Kayıt Ol

Sissoylu - Brandon Sanderson

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #210 : 18 Aralık 2015, 17:56:22 »
Ah be, kaçırmışım... HB derken?
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı Oliver_

  • **
  • 216
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #211 : 18 Aralık 2015, 18:00:55 »
Ah be, kaçırmışım... HB derken?
Hepsi Burada galiba.
İkinci kitabı 200 sayfa kadar okudum da birinci kitaba göre çok daha güzel. Birinci kitapta hep bir hazırlık havası vardı, Kuşatma'da ise olaylar olaylar.  ;D Yalnız Elend bu seriye hiç yakışmıyor.

Çevrimdışı Oliver_

  • **
  • 216
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #212 : 21 Aralık 2015, 00:56:13 »
Az önce Kuşatma'yı bitirdim. Duygularım tazeyken bir şeyler yazmak istiyorum. Ben Son İmparatorluk'a başladığımda seriyi biraz abartılmış bulup yarım bırakmıştım. Daha sonra başladığımda seriye ısındığımı fark ettim. Tabii bunun en büyük nedeni Kelsier'di. Bana göre ilk kitabın en eksik yönü çok fazla hazırlık olmasıydı.  Belki de ben yeni bir seriye başlamaya hazır olmadığım için bana öyle geldi. Neyse öyle böyle kitap bitti ve ikincisini okudum. Kitabın her sayfasında ''İşte bu sefer olmuş'' dedim. Aksiyon, entrika, siyaset, aşk... Ne ararsanız vardı bu kitapta. Ayrıca bütün bunlar olabilecek en akıcı şekilde anlatılmıştı. Ben kitabın hiçbir kısmında sıkıldığımı hatırlamıyorum. Hatta bazen gözlerime hakim olamayıp bölüm bitişlerini okuyordum. Tabii beğendiğim kadar Brandon Sanderson'a yakıştıramadığım olaylar ve karakterler oldu.
Spoiler: Göster
Kelsier öldüğünde ben aşırı üzülmüştüm. Hatta o öldükten sonraki bölümleri anlayarak okuyamamıştım. Kuşatma'ya başlarken en büyük korkum Kelsier olmadan serinin nasıl yol alacağıydı. Biraz ihanet etmiş gibi hissediyorum ama Kelsier olmadan da seri müthişti. Tabii Kelsier olsa daha güzel olurdu.
Seride hoşuma gitmeyen ilk şey Elend idi. Kelsier Lord  Hükümdar'ı öldürmek için yıllarca plan yaptı, uğruna insanlar öldü. Yılmadı, her seferinde gülerek devam etti. Peki ne içindi? Krallığın başına kendini bilmez, hiçbir özelliği olmayan Elend geçsin diye mi? Elend kesinlikle o krallığı ve hiçbir şeyi hak etmedi. Belki sadece grubun yöneteceği bir piyon olabilirdi ama kral asla! Elend'in bu seride olması zoruma gidiyor. Vin'e dokunduğu her an kalbimden bir şeyler eksiliyor. Hiçbir şey yapmayıp bu kadar güzelliklere sahip olmamalı bir insan. Sissoylu'da oldu, artık havasından geçilmez. Ayrıca serideki en saçma yer Elend'in kılıçla birinin kafasını kesmesiydi. Hiç kafa kesmedim ama Elend gibi güçsüz bir karakterin tek bir hamlede bunu başarabilmesi abartı geldi.
Seride saçma bulduğum bir diğer kısım ise Kandra olayıydı. Kontrat'a bu kadar bağlı bir ırkın ihaneti bana çok saçma geldi. Sanderson Vin'i kurtarmak için daha mantıklı bir yol bulmalıydı. Hem neden Zane öldü ki? Bu kadar muhteşem bir karakteri nasıl öldürebilir. Kelsier öldü, Zane öldü ama Elend yaşıyor. Gerçekten zoruma gidiyor. Benim kitap hakkımda söyleyeceklerim bu kadar. Üçüncü kitabı aşırı merak ediyorum. Belki orada Elend ölür.


