Eski Mısır'da kıskançlık, ihanet ve seri cinayetleri konu alan zekice yazılmış bir kitap.
MÖ 2000 yılında Mısır'da ölüm demek aslında yaşam demekti. Bir Ka rahibinin metresi olan güzel Nofret'in cesedi bir uçurumun dibinde bulunduğunda, birçokları, genç, güzel ve zalim genç kızın bu ölümü hak ettiğini düşünmüşlerdi. Tıpkı bir yılan gibi ölmüştü.
Ama rahibin Nil kıyısındaki evinde yaşayan kızı Renisenb genç kızın bir cinayete kurban gittiğini düşünüyordu. Ve gün geçtikçe bu şüphesi güçleniyordu. Evin içinde esen kötülük rüzgarlarına aile bir türlü karşı koyamıyor, ihtirasları onları çaresizlik içinde cinayet işlemeye sürüklüyordu...
"Yepyeni, şaşırtıcı bir roman... Ona karşı duyduğum hayranlık her gün biraz daha artıyor." Observer
Kitabın arka kapak yazısı böyle. En sondaki yoruma sonuna kadar katılıyorum, ben de felaket bir Agatha Christie hayranıyım. Şimdiye kadar 10dan fazla kitabını okudum en beğendiklerimden ilk beşe alırım bu kitabı. İlk üçte bile olabilir. Antik Mısır'ı çok sevdiğim için gördüğüm an almıştım bu kitabı almama gerektiği halde. Hiç pişman değilim. Antik Mısır'ı sevmeyenler başlarında biraz sıkılabilir ama daha sonraları sarar, çok güzel bir kitaptır. İlk başlarda o zamanki Mısır yaşamı hakkında bilgiler veriyor, daha sonra karakterleri tanıtıyor, olaylar için zemin oluşturuluyor. Gerekli zemin oluşturulduktan sonra da güm - katil harekete geçiyor. Bunlar Agatha Christie okuyanların zaten bildiği şeyler tabii ama daha önce okumamış olabilirsiniz diye söylüyorum. Daha fazla bilgi vermek istiyorum ama spoiler olacağı için burada kesiyorum.
Ama kesinlikle okunması gereken enfes bir roman
Not: Bu kitap daha önce Yılan İçini Döktü adıyla basılmıştır. Keşke bu isim değişmeseydi çünkü çok daha etkielyici ve hikayeye uygun bir isim ama değişti işte
0 Yanıt
2959 Gösterim