Kayıt Ol

Yüce Noldor Kralı Finwë Ñoldóran

Çevrimdışı Maedhros

  • **
  • 200
  • Rom: 2
  • hmm akraba katli mi? bayılırım!
    • Profili Görüntüle
Yüce Noldor Kralı Finwë Ñoldóran
« : 20 Ekim 2015, 14:16:57 »
“Melkor orada, karanlığın içerisindeydi ve ansızın Fëanor'un evine geldi. Kutsanmış Diyar'da dökülen ilk kan Noldor Kralı Finwë'nin oldu. Finwe Melkor karşısında tek başınayken bile korkup kaçmadı ve asla yalvarmadı.”
-Silmarillion-

Finwe, Orta-Dünya'dan Valinor'a yapılan yolculuğa liderlik eden Elfler arasındadır. Aman'a vardıklarında ilk Noldor Yüksek Kralı olmuştur. Orta-Dünya'da kalan ve Doriath Krallığı'nı kuran Elu Thingol'ün çok yakın dostudur.

İlk Elfler, Ağaçları Çağı'nda Cuivienen Gölü yakınlarında, Orta-Dünya'ya gözlerini açtılar. Silmarillion'da açıkça ifade edilmemesine rağmen, Finwë muhtemelen Iluvatar'ın Çocukları'nın ilk uyananlarındandır. Oromë o bölgede seyahat ederken Cuiviénen yakınlarında Elfler ile karşılaştı. Onlar ile dostluk kurdu ve aralarından üç kişiyi onunla birlikte gelmeleri için Valinor'a davet etti. Bunun üzerine elflerin ileri gelenlerinden ve sonraları kendi halklarının kralları olacak olan Finwë, Ingwe ve Elwë yolculuğa çıkmak için gönüllü oldular.

Valinor'a giden Finwë ve iki arkadaşı Valar'ın kudretine ve Aman topraklarına aşık oldular. Halklarını onlarla birlikte bu kutsal topraklara gelmeye ikna etmek için Cuiviénen'e geri döndüler. Bazıları yolculuğun zorluğundan ve hiç tanımadıkları başka halklar ile karşılaşmaktan korktukları için bunu reddetti. Bunların çoğunluğu Elwë'nin halkından olanlardı. Yolculuğa çıkmayı kabul edenlere ise Oromë tarafından Eldar ismi verildi. Anlamı “Yıldızların Halkı"ydı. Finwë'nin halkı Noldor Valinor'a vardığında zanaat konusunda en üstün Vala olan Aulë'nin öğrencileri oldu. Finwë'nin en büyük oğlu Fëanor, tüm Arda tarihindeki en yüce elf olacaktı.

Valinor'daki Hayatı
Aman'a gittikten bir süre sonra yakın dostu Elwë'nin yolculuk sırasında kaybolduğu ve muhtemelen Orta-Dünya'da kaldığını öğrendiğinde çok üzüldü. Tuna'ya yerleşmiş olan Noldor, Valar tarafından kendilerine verilen topraklarda Tirion şehrini kurdu ve orada Vanyar elfleri ile birlikte yaşadılar. Şehre yerleşmeleriyle birlikte Finwë ve halkı Aman'ın yeraltı zenginliklerinden bolca faydalandı ve sayısız mücevheri hazinelerine kattılar. Çıkardıkları taşlar ile şehri taştan evlerle doldurdular. Daha sonra Ingwe ve halkı, Tirion'daki tek kral olarak Finwë'yi kabul etti.

Finwë'nin ilk eşi inceliği ve yeteneği ile tanınan Miriel oldu. Onların sevgisinden, daha sonra Fëanor olarak bilinecek oğulları Curufinwë doğdu. Miriel oğlunu dünyaya getirdikten sonra gücü ve yaşama coşkusu tükenmişti. Miriel Finwë'ye, ona daha çok çocuk verebileceğini fakat Fëanor'u doğururken tüm gücünün tükendiğini söyledi. Bunun üzerine Aman'daki en güzel yer olan, Manwë'nin tabeasından Irmo'nun Lorien Bahçeleri'ne yerleşmek için izin istedi. Bu olay Finwë'yi derinden üzdü fakat gitmesine izin vermek dışında elinden bir şey gelmedi.

