Kayıt Ol

Birkaç Şiir

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Birkaç Şiir
« : 23 Eylül 2015, 23:24:08 »
Ay Gelir Ziyaretime

Pencerem açık durur her zaman
Olur da ay gelirse ziyaretime diye
Konuşmak isterim sabaha kadar
Kaç sevgili izledi onu el ele
Kaç şişe rakı içildi mehtaplarında

Sadece o anlatmayacak ama
Benim de söyleyeceklerim var
Ağlayamayan gözlerim mesela
Ölmek için yalvarışlarım her gece
Uyandığımda lanet okumalarım

Pencerem açık durur her zaman
Olur ya, ay ziyaretime gelir belki
Öyle ya görüp görebileceği
En aşık benim şimdiye kadarki
Anlatırım belki ona da sevmeyi
Sevilmeyi anlatamasam da

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
/Şiir Nihavent Makamıyla Gelir Bazen
« Yanıtla #1 : 28 Eylül 2015, 00:28:21 »
Ne zamandan beri böyle mavi nokta
Ve üzerinde yaşayan parazitler de
sanki canlı olan oymuş da biz yalnızca
dediğim gibi onun kanını emen birer
sülük yahut pirelermişizcesine

ne zamandır böyle soluk mavi nokta
ve bizler, küçük önemsiz canlılar da
farkına varmadan yavaş ve mutlak
hem öldürüyoruz kendimizi hem
bizimle birlikte bize yuva olanı da.

şiirler söyleyip öyküler yazsak bile
en güzel resimleri de boyasak misal
aşklarımız cesur ve büyük olsa hatta
divanlara sığmayacak kadar büyükse
o değin de dağılmış ve tozluyuz bence

belki fabrikalarla başladı o büyük devrimle
kimbilir belki çok çok daha öncesinde
keskin bir taş kullanmayı akıl etmemizle
habil nereye giderse arkasında bir kabil
ve onları bekleyen kharon kayığıyla

doğumundan beri mi bu halde gezegenimiz
yoksa büyük patlama aslında bizlerin de
ölmeye başladığı günle aynı mıydı ve
karşı maddeyi yutmaya başlaması gibi
insanın da kendi kendini öldürmesiyle?

demem o ki namütenahi ölüyoruz olsak da
ve bizimle birlikte mutlaka yok olacaksa
çekilen filmler, şiir, öykü roman, güzel şeyler
bile bile yani iki zıt birbiri içinde uyum yok ama
mecburen ve beslenerek birbirinden illa ki
o güne kadar şiir yazıp sarhoş olmak dileğiyle.

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Tembelliğin Kuramı
« Yanıtla #2 : 29 Eylül 2015, 00:41:31 »
kurutmayacak kadar su olsun
bir de beslesin beynimi elbet
ne de olsa yüzde yetmişi idi,
sanırım bilimci değilim ama.
bir de karnım doysun yeter.

zaten fıtratımızda var yorgunluk
biraz koşsak ya da binmesek bir
araca ya da otobüse en azından
aptallık addederiz o kadar yolu
yürümeyi bile çoğu zaman sadece
paramız olmadığı zamanlarda işte
belki biraz kaldırmak zorunda
olduğumuzdandır kıçımızı.

belki sanatla ilgilidir aslında tüm bu
bizim yerimize çalışacak robotlar
hayal etmemiz ve hatta yapay zeka
fiber kablolar düşünüp çelik adamlar
yeni binalar inşa etsin mesela lüks
ben de izleyip sisli bir manzarayı
yeni şiirler yazayım öykü ve hatta
birkaç ciltlik roman bile belki.

distopik düşünmemek lazım yahu
hayalperest olmak iyimserlikle
eşanlamlı olmalı bence yakmalı
bin dokuz yüz seksen dördü
dört yüz elli bir fahrenayt derecede
ve atmalı domuz sürüleri yesin diye
hayvan çiftliğine daha iyi şeyler
daha güzel bir gelecek düşünmeli.

tembelliği önemsemeli yani kısaca
üşengeçlikle karıştırmamak gerek onu.

