Kayıt Ol

Sissoylu - Brandon Sanderson

Çevrimdışı yafeshan

  • **
  • 310
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #60 : 28 Kasım 2014, 10:22:18 »
Vin basbayaa ana karakter. Hep goz onunde, hep kitap onu takip ediyor. Tum seri icin ayni seyi soyleyebilirim.
Lockle Lamora genellikle, tarziyla Sissoyluya benzetilir, tersi degil yani. Bu durumda neye benzetildigini merak edip okumakta fayda var. Locke Lamora daha dusuk kalitededir demiyorum ama(daha yeni okuyorum ben).

Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #61 : 28 Kasım 2014, 18:50:45 »
Ben hala pek benzemediğini savunuyorum. Çok yüzeysel derecede benziyor denebilir yani. Sissoylu'da hırsızlığın sadece lafı geçiyor, Locke Lamora tamamen bunun üstüne kurulu.
In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #62 : 30 Kasım 2014, 22:23:58 »
Nihayet bitirdim Son İmparatorluk'u. Brandon abimiz yine boş durmamış, güzel bir hikâye hazırlamış bize.
Bir kere, baş karakterin bir genç kız olması dikkat çekici, Genelde kadın karakterler ikinci planda oluyor.
Ayrıca Vin'in kitabın en başından sonuna kadar geçirdiği değişim de çok güzel anlatılmış, özellikle 5. bölümde onun ilk baştaki küçük kız olmadığını düşündüm. Spoiler verip olaylara girmek istemiyorum doğrusu şu an, aslında, gerçi uzun uzun olayları tartışasım var birileriyle ... Neyse, en azından şunu belirteyim, 2. kitap bize daha fazla açıklama ve daha fazla soru getirecek, şimdiden merak ediyorum.
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı Gunslingers

  • **
  • 83
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #63 : 19 Aralık 2014, 17:24:25 »
Sissoylu kitabını, önceki gün bitirdim.
Kısa bir iki noktaya değinmek istiyorum,
Öncelikle Sanderson, gerçekten kaliteli çalışmalar ortaya koyuyor. Fantastik edebiyat sevenlerin mutlaka takip etmesi gereken bir yazar olduğunu düşünüyorum.
Yazarın, daha önce “Kralların Yolu” kitabını okumuştum. Yazar her iki kitapta da cümlelerden çalmamış. Konuyu, mekanı, karakteri, aksiyonu dolu dolu anlatmış. Kitap okuma konusunda gerçekten iştahlı olmayan kişiler gördüklerinde ne kadar kalın kitap ya da yazılar ne kadar küçük gibi yorumlar yapıyorlar, ama hikayenin içine girdiğinizde artık tek düşünceniz bir fırsatını bulup kitabı okumak oluyor.

Spoiler: Göster
Yazarın sadece iki kitabını okudum ancak, dünyanın çehresi genel olarak aynı… Dünya iyi günlerini geride bırakmış, ezilen ve emeği sömürülen bir kesim var, kahramanlarda bu kesimin kaderine boyun eğmek istemeyenleri arasından çıkıyor…
Daha önceki yorumlara göz attım ve genel fikir, ana karakterin Vin olduğu şeklinde…Evet, hikayenin tamamı Vin’in gözlerinden anlatılıyor ancak dikkatinizi çekmek istediğim nokta Vin her zaman Kalsier’in yaptıklarını anlatıyor, kendi aksiyonları bile Kalsier ile kıyaslanarak yansıyor okuyucuya..bu durumda ana karakter konusu çok net değil bu kitap için bence…Keza Vin henüz bir çocuk, geçmişte yaşadıkları sadece açlık, sefalet ve dayak…oysa Kalsier’in her aksiyonu geçmişteki başka bir hikaye ile açıklanıyor…İnsanlara büyük resmin küçük parçalarını gösteren ama onları yine de motive etmeyi başaran bir dahi…Açıkçası yazar bu duyguyu ikincil karakterlerle birlikte okuyucuya da yaşatıyor, kendisi anlatmadan önce hareketlerinin amacını her zaman tam olarak anlayamıyorsunuz…


Sonuç olarak insana okuma keyfi veren bu güzel kitabı tüm fantastik edebiyat severlere öneriyorum…

Sevgiler, saygılar…
KA bir tekerlektir, daima döner...

