Kayıt Ol

Silverberg Enstitüsü

Çevrimdışı Laughing Madcap

  • ****
  • 960
  • Rom: 51
  • The Oncoming Storm
    • Profili Görüntüle
Silverberg Enstitüsü
« : 29 Nisan 2015, 00:43:45 »
Tarih: 22.04.2015
Kimden: Dedektif John Mcraven
Kime: Komiser Lee Morgan
Konu: Silverberg Enstitüsü arşivlerinden geriye kalanlar

Michael Silverberg (1892 – 1942), başarılı bir avukat olarak ün salmasının yanında Silverberg Enstitüsü’nün de kurucusudur. Üç çocuğunun üçünün de mevcut psikolojik problemlerini kontrol altında tutabilmek için malikanesine birkaç doktor getirmesiyle enstitünün temellerini atan Michael Silverberg, bir süre sonra çevredeki sorunlu kişilere ve bu kişilere yardımcı olacak doktorlara da kapısını açarak 1911’de Silverberg Enstitüsü’nü resmi olarak kurmuştur. Silverberg Enstitüsü hakkındaki dedikodulara rağmen 1942 yılına kadar aktif kalmıştır. 1942’de bilinmeyen bir sebepten dolayı çıkan ve malikaneyi yerle bir eden yangınla beraber kurucusu ve mali destekçisi Michael Silverberg’ün bu vahim olayda hayatını kaybetmesiyle (Cesetler tanınmayacak derecede deforme olmasına rağmen bu kazadan kurtulan kimse olmaması nedeniyle Michael Silverberg ve ailesi ölü olarak kabul edilmiştir.) enstitü aktif görevine ara vermiştir. 1996 yılında “Psikiyatri Platformu”nun mali destekleriyle beraber restore edilen ve tekrar aynı amaçla çalışmaya başlayan enstitüye, eski sahiplerinin anısına Silverberg Enstitüsü adı verilmiştir. 2011 yılına kadar aktif görevine devam eden enstitü, Ocak ayında bir hastanın şüpheli ölümü ile ilgili soruşturmalar ve şubat ayındaki sebebi bilinmeyen yangın sonrasında tekrar kapatılmıştır. Ekte, şüpheli ölüm dosyasını ilgilendiren görüşmeleri içeren kasetler ve bu görüşmelerin metinleri bulunmaktadır.


Ek-1.1;

Dr. Stan Lemning: Görüşme No: 22 . Ben Doktor Stan Lemning. Görüşmeyi yaptığım kişi Bay Henry Templeton.

(Sessizlik)

Dr. Stan Lemning: Başlayalım mı Bay Templeton?

(Sessizlik)

Dr. Stan Lemning: Peki. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

(Sessizlik)

Dr. Stan Lemning: Tedaviniz nasıl gidiyor?

(Sessizlik)

Dr. Stan Lemning: Bay Templeton, lütfen. Hiç bir şey söylemeyecek misiniz?

(Sessizlik)

Dr. Stan Lemning: En azından gülümsediniz, bu da bir gelişme.

(Sessizlik)

Dr. Stan Lemning: ... Peki. Bay Templeton, konuşmak istediğiniz herhangi bir şey var mı?

(Sessizlik)

Dr. Stan Lemning: Hastayı odasına götürebilirsiniz.

(Sandalyenin yere sürtme sesi ve demir bir kapının açılıp kapanma sesi)

Dr. Stan Lemning: Bay Henry Templeton ile yaptığımız dördüncü görüşmeden de bir sonuç alamadım. İlaçlarının dozlarının ayarlanması gerek.

--

Dr. Stan Lemning: Görüşme no: 35. Ben Doktor Stan Lemning ve karşımda Amanda McTuttle oturuyor. Bayan McTuttle, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Amanda McTuttle: Bana Amanda diyebilirsin tatlım.

Dr. Stan Lemning: Teşekkür ederim Bayan McTuttle ama böylesini tercih ediyorum.

Amanda McTuttle: Biraz ciddiyiz ha? Öyle olsun... Stan.

Dr. Stan Lemning: ... Soruma dönecek olursak, nasılsınız?