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Yıldız Tozlarının Üzerinde Yürümenin Anahtarı
« Yanıtla #3 : 30 Eylül 2015, 22:54:30 »
bazı şeyleri o kadar da abartmamak gerek
yaşamayı öğrenmeyi yapmayı başarmayı
ölmeyi mesela o kadar önemsememeli artık
kim ne isterse yapsın ya da kalsın öylece
sözlerini anlamadığımız şarkılar dinleyip
can sıkıntısını eğlenceli ve belki saçma hatta
absürt şeyler izleyerek geçirmeye çalışarak
kulaklıkları takıp bir de küçücük bir şehirde
amaçsızca selam verenleri bile duymadan
dolaşıp bir istikamet olmadan dağıtmalı bazı

bazı şeyleri çok abartmakta üstüne yok
insan evladının sanki hiç ölmeyecekmiş
kazık çakacakmış gibi dünyaya sanki ya da
sadece birkaç kitapta yazıyor diye inandığı
diğer dünyada edepsiz ödüller kapmak için
canının istediğini yapmayıp hatta bazı zaman
sırf yapamadıklarını başkaları yaşıyor diye
kabul edilebilir kuralları dahil katlamak bine
ve sırf bu yüzden yeni düşmanlar yaratıp sürekli
savaşmak birileriyle ya diş dişe ya da ne kadar
gerçekleştiremese de düşünceler bazında bazen

ölmeyi seçmeyi o kadar da abartmamak lazım
bazen insan kendisi karar veremiyor belki
dünyaya gelmeye ama sonlandırmayı hayatını
kendisi de seçebilmeli en azından son kararında
özgür olabilmeli sınırına kadar yapmak istediğinin

varsın bir kişi de mezun olmayıversin okulundan
ortalama yetmiş yıllık hayatının tadını çıkarıversin
bazıları da hayal kursun mesela ve hatta onların
peşinden koşsun tabanları kanayana kadar işte
ne var herkes emekli olmasa kiminin de olmayıversin
sigortalı işi ya da sabit bir geliri ve miras bırakacağı
yüklü bir banka hesabı olmayıversin ama onun da
bırakacak koca bir dünyası oluversin hayal aleminde

abartmamak lazım bazı şeyleri gereğinden fazla
yaşam diyorum çok çok çok çok kısa yaşam çok
anlayınca değmeyeceğini belki de son evrimimiz
olacak bu bizim ve artık sadece dünya değil evimiz
başka yıldızların gezegenleri de olacak o zaman işte.

Çevrimdışı Seeker

  • *
  • 11
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Birkaç Şiir
« Yanıtla #4 : 01 Ekim 2015, 09:16:13 »
Elinize,kaleminize sağlık.

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Birkaç Şiir
« Yanıtla #5 : 11 Ekim 2015, 02:24:29 »
ölmek fiiline ayrı anlamlar yüklemek
başka duygular biçmek geldi içimden
ve üçüncü intihar girişimimin sonunda
artık ölmek benim için geceleri tekrar
tekrar yaşanan bir ritüel olmuştu ve ben
ölmek için en güzel zamanları seçerdim

korkmamalı insan aslında zaten biliyor ya
nasıl doğduysa bir gün gömüleceğini yere
yine de yaşamak isterdir çoğu sonsuza dek
süleyman bile erişememişken o mertebeye
benim için sonsuzluğa yürümek nefes almak
su içmek kadar basit şiir yazmak kadar haz
ve okumak kadar keyif dolu bir ibadet artık

sadece göğe bakıyorum çoğu zaman ayın
on dördünde kocaman bir tepsi gibi gökte
salınırken çeviriyorum başımı uzaya o zaman
ölmek eylemi benim için başlamış oluyor bu
aynı zamanda ufuk çizgisinin ötesine hatta
onun bile çok çok daha ilerisine gitmenin
hayal ufkunun ardından bahsediyorum işte
oraya gitmenin ilk adımını oluşturuyor ve ben
kendimden geçip yarı ölü hale gelene kadar
rüya aleminde gezeceğim gezegeni çiziyorum

hayal ufkunun ötesine gidiyorum ölmeye ben
bazen birkaç satırlık serbest vezin sırtında
bazen ay redifli beyitlerin arkasına takılarak ve
yarattığım gezegende koşuşturan bir silahşorun
bebek ciğeri yiyerek hayatta kalan cadıları hatta
sonsuza yaşamını bakire kanlarına borçlu olan
büyücülerin peşinden koşturduğu bir hikayeyle

ancak çoğu zaman hayal ufkunun ötesinde
milyarlarca okunmak için beklenen kitapların
ve öykülerin olduğu sayfalarda bekleyen silik
unutulmuş harf yığınlarının arasında gidiyorum
süleymanın bile erişemediği topraklara ben

