Kayıt Ol

Hanedan Savaşları

Çevrimdışı Light

  • **
  • 359
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Hanedan Savaşları
« : 03 Mayıs 2014, 20:44:18 »
   Malum katliamdan sonra tarih kitapları bunu Thomas'ın suçu olarak yazdı. Arafta kalır oldu. Ne cehennem ne de cennet vardı onun için. Hem suçlu, hem suçsuz. Hem insan hem de değildi. Diğer insanlardan farklı düşünür olmuştu. Beş yaşında farklılığını kanıtlayıp kendi ırkından daha üstün olduğunu anlamıştı. Beyni kendi ırkı sandığı ırktan çok daha iyi çalışıyor, el-göz koordinasyonu kat kat daha fazla idi. O liderin oğluydu. Herkes onun her halükarda üstün olduğunu düşünürdü.

  Thomas'ın az da olsa farkına vardığı şey gezegenlerinin işleyişiydi. Herkes nasıl göremezdi gezegenlerinin düz olmadığını? On sekiz yaşında soylu çocukların eğitim gördükleri özel mülkte tek başına otururken gözyüzünün siyah-kırmızı semasında bir sima gördü. Çok tanıdıktı fakat kim olduğunu bilmiyordu ama bilmesine de gerek yoktu. Son zamanlarda geceleri hep bu oluyordu. Arkadaşlarına, eğitmenlerine bunu söylemezdi çünkü büyücü olduğu için yargılanırdı ve soylu ailesi zor durumda kalırdı. Büyücü olmadığını biliyordu fakat ne olduğuna açıklık getirebilmiş değildi. İnsan anatomisini kendince iyi anladığı için fiziksel eğitimleri geçiyordu. İnsanların vücutlarının hassas noktalarını kendisi öğrenmişti ama bunu eğitmenlere göstermiyordu, sadece biliyordu. İnsanların canlarını yakmayı da biliyordu, zeka olarak alt etmeyi de. Canlarını yakmayı bilmesi onun herkesi fiziksel eğitimde geçeceğine delalet etmiyordu tabii, fakat eğitmenler Thomas'a inisiyatif gösterir onu yüceltirlerdi. Lidere yaranmak için her zaman görüşlerini Thomas lehinde kullanıp hep onu överlerdi. Thomas anladığı şeyleri kimseye anlatmadı.

   Babası öldüğünde ağabeyi Daniel topluluklarının lideri oldu.Daniel'in grubu yakınlarda olan grublar topluluğunun en büyüklerinden biriydi. Ağabeyinin gölgesinde olmaktan rahatsız olmuyordu Thomas. Göz önünde olmazsa kendini daha rahat hissederdi. Daniel ve karısı Lider Kulesi'nde kalıyorlardı. Thomas keşfettiği mağarada kafa patlatır ve kendi kulesine dönerdi. Dışarıdan Daniel ve Thomas arasında her zaman bir rekabet var gibi görülse de onlar birbirlerini çok severlerdi. Özellikle Daniel Thomas'a saygı duyar ve ne olduğu belirsiz isteklerini hoşgörü ile karşılardı. Thomas her zaman garipti ama Daniel'in kardeşiydi ve Daniel onun zekasının onu delirttiğini düşünüyordu. Thomas bazı şeyler görür ve sadece Daniel'e söylerdi. Daniel de bunun sadece bir rüyada olduğunu söyleyip onu avuturdu. Her şey için mükemmeldi Thomas. Daniel'in anlayamadıklarını anlayabiliyordu. Daniel'in Thomas'ı zeki olarak addetmesinin sebebi buydu.