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Sissoylu’ya İki Kitap Daha Geliyor
« Yanıtla #64 : 22 Aralık 2014, 14:16:16 »


Sissoylu’ya İki Kitap Daha Geliyor, Seri Uzunluğu Altıya Çıkıyor

Ekim ayında yıllardır süren divane bekleyişimizi sona erdiren Akılçelen Kitaplar, Sissoylu’nun ilk kitabı olan Son İmparatorluk’u biz Türk okurlarla buluşturmuştu. Böylece Kralların Yolu’ndan sonra, Brandon Sanderson’ın bir başka başyapıtı olan Sissoylu’ya bizler de kavuşmuş, artık dünyanın onu neden bu kadar yere göğe sığdıramadığına hak verir olmuştuk.

Şimdiyse ufukta seriye iki kitap daha ekleneceği ve bu benzersiz külliyatın 6 kitaba çıkarılacağı rivayetleri dolaşıyor. Ayrıntılar için buyurun portalımızdaki haberimize.


Haber: Hazal "Fırtınakıran" Çamur
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Farus

  • **
  • 128
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #65 : 22 Aralık 2014, 17:34:27 »
16. kitabı görebilmenin dileği ile :)

Çevrimdışı yafeshan

  • **
  • 310
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #66 : 05 Ocak 2015, 08:53:56 »
Oraya buraya savruldugum tatil gunlerimde yolda otobuste yuruyusde surda burda okudugum kitabi Turkcesinden sonunda bitirdim, bildigim yerleri tekrar  okumak hala gozyaslarina sebep olabiliyormus. Ikinciye tekrar baslamamak icin kendimiz zor tutuyorum.

Tatilde kitapcilari gezerken Sissoyluyu ve Elantirisi fantastik kitap bolumlerinin bas kosesinde gormek de cok hosuma gitti.
Tor tarafindan mistborn kitaplari icin yapilan duyuru ancak kitap tarihlerini vermek icin diye dusunuyorum. Brandon zaten mistbornu 3lu gruplar halinde 9 kitaplik dev bir seri olarak planladigini cok oncelerden soylemisti.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #67 : 13 Ocak 2015, 17:53:39 »
100 sayfa okuyup yarım bırakmıştım bu kitabı. Ama beğenmediğim için değil. Yanımda taşıyamadığım içindi. Sonrasında fuarla birlikte aldığım bir yığın kitaptaydı aklıma. O nedenle Sissoylu'ya ara verip başka kitaplarla devam etmiştim. Ancak bir hastalık evresi bu kitabı bitirmem için güzel bir süreç sağladı bana.

Sissoylu bunca yıldır merak ettiğime değen bir kitaptı. Kralların Yolu'nu da aynı tutkuyla beklemiştim. Onu da beğendim, ama yine de istediğim kadar sevememiştim. Sissoylu'da neyse ki bu durum tekrarlanmadı ve ben mutlulukla bu kitabı bağrıma basabildim.

Tıpkı Elantris'teki gibi zengin yan karakter seçeneği ve yan karakterlerle bile kurulan bağlar beni yeniden Sanderson'ın sevdiğim tarzına götürdü. Başkarakterlerimiz Vin ve Kelsier dışında daha pek çoklarını büyük mutlulukla benimsedim. Breeze sahnede oldu mu kıs kıs güldüm, Hammond'ın dobralığı ve sorgulayan yapısını takdir ettim. Dockson olmasa ekip "mantıktan" ciddi anlamda yoksun olurdu. O sahneye girdi mi ciddileştim. Clubs, aksayan ayağı ve sessizliğiyle çok şey başardı. Ve nicesi...

Allomansi genel yapısıyla Sanderson'a yakışan bir sistem olmuş. Kitabın başlarka Sissoylu nedir bir de Siskan falan diyorlar ne oluyoruz, derken bir süre bu merakla gidiyorsunuz. Sonra her şey yerli yerine oturuyor. Kavramlar ve bulunan isimler benim çok içime sindi. Ama özellikle Sisoyluları şuna benzetmekten kendimi alamadım:

Spoiler: Göster
Tüm metalleri kullanmalarıyla, tüm elementleri kullanabilen Avatar gibiydi. Siskanlar da bir elementi kullanabilen bükücüler. Böyle düşünmek hoşuma gitti doğrusu.


Mekanlar, atmosfer, Sorgucular, Prelanlar, asiller, skaalar... Sishortlaklarına ne demeli? Kısacası her şey okura kendini adeta "solutuyordu". Yaşatıyordu. Bu bakımdan da başarılı bir kitaptı.

Sonuyla ters köşenin tersi yapması da ayrı bir güzellik oldu. Yine Sanderson'a da bu yakışır diyorum. O son sayfalarda "Yok artık!" deyiverdim doğrusu. Bundan da çok keyif aldım.

