Paraşütler can güvenliğiniz için var.
Metrelerce yüksektesiniz ve düşüyorsunuz. Bulutların arasından devasa ovaları görüyor, paraşütünüzü açmak için doğru anı bekliyorsunuz. İçinizde kötü bir his var. O an düşüyor olmanızla alakalı değil. Bu his sabah uyandığınızda da vardı. Kahvaltı ederken, okula ya da işe giderken, toplu taşımayla eve dönerken… İçinizden hiç silinmiyor.
Yine de paraşütünüz var. Hem de iki tane. Açma zamanı. Yerküre yaklaşıyor. Süzülerek aşağıda sizi bekleyen sevdiklerinizin kollarına ineceksiniz. Öyle olmuyor.
İlk paraşüt bir türlü açılmıyor.
İkincisi de sizi yalnız bırakıyor.
Düşüyorsunuz ve yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Bu ülkede yaşamak tıpkı bunun gibi. Yeryüzü yaklaşırken hayatınız ve hayalleriniz küçük balonlar halinde belirip kayboluyor. Aralarında gerçekten iyi öyküler de var:
-
Ben Özgür Bir Paraşütüm adlı öyküsü ile
Ahmet Furkan Süner -
Mutlu Olunan An adlı öyküsü ile
Berfin Yanal -
Hayallere Tutun…mak adlı öyküsü ile
Çağlar Karatuğ -
İskelet Prenses’in Laneti adlı öyküsü ile
Deniz Eksilen -
Yağmur Damlaları adlı öyküsü ile
Deniz Eksilen -
His Bekçisi adlı öyküsü ile
Duygu Özkan -
Paraşüte Vefa adlı öyküsü ile
Egemen Zeytinci -
Bütün adlı öyküsü ile
Engin Yıldırım -
Nazar adlı öyküsü ile
Engin Yıldırım -
Pilotlar Düşerken Bombalara Paraşüt Bağlanır adlı öyküsü ile
Gürkan Uzunpınar -
Yaşayacak İhtiyar adlı öyküsü ile
Güvenç Türkoğlu -
Çapalar ve Paraşütler adlı öyküsü ile
Mustafa Türkan -
Mahkûmun Notu adlı öyküsü ile
Sefa Tursun -
Paraşüt Meselesi adlı öyküsü ile
Nurdan Atay -
Bir Nektar Musikisi adlı öyküsü ile
Selçuk Gökhan KalkanoğluBu ayın illüstrasyonu
Selin Tahtakılıç’tan geldi. Kendisine harika çizimi için bir kez daha teşekkür ediyoruz!
Gelecek ay, eğer hâlâ hayatta olursak, “
Ejderha” temasıyla sizlerle olacağız. Öykülerinizi oykuseckisi@gmail.com adresine 15 Nisan tarihe kadar gönderebilirsiniz.
Yaşamak için bolca şansa, delirmemek içinse birazcık edebiyata ihtiyacımız var.
İyi şanslar!
Onur “DarLy OpuS” Selamet