   Bir gün Daniel'den bir ceseti gömülmeden incelemek istemişti. Daniel tabii ki de ona izin vermemişti. Daniel ''Ölülerle ancak büyü sanatı ile uğraşanlar iletişim kurabilir. Beni zor durumda bırakma kardeşim, büyü sanatıyla mı uğraşıyorsun yoksa?'' dediğinde Thomas; ''Ben ölülerle iletişimimi cesetler üzerinden nasıl kurabilirim ki? Cesetlerin içinde can yok bu yüzden büyü de olamaz. Buna ihtiyacım var. Cevabını aradığım bazı sorularım var. İzin veriyor musun?'' sorusunu yönelttiğinde Daniel bir daha bu konuyu açmamasını şayet biri bunu konuştuklarını veya bu eylemi yaparken birisi onu görürse onu zor durumda bırakacağını söylemişti.  Daniel Thomas'ın lideriydi ve kültürlerine göre Daniel halklarının yücesiydi. Onları bu şekilde tartışırken gören bir insan Daniel'e saygısızlık edildiğini düşünürdü.

   Daniel bir gün Thomas'ın evlenmesine karar verdi. ''Thomas'ın bu saçma işlerden kafasını kaldırıp kendine bir yuva kurması gereklidir.'' buyurdu ve konu kapandı. Thomas için diğer grup topluluklarından birinin liderinin kızı alındı. Kız alımlı, güzel, zekiydi. Adı Ece idi ve kendi halklarının arasında anlamı ''Ulu/İleri gelen'' idi. Kızdan hoşlanmıştı ama araları hep soğuktu. Resmi olarak birleştiklerinde(Evlenmek anlamında) bu soğukluk kaybolmaya başlamıştı ama Ece de Thomas kadar olmasa da düşünceleri ile cebelleşiyordu, kadın olarak görevini yapıyordu ve işine bakıyordu. Thomas ile Ece arasında bir sempati olsada Ece ile Thomas birbirlerini anlayamıyorlardı. Ece kendi çocuğunu bu topluluk içinde doğurmak istemiyordu, onun çocuğu yönetmek için doğmalı ve yaşamalıydı. Erkek ise ki Ece bunu çok istiyordu kendi halkında olduğu gibi yiğit bir delikanlı, aklını kullanan bir savaşçı olmalıydı. Thomas'ın halkını kötülemiyordu ama aralarında görüş ayrılığı vardı. Thomas ve Ece barışın bir simgesi olarak birleşmişlerdi.

 Thomas Ece hamile kaldıktan üç ay sonra kendi düşüncelerinden kıvrılıp Ece ile ilgilenmeye başladı. Ece ile bazı şeyler paylaşmaya başlayıp yakınlaştılar. Ece Thomas'ın bencil biri olduğunu düşünüyordu fakat kendi içinde yanıldığını kabul etti. O, sadece farklı biriydi. Diğer tanıdıklarından çok daha zeki, becerikli ve bir o kadarda nazikti ona karşı artık. Her zaman kendinin de farklı olduğunu düşünmüştü ama kadın olduğu için bunu gösterememişti. O fatihlerin kanından geliyordu ve bunun için böbürleniyordu. Thomas ile başkalarına karşı olan bakış açısı değişmiş, empati kurmayı öğrenmiş, sağlıklı düşünmeyi öğrenmiş ve aşkı öğrenmişti.  Thomas'ın artık aklını başına toplamasını sağlayan Ece ve malum olay olmuş, Thomas gerçekleri az da olsa öğrenmişti. Doğacak çocuk onun ırkının devamı olacaktı. Bunu gerçek babasından öğrenmişti...

-Yorumlarınızı rica ediyorum ve bekliyorum.

Edit: Hikayeyi karakterlerle beraber kökten değiştirip giriş bölümünü ayrı bir başlık altında yayımlayacağım... Bu ilk yazı denemem ve pek gözden geçirildiği söylenemez.
 
Alıntı yapılan: W.S.
Yet do thy worst, old Time; despite thy wrong
My love shall in my verse ever live young.

