Kayıt Ol

Gotik Öyküler - Howard Phillips Lovecraft

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Gotik Öyküler - Howard Phillips Lovecraft
« : 05 Eylül 2015, 17:44:48 »

Genel Yorum: Öncelikle birçok kişinin bilmediği şu ön bilgiyi vermek istiyorum: Gotik Öyküler adlı kitap, önsözünden çevirisine dek, İthaki'den çıkan "Cthulhu'nun Çağrısı" adlı kitapla bire bir aynı. Ben de bu bilgiyi İthaki'nin yayımladığı kitabı satın aldıktan sonra fark ettim. Aynı kitabı almış oldum bir nevi. Bilmeyenlere duyurulur, aynı hatayı yapmayın.

Mitos Yayınları'nın yayımladığı bu baskının çevirisi Dost Körpe'ye ait. Çevirmenin yayımlanmış ilk çevirisi olma özelliğini de taşıyor aynı zamanda. Yine Körpe'ye ait olan güzel de bir önsöze sahip kitap. Öyküleri derleyen kişi ise Giovanni Scognamillo.

Lovecraft'ın daha önce Deliliğin Dağlarında adlı eserini okumuş ve beğenmiştim. Bu kitapla birlikte de kısa öykülerinin tadına bakmış oldum. Kitabın içinde sekiz adet öykü var ve bazıları Cthulhu Mitosu ile ilişkili. En sevdiğim iki öykü sırasıyla Innsmouth Üzerindeki Gölge ve Cthhulhu'nun Çağrısı oldu.

Kısaca öykülere değindim.

"Sonsuza dek yatabilen ölü değildir,
Ve tuhaf uzak zamanlarda, ölüm bile ölebilir."

1. Randolph Carter'ın İfadesi: Randolph ve Warren adlı iki arkadaş eski bir mezarlıktaki gömütün bulunduğu alana giderler. Harley Warren'ın tekin olmayan araştırmalarından bir yenisinde yer alan Randolph Carter, arkadaşını orada korkunç bir şekilde kaybeder. Kapağı açıp yer altına inen Warren ölümü kabullenir ve arkadaşına ise, ısrarla kaçması gerektiğini söyler. Bir görgü şahidinin, olayın gerçekleştiği gün iki arkadaşı Gaunsville yolunda Büyük Servi Bataklığı'na girmiş olarak görmüş olması sonucunda, Randolph Carter'ın ifadesi alınır ve arkadaşını öldürmekle suçlanır.

2. Yabancı: Sık ve uzun ağaçlarla kaplı ormanın içindeki korkutucu bir şatoda yaşamını sürdüren ve kim olduğunu dahi bilmeyen bir "yabancı"nın hikayesi. Dışarıdaki dünyaya ve kendine son derece yabancı olan bu "canlı", günün birinde ışığa hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyacak ve ne yapıp edip, yaşam alanından dışarı çıakcaktır.

"Ama evrende acı olduğu kadar, merhemi de vardır ve bu merhem unutuştur."

3. Erich Zann'ın Müziği: Bir süre Auseil Sokağı'nda ikamet eden anlatıcımız yıllar sonra geri dönüp bu sokağı ve bu sokakta yer alan beş katlı binayı bulamaz. Binanın beşinci katında yaşayan dilsiz Erich Zann, keman çalmaktadır ve kendisi de bu adamın müziğine hayrandır. Müziğinin sırrını öğrenemeden bu gizemli adam kayıplara karışacaktır. Tıpkı keman, ev ve sokak gibi...