/hayal ufkunun ötesi

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ağıt
« Yanıtla #6 : 13 Ekim 2015, 01:28:51 »
düşünebiliyor olmanın ayrıcalığı ne
milyonlarca yıllık süreçten sonra bile
hala anlayamadıysa üstün olmadığını
diğer milletlerden ya da bir böcekten
kuştan ya da bir çam ağacından mesela

nedir bu kibir bu öfke nedir anlamıyorum
onların yerine koysam bile kendimi bir an
yine de benden olmayanı sevmeme fikri
benim gibi düşünmediği için bir başkasını
öldürme düşüncesini anlayamıyor aklım
idrak edemiyorum bir türlü nedir bu kibir

düşünebiliyor olmanın ayrıcalığı ne
kutsal saydıkları hikayelerde bile kabil
kötü olarak gösterilmişken onlara hala
nasıl silah alabiliyorlar ellerine ve aslında
nasıl icat edilebiliyorsun o silahı sen en değerli
en şerefli yaratık olarak adlandırıyorken seni

barış istiyorum diye haykırıyorsa dokuz yılda
ve sen için titremeden sırf cennetin yedinci
katına taşınacağım diye hayaller kurarak
babasıyla birlikte dokuz yıllık taptaze bir fidanı
ne söyleyebilir ki insan bundan başka

küfür etsem bir faydası olur mu diye soruyorum
içimi boşaltsam kocaman büyük haykırışlarla
altı bin altı yüz altmış altı ağıt yazıp kağıtlara
okusam bütün meydanlarda korkan sesimle
sen de bir annenin rahminden çıktın desem
ve senin de bir evladın vardır belki kim bilir
aklının bir köşesine uğrar mı oradaki görüntüler

hangi tanrı bir katili cennetine kabul eder
nasıl bir düşünce sistemi bu öldürmelisin der
empati kurmaya çalışıyorum hala yine de ama
belki ben düşünemiyorumdur artık belki ben
insan olma vasfını çoktan kaybetmişimdir

desem ki senin ölmen getirecek barışı dünyaya
o dokuz yıllık beden giderdi kendi ayaklarıyla ama
alışmak lazım belki de insan var olduğu sürece
kirli iğrenç pis düşüncelerin de var olacağına

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Barış Olsun
« Yanıtla #7 : 14 Ekim 2015, 14:50:36 »
abi bizi çoktan öldürdüler
sadece elleri değil onların
düşünceleri de kalpleri de
sadece gözleri değil onların
fikirleri kitapları bile kanlı

abi bizi öldürmeye devam edecekler mi
biz ölsek ve desek ki aydınlanacak yarın
eyvallah der umarım bir gün onların da
öldürmekle hiçbir yere varılamayacağını
onların da isteğinin gerçek olmayacağını
anlamalarını isterim onların da bir gün

bizi öldürmeye devam edecekler belki
belki çok çok uzak çok uzak bir gelecek
onlarca nesilden sonra bekliyor bizi belki
ama yine de biz ölmekten korkalım abi
korkalım ki onlar gibi olmayalım bizler de

ne kadar kana bulanmışsa onlar
onlar ne kadar savaş istiyorlarsa
biz hiç durmadan devam edelim
avazımız çıktığınca barış diyerek
bağırmaya dokuz yaşımızdaki de
doksan yaşımızdaki de yan yana

daha ne diyebilirim ki zaten
söylenmiş ve hep söylenecek
şiirleri yazmaktan başka daha
farklı ne söylenebilir ki başka
barış diye başlasın şiirlerimiz
barış diye bitsin yeter hepimize

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
/Şairin Kötülük Anlayışı
« Yanıtla #8 : 03 Aralık 2015, 01:30:59 »
sırf bir şair gibi davranmış olmak için
ya da diyebilmek için ben şairim diye
mürekkepli kalemle bir kağıda bazen
şiir yazıyorum özellikle gece olduğunda
film olduğunu bile bile izlemek gibi
kötü adamların kazandığı filmleri işte
moralim bozuluyor bazen şairim ya
ama bilmek aslında gerçekten olduklarını
o kötü adamların dünyamızda bizimle
belki de o yüzden bir şair oluyorumdur
her acı çeken bir yürek atışı duyduğumda

sırf haddimi aşabiliyorum diyebilmek için
bazen de nasılsa ölüp gideceğiz diye
ben de kötü şeyler yapıyorum aslında
ve biraz da şiir yazıyorum diyedir belki
mesela ağaçlara tırmanıp kolumu kırmak
ya da bisikletten düşmek varken bazen
bir kedi görünce sevmeden geçip gidiyorum

/şairin kötülük anlayışı