Edit: Konuya son mesajı ben atmışım, bilseydim birleştirirdim.   :-\

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #213 : 21 Aralık 2015, 01:28:21 »
Elend da biraz Peeta Melark havası var bence ya. Bilmiyorum, Açlık Oyunları'nı okurken onu da pek sevmezdim. Vin'in onun kollarında eriyip gitmesi falan... Bu kadar güçlü bir kız neden böyle olsun ki?

Spoiler: Göster
 Ama sissoyluluk Elend'a yakışmadı, o kadar da değil. Sonuçta bir gençlik serisi okumuyoruz yani. Gerçi olay gençlik serisi olmasında falan değil, karaktere yakışmıyor. Bana kalırsa daha geri planda kalması gereken biri kendisi.
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı uveybaba

  • **
  • 117
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #214 : 22 Aralık 2015, 03:08:49 »
Kitabı bitirmiş bulunmaktayım. İlk çıktığı gün almak istemiştim fakat pek çok aksaklık sonucu temin edememiştim. Kız arkadaşım hediye etti kendisine bir kez daha teşekkür etmiş olayım buradan. Bir yandan deli gibi okumak isterken diğer yandan aksaklıklar arasında sıkışık bir zamanda elime aldım ve bırakamadım. Sırf kitabı bir an önce bitirebilmek için 3-4 saat uyumuş olabilirim.

Kitaptan bahsetmeden önce hep birlikte el ele tutuşalım ve Brandon Sanderson için bir dua edelim. Sıradan bir fantastik edebiyat değil bu kitap , popüler kültürün omuzlarında yükselttiği bir eser değil. Bu bir Brandon Sanderson kurgusu ve bunu daha ilk bir kaç bölümden hissedebiliyorsunuz. " Neler oluyor , nerede , nasıl ?! " sorularınız arasında bir bakmışsınız ağzınızdan salya akarken sayfalar pervane gibi çevriliyor. Kendimi bu kadar çok kaptırmayı çok fazla ama çok fazla özlemişim. Tüylerimin diken diken olmasını , ağzımdan "AAaaaa" diye bir nida kopmasını , uyumadan önce kitap hakkında teori kurmayı ve düşünmeyi özlemişim. Abartıyor muyum ? Hadi canım sizde.

Gelelim Kuşatma'ya. Mükemmel bir açılış , durgun fakat yormayan bir gelişme ve bir klasik olarak muhteşem bir son. Goodreads üzerinden kontrol ettim son 6 ayda 40'ın üzerinde fantastik edebiyat okumuşum. Yeniyim bu türe hala fakat Sissoylu serisi tüm kitap türleri arasında benim favori kitaplarımdan birisi. Garanti ilk on.

Sazed ile düşüncelere daldım , Elend ve Vin'e verdiği tavsiyeleri kendime aldım.
Elend ile dürüstlüğün ve adaletin "gerçek" tanımına şahit oldum. Bir kez daha özendim ona.
Breeze , sen , harika insan ! Senden pek çok şey almayı , gerçek hayatıma yansıtmayı istedim. Teskin edemedim kimseyi , mutsuz oldum.
Vin sana lafım yok. Seni hiç sevmedim zaten , çok dandiksin.

Sissoylu ilk ve ikinci kitap hakkında ciddi spoiler içerir :
Spoiler: Göster

Sanderson yine bizi kendine has şekilde ters köşe yaptı. İpucunun gözlerimizin önünde , bu kadar bariz şekilde olmasına rağmen parçaları birleştiremedim ben. İkinci kitabın bitmesiyle birlikte pek çok soru işareti oluştu ;

1-) Vin ve Elend'i uyarmaya çalışan , bin yıl önce aynı şekilde İlk Şahit'i uyarmaya da çalışmış olan sis şekline bürünebilen varlık nedir ve kimdir ? Kendisi konuşamıyor , fiziksel bir beden sahip olamıyor. Fakat Vin kendisiyle etkileşime geçebiliyor aynı şekilde Vin'e dokunduğu zamanlarda bir buzlanma hissi yaratıyor , küçük de olsa Allomansi yayıyor.

