Kayıt Ol

Kitap İsimleriyle Cümleler

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Kitap İsimleriyle Cümleler
« : 22 Ocak 2015, 16:15:57 »
Bugün aklıma geldi.

Bir arkadaşa "bende 'Körlük' var" dedim ve bundan eğlenceli cümleler çıkar diye düşündüm.

Hadi yazalım!

Başlıyorum:

"Kör Saatçi olur mu?" dedim adama. Hiç seslenmedi. Sağırdı da belli ki. Birden "Evlat," dedi. "Başka Görme Biçimleri de vardır."

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #1 : 22 Ocak 2015, 17:18:43 »
Bülent Bey konuyu çok sevdim! Çılgınlar gibi sevdim!

Ben de size özenip bir şeyler denedim. Pek olmadı ama oyun ilerledikçe açılacağımı düşünüyorum. Kıskandım sizin cümlenizi.

Benimki:

"Rüzgar tersten estiğinde Duvar yıkılır. İşte o zaman gerçek kabullerinin bile bu kavramın ağırlığını taşıyamadığını görürüz. O nedendir ki o rüzgara Öteki Rüzgar denir."

Koyu renkli dudakları gerilerek o nefret edilesi tel görünümünü aldı. Bir adamı boğmak için rahatlıkla kullanılabilecek türdendi. O ise dudak taklidi yapan bu öldürücü teli kulaklarına doğru gererek karşısındakinin ruhunu alaycılığıyla boğmak için kullanırdı.

"Ters köşe diyorsun yani?"

Sözlerime gösterdiği itibar işte bu kadardı.

"Koskoca Rüzgarın On İki Köşesi varken, bir tek ötekiden bahsetmek niye?"

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #2 : 22 Ocak 2015, 23:44:41 »
Çok teşekkürler. Hazal hanım, harikasınız. Bahisleri yükseltmişsiniz, aynı yazardan iki kitap. Görüyorum:

Aniden, yoğun bir sıcaklık dalgası, genç adamın soğuktan ifadesini yitirmiş yüzüne çarptı. Yaşlı adama döndü.
"Bu Rüzgarın Adı ne, dede?"

Bilge Adamın Korkusu, yüreğinden gözlerine tırmanmıştı. Başını umutsuzca salladı.
"Rüzgar değil bu oğlum. Rüzgarların kokusu olmaz."

Çevrimdışı

  • ***
  • 403
  • Rom: 7
  • ☆★
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #3 : 23 Ocak 2015, 01:17:17 »
Bir deneme de ben yapayım :).

Şafağın son ışıkları gözlerimde demlenirken duydum onu. Gecenin gölgeleri karardıkça, karardı Alacakaranlıkda. Kulağıma fısıldarken "İşte tam da bu vakit düşmüştük" diye. Korkutuverdi leylayı sessiz ve usulca. Sesinin tonu bir nazgülün çığlığından bile beterdi. Beni yumuşak koltuğuma mıhlayıverdi adeta. Titreyen sesimle sadece sorabildim "Sende nesin?" diye. "Ben mi?" diye cevap verdi. Biz Asi Melekleriz.
İt was one of those March days.
When the sun shines hot,
And the wind blows cold.
When the summer in the light,
And winter in the shade.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #4 : 23 Ocak 2015, 01:19:28 »
Spoiler: Göster
Yine Periyodik Neşriyat, yine çok güzel bir fikir. Aklınızla bin yaşayın Bülent Bey :)


Altı Üstü Hikayeydi Rıhtım sakinlerinin tek istediği,
Aralamak için Algı Kapılarının eşiğini.
Bu yüzden başlattılar Aylık Öykü Seçkisini,
Attılar Bitmeyecek Öykü'nün temellerini.


