Kayıt Ol

Maymun ve Öz - Aldous Huxley

Çevrimdışı TheWalkingIdeas

  • **
  • 348
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Maymun ve Öz - Aldous Huxley
« : 31 Ocak 2015, 12:48:39 »
     

     Orjinal ismiyle “Ape and Essence”, Aldous Huxley’in 1948’de yazdığı kısa romanı, 2004’te İthaki tarafından Süreyyya Evren çevirisiyle basıldı. Yanlış bilmiyorsam kitap tek baskıda kaldı, kitabı tam tamına 2 senedir arıyordum ancak ulaşabildim. Süreyyya Evren çeviri konusunda çok harika bir iş ortaya koymuş, kendisine imzalatabilirsem güzel olacak. Baskı da kusursuz, herhangi bir baskı hatası hatırlamıyorum. Ayrıca kapak görselini harika buldum, siz ne düşünürsünüz bilemiyorum.

     Huxley’in daha önce, klasik eseri “Cesur Yeni Dünya” ve okuduktan sonra hayranlığımın on katına çıktığı eseri “Algı Kapıları”nı okudum. Bu kısa roman -169sayfa- Huxley’e olan hayranlığımı bir kat daha arttırdı. 2 sene uğraşmama kesinlikle değdi. Söylesenize Huxley’in zekasına hayran olmamak mümkün müdür?

     Hikaye iki arkadaşın bir film stüdyosunda konuşmasıyla başlıyor. Arkadaşın biri patronundan zam almak için patronun ofisine gidiyor, patron tabi bu durumu reddediyor ve aklımda kalan şu sözü ediyor, “Bu Stüdyo’da, bu günlerde, İsa bile zam alamaz.” Bu sözün üzerine bazı benzetmelerde bulunuyor. İki arkadaş stüdyo içinde siyasi ve sosyolojik konularda tartışarak yürümeye devam ediyorlar, tam yola çıkacakken biri ezilme tehlikesi geçiriyor -kamyon tarafından-. Arkasından söverler vs. , kamyon tam yolu dönecekken kitap dolu dorsesinden bazı kitaplar dökülür, bu kitaplar yakılması için gönderilen ve kabul edilmeyen senaryolardır. Yürürler, bazı kitapları kurcalayıp okur atarlar, bir tanesini okuduktan sonra ilgilerini çeker, ismi “Maymun ve Öz”dür. Daha sonra okumaya devam etmek için kitabı saklarlar. Kitabın yazarı ilgi duydukları fakat hiçbir zaman görüşemedikleri biridir. Kitabı alarak yazarın yaşadığı eve giderler.

     Daha sonrasında kitaptaki senaryoyu okumaya başlarız. Gerçekten senaryo gibi yazıldığı için okuması bana çok garip geldi, bence oldukça özgün bir durum böyle bi durumla başka bir kitapta karşılaşmamıştım.

     Senaryo, III.Dünya Savaşı’ndan sonrası anlatılır. Neredeyse tüm dünya yıkıma ve radyasyona maruz kalmıştır. Yıkımdan etkilenmeyen bilinen tek yer Yeni Zellanda’dır. Bir grup bilim adamı burada çalışmalar yapmaktadırlar. Dünyadaki son durumu inceleyip değerlendirme sonucu çalışmalarına devam etmek üzere California’ya bir inceleme gezisi düzenlerler. Asıl karakterimiz Dr.Poole, orada yaşayanlar tarafından tutsak alınır ve asıl hikayemiz başlar.

     Oradaki insanlar, insanlık tarihinin büyük yıkımı ve kötülüklerinden fazlasıyla etkilenmişlerdir. Bazı mutasyonlara uğrayıp fiziksel ve hormonal değişimler geçirmişlerdir. Tüm bunların doğrultusunda Şeytanı ve kötülüğü yücelten, bunlara tapınan bir inanç sistemi kurmuşlardır.

     Huxley, bu sistem içinde sosyolojik ve teolojik eleştirilerini sunar bizlere. İmgelemeleri, benzetmeleri muhteşemdir. Ve Doğukan’ın (Denaro Forbin) da dediği gibi kitap “çok korkunç” bir kitaptır.
Nasıl anlatabilirim, yazılış biçimi  ve yaşattığı hava bana Edgar Allan Poe’nun şiirlerindeki duygu bütünlüğünü hissettirdi. Kabul etmeliyim ki okuması da bir hayli zor fakat bir hayli de zevkli.
Bulabilirseniz mutlaka okumalısınız diyerek eserdeki bazı vurucu bulduğum, hoşuma giden sözleri alıntılıyorum:



“ ‘Gerçek ortakyaşamda,’ der, ‘organizmalar arasındaki ilişkide taraflar birbirlerinden faydalanırlar. Parazitimizin bir farkı da, diğer taraftan, bir organizmanın diğeri pahasına yaşamasıdır. Sonuçta, bu tek taraflı ilişki iki taraf için de öldürücülüğü ortaya çıkarır; konağın ölümü sonucunda buna sebep olan parazitin de ölümünden başka bir şeyle sonuçlanmaz. Kendisini efendi olarak gören modern insan ve gezegen arasındaki ilişki de ortakyaşamsal ortaklardan ziyade tenya ile köpeğinki ya da mantar ile patates arasındaki ilişki gibidir.’ ”

“Hakikatın bir putunu yapıyoruz; çünkü merhametsiz hakikat Tanrı değildir, fakat onun ne sevmemiz ne de tapmamız gereken imgesi ve putudur.”

“Nükleer füzyonla güçlendirilen bir dünyada herkesin büyükannesi bir röntgen teknisyeni olacaktır.”

“...İnsan buluşlarının çok azı gelişmeydi.”

“Bütün savaşların sebep olduğu açlık ve daha çok açlığın sebep olduğu tüm savaşlar.”

“Siz oradakiler, Düzenin üzerine çıkabileceğini düşünen zekiler, sizin için, öfkeliler, isyankarlar, itaatsizler, neşe hızla bir yabancıya dönüşüyor. Fantastik hilelerinizin sonuçlarını çekmeye mahkum olanlar onun varlığından bu kadar şüphe duyamazlardı. Sevgi, neşe ve Barış -bunlar sizin özünüz ve de dünyanın özü olan ruhun meyveleri. Ama maymun-zihnin meyveleri, maymunun küstahlığının ve isyanın meyveleri nefret ve durulmayan bir huzursuzluk ve sadece kendisinden daha korkunç çılgınlıklarla sakinleşebilen kronik bir ızdırap”
"Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir."

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Maymun ve Öz - Aldous Huxley
« Yanıtla #1 : 01 Mayıs 2015, 15:58:55 »
Kitabın ilk forum sayfasına bakanları portalımıza da yönlendirmek adına, incelemeyi buraya bırakıyorum:

Korkunç Bir Distopik Gelecek: Maymun ve Öz

Huxley'nin Cesur Yeni Dünya'sı bir başyapıttır, evet, ama Maymun ve Öz'ü de unutulmasın. Olur da bulursanız, ıskalamayın bu eseri.

Okuyun.