Kuyunun içerisindeki varlığın kötü olduğunu bilen ve durdurmaya çalışan tek kişi. Belki engellenmiş bir shard olabilir ? Veya elçi.

2-) Sislerin insanları öldürmeye başlaması. 1000 yıllık süreç doldu ve Zifir geri döndü. Bunun kuyudaki yaratıkla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum çünkü oradaki varlık serbest bırakılmadan önce başlamıştı. Kuyunun tam gücüne ulaşması ile birlikte Zifir'de geri döndü. Kuyudaki varlık ile ilişkileri ne şekilde acaba ?

3-) Gelelim benim için en önemli soruya. Zane'in beyninin içinde konuşan tanrı kim ? Zane sayesinde kazıklar ve Sorgucular hakkında bir ipucu aldık. Kazıklar yüzünden kendileriyle konuşan bir iç ses kazanıyorlar. Keza kitabın sonunda Marsh ve Sazed savaşırken Marsh sürekli olarak " Keşke seni neden öldürmem gerektiğini bilebilseydim " diyordu. Zane'in duyduğu soru ise " Öldür onu ! ".

Ben Zane'in tanrı olarak bahsettiği iç sesin bir varlık olduğunu hatta kuyudaki yaratık olabileceğini düşünüyorum. Zane ölmeden önce Vin'e " Seni öldürmemi asla söylemedi " derken tanrıdan karşılık olarak " Elbetteki onu öldürmeni söylemedim " demişti. Yani Vin'in kuyuyu serbest bırakmasına dair çalışan bir güç bu tanrı.

Aynı şekilde Sorgucuların bir şekilde kendisi için çalışmasını sağlayabiliyor. Çelik Sorgu tüm Sırdaşların peşine düştü. Şimdi bu durum benim kafamda daha büyük bir soru işareti doğruyor.

Sorgucular'ı Lord Hükümdar yarattıysa daha doğrusu onları Sorgucular'a çevirdiyse bu iç sesin farkında değil miydi ? İkincisi Lord Hükümdar'ın Kuyudaki varlığa karşı olduğunu ve Zifir'i kontrol altında tuttuğunu biliyoruz. Neden Kuyu ve Zifir lehine çalışacak canavarlar yarattı ?

4-) Lord Hükümdar'ın nasıl Sissoylu yarattığını görmüş olduk. O küçük metal parçası neydi ? Nereden geliyordu ve bu şekilde bir dönüşüm kazanıldığı zaman normal bir Sissoylu mu oluyor yoksa eski zamanlardaki güçlü Allomanser'lar gibi mi ?



Not : Spoiler bölümüne lütfen üçüncü kitabı okumuş olan arkadaşlar cevap vermesin. Biz kendi aramızda ikinci kitabı okumuş olanlar olarak teori üretelim biraz. Wiki yok , Google yok.

Önceki yorumlarda Elend hakkında yazılanlar için :
Spoiler: Göster

Kızmayın ama Elend benim kitapta en çok sevdiğim karakter oldu. Kitapta birbirine benzer özelliklere sahip pek çok karakter var fakat Elend en kendine hası.

En yüksek kademeye sahip olan asil evin varisi olarak yetişmesine rağmen kendisi her zaman skaalar için çözüm yolları aradı. Bu uğurda kendi dostlarına ve babasına dahi karşı durabildi. Hiçbir bilgisi , yeteneği ve özgüveni olmamasına rağmen çökmüş , dört tarafı düşmanlar tarafından sarılmış bir imparatorluğa Kral oldu. Hayalinde tasarlamış olduğu hukuk ve adaletin ön plana çıktığı bir sistem getirdi. Sürekli Kelsier'in gölgesinde kalıyor olmasına rağmen , Dox tarafından hor görülüp , düşmanları tarafından dürüstlüğü suistimal edildiği halde görevine devam etti. Bırakmadı ve kaçmadı. Hatta ve hatta her şeyden çok sevdiği Vin için bile ideallerini , skaaları terketmedi.

Kelsier ile birlikte yıllar geçirmiş , onunla savaşmış olan çetesi hatta Dox bile şehri bir asile teslim etmeyi düşünürken kendisi bir ümide sahip olmamasına rağmen çalışmaya devam etti. Elend kitaptaki en iyi karakter benim için.