Biri hafif reklam gibi oldu ama idare edin. Gecenin bu vaktinde anca bu kadar:)
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #5 : 23 Ocak 2015, 01:37:45 »
Sissoylu bir günün ardından Melnibone'li Elric'in içinden uzaklara, hatta taa Mülksüzler'in yaşadığı topraklar kadar uzaklara gitmek geçiyordu. Elinden gelen birşey olmadığı için Faust'tan nöbeti devraldı zira bu Kaybolan Kule'deki Gece Nöbeti Elric'e, Gündüz Nöbeti Faust'a aitti. Saatler On İki olunca Alacakaranlık iyice kendini belli etti. Elric birden burnuna çalınan Koku ile irkilerek gözlerini Kralların Yolu'ndan tarafa çevirdi. Gördüğü şey midesinin kalkmasına neden oldu. Binlerce leşcil hayvan ele geçirdikleri bu Şato'dan uzaklaşıyorlardı. Cthulhu'nun Çağrısı üzerine gelmişler ve bir kaç saat içerisinde bütün cesetleri tüketmişlerdi. Şimdiyse yol boyunca kötü kokmakla meşguldüler. Onları çağıran Yüksek Şatodaki Adam ise epeyce güçten düşmüştü. Gücünü geri kazanmak içinse kendisini Yüzyıllık Yalnızlık'a hapsetmesi gerekiyordu. Öyle de oldu. Nihayetinde fethedilmesi gereken başka topraklar da vardı.

Spoiler: Göster
Maalesef şu burada şeysini yani link göstermeyi yapamıyorum. Yöneticilere, editorlere sesleniyorum: mağdurum. :D
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Sayhh

  • **
  • 189
  • Rom: 15
  • Her şey başladığı yere döner.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #6 : 23 Ocak 2015, 07:57:06 »
Fikri ben de çok beğendim. Güzel önerisi için Bülent beye teşekkür ediyor ve oyuna dahil oluyorum!
 
Hızımı alamadım ve pek sevdiğim Latife Tekin’in kitaplarının isimlerini kullanarak bir öykü oluşturdum. Başlangıçta dört beş cümlelik bir şey yazmaya niyet etmiştim aslında ama bir anda kontrolümden çıkıverdi. Kendimi tutamayıp uzun uzun yazdım, uzunluğu için özür diliyorum.

Spoiler: Göster
Uyarı: Kitap isimleri dışında, yazdıklarımın Latife Tekin ile uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor. Yazar hakkında yanlış bir önyargıya sebep olmayayım.

 
Spoiler: Göster
Ayrıca serbest çağrışım: Across the Universe


Kadınlar ve Ölüm

Büyük bir şehrin çeperinde yaşamaktaydı Berci Kristin. Kız kardeşini ansızın kaybettiğinde kalbinde bir boşluk oluştu ve Ölüm’ü öldürmeye karar verdi.

Koruyucusu Muinar ile birlikte çıktılar yola. Kamp kurdukları zamanlarda Muinar ona Gece Dersleri vererek dövüşmeyi öğretti.

Haftalar süren yolculuğun ardından Ölüm’ün, evini sakladığı ormana vardılar. Berci, göreceklerinden korkmuştu başta; oysa ulaştıkları orman, cennetten bir parça gibi canlı ve güzeldi. O hayretle etrafı inceleyerek yürürken; bitki kökleriyle beslenmekten sıkılmış Muinar, gözüne kestirebileceği bir av arıyordu.

Sonunda bir karacayı gördüğünde yüzü aydınlandı. Okunu yerleştirip yayını gerdi ve boynunun biraz altından vurdu hayvanı. Karacanın tüm tepkisi, başını kaldırıp onlara sakince bakmak oldu. Kan yoktu, hiçbir şey olmamıştı! Ok, karacanın başını bir iki sallamasının ardından yere düştü.

Bakakalan Muinar, ani bir kararla hançerini çekerek kendi koluna kesik attı ve kesik açıldığı hızla geri kapandı. Korkuyla Berci’ye doğru döndü.

“Demek ki Ölüm’ün evini kurduğu Ormanda Ölüm Yokmuş,” dedi Berci mırıldanarak.

Bu durum ormanda görmeyi bekledikleri kasvetten daha çok huzursuz etmişti onları. Yine de yollarına devam ettiler ve yorucu bir yürüyüşün ardından muhteşem bir çiçek bahçesinin tam ortasına kurulmuş olan eve ulaştılar.