Amanda McTuttle: İyiyim elbette, kötü olmam için bir sebep mi var?

Dr. Stan Lemning: Elbette yok. Kendinizi iyi hissetmenize sevindim. Tedaviniz nasıl gidiyor, herhangi bir sıkıntınız var mı? Baş dönmesi, mide bulantısı, uyku hal-

Amanda McTuttle: Ah, evet. Tedavi görüyor olmam midemi bulandırıyor.

(Sessizlik)

Dr. Stan Lemning: Tedaviye ihtiyacınız olmadığınızı mı düşünüyorsunuz?

Amanda McTuttle: Hayır, tedaviye ihtiyacım olmadığımı biliyorum. Hasta değilim.

Dr. Stan Lemning: Tabi ki öyle. Sadece size yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Amanda McTuttle: Zor durumdaki zavallı kadına yardım etmek istiyorsun sadece... Aaah, ne kadar da romantik.

Dr. Stan Lemning: Tam olarak öy-

Amanda McTuttle: Bu yardımların karşılığını nasıl ödeyebilirim? Şu deli ceketimi çıkartmama yardım et de, borcumu hemen şurda ödeyeyim. Altta mı olmak istersin üstte mi? Üstte diye tahmin ediyorum.

(Sessizlik)

Amanda McTuttle: Evet evet. Kontrol senin elinde olmalı değil mi? Korkma ısırmam. Ama tabi, ısırmamı istiyorsan o başka.

Dr. Stan Lemning: Bayan McTuttle, lütfen. Bu konuştuklarınız oldukça uygunsuz şeyler. Sadece yardımcı olmaya çalışıyorum.

Amanda McTuttle: Anlıyorum tatlım. O duyguyu iyi bilirim.

(Sessizlik)

Amanda McTuttle: Karşındakine değer verirsin. Onun o zor anlarına tanık olursun. Yardım etmek istersin. Kendini hiç düşünmeden, yolunu kaybetmiş o zavallıyı huzura kavuşturmak istersin. Karşılığında hiç bir şey beklemezsin. Yine de ödülünü alırsın. KODUĞUMUN DELİ CEKETİNİ GİYDİRİRLER VE SENİ TIMARHANEYE ATARLAR!

Dr. Stan Lemning: Sakin olun Bayan McTuttle. Kocanızı onu içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için öldürdüğünüzü daha önce de dile getirmiştiniz. Fakat siz de biliyorsunuz ki bunun iyi niyetle bir alakası yok.

(Sessizlik)

Amanda McTuttle: Sen iyi niyetli birisi misin Stan?

Dr. Stan Lemning: Öyle olduğuma inanıyorum.

Amanda McTuttle: Benim gibi bir “cani”ye yardımcı olmak istiyorsun çünkü.

Dr. Stan Lemning: Cani olduğunuzu düşünmü-

Amanda McTuttle: Ve bana yardımcı olmak için beni bu dört duvarın arasına kapatıp zorla ilaçlar veriyorsun. Uyurken boğazını kesmek gibi değil belki ama bu da başka türlü bir “iyi niyet” göstergesi.

Dr. Stan Lemning: Böyle düşünmenize üzüldüm. Ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu, hareketlerinizin ve yaptıklarınızın yanlış anlaşıldığını düşünüyorsanız, bizim ve bu enstitünün size yaptıklarını yanlış anlıyor olabilme ihtimaliniz yok mu?

Amanda McTuttle: Kocam son anlarında gülümsüyordu. Ben gülümsemiyorum.

(Sessizlik)

Amanda McTuttle: İşin garibi Stan, sen de gülümsemiyorsun. Bu gece bir odama uğra istersen, ah nasıl da gülümsetirim seni.

Dr. Stan Lemning: Hastayı odasına götürebilirsiniz.

Amanda McTuttle: Bunu evet olarak algılıyorum?

(Sandalyenin yere sürtme sesi ve demir bir kapının açılıp kapanma sesi)

Dr. Stan Lemning: Pff..

--

Dr. Stan Lemning: Görüşme no: 55. Ben Doktor Stan Lemning ve görüşmeye katılan Bay M. Bergs Liver.