Çevrimdışı Loial

  • *
  • 39
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hanedan Savaşları(Başlangıç Hikayesi)
« Yanıtla #1 : 04 Mayıs 2014, 14:42:32 »
  Sanki biraz daha üstünden geçilmesi gerek gibi duruyor paylaştığınız hikaye. (Tabi bu benim fikrim) Yazım ve bazı imla hataları var. Ama onarılabilir hatalar bunlar. Zaten bunu herkes yapıyor. :D :D Oldukça sade ve akıcı bir diliniz var. Okurken yorulmuyor insan. Giriş için de başarılı bence. Fakat anlattığınız dünya hakkında okuyucuya daha fazla bilgilendirmeniz gerekiyor. Çünkü çok büyük bir eksik olarak duruyor. Okuyucuyu yarattığınız dünyayı hayal etmekten mahrum bırakmamalısınız. Ayrıca Thomas'ın farklı olması konusuna da değinmek istiyorum. Onda da bir hayli soru işaretleri var. Neden farklı ve diğer insanları  neden o kadar zayıf tasvir etmişsiniz? Umarım devamında bu soru işaretlerini ve eksikliği kapatırsınız. :D Elinize sağlık...

Çevrimdışı Light

  • **
  • 359
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hanedan Savaşları(Başlangıç Hikayesi)
« Yanıtla #2 : 04 Mayıs 2014, 15:09:42 »
  Sanki biraz daha üstünden geçilmesi gerek gibi duruyor paylaştığınız hikaye. (Tabi bu benim fikrim) Yazım ve bazı imla hataları var. Ama onarılabilir hatalar bunlar. Zaten bunu herkes yapıyor. :D :D Oldukça sade ve akıcı bir diliniz var. Okurken yorulmuyor insan. Giriş için de başarılı bence. Fakat anlattığınız dünya hakkında okuyucuya daha fazla bilgilendirmeniz gerekiyor. Çünkü çok büyük bir eksik olarak duruyor. Okuyucuyu yarattığınız dünyayı hayal etmekten mahrum bırakmamalısınız. Ayrıca Thomas'ın farklı olması konusuna da değinmek istiyorum. Onda da bir hayli soru işaretleri var. Neden farklı ve diğer insanları  neden o kadar zayıf tasvir etmişsiniz? Umarım devamında bu soru işaretlerini ve eksikliği kapatırsınız. :D Elinize sağlık...
Aslında birden ilham geldi ve ''Çok eskilerde tüm ırkların içinde olduğu bir fantastik hikaye neden yaratmayayım?'' soru işareti aklıma çöreklendi. Ne aklıma geldiyse yazdım ve yayımladım. (Tabii gözden biraz geçirdim.) İleriyi daha iyi düşünebilmek için bu yola girdim şayet siz benim yoluma, kendi düşüncelerime tat katmanız umuduyla... Olaylar çok eskilerde geçtiği ve başlangıç hikayesi olduğu için tasvirleri zayıf tuttum ki ileride daha parlak bir kurguya imza atabileyim. Thomas ve Ece sadece hikayenin başlangıcı ve baş karakterlerin ataları olmasını planladığım için belirsizlikler mevcut olmalı bana göre. Tabii ki gerçek hikaye başladığında betimlemeler olarak kafada soru işaret kalmaz. Söylediklerimi yapabilmeyi diliyorum...
Sorularınızın cevabını tam verememişim sanırım okuduktan sonra fark ettim;
-Eskilerde soylu insanlar hariç diğer insanların çok cahil oldukları esasına dayanıyor. Thomas'ın farklılığı da hikayedeki kilit nokta olma özelliğini taşıyor. Keşifler yapıyor ve bunları açıklamıyor.
Yorumunuz için teşekkür ederim. :)
Alıntı yapılan: W.S.
Yet do thy worst, old Time; despite thy wrong
My love shall in my verse ever live young.

Çevrimdışı Tenekeci

  • **
  • 79
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hanedan Savaşları(Başlangıç Hikayesi)
« Yanıtla #3 : 04 Mayıs 2014, 23:37:47 »
İlk hikayen mi bilmiyorum fakat ilke göre gayet geçerli bir hikaye diyebilirim.
Anlatımın biraz daha şiirsel ve renkli olmalı fakat bunu yazdıkça çözersin zaten, emeklemeden koşmak olmaz. :)

Bundan dolayı ilk işini beğendim. Tercihler farklıdır, sade ve akıcı, bu çok güzel bir özellik. Tek eksik sadece biraz daha renklilik derim ben...