4. Herbert West - Diriltici: Herbert West ve öykünün anlatıcısı konumundaki şahıs Arkham'da yer alan Miskatonic Üniversitesi'nde Tıp öğrenimi görmektedirler. West'in ölümden sonraki ana inanılmaz bir tutkusu vardır ve varını yoğunu harcayarak ölüleri diriltmeyi amaçlar. Fare, kedi, köpek, maymun gibi hayvanların ölü bedenleri ile başladığı serüveninde, sıra insanlara da gelecektir. En yakın dostu ve asistanı ise, aynı zamanda öyküyü bizlere ulaştıran meslektaşıdır. Diriltme işinde zamanla yol alan ikilinin pes etmeye niyetleri yoktur ve günün birinde işler içinden çıkılamayacak bir hal alır.

"Anılar ve olasılıklar gerçeklere kıyasla her zamankinden daha dehşet verici artık."

5. Duvarlardaki Fareler: Her şey isimsiz bir anlatıcımızın atalarından kalan bir eve taşınmasıyla başlıyor. Exham Manastırı adlı yeri restore ettirip oraya yerleşen kahramanımızı, bu gizemli evin duvarları ardından ilginç şeyler beklemektedir. Hizmetçileri ve kedileriyle birlikte yaşamını sürdürse de, içinde tuhaf hisler barındırmaktadır zira ev hiç de tekin değildir.

6. Pickman'ın Modeli: Yine Lovecraft ve yine isimsiz bir kahramanının ağzıyla anlattığı gotik öykülerinden biri. Tanıdığı en büyük sanatçıyı Eliot adlı kadına anlatıyor karakterimiz. Bu "büyük" ressamın eserleri onu öylesine derinden etkilemiştir ki, her birine hayranlığını gizleyemez. Fakat günün birinde Pickman'la selamı sabahı kesecektir. Hem de çok şaşırtıcı bir sebeple.

7. Cthulhu'nun Çağrısı: Lovecraft'ın en ünlü öykülerinden biri Cthulhu'nun Çağrısı. Cthulhu Mitosu'nda yer alan öykülerin başlangıcını da oluşturur aynı zamanda. 1925'te, dünyanın dört bir yanında patlak veren esrarengiz olayları araştıran kişiler zamanla kayıplara karışır. Bu sıradışı mezhebe mensup insanlar hakkında çok şey bilen kişiler bir bir ortadan kaldırılmaktadır. Sapasağlam olan bu insanların ani ölümleri herkesi şaşkına çevirse de, sır perdesi bir türlü aralanamaz. Amcasını da aynı mezhebe kurban veren anlatıcımız, günün birinde 1925 tarihli bir gazete haberine rastlar ve o günlerde yaşanmış olaylar kendisini bir hayli şaşırtır. Tam bir cesaret örneği sergileyerek, Cthulhu mezhebini araştırmaya soyunur.

"Yeryüzündeki en merhametli şey, insan zihninin çevresindeki her şeyle bağlantı kurma konusundaki yetersizliğidir herhalde."

"Eğer anıları silebilecekse, ölüm bir nimetten başka bir şey değil."

8. Innsmouth Üzerindeki Gölge: Hiç kuşkusuz kitapta yer alan öykülerin içinde en ürkütücü ve en iyi olanıydı. Innsmouth adlı kasabayı merkezine oturtan öykü, Cthulhu Mitosu ile doğrudan bağlantılı. Reşit oluşunu New England turuyla kutlayan karakterimiz, Newburyport'tan annesinin memleketi olan Arkham'a geçmeyi planlamaktadır. Fakat o bölgede bulunan Innsmouth adlı ufak kasaba bir hayli dikkatini çeker. Kasabanın karanlık geçmişi ve yaşanan olayların hasır altı edilmesi, onu tüm bunları araştırmaya ve gerçekleri öğrenmeye iter. Kasvetli ve gotik sahil kasabası Innsmout'da neler yaşanmaktadır? Ve garip halkının "Innsmouth Görünüşü" edinmesinin asıl kaynağı nedir? Bütün cevaplar Lovecraft'ın bu muazzam öyküsünde saklı. Dehşet dolu dakikalar sizleri bekliyor.

"Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?"

"Kapıldığım en son korkunun bile yalnızca bir yanılsama olması olası mı?"