Sonra tüm Valinor'da ilk defa yaşanan bir olay meydana geldi. Miriel'in vücudu o kadar yorgun düşmüştü ki uyuduğu sırada ruhu, kendi isteği ile bedenini terkedip Mandos'un Salonları'na gitti ve bir daha asla geri dönmedi. Finwë ise uzun yıllar boyunca eşinin cansız bedenini ziyaret etti ve yas tuttu. Bu olayların ardından Finwë içindeki tüm sevgiyi ve şefkati oğlu Fëanor'a yoğunlaştırdı. Oğlu ise sanki içinde büyük bir alev yanıyormuş gibi hızla büyüdü ve görünüş olarak babasını andırır oldu. Fëanor, Aulë'nin emrindeki elf demircilerden biri olan Mahtan'ın kızı Nerdanel ile evlendi. İkisi beraber Finwë'ye tam yedi erkek torun verdiler.

Ama Finwë yalnız yaşamaktan hoşnut değildi ve ikinci kez evlenmek istedi. Bunun üzerine Vanyar Halkı'ndan Indis ile evlendi. Indis ona Fingolfin ve Finarfin adında iki oğul, Findis ve Irimë adında iki kız evlat verdi. Tümünün saçları Vanya Elfleri'nin genelinde bulunan altın sarısı renkte oldu. Fëanor ise babasının ikinci kez evlenmesinden ve yeni karısı ile dört çocuğundan hoşnutsuzdu. Bu yüzden evde kendi iradesini baskın kıldı. Fakat buna gerek yoktu. Çünkü babası Finwë Miriel'i o kadar seviyordu ki öldüğünde bütün ilgisini Fëanor'a verdi. Onu tüm Arda'daki her şeyin üzerinde tuttu. Hatta Silmaril yüzünden yaptığı tüm yanlışlara da göz yumdu ve her zaman yanında yer aldı. Onun bu sevgisi kendi ölümüne ve Noldor'un kaderinin değişmesine yol açtı.

Ölümü
Hapis kaldığı üç çağın sonunda Valar'ın güvenini yeniden kazanmış olan Melkor, Mandos'un da izniyle Valinor'da serbestçe dolaşmaya hak kazandı. Halbu ki içindeki kötülük asla dinmeyecekti ve bu sefer de onun yokluğunda Fëanor tarafından yapılan Silmarilleri arzuladı. Onların sadece Arda'nın en yücesine laik olduğunu düşündü ve Simlarilleri kendine alabilmek için çareler düşünmeye başladı. Sonra tüm Noldor halkı arasına nifak tohumları ekerek birbirleriyle, hatta Valar ile çekişme ve sürtüşme yaşamalarına sebep oldu.

Finwë'nin evi de bu olaylardan etkilendi. Oğulları arasında zaten var olan husumet daha da alevlendi. Bunun üzerine Finwë Valar'ın konseyine çağrıldı. O sırada Fëanor salona girdi ve tehditler savurarak Fingolfin'e kılıç çekti. Valar'ın huzuruna çağırılan Fëanor tüm olan biteni Manwë'ye anlattı ve bu kötülüğün sorumlusunun Melkor olduğu anlaşıldı. Fakat Fëanor da tamamen suçsuz bulunmamıştı. Ceza olarak Aman'ın kuzey sınırlarına sürgün edildi. Kararı hiç sesini çıkarmadan karşılayan Fëanor sessizce salondan çıkıp yedi oğlu ile beraber kuzeye gitti. Orada Formenos adında, Tirion kadar olmasa da yüceliği tartışılmayacak bir şehir inşa etti ve dağın derinliklerinden çıkardığı mücevherler ile büyük bir hazine topladı. Kısa süre sonra oğlunun yokluğuna dayanamayan Finwë de tahtını ve halkını arkada bırakıp oğlu Fëanor'un yanına, Formenos'a geldi. Çünkü daha önce de belirtildiği gibi, ilk oğlunu her şeyden çok seviyordu.

Birkaç yıl sonra Melkor Formenos kapılarına geldi ve Fëanor'dan Silmarillerden birini ona vermesi için ısrar etti. Bunun üzerine Finwë Manwë'ye haberciler yolladı ve Fëanor Melkor'u kapıların önünde aşağılayıp evinden kovdu. Bu olaydan sonra Melkor bir süre sessiz kaldı ve ortadan kayboldu. Manwë, Noldor'un arasındaki husumetin son bulması için kendi evinde bir şölen düzenledi. Bu şölene sadece Fëanor ve oğulları çağırıldı. Fëanor'da yanına hiçbir adamını almadan, sadece oğullarıyla yola çıktı. Finwë onunla gitmedi. Nedeni sorulduğunda ise: "Oğlumun Tirion'dan sürgün cezası son bulana kadar ben de halkımın arasına dönmeyeceğim.” dedi. Şölende Manwë Fëanor'un cezasını sonlandırdığını bildirdi ve Fingolfin diz çökerek ağabeyinden af diledi. Fakat Fëanor hiç sesini çıkarmadan öylece dikildi.

Tüm bunlar olduğu sırada Melkor ve Ungoliant, Arda'nın ışık kaynağı olan Valinor'un İki Ağacı'nı yok etti. Haber Manwë'nin salonlarına ulaştığında Valar Fëanor'a döndü ve silmarilleri verip veremeyeceğini sordu. Fëanor daha cevap veremeden salona başka bir haberci geldi ve Melkor'un Formenos'a gelip Silmarilleri çaldığını, bunu yaparken kendisini engellemek isteyen Kral Finwë'yi de katlettiğini söyledi. Bu sözler üzerine çılgına dönen Fëanor kılıcını kaldırıp Melkor'u lanetledi ve ona Morgoth adını verdi. Anlamı Dünya'nın Düşmanı'ydı. Hemen atına atlayıp Formenos'a giden Fëanor orada babasının cansız bedenini gördü ve kılıcını kaldırıp kutsal bir yemin etti. Yeminine Valar'ı, Kutsal Dağ'ı ve Eru'yu şahit kıldı. Babasının intikamını ve Silmarilleri ne olursa olsun geri alacağını ant içti.

İşte böyle oldu ilk Noldor Yüksek Kralı Finwë Noldoran'ın sonu.

İsmi ve Ünvanı
Finwë ismi Eldar tarihinde kayıtlı en eski isimlerdendir. Anlamı kesin olarak bilinmez fakat “koyu saçlı” olduğu yönünde söylentiler vardır. Zira Cuivienen'de ilkdoğanlar arasında saçları en koyu renk olan oydu.
Finwë'nin kayıtlara geçen tek ünvanı Ñoldóran'dır. Elfçe Noldo ve aran (kral) kelimelerinden türetilmiştir.

Notlar: Yazı bir çeviridir, kaynağım galiba tolkiengateway'di zira çevirmemin üzerinden 1-2 yıl geçti. İngilizce bilmediğim için çeviri çeviri gibi olmamış olabilir ama bence bilgi verebilecek nitelikte. Bir de resim felan eklemiyorum çünkü bir zaman sonra siliniyorlar konu iğrenç görünüyor hiç hoşuma gitmiyor. Öyle.
"O çılgınlık anında Iluvatar üzerine ant içtik kardeşim.
Eğer sözümüzden dönersek Sonsuz Karanlığı çağırmış olacağız.
Ve söyle bana, o zaman bizi kim kurtaracak?"