...ki bunu yazabilen bir insan dediğim unsurları da göz ardı etmeye başlar zaten. Beğendim ve devamını bekliyorum. Teşekkür ederim. :)

Çevrimdışı Light

  • **
  • 359
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hanedan Savaşları(Başlangıç Hikayesi)
« Yanıtla #4 : 05 Mayıs 2014, 00:17:44 »
İlk hikayen mi bilmiyorum fakat ilke göre gayet geçerli bir hikaye diyebilirim.
Anlatımın biraz daha şiirsel ve renkli olmalı fakat bunu yazdıkça çözersin zaten, emeklemeden koşmak olmaz. :)

Bundan dolayı ilk işini beğendim. Tercihler farklıdır, sade ve akıcı, bu çok güzel bir özellik. Tek eksik sadece biraz daha renklilik derim ben...

...ki bunu yazabilen bir insan dediğim unsurları da göz ardı etmeye başlar zaten. Beğendim ve devamını bekliyorum. Teşekkür ederim. :)
Evet ilk hikayem.Üzerinde pek düşünmedim ve bu şekilde bir kurgu için görüşlerinizi almak istediğim için yüzeysel yazdım.Her şey yerli yerine oturmadı daha.
Alıntı
göz ardı etmeye
göz ardı etmemeye demek istediniz sanırım. :)
Yorumunuz için teşekkür ederim.
'Şiirsel ve Renkli' derken 'Renkli' den kastınız nedir?
Alıntı yapılan: W.S.
Yet do thy worst, old Time; despite thy wrong
My love shall in my verse ever live young.

Çevrimdışı Tenekeci

  • **
  • 79
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hanedan Savaşları(Başlangıç Hikayesi)
« Yanıtla #5 : 05 Mayıs 2014, 01:12:27 »
İlk hikayen mi bilmiyorum fakat ilke göre gayet geçerli bir hikaye diyebilirim.
Anlatımın biraz daha şiirsel ve renkli olmalı fakat bunu yazdıkça çözersin zaten, emeklemeden koşmak olmaz. :)

Bundan dolayı ilk işini beğendim. Tercihler farklıdır, sade ve akıcı, bu çok güzel bir özellik. Tek eksik sadece biraz daha renklilik derim ben...

...ki bunu yazabilen bir insan dediğim unsurları da göz ardı etmeye başlar zaten. Beğendim ve devamını bekliyorum. Teşekkür ederim. :)
Evet ilk hikayem.Üzerinde pek düşünmedim ve bu şekilde bir kurgu için görüşlerinizi almak istediğim için yüzeysel yazdım.Her şey yerli yerine oturmadı daha.
Alıntı
göz ardı etmeye
göz ardı etmemeye demek istediniz sanırım. :)
Yorumunuz için teşekkür ederim.
'Şiirsel ve Renkli' derken 'Renkli' den kastınız nedir?

Evet orada bir anlam kayması olmuş. :D "Göz ardı etmemeye" demek istedim.
Renkli kelimesinden kastım şu; hikaye içerisinde daha fazla merak uyandırıcı unsur. Karaktere dair daha farklı özellikler, güçlü yönleri, zayıf yönlerine daha fazla odaklanmak.

Zaten belirtmişsin, üzerine pek düşünmemişsin ve ilk iş. Bu zamanla olur, uzun soluklu bir hikayede zaten olur. Kafana takma bu dediğimi de. Güzel bence.

Çevrimdışı kargasiz

  • ***
  • 428
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hanedan Savaşları
« Yanıtla #6 : 14 Nisan 2015, 18:47:40 »
Karakterleri tanımlama başarılı ama sürekli karakterlerin isimlerini kullanmak, her cümlede ardı ardına isimlerin geçmesi yazı değil de ansiklopedi hissi uyandırıyor. İlk öykün olduğu için kabul edilir ufak tefek imla hataları var. Yine de devamını neden yazmadığını merak ettim. Ece liderliğe doğru ilerlesin :)