Bugüne dek var olmuş tüm çiçekler bu bahçede bulunuyordu. Her biri öyle güzeldi ki, onların güzelliği dışında her şey önemini yitiriyordu. Bahçenin içinden geçerken gözlerini çiçeklerden alamadılar.

Sonunda kafaları karışmış bir halde evin kapısına vardıklarında, onları beklemekte olan beyaz giysili nöbetçi hiç soru sormadan içeri girmelerine izin verdi.  Yüzlerindeki çarpılmış ifade, Unutma Bahçesi’nin onlara da tesir ettiğini gösteriyor ve tehlike arz etmedikleri anlamına geliyordu.

Berci ve Muinar, içeri girdiklerinde amaçlarını unutmuş bir halde yürümeye devam ettiler, ta ki beyazlar içinde, uzun sarı saçları olan bir erkeği tahtında oturur halde görene dek. Tahtın iki yanında iki nöbetçi, ucundan kar taneleri dökülen Buzdan Kılıçlarını çekmiş, herhangi bir tehlikeye karşı hazır olarak bekliyordu.

Tahtında güvenle oturmakta olan erkek gülümsedi.

“Ben, sizin bulmak için zahmete girdiğiniz Sevgili Arsız Ölümüm,” diyerek tanıttı kendini.

Berci, ona boş gözlerle bakıyordu.

“Seni aramakta olduğumuzu hatırlamıyorum. Aslında neden burada olduğumuzu da bilmiyorum,” dedi bilmeyişinden rahatsızlık duyarak.

“Önce unutmanızı, sonra da hatırlamanızı sağlarım,” dedi Ölüm. ”Hatırlayacaksınız.”

Berci gözlerini kapattı.

***
Züleyha, gördüğü rüyadan rahatsız olarak açtı gözlerini. Rüyasında Ölüm’ü öldürmek istemiş olduğunu hatırlıyordu. İlginç bulduğu her rüyası gibi onu da rüya defterine yazmaya karar verdi ve Ölüm’ün onu kandırmış olmasından duyduğu memnuniyetsizlikle  Berci Kristin Çöp Masalları başlığını atarak yazmaya koyuldu.

Son kelimeyi yazdıktan hemen sonra fark etti yatağının ucunda oturan erkeği. Ölüm gülümseyerek onu izliyordu.

“Yeniden ölmen yani uyanman gerekli Züleyha,” dedi yumuşak bir sesle ve ona bir defter uzattı. “Sana Rüyalar ve Uyanışlar Defterini getirdim, içinden geçtiğin bütün rüyalar ve ölümlerin yazıyor burada. Olmasını isteyebileceğin gibi… Hepsini senin için yazdım. Bilmeni ve hatırlamanı istiyorum artık.”

Züleyha yavaşça defteri alıp karıştırmaya başladı ve Ölüm konuşmaya devam etti:

“Seni öldürmeyi hep sevmiştim. Yapamayacak bile olsan senin de beni öldürmeyi istemeni Aşk İşaretlerinden biri olarak kabul ediyorum. Lütfen bu kez beni unutma. Uyandırmaya gelmeden önce seni yeniden bulduğumda lütfen tanı beni.”

***
Helin geç kaldığını bilerek uyandı. Oysa sadece beş dakika ertelemişti telefonunun alarmını. Panik olmuş bir halde giyindi ve çantasını hızla toplayarak evden çıktı. Çok ilginç bir rüya gördüğünü hatırlıyordu. Hem çok iyi tanıdığı, hem de çok korktuğu biriyle ilgiliydi, ama bundan fazlasını hatırlayamadı.

Ölüm, ölümünden önce onu defalarca ziyaret edecek, her seferinde Helin’in kendisini tanımadığını görüp kabullenerek, onu uyandıracağı günü beklemeye devam edecekti.