M. Bergs Liver: Merhaba.

Dr. Stan Lemning: Merhaba Bay Liver, bugün nasılsınız?

M. Bergs Liver: Her zamanki gibi. Mükemmel.

Dr. Stan Lemning: Çok güzel. Gerçekten, çok güzel. Bu yaptığımız üçüncü görüşme ve önceki görüşmelere göre sizi oldukça iyi gördüm.

M. Bergs Liver: Ne diyebilirim, doktorum çok iyi.

(Kahkaha)

M. Bergs Liver: İstersen sana tavsiye edebilirim. Çok iyidir.

(Kahkaha)

Dr. Stan Lemning: Teşekkür ederim Bay Liver, ihtiyacım olurs-

M. Bergs Liver: Bir dakika bir dakika... İhtiyacın olmadığını mı düşünüyorsun?

Dr. Stan Lemning: Eh, gayet iyi hiss-

M. Bergs Liver: Ben de gayet iyi hissediyorum. Gayet iyi de hissediyordum. Ama bak, buradayım. Aramızdaki tek fark sen masanın diğer tarafında oturuyorsun.

Dr. Stan Lemning: O ve sosyal davranışlarımız diyelim.

(Kahkaha)

M. Bergs Liver: Sosyal davranışlarımız mı? Sosyal davranışlarımız mı? Burada tanıyı böyle mi koyuyorsunuz?

Dr. Stan Lemning: Tabi ki sadece bu değil. Belirli kriterle-

M. Bergs Liver: Sözünü kestiğim için özür dilerim ama belirli kriterler mi? Kitabı açıp, beni bir takım kriterlere göre değerlendiriyorsun. Böyle mi yapmış, tik. Böyle mi düşünüyor, tik. Hayatı böyle mi, tik.

Dr. Stan Lemning: Aslında o kadar da basi-

M. Bergs Liver: Kabalığımı affet, sürekli sözünü kesiyorum ama saçmalıyorsun. Kusura bakma, gerçekten. Seni seviyorum, öncekilere göre çok daha iyisin. O yüzden bu düşüncelerimi seninle rahatça paylaşabileceğimi düşünüyorum.

Dr. Stan Lemning: Tabi ki Bay Liver, bana her şeyi anlatabilirsiniz.

M. Bergs Liver: Peki, başlıyorum. O kriterler dediğin şeyler saçmalık. İnsan hayatını, yaşamını ya da psikolojisini üç beş satır kriterlerle sınırlandırabileceğine gerçekten inanıyor musun? İnanmıyorsun. Bunu inkar ediyorsun ama inanmıyorsun. Bu üçüncü görüşmemiz ve seni daha iyi gördüm dedin ya. Bu üçüncü görüşmemiz ve ben seni çok kötü gördüm Stan.

(Sessizlik)

M. Bergs Liver: İşte bu, tam olarak bu. Değerlendirilmesi gereken şey bu. Genetik problemlerden bahsetmiyorum, o başkasının işi. Gerçek hastalıklar gerçek tedavilerle sonlandırılır. Ama burası hastane değil, burası laboratuvar farelerinin deneylerde kullanıldığı bir yer.  Boynunda asılı olan sarı karttan anladığım üzere, en fazla 2. Seviye hastaların var. Ve şu haline bak. Göz altı torbaları, dağınık saçlar, yamuk bağlanmış kravat ve ütüsüz gömlek. Karınla kavga etmeye başladın. Uyku problemlerin var.

(Sessizlik)

M. Bergs Liver: Ve bu daha başlangıç. Kırmızı kartı aldığında, 3. Seviye hastalarla görüşmeye başladığında, onlara uygulanan tedavileri gördüğünde neler olacak merak ediyorum. Bir taraftan da üzülüyorum. Biliyorsun, bu benim enstitüye kim bilir kaçıncı “ziyaretim”. Muhtemelen buradan tekrar çıkacağım. Geri döndüğümde ki o kahrolası kriter kitabı var olduğu sürece geri döneceğim, seni masanın bu tarafında otururken görmek beni çok üzer.

