Piyasayı düşünerek yazarsanız işin yazarlık ruhu kaybolur. Piyasa için yazmış olursunuz. O zaman popüler kültürden ne farkı kalır bu işin
?
Siz yazar mı olmak istiyorsunuz, yoksa kabul görmek mi? İlk önce burada kendi cevabınızı bulun. Ondan sonra yolunuza karar verin.
Ayrıca unutmamak gerek (çünkü pek çok genç yazar adayı aynı hataya düşüyor), şimdi yazıyorsunuz demek şimdi yazar olacaksınız demek değil. Bu bir başlangıç. Yazdıkça ve "okudukça" gelişeceksiniz. Sonra bugün yazdıklarınıza burun kıvıracaksınız. Bu böyle devam edecek ve etmeli de. Yoksa gelişimden bahsetmek mümkün olmaz.
İnsanın bir hedefi olması çok güzel, ama bu hedef bugün gerçekleşecek gibi düşünmemeli. İçinizden geldiği gibi yazmakta da özgürsünüz, çünkü birisi için yazdığınız söylenemez ve gerçekten güzel bir his.
Her yeni yazmaya başlayan yazar sevdiği yazarları taklit ederek bu işe başlar. Siz de bu dille o yazarları taklit ediyorsunuz aslında. Bu "taklit" kötü anlamda değil kesinlikle. Çünkü elbet kendi dilinizi, anlatımınızı ve kurgunuzu bulacaksınız. İşte bu mertebeye gelene kadar piyasayı düşünürseniz biz size yazar diyemeyiz. Hele ki yeraltı edebiyatı gibi bir türde, yazarlarına baktığımızda, hakkımda kim ne der gibi şeyleri takan insanlar olduğunu söyleyemeyiz
.
Not: Yarın bir gün kurgularınız da değişecek. Hep yeraltı yazmayacaksınız mesela. Çünkü zaman geçtikçe ve siz okumayı bırakmadığınız sürece farklı şeyler okumak isteyeceksiniz. İşte o zaman şimdi yazamadığınız türlerde de yazabiliyor olacaksınız zaten. Sürecin doğası böyle.