Spoiler: Göster
 Bu isimleri kendi ruhlarına uymayan bir öyküde hunharca kullandığım için aslında suçluluk duyuyorum biraz. :)

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #7 : 23 Ocak 2015, 12:09:42 »
Sayhh, o kadar güzel olmuş ki, ellerinize sağlık. Zevkle okudum, o kitap isimleri koyu olmasaydı yahut ben onların hiçbirini bilmeseydim de bunu çok güzel bir öykü sayardım. Bence o güzelim eserlerin isimlerini cümlelerde kullanmak onların başka okurlar tarafından fakedilmesini sağlıyor. Hem onları kendi ruhlarından öteye taşımak, başka bakışlar sağlamak da güzel değil mi? Oyunu ciddiye alıp emek verdiğiniz için teşekkürler.

İhsan bey
, şiir aklıma gelmemişti, çok iyi fikir, öyle güzel isimler var ki en çok şiire yakışıyor. Ellerinize sağlık.

Quid Rides, fantastik eserlere yaraşır fantastik bir paragraf olmuş, ellerinize sağlık.

Hatunkız, katkınız için çok teşekkürler, daha neler çıkar kim bilir, sevdiğimiz eserlere güzel bir saygı duruşu oldu.




Gaza geldim:

Uff ufff diyerek kollarını ovalıyordu Buse, tatilin başından beri yedinci sokuluşuydu.

"Ufff, burası resmen Eşekarısı Fabrikası, her yanım delik deşik oldu."

Küçük Musa bir yandan ablasına gülüyor, bir yandan da altta kalmamak için hin bir cevap arıyordu. Kelimeler onların en sevdikleri oyuncaklardı. Buldu:

"Beni de gece kan emiciler deldi, baksana şu şişliklere, sanırım Sineklerin Tanrısı'nın sunağındayız."


Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #8 : 26 Ocak 2015, 10:01:24 »
Ben bunun cevabını özel mesajla atmıştım. Hatta sitede bu sorunun cevabının tam yerini (S.S.S Kısmında anlatığı tam "o noktayı") link vermiştim. Ama bu mesaj düzenlenmemiş, anlatılanlar uygulanmamış :).


Sissoylu bir günün ardından Melnibone'li Elric'in içinden uzaklara, hatta taa Mülksüzler'in yaşadığı topraklar kadar uzaklara gitmek geçiyordu. Elinden gelen birşey olmadığı için Faust'tan nöbeti devraldı zira bu Kaybolan Kule'deki Gece Nöbeti Elric'e, Gündüz Nöbeti Faust'a aitti. Saatler On İki olunca Alacakaranlık iyice kendini belli etti. Elric birden burnuna çalınan Koku ile irkilerek gözlerini Kralların Yolu'ndan tarafa çevirdi. Gördüğü şey midesinin kalkmasına neden oldu. Binlerce leşcil hayvan ele geçirdikleri bu Şato'dan uzaklaşıyorlardı. Cthulhu'nun Çağrısı üzerine gelmişler ve bir kaç saat içerisinde bütün cesetleri tüketmişlerdi. Şimdiyse yol boyunca kötü kokmakla meşguldüler. Onları çağıran Yüksek Şatodaki Adam ise epeyce güçten düşmüştü. Gücünü geri kazanmak içinse kendisini Yüzyıllık Yalnızlık'a hapsetmesi gerekiyordu. Öyle de oldu. Nihayetinde fethedilmesi gereken başka topraklar da vardı.

Spoiler: Göster
Maalesef şu burada şeysini yani link göstermeyi yapamıyorum. Yöneticilere, editorlere sesleniyorum: mağdurum. :D


Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #9 : 26 Ocak 2015, 12:18:14 »
Aman diyim kızma abla. Unutmuşum sadece. Hemen hallediyorum. :D

Hallettim bile :D
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #10 : 26 Ocak 2015, 12:25:20 »
Yok ne kızacağım :D. Bu soru çok geliyor da, acaba dedim denedin olmadı mı.

Neyse konuyu daha fazla kirletmeyeyim. Ehem. Son yazılan tüm mesajları çok kıskandım :/. En kısa zamanda yeni bir şeyler bulmam lazım. Hele Sayhh'a acayip düşman oldum.