Son sözümse Kelsier'i daha çok sevdiğime dair olacak. Onun o deliliği ve ipe sapa gelmez fikirleri benim gözümde onu en renkli karakter yaptı. İyi ki de öyle oldu.

Sissoylu, sislerin içinde doğmuş iki karakterin ve onların mücadelesinin öyküsü. Biri delinin teki, yeri geldi mi kendini beğenmiş ama her şeye rağmen ezilen herkesi onları ezen ayakların altından kurtarmak için canı pahasına mücadele eden biri. Diğeriyse aynı ayaklar ve nicesi tarafından, hatta kendi gibilerince bile, sayısız kez tekmelenmiş, kendi benliğini bu deli adamın çılgın planında bulacak bir sokak çocuğu. Ama yan karakterleri unutmak olmaz. Kelsier gibi bir deliye ayak uydurmak için en onun kadar çılgın başkaları gerek.

Devamını merakla bekliyorum.

Çevrimdışı

  • *
  • 33
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #68 : 21 Ocak 2015, 22:01:11 »
Kitabı bitirdim ve yine o iyi kurgu kitaplarının oluşturduğu rüyadan uyanma efekti oldu :hemk Kitabı okumamış olanlar için tek söyleyeceğim ardından okuyacak sağlam kitabınız olduğuna emin olun okumadan önce. Gelelim kitabın yorumuna:

-ciddi spoiler demedi demeyin-

Spoiler: Göster
Bir Sanderson kitabı olduğu için tabii ki ölümcül bir son bekliyordum ama bu kadarını değil. Kelsier'in ölümü şimdiye kadar gördüğüm en iyi hazırlanan ölümlerden biriydi. Gerçi yazar sissoylu serisinin yapısı olarak didik didik ayrıntılı değil de bazı şeyleri yüzeysel geçiyordu ki bunlar benim en sevdiğim tip olmamasına rağmen inanılmaz başarılı olması fazlasıyla yetmiş. Yani bir olay var ve kitap o olayın sonlanmasıyla bitiyor. Ben olaylar ilerledikçe Lord Hükümdarın düşüşünün üç kitaba yayılacağını sanmıştım ama Kelsier'i hafife almışım 8). Sanderson'a hayran kalmamak elde değil.

Karakterlere gelirsek bence kitabın bu tadı buradan geliyor. Karakterler diğer Sanderson kitaplarındakilere göre çok daha başarılıydı bence(Elantris'i ayrı tutarsak). Kelsier ve Vin bir yana, gruptaki öbür insanlar da kendine özgüydü. Breeze, Hammond, Sazed hepsi kitapta tam da bulunması gereken yan karakterlerdi.

Sormak istediğim küçük bir şey de var kitap boyunca -belki de kaçırdım- şu insanların elindeki değnek diye bahsedilen şeyin ne olduğunu bir türlü anlamadım. Metalleri olayın içine sokmanın getirdiği tek dezavantaj kılıç taşıma gibi şeylerin olmaması ama bunun yerine değnek vardı ve anladığım kadarıyla lehimle güçlenmiş insana bile bayağı zarar veriyordu.

Ayrıca Kralların Yolu'yla da karşılaştırırsak ikisi farklı tip seriler ama ben yine de bunu tercih ederim. Sissoylu yine bir kaos olan dünyada geçiyordu ama okuyucuya yetecek kadar gülümsetmeye yakın kısımları da vardı(Kelsier'in enerjisi, diğer grup üyelerinin replikleri gibi). KY ise bu konuda bence düşüktü. Kitabın sonuna gelene kadar zaten Kaladin yüzünden ciğerim solmuştu bir de bunun üstüne diğer karakterler de kasvetli olunca biraz sıkmıştı. Ama tabii Fırtınaışığı seri olarak potansiyeli daha yüksek ve daha büyük bir seri. Yani ilerki kitaplarda düşünceler değişmeye açık olacaktır ;D

Son olarak ortada hala çözülmeyi bekleyen gizemlerin olması ve bazı şeylerin daha fazla soru doğurmuş olması ikinci kitaba çok iyi ortam hazırladı. Bu adam harbiden işini biliyor. 
''think about it''

Çevrimdışı duktak

  • *
  • 6
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #69 : 04 Şubat 2015, 01:30:17 »
Sandersonun bütün kitaplarını okuyan biri olarak diyebilirim adam bu işe çözmüş gerek karakter alt yapıları gerekse konuşmalar gerekse hikayeler olarak muhteşem bir kitaptı Vin ile bu dünyaya girdim onunla yaşadım onun gibi düşündüm yaptığı bazı şeyleri gençliğine verdim sonra akıllanmasını izledim cidden Sanderson bir çocuk almış onu yaşatmış tecrübelendirmiş ve bize sunmuş kitap elimde aktı gitti açıkçası son 200 sayfayı tek solukta okuduğum için çok pişmanım tavsiyem yavaş okuyumanız :)