Sonunda Sissoylu oldu yiğidim. Yürür gider artık. Kendisini Vin'in yanına yakıştıramadığı için eksik olan özgüven'i gider. Zaten aldığı eğitimler sayesinde kılıç konusunda uzmanlaşmış , vücudu gelişmişti. Duruşunu , konuşmasını düzeltmiş ve Kral olmaya daha da yakışır bir hale gelmişti. Şimdi Sissoylu oldu ya o , daha neler yapacak bakın.
Mizah en güçlü savunmam. Mizah önemli. Mizah güzel. Cici mizah.

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #215 : 22 Aralık 2015, 15:17:51 »
Ben Elend'dan nefret etmiyorum ama nedense tam olarak da ısınamadım.
Spoiler: Göster
 Her şey doğru, aslında ülkesini kurtarmak için cesurca davranmasını kabul ederim ama Sissoyluluğu ona yakıştıramıyorum.
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #216 : 27 Aralık 2015, 20:42:10 »
Sonunda bu çok merak ettiğim seriye başlayabildim. Ve ilk seksen sayfasına göre değerlendirirsem, harika gidiyor.

Orijinalinden okuyorum. Çünkü hedefim bütün seriyi tek seferde bitirmek. Türkçede bunu yapamam. Birkaç ay sonra alırım ama Türkçe basımlarını. Yayınevine de destek olmak lazım sonuçta.

Kitap sizi içine çok kolay çekiyor. Ben hiç zorluk yaşamadım en azından. Karakterler de harika. İlgi çekici. Zaten yaratılan dünya ve büyü sistemi en üst kalitede, klasik Sanderson yani. Seriyi okuyup bitirmek için sabırsızlanıyorum.

Ama her şeyden çok iki şeyi yapmak istiyorum:

1- İlk iki kitabı okuyup şu başlıktaki yorumları ve teorileri okumak.
2- Seriyi bitirip yafeshan gibi "şuraya dikkat edelim, burası önemli, şunlar şöyle şöyle" gibisinden yorumlar yapmak.

İkincisini daha bi' hevesle istiyorum tabi.

Çevrimdışı yafeshan

  • **
  • 310
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #217 : 01 Ocak 2016, 17:15:55 »
Sissoylu 2'yi bitirenler grubuna hisgeldiniz. Cok yalniz hissetmeye baslamistim. Uveybaba cok guzel ve can alici sorular sormus, ama hep 3ten sormus. Tesbitleri harika ama. Son sahnedeki ayrintilari biraz daha didiklersen cok ilginc bir sey daha goreceksin. Ben ilk okumada gorememistim ama bu kadar ayrintiyi farkettiysen sen onu da gorursun saniyorum

Acikcasi ikinci kitap begenilmez diye korkuyordum. Korkularimin yersiz oldugunu gormek hosuma gitti.

Sissoylu hikayesi cok hizli geciyor, o yuzden kitap aralarinda beklemeler Firtina Isigina gore daha zor.

Ikinci kitapta buyu sisteminin daha once bilinmeyen incelikleri ortaya cikiyor, benim gibi sistem manyaklari icin birebir. Meraklilari ile kitabin sonundaki aciklamalar bolumunde ele ele tur atalim :)




Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #218 : 03 Ocak 2016, 15:36:04 »
Brandon Sanderson yeni bir Sissoylu novellası yazdığını söylemiş. Wax&Wayne'in üçüncü kitabı The Bands of Mourning'den sonra yayımlanacakmış yanlış anlamadıysam, ama novella'daki olaylar orijinal Sissoylu üçlemesinin (bizim şu sıralar okuduğumuz) zamanında geçecekmiş.

Çevrimdışı Nightmare

  • ***
  • 627
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
    • Saklı Günlükler
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #219 : 26 Ocak 2016, 16:36:43 »
İlk kitabı yeni elime ulaştı. Çok heyecanlıyım. Umarım beklentimin üzerindedir.
Bu arada d&r ı tebrik ederim. İki siparişimde hem temiz, hem de hızlı geldi şu ana kadar.

