Kayıt Ol

Kadı Mahmut Efendi ve Biçare Ruhlar

Çevrimdışı Laughing Madcap

  • ****
  • 960
  • Rom: 51
  • The Oncoming Storm
    • Profili Görüntüle
Kadı Mahmut Efendi ve Biçare Ruhlar
« : 01 Haziran 2015, 17:23:10 »
Kadı Mahmut Efendi gerek zekasıyla gerek de adaletiyle nam salmış, döneminin pek zat-ı muhterem bir kişisiymiş. Merhametliymiş ve çevresine yardımcı olmaya gönülden bağlıymış. Öyle ki, vefatından sonra Allah, ona görevini devam edebilsin diye yeni bir hayat bahşetmiş. Kadı Mahmut Efendi, zamandan ve maddeden bağımsız bir halde yakaranların çığlıklarını duyar ve yardıma koşarmış. Haksızlığa uğradığını düşünen dertlileri rüyalarında ziyaret eder, kimi zaman da bizzat kendisini gösterirmiş.

İşte yine böyle bir günde Kadı Mahmut Efendi şiddetli bir inleme duyunca, hemen garibanın yanında belirmiş.

“Ey Mustafa oğlu Berke!” demiş, “Nedir derdin, niye böyle inlersin?”

Ağlamaktan göz pınarları kurumuş olan Berke başını kaldırmış ve hıçkıra hıçkıra ağlayarak derdini anlatmış.

“Sevdiğim kız kaşar çıktı Beybaba!”

Kadı Mahmut Efendi şaşırmış. Bir peynire nasıl gönlünü kaptırmış bu gariban diye düşünmüş.

“Annem hasta onun yanındayım demişti ama meğer Kerem’le sinemaya gitmiş!”

Berke ağlayarak, sızlanarak, hıçkırarak ve zaman zaman yerleri döverek anlatmış da anlatmış. Sonunda Kadı Mahmut Efendi mecnun bu diye düşünmüş, kısa ve öz bir cevap vermiş.

“Senin bu yaşadığın aşk değildir Berke Efendi! Aşkların en büyüğü O’na duyulan aşktır ve bu aşkın ızdırabı çölde içilen su gibidir!”

Berke gözlerinden yaşlar akarak uyanmış ve gördüğü rüyaya anlam verememiş. Neden sonra omuz silkip uyumaya devam etmiş. Bu sırada Kadı Mahmut Efendi başka bir sıkıntı hissedince, hemen oraya koşmuş.

Saçı sakalı birbirine karışmış harap ve bitap bir adam, yüzünü ellerinin arasına almış, kara kara düşünmekteymiş.

“Ya İlker, nedir bu halin? Nedir sıkıntın?”

İlker kafasını kaldırmış ve karşısında ak sakallı bu zat-ı görünce yüzü aydınlanmış.

“Allah senden razı olsun dedem, tam zamanında yetiştin. Borçlar belimi büküyor, bıçak kemiğe dayandı. Elde kalan son kırıntılar bunlar, şu altılıyı tutturmaktan başka çarem yok. Bir tüyo ver şu garibana!”

Kadı Mahmut Efendi şaşırmış ama gelmiş bir kere. Zararın neresinden dönülse kârdır diye düşünüp, vermiş cevabı.

“Kumarın ateşi koca ormanlar yakar da ısıtmaz, bir parça helâl koca cihanı doyurur. Gel vazgeç bu sevdadan, senin kurtuluşun göktedir!”

İlker kafasını sallayarak onaylamış ve önündeki bültene bakmış. Gülümseyerek ilk sıraya Gökbeyi’ni yazmış.

Tam da o anda öyle bir feryat kopmuş ki, bu uzaydan ve zamandan bağımsız muhterem zât bile irkilmiş. Hemen koşmuş feryat figan çığıran hatunun yanına. Hatun kişi saçını başını yolup da tepinirken, çıkmış karşısına.

“Hayırdır kızım, derdin nedir?”

Kadın bu sorunu çözebilecek kişinin bir erkek olduğunu pek iyi biliyormuş, bu yüzden de Kadı Mahmut Efendi’yi görünce ağlamayı kesmiş ve hemen derdini anlatmış.

“Amca bak şimdi. Bu elbise yüzde %20 indirimli ama buna benzer bir tane daha elbisem var. Şu elbise indirimde değil ama çok güzel. Hem de yeni sezon ürünü. Ne yapsam bilmiyorum. Sonuçta buna uygun ayakkabım da var ama şu da bu zamanlarda moda yani.”

Kadı Mahmut Efendi kafasını sallamış ve pek düşünmeden cevap vermiş.