Çevrimdışı VeRMiNaaRD

  • ***
  • 461
  • Rom: 1
  • Star-Lord
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #11 : 26 Ocak 2015, 13:32:16 »
Kralların Yolunda gezerken hiç Yokyere Locke Lamoranın Yalanlarına inanıp Çöl Mızrağını Dövmeli Adamın Mürekkep Yüreğine sapladım. Kırmızı Uniformalıların olay yerine gelmesiyle Calibanın Savaşı başladı. Olay yerinde can veren Leibowitz İçin Bir İlahi okuyan Vadinin Kahramanları, Amerikan Tanrılarının sevgisini kazanarak...

Devam ettireyim mi:))

Çevrimdışı Elendil_XX

  • ***
  • 504
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #12 : 26 Ocak 2015, 13:47:58 »
Kralların Yolunda gezerken hiç Yokyere Locke Lamoranın Yalanlarına inanıp Çöl Mızrağını Dövmeli Adamın Mürekkep Yüreğine sapladım. Kırmızı Uniformalıların olay yerine gelmesiyle Calibanın Savaşı başladı. Olay yerinde can veren Leibowitz İçin Bir İlahi okuyan Vadinin Kahramanları, Amerikan Tanrılarının sevgisini kazanarak...

Devam ettireyim mi:))

Ahahaha süpersin. :D

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #13 : 30 Mart 2015, 15:07:17 »
Şehrin tüm sıkıntısı gelir yerleşir içime. Yutup modernleştirdiği her kişinin endişesi yer bulur bendenimde. Benimkisi bir başkasının sancısı. Paris Sıkıntısı.

Renkler tükenişe döndüğünde açar Kötülük Çiçekleri. Yapma Cennetler'den plastik elmalar çalınır; ama ısırmak ne mümkün.

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: Kitap İsimleriyle Cümleler
« Yanıtla #14 : 30 Mart 2015, 16:56:46 »
Şehrin tüm sıkıntısı gelir yerleşir içime. Yutup modernleştirdiği her kişinin endişesi yer bulur bendenimde. Benimkisi bir başkasının sancısı. Paris Sıkıntısı.

Renkler tükenişe döndüğünde açar Kötülük Çiçekleri. Yapma Cennetler'den plastik elmalar çalınır; ama ısırmak ne mümkün.

Hazal hanım öyle güzel yazmışsınız ki içime bir hüzün çöktü. Birden çok anlam buldum yazdıklarınızda. Sağolun. Aynı yazardan üç kitap. Ellerinize, aklınıza sağlık.


Siz yazınca duramadım:

Doğmadan öldüğüm topraklar, kışın kızıla, baharda maviye çalar. İlk güneşin yazıyla ikinci güneşin yazı arasında meyveler olur salkım salkım. En çok Beyaz Elmalar değer gözüme o vakit. Ak, pak.

Güneşler tepede ışıdıkça çıtır çıtır çıtırdar ayağımızın altı. Biz yürüdükçe, gölgemiz toprağı soğuttukça duyarız yerin heyecanını. Gölgemizin Sesi eşlik eder ağaçların uğultusuna.

Herkes çocuk, herkes şen. Gülücüklerimize ellerimizle şekil veriyoruz burada, sessiz göğsümüzden kahkahalar patlıyor. Kim demiş "Doğmadan Ölmüşler Cenneti" diye, basbayağı "Kahkahalar Ülkesi" burası.

Böyle de olsa, insan dediğin bir garip yaratık. Ağlaya ağlaya doğmaya, ağlaya ağlaya yaşamaya ve ağlaya ağlaya ölmeye çok hevesli. Belki de yaşamaya hevesli sadece. Doğup ölmeyi düşündüğü yok.

Bu beyhude çabanın peşinde olanlar az olmuyor aramızda. Ebedi mutluluğu bırakıp bir nefes aşkının ardına düşenlerimiz az olmuyor. Ruhlarının ucunu çekiştire çekiştire öte dünyaya, kanın yaşamanın izi olduğu dünyaya bakmaya gidiyorlar. Bu, yaşamak dediğimiz yakıcı nefese Aşık Hayaletler, orada bıraktıkları acı anıları ve kanayan anaları görüp delik deşik olmuş ruhlarıyla geri dönüyorlar.

Bu hayaletlerin hepsi, yaşamak nedir bildikleri için artık, mutlu olmayı da beceremiyorlar.