Kayıt Ol

Dişi Protagonist

Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #30 : 09 Ağustos 2016, 21:57:50 »
.
Magic's just science that we don't understand yet.

Çevrimdışı Rang Baru

  • **
  • 168
  • Rom: 0
  • "Ningun mar en calma hizo experto a un marinero"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #31 : 09 Ağustos 2016, 22:06:12 »
Arkadaş laf olsun diye bir şey yazmış, bu kadar takılmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
Herkes herkese cevap verecek olsaydı, ohooo... Dünya şu anki halinin on misli daha karmaşık olurdu.

Ek olarak, "hmm evet benim düşüncemde hatalar varmış, olaya biraz dar bakmışım beni aydınlattığınız için teşekkür ederim" gibi bir cevap mı bekliyorsunuz acaba? Verilen cevapları okurken "buna acaba ne cevap versem de haksız olmasam, dur şunu yazayım" düşüncesi içerisinde olduğu da maalesef aşikar.

Bence kimse (özellikle kadınlar) canını böyle manasız bir olaya sıkmamalı.

Neden özellikle kadınlar?
Kadınlar çiçektir, böyle anlamsız tartışmaların içine sürüklenmemelidir diye mi?
Yoksa sadece parantez içinde feminizm goygoyu yapasınız mı geldi?

Çevrimdışı yaprak.onur

  • **
  • 150
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
    • Blog
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #32 : 09 Ağustos 2016, 22:07:45 »
Spor, film, dizi vs.'de erkek yerine kadının tercih edilmesini "attan inip eşeğe binmeye" benzetmeniz çok büyük bir talihsizlik olmuş bence. Bir bayan olsaydım bu sözünüz karşısında öfkeden deliye dönerdim herhâlde.

O sozumden deliye donecekse o kisinin problemi. Ben sozumun arkasindayim, Nba finali izledikten sonra wnba finali izlemek attan inip esege binmektir.

Bence deliye dönmüşleri vardır zaten! Ayrıca, bence bu, o insanları deliye döndürdüğünüz için sizin probleminizdir.

Kadın zayıftır, güçsüzdür hikayeleri artık 21 yüzyılın çok gerisinde kaldı bence ama zihniyet özellikle Türkiye gibi ülkelerde geride kalmaya devam ediyor. Belki kadınların en güçlüsü erkeklerin en güçlüsüyle karşılaştırıldığında zayıf görünebilir (ki bu kıyaslamanın nasıl yapıldığıyla da çok ilgilidir, hiçbir erkeğin doğum sancısı kadar yüksek bir acıyı kaldıramayacağı da kanıtlanmıştır) fakat ortalama bir erkek gücünün çok daha üzerinde güce sahip birçok kadın var. Sonuç olarak siz o en güçlü erkeklerden biri olmadığınızdan bu, sizin komplekslerinize kadar uzatılabilecek bir konu. (Belirtiğim gibi deliye döndürmek sizin probleminizdir!)

Sizin savunduğunuz şey erkek baş karakteri alıp onu bir kadınla değiştirince oturmayacağı yönünde. Ki verdiğiniz spor örneği de bunu kanıtlar nitelikte. O sporlar zamanında erkeklerin oynaması üzerine kurgulanmış sporlar, kadınların değil; bu sebepten sizin gözünüze batıyor! Aynı şekilde erkek başrol üzerine kurgulanmış bir esere kadın başrol oturtursanız kadınsılığın getirdiği farklılıklar gözünüze batacaktır. Bu, ne kadar sizin bilinçsiz seksistliğinizden kaynaklansa da dünya üzerindeki kadın - erkek birçok kişi maalesef bu konuda sizinle hem fikir olacaktır. Bu, o kişilerin yanılmadıkları anlamına gelmez ki kadınlar üzerine yazılmış, burada örnekleri verilen güçlü kurgular da bunu kanıtlıyor.

Ne kadar seksist olduğunuzu ölçmek istiyorsanız size kendi çevirim olan Adalet'i öneririm; gerçek anlamda cinsiyetsiz bir toplumdan bahsedilmesine rağmen okurken birçok karakteri erkek olarak kafanızda canlandırıyorsanız ne miktarda olduğunu net olarak görebilirsiniz diye tahmin ediyorum.


Ben kadın zayıftır güçsüzdür demedir. Fiziksel olarak zayıftır dedim. Güç fiziktedir de demedim.
Sizin bunları algılayamayıp deliye dönmeniz ilginç doğrusu. Hele ki kendinize dolaylı olarak bilinçli, kültürlü, çağdaş, özgürlükçü gibi vasıflar yükleyen birisi olduğunuzu varsayarak, tam olarak ne dediğini bile anlamadığınız birisine Seksist damgası vurmanız ironik.
Ben herhangi bir şekilde delirmem, sadece düşünür ve yazarım.
Kimseye damga da vurmam, herkesi dinlerim, tartışırım ama yine kendi bildiğimi savunurum.
Adalet'i önerdiğiniz için sağolun, daha okumam gereken birçok kitap var.
Ama şunu da unutmayalım ki; Adalet eşitlik değildir. Bu yüzden kadınla erkeğin her alanda eşit olması adalet değil illüzyondur. Siz iyi yaptığınızı yapın biz de iyi yaptığımızı yapalım. Ne biz kadın olmaya çalışalım, ne de siz erkek olmaya , ki günümüz dünyasında özellikle batının yarattığı sahte feminizm olgusuna kapılmış milyonlarca insan olduğunu görmemek körlüktür.
Gönül ister ki, hiçbirimiz ruhen kör olmayalım, tartışsak da, farklı düşünsek de birbirimizi damgalamayalım. Kardeş kardeş yaşayalım.
Umarım sözlerim fazla ütopik ve popülist değildir.
Saygılar...