Çevrimdışı Bronte

  • *
  • 2
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #220 : 26 Ocak 2016, 22:14:46 »
 ;DBrandon Sanderson kitapları geldiğinde çılgınlar gibi seviniyorum. Yine harika bir kitaptı. Her kitabı çarpıcı ve etkileyici bir finalle bitirdiği için çok şanslıyız. Nerede Brandon Sanderson kitabı görsem resmen atlıyorum. Yayınevine de teşekkürler . Şu anda çok mutluyum  ;D

Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #221 : 31 Ocak 2016, 00:11:34 »
Seriyi bitirdikten sonra fantastikle ve Sanderson'la tamamen alakasız birkaç kitap okudum ancak anladım ki yan seriyi de bitirmeden rahat duramayacağım, dün itibariyle The Alloy of Law'a başladım.

Orijinal üçlemeden gerçekten çok farklı. Sanderson bunun bir yan seri olduğunun anlaşılmasını istemiş sanki. Orijinal üçlemede daha derin ve gizemli bir hava vardı, burda ise belirli bir zaman aralığında yaşayan birkaç karakterin hikayesi söz konusu. Ha, daha 100 sayfa filan okudum, yani ileride konu genişler ve Cosmere ilişkileri artar belki. Ona sözüm yok. Umarım da artar.

Bu arada Sissoylu'nun ilk serisini bitirdim ama yorum yapmadığımı fark ettim. Neyse, çok konuşursam gereksiz ayrıntıya girerim, uzar. Onun yerine şunu diyeyim. İkinci kitabın durgunluğundan sonra The Hero of Ages ilaç gibi geliyor arkadaşlar. Cosmere ilişkileri mi dersin, karakter gelişimi mi dersin, yine o harika son 100-150 sayfa mı dersin. Herkesin beğeneceği bir son olduğuna inanıyorum.

Not: Bak bir şeyi daha söylemeyi unutmuşum. Alloy of Law, Words of Radiance'ı saymazsak en çok güldüğüm Sanderson kitabı oldu. Çok farklı bir şey yok ama, sanırım kitabın havası önemli. Epik değil de daha rahat olunca, espriler de gerçekten komik geliyor :)

Çevrimdışı Nightmare

  • ***
  • 627
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
    • Saklı Günlükler
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #222 : 31 Ocak 2016, 10:12:39 »
Bu arada herkes bir cosmerden bahsediyor, nedir bu cosmer bana biri açıklayabilir mi?

Anladığım kadarıyla sissoylu ile kralların yolundaki evren benzer ya da aynı.( mı? )

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #223 : 31 Ocak 2016, 12:17:33 »
Cosiere ya da Kozmer, Sanderson kitaplarının geçtiği evrenin adı. Elantris, Sissoylu Warbreaker ve Fırtınaışığı serilerinin hepsi bu evrendeki farklı gezegenlerde geçiyor ve kitaplarda bununla ilgili çok küçük ipuçları var.
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı yafeshan

  • **
  • 310
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« Yanıtla #224 : 01 Şubat 2016, 07:36:56 »
Alloy of law oylesine arada yazilmis kitap olarak basliyor sonra devam eden kitaplarla cok degerli bir seriye donusuyor. Cok eglenceli, ve dolu dolu geciyor hikaye. 3. kitap Bands of Mourning cikti ve cok begenildi, final kitabi 2-3 sene sonra ancak yazilacak.

Surpriz olarak cikmis Mistborn Secrets kitabini haftasonu bitirdim. Yazarin yazdigi en yogun cosmere kitabi, o kadar cok sey anlatiyor ki afallayip kaliyorsunuz. Mistbornun ilk uclemesini bitirmeyen kimse yanina bile yaklasmamali ama

Seriyi bitirip bunu da okumak isteyenlere gaz spoileri (Son imparatorluk icin buyuk spoiler)
Spoiler: Göster
Kelsierin oldukden sonra yaptiklarini anlatiyor Mistrbon Secrets. Kelsier asiri yuklemesinden kafayi yiyebilirsiniz.