“Zaman dediğin acımasız bir hırsızdır kızım, bugünün değerlisi yarının çöpüdür. Güzelliğin geçici, malın gidicir. Mühim olan içindir, asıl güzelliği gören gözlerindir.”

Kadın bu duyduklarını uzunca düşünmüş ve sonunda indirimde olmayanı almaya karar vermiş. İç astarı daha sağlam duruyormuş ve bu elbiseyi gördüğünde İrem kıskançlıktan çatlayacakmış.

Kadı Mahmut Efendi bu aciz kulların yardımına koşmuş da koşmuş, dertlerini dinlemiş, elinden geldiğince bir çözüm bahşetmiş. Bahşetmiş bahşetmesine de, Allah’ın basit bir kuluymuş sonuçta, doğa kanunlarından bağımsız kılınsa da Kadı Mahmut Efendi yorulmuş. Biraz dinleneyim de öyle devam edeyim diye soluklanmak istemiş ama haykırışların sonu kesilmiyormuş. Sonunda çok acil durmayan, fazla yüksek sesli olmayan bir yakarışa gideyim diye düşünmüş. Böylece bir nebze olsun dinlenecekmiş. Şöyle bir kulak kabartmış ve o tüm bağırış çağırışlar arasında, mırıldanırcasına yardım dileyen bir ses duymuş. Hemen gitmiş yanına ama bir de ne görsün, koskoca Atlas karşısında.

Kadı Mahmut Efendi, cihanı sırtlamış bu pehlivana ve dertli suratına bakınca dinlenemeyeceğini anlamış. Ama yine de gelmiş bir kere, yardım dileyeni eli boş göndermek olmazmış.

“Yiğit Atlas, anlat sıkıntını. Anlat ki bir çözüm bulalım.”

Atlas acıyla kapanmış gözlerini açmış ve Kadı Mahmut Efendi’yi bir süre izlemiş. O dertli çehresi asılmış ve kızarmış.

“Kadı Efendi kusuruma bakma, rahatsız ettim.” demiş utana sıkıla, gözlerini karşısındaki muhteremden kaçırarak. “Burnum kaşındı da...”
Attention all planets of the solar federation
We have assumed control.

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: Kadı Mahmut Efendi ve Biçare Ruhlar
« Yanıtla #1 : 07 Haziran 2015, 11:56:51 »
Çok iyi. Ben isterdim bu öyküyü yazmış olmayı. Kelimeler güzel seçilmiş. Noktalamalar okumayı kolaylaştırıyor. Paragraflar, diyaloglar güzel yerleştirilmiş. Bu tür kurallara önem vermeniz kendinize ve okura duyduğunuz saygıyı gösteriyor. Mizah dozu çok iyi ayarlanmış. Biraz daha uzasa sıkıcı olabilecek durum mizahı tam yerinde kesiliyor. Bu tür kısa, komik öykülerin bulunduğu bir öykü kitabına çok yakışır. Ellerinize sağlık.

Çevrimdışı Laughing Madcap

  • ****
  • 960
  • Rom: 51
  • The Oncoming Storm
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kadı Mahmut Efendi ve Biçare Ruhlar
« Yanıtla #2 : 07 Haziran 2015, 13:27:47 »
Çok iyi. Ben isterdim bu öyküyü yazmış olmayı. Kelimeler güzel seçilmiş. Noktalamalar okumayı kolaylaştırıyor. Paragraflar, diyaloglar güzel yerleştirilmiş. Bu tür kurallara önem vermeniz kendinize ve okura duyduğunuz saygıyı gösteriyor. Mizah dozu çok iyi ayarlanmış. Biraz daha uzasa sıkıcı olabilecek durum mizahı tam yerinde kesiliyor. Bu tür kısa, komik öykülerin bulunduğu bir öykü kitabına çok yakışır. Ellerinize sağlık.

Öncelikle nazik yorumunuz için teşekkür ediyorum.

Bir yazının noktalamalarının, dirlik ve düzeninin o yazının baharatı olmasının ötesinde ana öğelerinden bir kaçı olduğunu düşünüyorum. Yerken rahatsız etmeyen, yedikten sonra hazımsızlık çektirmeyen bir yemek için bu öğelere dikkat etmek gerek.

Tekrar teşekkürler.
Attention all planets of the solar federation
We have assumed control.

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kadı Mahmut Efendi ve Biçare Ruhlar
« Yanıtla #3 : 12 Haziran 2015, 15:31:38 »
İslam dininin karakterleriyle Yunan mitolojisini birleştirmek iyi fikirmiş. Hikayenizi beğendim, elinize sağlık...
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark