Kayıt Ol

Yaban Diyarlardaki Yabancı - Robert A. Heinlein

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Yaban Diyarlardaki Yabancı - Robert A. Heinlein
« : 02 Mayıs 2012, 16:18:26 »

Alıntı yapılan: Arka Kapak
Amerika’da yıllarca ‘sakıncalı’ bulunarak sansürlü ve değiştirilmiş versiyonuyla okura sunulan Yaban Diyarlardaki Yabancı, Türkçe’ye tam metin olarak kazandırıldı.1962 Hugo Ödülü’nü alan Yaban Diyarlardaki Yabancı, Mars’tan Gelen Adam Valentine Smith’in insanlara groklamayı, su paylaşmayı ve Sevgiyi öğretmesinin öyküsü…60 kuşağını da yaratan bu kült eser, insanlığı toplumsal değerleri yeniden yargılamaya zorluyor.
İşte size, bugüne kadar yazılmış en popüler bilimkurgu romanla tanışma fırsatı!

Künye bilgilerine ulaşmak için tıklayın.

Stranger in a Strange Land 1960 yılında yazıldığında yaklaşık olarak 220.000 kelimeden oluşuyordu. Ne var ki kitabın içeriği döneme göre fazlasıyla sıra dışı olduğundan kitabın yayıncıları kendilerini riske atmak istemediler ve yazardan kitabı kısaltmasını istediler. Heinlein kitabın neredeyse 4'te birini atıp da 160.000 sayfaya indirdiğinde bile yayınlanmasından önce editörün istediği bazı değişikliklerden geçmesi gerekmişti. Ve kitabın ilk baskısı 1961 yılında işte bu kısaltılmış, sansürlenmiş versiyonda basıldı. Tam 28 yıl boyunca da bu şekilde çıkmaya devam etti.

Bu bilgiler kitabın başında bulunan ve kitabı sansürsüz olarak çıkarttıran, yazarın eşi Virginia Heinlein'in ön sözünden alınmıştır.

İnceleme tarzı bir yorumdan ziyade temel noktalara değinip geçmek bu tarz bir kitap için en uygun yol olacak gibi geliyor. 752 sayfalık bir romanın içinde Heinlein dinden siyasete, cinsellikten ırkçılığa, hukuk kanunlarından şehir yaşantısına kadar o kadar çok noktaya değinmiş ki bunların hepsini küçük ölçekli de olsa bir kez daha toparlayabilmek kitabın 10'da biri uzunlukta bir yazı çıkaracaktır ortaya. Böyle bir riske giremeyeceğim için bir kaç noktaya değinip geçeceğim.

Kitabın içeriğinden ziyade o içeriğin bize nasıl ulaştığı çeviri kitaplarda çok önemli bir unsur. Bu yüzden Türkçe çeviri hakkında kısa bir yorum yapıp Artemis çok iyi bir iş çıkarmış diyebilirim. Çevirisi ve editörlüğü oldukça başarılı, ayrıca sayfa diplerindeki notlar normalde görmenin pek kolay olmadığı pek çok noktada (neredeyse her 3-4 sayfada bir böyle bir nokta mutlaka var) bizleri aydınlatıyor. Kapak resmi her ne kadar olabildiğince itici olsa da (bana göre tabi) kitabın baş karakteri olan Valentine Michael Smith'i anımsatmıyor da değil. Ya da kitabı her kapatışınızda gözünüze sokulduğu için öyle algılıyorsunuz, emin olamadım. Ama sonuç olarak çevirisi oldukça güzel, açık, sansürsüz ve rahatça anlaşılacak şekilde yapılmış. Bu bakımdan Artemis'i tebrik ettim. (Eskiden ne de güzel yapıyorlarmış.)

Kabuğu atıp içeriğe baktığımız zamansa söyleyebileceğim üç şey var. Birincisi: Kitap inanılmaz dolu. Öyle ki yukarıda da bahsettiğim gibi neredeyse her 3-4 sayfada bir sayfanın altına bir dip not düşülmesi gerekiyor her şeyin açıkça anlaşılabilmesi için. Baş karakterler de bu dolulukla doğru orantılı olarak oldukça bilgili, üst düzey insanlar olunca, her bir sayfa daha önce adını bile duymadığınız ünlü insanlardan alıntılarla, hukuktan tıbba kadar pek çok terimden dünya tarihine ve hatta sanat eleştirmenliğine kadar devasa bir bilgi yelpazesine ev sahipliği yapmış oluyor.

İkinci nokta: Kitap içerdiği bilgilerin yoğunluğundan dolayı inanılmaz şekilde ağır ilerliyor. Her bir konunun üzerine tek tek değinildiğini söyleyebilirim, bu da bazı yerlerde bir romandan ziyade bir makaleler derlemesi okuyormuşsunuz izlenimi yaratıyor. Gene aynı doğrultuda kitabın genel olarak çok sıkıcı olduğunu da söyleyebilirim ki bu tamamıyla kişisel görüşüm olup, pek çok insanın bana katılmayabileceğini belirtmek isterim. Ama kitabın akıp giden türden olmadığı konusunda sanırım herkes benimle hem fikir olacaktır.

Üçüncü nokta ise sayfalar ilerledikçe kitabın neden sansürlendiğini rahatça anlayabiliyor oluşumuz. Bırakın 1960'ları, Yaban Diyarlardaki Yabancı'nın içeriği günümüz için bile pek çok kesim tarafından aşırı bulunabilir ve eminim ki bulunur da. Hatta şöyle de bir düşüncem var, T.C. Kültür Bakanlığı'ndan bir tane üst düzey çalışan bu kitabı okusa, Ray Bradbury'nin ünlü distopyası gerçekliğe bir nebze daha yaklaşırdı; zira kitap tüm kütüphanelerden, kitapevlerinden ve sahafladan toplatılıp yakılırdı herhalde. (Tamam, biraz abartıyor olabilirim ama ciddi ciddi yasaklanabileceğini düşünüyorum. Tabi o bakanlığın böyle bir kitabın varlığından haberdar olup olmadığından şüpheliyim.)

Kitabı sansürleten şeyin ne olduğunu anlamak okuyan bir insan için çok zor değil. Kitabın temelinde yatan düşünce insanın Tanrı, Tanrı'nın insan olduğu düşüncesi. Hatta pek çok karakterin ismi de bu doğrultuda göndermelerle oluşturulmuş. (En basitinden Michael ismi hepimize tanıdık geliyordur) Bu düşünce her bir sayfada kendisini hissettiriyor, kurguyu tamamen üzerine kurdurtuyor, başlangıcından finaline kadar kendini her kelimede gösteriyor. Ama sorun bu değil. Sorun bunu pek çok kesim için oldukça ''çıplak'' bir şekilde yapması ve çıplak derken kelimenin iki anlamını da kast ediyorum. Bununla ilgili örnek veremeyeceğim, üzerine de fazla konuşmaya hakkım olduğunu düşünmüyorum zaten ama okumak isterseniz kendinizi hazırlayın derim.

Konusuna gelince... Valentine Michael Smith Mars'ta büyümüş bir insandır. Marslılar tarafından yetiştirilip, Dünya üzerindeki insan yaşamının getirdiği etkilerin hiçbirine maruz kalmadan büyüdükten sonra, Champion isimli bir uzay gemisi ile dünyaya getirilir ve olaylar gelişmeye başlar. İnsanlığın saf halini yansıtan Michael Smith ön yargılardan, kazanılmış alışkanlıklardan, kelimelerin mecazi anlamlarından ve hatta ayakkabı bağlama yeteneğinden dahi yoksundur ve tüm bunların yanında dünya üzerinde yaşayabilmeyi öğrenmesi gerekmektedir. Bu süreç içinde ise başına gelmeyen kalmayacak ve kendisini diğer insanların arasına sokabilecek seviyeye gelene dek pek çok şey yaşayacaktır. Konuyu spoiler vermeden özetlemenin başka bir yolu var mı emin değilim, o yüzden bunu da kısa geçiyorum.

Sonuçta Bilim Kurgu eserleri içinde oldukça önemli bir yere sahip olan Yaban Diyarlardaki Yabancı oldukça dolu ama aynı oranda da tepki çekme potansiyeli olan çıplak bir kitap. Tanıtımda neredeyse hiçbir şeye açıkça değinmememin, insanların görüşlerine göre çok farklı tepkiler verebilecekleri bir eserden bahsediyor olma bahanesine dayandığını hatırlatıyorum. Gerçekten alıp okumadan neden sansürlendiğini anlamak zor. Eğer alıp okuyacaksanız da kendinizi hazırlayın.

Kişisel görüş: Ben beğenmedim.
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı zümrüdüanka

  • *
  • 9
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yaban Diyarlardaki Yabancı - Robert A. Heinlein
« Yanıtla #1 : 04 Ocak 2017, 14:09:02 »
Bilimkurgu temeli üzerine oturtulmuş geniş kapsamlı bir kitap.Özellikle din ve cinsellik konuları kitabın temel unsurlarından bazıları.750 sayfa civarında olmasına rağmen her sayfası dolu ve tamamen özgün bir eser.Bilimkurgu okumaya yeni başlayanlar için kesinlikle uzak durulması gereken(okudukları son bilimkurgu olabilir),müdavimleri için ise son derece doyurucu bir eser.Kitabın zamanında sansürlenmiş olduğunu da belirtmek isterim.Kitabın konusunu ben dahil bir çok kişinin tasvip etmeyeceğini düşünsemde sansüre karşı birisi olarak her kitabın yayınlanması taraftarıyım.Tasvip edilmeyen her kitap sansüre uğrasa okuyacak kaliteli bir tek kitap bulamayız diye düşünüyorum(Kült eserlerin birçoğunun zamanında sansüre uğradığını belirtmek isterim).

Tüm kitaplarının türkçeye çevrilmesini istediğim bir Robert A. Heinlein okuru olarak her kitabının okunmasını tavsiye ediyorum.