her yeri. Ardından bazı yerleri beyaza, bazı yerleri yeşile boyamış. En son Hava, o gün oyuna katılmamasına rağmen (İçinden gelmediği için katılmamış) o da bu olaya katılmış. Ve gök ile yeri kaplayacak şeffaf bir örtü örtmüş.

Güneş bu işi takdir etmiş ve onların zihnindeki karakterlere can vermiş. Sonrasında karakterlere güçler vermiş. O andan itibaren sonsuza dek yaşanacak tüm her şeyi beyinlerine yüklemiş ve yapacakları doğrultusunda onlara bir hak tanımış. Bu sonsuzluğun da bir sonu varmış elbet. Ben daha görmedim. Ama sonunda yapılacak tek bir şey, bu Nuran'ın gizemi. Sonunu getirmeyecek bir şey. Bunu bulabilecek bir lider var mıdır bilmem? Ama Güneş ile Ay anlaşma yapmasalardı... Ah azizim... Neler olurdu neler...

Neyse fazla uzattım sevgilim. Nuran yaratıldı. Bir lider Güneşe karşı çıktı. Güneş onu cezalandırmadı. Yerinin küçük olduğunu düşünüyordu Lider. Ve Güneş ona bir olanak sağladı. Yerini yer altına doğru genişletebilirdi. Yine tüm hizmetlerden faydalanabilecekti. Ama o lider... Lider Adnan... Genişletmekle kalmadı azizim... Ah...

(Sevgilim diye hitap ettiği şey kendi kitabıdır)