(Sessizlik)

M. Bergs Liver: İşte, o kritlerler falan değil olay. İşte tam olarak bu. Hayat tamamen normal bir insanı, başarılı ve “sosyal davranışları düzgün” bir insanı alır, evirir, çevirir ve buraya sokar. Bir yanlış adım, ayağın bir kere kaysın, yeterli. Biliyorsun, ben avukattım. Hukuk fakültesinden mezun olduğumda kendini on sene sonra nerede görüyorsun diye sorsalar, burası aklımın ucundan geçmezdi.Çocuklarımın olacağını söyleseler, kaderlerinin öyle olacağını en büyük kabuslarımda bile görmezdim.

(Sessizlik)

M. Bergs Liver: Ama sen yine de kriterlerime bağlı kalacağım dersen, tamam. Ben sadece yardımcı olmak istedim. Bunu haketmiyorsun Stan. İyi birisin. Geçen seferki doktorum beynime elektrik vermişti mesela, sen öyle birisi değilsin.

Dr. Stan Lemning: Benim için endişelenmene minettarım Bay Liver ama bu görüşme sizin hakkınızda olacaktı, benim değil.

M. Bergs Liver: Doğru diyorsun. Umarım hiç bir zaman senin hakkında bir görüşmeye katılmak zorunda kalmazsın.

(Sessizlik)

M. Bergs Liver: Ama endişelenme. Öyle bir durum olursa, adresini biliyorum. Karına iyi bakarım. Sonuçta bana o kadar yardı-

(Masanın devrilme sesi. Bağırışmalar ve boğuşma sesleri. Kaydın Sonu.)

--

Dr. Stan Lemning: Görüşme no: 71.

(Sessizlik)

Dr. Stan Lemning: Bugün nasılsın Bay Hartland?

Kevin Hartland: (Mırıldanmalar)

Dr. Stan Lemning: Biraz daha yüksek sesle lütfen.

Kevin Hartland: Ne önemi var ki diyorum.

Dr. Stan Lemning: İyi hissetmenizi istiyoruz sadece.

Kevin Hartland: O nedenmiş?

(Sessizlik)

Kevin Hartland: Bunların hepsi gereksiz. Kaç kere anlatacağım bilmiyorum. Bir simülasyon, bir illüzyonun içerisindeyiz. Ben bunu farkettiğim için burdayım. Göremiyorsunuz. Benim de görmemi istemiyorsunuz. O yüzden beynime bir şeyler sokuyorsunuz. İlaçlar veriyorsunuz.

Dr. Stan Lemning: Öyle düşünme-

Kevin Hartland: Yapma yahu? Öyle düşünmeyeyim. Böyle yapmayayım. Niye buradayız? Ne yapıyoruz biz? Bu koduğumun hastanesinden bahsetmiyorum. Dünyadan bahsediyorum.

(Sessizlik)

Kevin Hartland: Ben gördüm. Ben anladım. Labirentteki fareler gibiyiz. Peynire ulaşsak da bir şey değişmeyecek. Ama bunun nedenini sorguladık mı-

(Sert bir çarpma sesi)

Kevin Hartland: - seni buraya kapatıyorlar.

Dr. Stan Lemning: Lütfen Bay Hartland, bir kere daha masaya vurursanız sizi sakinleştirmek zorunda kal-

Kevin Hartland: Gerçekten mi? GERÇEKTEN Mİ? MASAYA VURMAMIN NE ALAKA-

Dr. Stan Lemning: Alın şunu.

Kevin Hartland: SI VARMIŞ Kİ? BIRAKIN BENİ! BIRAKIN! HEPİNİZ GÖRECEKSENİZ. ÖLÜM ANINIZDA GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNDEKİ PERDE KALKACAK! İŞTE O ZAMAN-

(Boğuşma sesleri. Demir bir kapının açılıp kapanma sesi)

--

Dr.  Alex Connely: Ben Dr. Alex Connely. Bu Bay Stan Lemning ile yaptığım ilk görüşmenin kaydıdır.

Stan Lemning: Alex lütfen.

Dr. Alex Connely: Bay Lemning, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Stan Lemning: Alex, lütfen. Yapma. Bari onlardan biriymişim gibi konuşma. Sadece Stan diyebilirsin mesela.