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #70 : 09 Şubat 2015, 00:15:46 »
Kitap o son sayfaları yavaş okumamıza izin vermiyor ki, öyle hızlı akıp gidiyor ki yavaşlayamıyoruz bile.
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı Darkone

  • **
  • 76
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #71 : 11 Şubat 2015, 15:59:21 »
Kitap o son sayfaları yavaş okumamıza izin vermiyor ki, öyle hızlı akıp gidiyor ki yavaşlayamıyoruz bile.

size katılmamak elde değil, bir solukta bitiriyor insan da son sayfaya gelince anlıyor yaptığı hatayı :)

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #72 : 11 Şubat 2015, 21:20:09 »
Kitap o son sayfaları yavaş okumamıza izin vermiyor ki, öyle hızlı akıp gidiyor ki yavaşlayamıyoruz bile.

size katılmamak elde değil, bir solukta bitiriyor insan da son sayfaya gelince anlıyor yaptığı hatayı :)

Ben bunun hata olduğunu düşünmüyorum, bu bir başarıdır. Özellikle Sanderson gibi özel yazarların o son sayfaları yavaş bir tempoda bitirmesi ayıptır bence. Özellikle fantastik edebiyatta ters köşenin önemli olduğunu düşünüyorum. :)
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı Light

  • **
  • 359
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #73 : 11 Şubat 2015, 22:17:43 »
Kitap o son sayfaları yavaş okumamıza izin vermiyor ki, öyle hızlı akıp gidiyor ki yavaşlayamıyoruz bile.

size katılmamak elde değil, bir solukta bitiriyor insan da son sayfaya gelince anlıyor yaptığı hatayı :)

Ben bunun hata olduğunu düşünmüyorum, bu bir başarıdır. Özellikle Sanderson gibi özel yazarların o son sayfaları yavaş bir tempoda bitirmesi ayıptır bence. Özellikle fantastik edebiyatta ters köşenin önemli olduğunu düşünüyorum. :)

Sanırım yanlış anladınız. :)
Hatayı biz yapıyoruz anlamında söylenmiş bir cümle. Hatayı yapan ''yaptığı'' kelimesinde de gördüğümüz gibi ''insan''( ''okuyucu'' ).

Edit:

edit:aynı eleştiri gelmiş.Sayfayı yenilemediğim için göremedim.Pardon  :)

Sayın Ridianod, üyelere eleştiri nitelikli bir yorum yapmadım ve yapmam. Sadece yanlış anlaşılmayı gidermeye çalıştım. Siz de bu minvalde yorum yaparsanız sağlıklı bir konu olur. Zira herhangi birini eleştirmek kimsenin haddine değil. :)
( Bu arada merak ediyorum ki sayfayı yenileyip, yazınızı değiştirdikten sonra -ki edit yazmışsınız- neden ''Son Düzenleme'' saati yok? Sitenin hatası mı yoksa benim mi hüsn-ü kuruntum bilmiyorum. Gördüğümü belirtmek istedim sadece. )
Alıntı yapılan: W.S.
Yet do thy worst, old Time; despite thy wrong
My love shall in my verse ever live young.

Çevrimdışı Ridianod

  • *
  • 18
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sissoylu 1: Son İmparatorluk - Brandon Sanderson
« Yanıtla #74 : 11 Şubat 2015, 22:26:12 »
Kitap o son sayfaları yavaş okumamıza izin vermiyor ki, öyle hızlı akıp gidiyor ki yavaşlayamıyoruz bile.



size katılmamak elde değil, bir solukta bitiriyor insan da son sayfaya gelince anlıyor yaptığı hatayı :)

Ben bunun hata olduğunu düşünmüyorum, bu bir başarıdır. Özellikle Sanderson gibi özel yazarların o son sayfaları yavaş bir tempoda bitirmesi ayıptır bence. Özellikle fantastik edebiyatta ters köşenin önemli olduğunu düşünüyorum. :)

Arkadaşın dediğini yanlış anladınız sanırım..Ben okuyunca kitabın sonlarına doğru hızlı bir şekilde okumanın hata olduğunu belirtti heralde diye düşündüm.Eğer ben yanlış anladıysam kusura bakmayın.İyi akşamlar.

edit:aynı eleştiri gelmiş.Sayfayı yenilemediğim için göremedim.Pardon  :)