Dr. Alex Connely: Üzgünüm Bay Lemning ama bunu neden yapamayacağımı en iyi siz anlarsınız sanırım.

Stan Lemning: Evet, bu bir numaralı derstir. Hastayla ilişkin seviyeli olsun.

Dr. Alex Connely: Bu sorunu çözdüğümüze göre devam edebiliriz. Bay Lemning, şu “lanet” konusundaki düşünceleriniz değişti mi?

Stan Lemning:  Ses tonundan bana inanmadığın ortada Alex. Kimse inanmıyor. Evet, buna “Silverberg Laneti” demiş olabilirim ama tabi ki bunun böyle büyülü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Sadece... Sadece...

(Sandalyenin gıcırdama sesi)

Stan Lemning: Arşiv kayıtlarına bak. Tedavilere ve hastalar bak. Silverberg Enstitüsü’nün geçmişini biraz incele. Burada çalışanlara ne olduğunu araştır.

Dr. Alex Connely: Neden böyle yapacakmışım?

Stan Lemning: Lanetin ne olduğunu anlamak için. Burası lanetli Alex. Hepsini geçtim, şu halime bak. Bana ne yaptığına bak.

Dr. Alex Connely: Yaptıklarımızın sebebini hep dışarıda ararız. Bu bazen tanrı olur, bazen duyduğumuz bir ses. Senin durumunda ise, bu bina. Doğru mu anlamışım Bay Lemning.

Stan Lemning: Doğru ama eksik. Bu binada bir şeyler olduğu doğru. Ama sadece bina değil, birisi..

(Sessizlik)

Stan Lemning: Lütfen. Lütfen Alex, yalvarıyorum. Sana her şeyi açık açık anlatamam. Bu beni çok daha kötü bir duruma sokar, biliyorum. Ama buranın tarihini araştır. Sık sık gelen hastaları kontrol et. İsimlere değil, resimlerine bak. Lütfen.

Dr. Alex Connely: Üzgünüm Bay Lemning ama süremiz dolmak üzere. Bir dahaki sefere görüşmek üzere. Bay Lemning’i odasına götürebilirsiniz.

Stan Lemning: Alex, kendine dikkat et. Keşke anlatabilsem. Ama başıma ne gelir bilmiyorum. Korkuyorum. Resimlere bak.

(Demir kapının açılıp kapanma sesi.)

Dr. Alex Connely: Zavallı adam... Sıradaki hastayı, hmm bakalım...

(Kağıt sesleri)

Dr. Alex Connely: M. Bergs Liver, evet. Sıradaki hastayı getirebilirsiniz.
Attention all planets of the solar federation
We have assumed control.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Silverberg Enstitüsü
« Yanıtla #1 : 29 Nisan 2015, 02:12:48 »
Ellerine sağlık Kürşat, güzel bir hikayeydi. Sonunu ortasında bir yerlerde önceden tahmin etmeme rağmen yine de keyifle okudum. Kayıttan dinliyormuşuz havasını çok iyi yansıtmışsın. Kesilen konuşmalar, çıkan gürültüler, sandalye gıcırtıları vs... Bergs Liver görüşmesinde hafiften bir Joker tadı bile aldım hatta :) Sonu itibariyle biraz da Arkham Asylum... Sonuç olarak güzeldi, sevdim. Ellerine sağlık tekrardan.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Evis

  • **
  • 307
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silverberg Enstitüsü
« Yanıtla #2 : 30 Nisan 2015, 21:17:32 »
Eline sağlık, atmosferi çok iyi yakalamışsın. Hayal gücü, kurgu eh diyecek bir şey bırakmamışsın bize, :) bir kısa filmi anımsattı, tabi yaķından uzaktan alakası yok. Ortalara doğru, sonunda olacaklarını ben de tahmin ettim. Ama bu akıcılığı bozmadı. Karakterler, ciddi manada deli gibi durmuyor. Küçük kısımını göstermişsin ve karakterlerin deliliğinin sınırlaŕını bize bırakmışsın gibi geldi bana. Güzel olmuş, eline sağlık. :)

Düzenleme: eh, orada iyi kötü ölçütü olarak kullanılmaďı. Adeta bir nida :D