Kendime dolaylı olarak değil doğrudan bilinçli, kültürlü, çağdaş, özgürlükçü gibi vasıflar yükleyen birisiyim. Karşımdaki insanın ne demek istediğini tam olarak kavradığıma da inanıyorum ama belki siz benim demek istediklerimi kavrayamamışsız. Benim tam olarak söylediğim şey sizden daha üstün fiziksel güce sahip birçok kadın varken kadınlar güçsüzdür gibi bir genelleme yapamayacağınızdır.

Farklı düşünceler elbetteki saygı gösterilmesi gereken şeylerdir fakat çıkıp da kadın ve erkek arasındaki farkı attan inip eşeğe binmek olarak tasvir ederseniz bu saygısızlık ve hakarettir, dolayısıyla da buna delirmeye hakkım vardır.

Kendi adıma bu tartışmayı daha fazla uzatmanın bir anlamını göremediğimden iyi günler diliyorum.
"Bir harekete dönüşmediği, fiziksel olarak bir varlık elde etmediği sürece düşünceler gelip geçicidir ve ortaya çıktıkları anda eriyip yok olurlar. Seni bir seçim yapmak zorunda bırakmadıkları, ne kadar önemsiz olursa olsun bir eylem ya da harekete neden olmadıkları sürece anlamsızlardır. Harekete geçiren düşünceler tehlikeli olabilir. Geçirmeyenlerin hiçbir anlamı yoktur."
- Adalet, Ann Leckie

Çevrimdışı Rang Baru

  • **
  • 168
  • Rom: 0
  • "Ningun mar en calma hizo experto a un marinero"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #33 : 09 Ağustos 2016, 22:19:43 »
Spor, film, dizi vs.'de erkek yerine kadının tercih edilmesini "attan inip eşeğe binmeye" benzetmeniz çok büyük bir talihsizlik olmuş bence. Bir bayan olsaydım bu sözünüz karşısında öfkeden deliye dönerdim herhâlde.

O sozumden deliye donecekse o kisinin problemi. Ben sozumun arkasindayim, Nba finali izledikten sonra wnba finali izlemek attan inip esege binmektir.

Bence deliye dönmüşleri vardır zaten! Ayrıca, bence bu, o insanları deliye döndürdüğünüz için sizin probleminizdir.

Kadın zayıftır, güçsüzdür hikayeleri artık 21 yüzyılın çok gerisinde kaldı bence ama zihniyet özellikle Türkiye gibi ülkelerde geride kalmaya devam ediyor. Belki kadınların en güçlüsü erkeklerin en güçlüsüyle karşılaştırıldığında zayıf görünebilir (ki bu kıyaslamanın nasıl yapıldığıyla da çok ilgilidir, hiçbir erkeğin doğum sancısı kadar yüksek bir acıyı kaldıramayacağı da kanıtlanmıştır) fakat ortalama bir erkek gücünün çok daha üzerinde güce sahip birçok kadın var. Sonuç olarak siz o en güçlü erkeklerden biri olmadığınızdan bu, sizin komplekslerinize kadar uzatılabilecek bir konu. (Belirtiğim gibi deliye döndürmek sizin probleminizdir!)

Sizin savunduğunuz şey erkek baş karakteri alıp onu bir kadınla değiştirince oturmayacağı yönünde. Ki verdiğiniz spor örneği de bunu kanıtlar nitelikte. O sporlar zamanında erkeklerin oynaması üzerine kurgulanmış sporlar, kadınların değil; bu sebepten sizin gözünüze batıyor! Aynı şekilde erkek başrol üzerine kurgulanmış bir esere kadın başrol oturtursanız kadınsılığın getirdiği farklılıklar gözünüze batacaktır. Bu, ne kadar sizin bilinçsiz seksistliğinizden kaynaklansa da dünya üzerindeki kadın - erkek birçok kişi maalesef bu konuda sizinle hem fikir olacaktır. Bu, o kişilerin yanılmadıkları anlamına gelmez ki kadınlar üzerine yazılmış, burada örnekleri verilen güçlü kurgular da bunu kanıtlıyor.

Ne kadar seksist olduğunuzu ölçmek istiyorsanız size kendi çevirim olan Adalet'i öneririm; gerçek anlamda cinsiyetsiz bir toplumdan bahsedilmesine rağmen okurken birçok karakteri erkek olarak kafanızda canlandırıyorsanız ne miktarda olduğunu net olarak görebilirsiniz diye tahmin ediyorum.


Ben kadın zayıftır güçsüzdür demedir. Fiziksel olarak zayıftır dedim. Güç fiziktedir de demedim.
Sizin bunları algılayamayıp deliye dönmeniz ilginç doğrusu. Hele ki kendinize dolaylı olarak bilinçli, kültürlü, çağdaş, özgürlükçü gibi vasıflar yükleyen birisi olduğunuzu varsayarak, tam olarak ne dediğini bile anlamadığınız birisine Seksist damgası vurmanız ironik.
Ben herhangi bir şekilde delirmem, sadece düşünür ve yazarım.
Kimseye damga da vurmam, herkesi dinlerim, tartışırım ama yine kendi bildiğimi savunurum.
Adalet'i önerdiğiniz için sağolun, daha okumam gereken birçok kitap var.
Ama şunu da unutmayalım ki; Adalet eşitlik değildir. Bu yüzden kadınla erkeğin her alanda eşit olması adalet değil illüzyondur. Siz iyi yaptığınızı yapın biz de iyi yaptığımızı yapalım. Ne biz kadın olmaya çalışalım, ne de siz erkek olmaya , ki günümüz dünyasında özellikle batının yarattığı sahte feminizm olgusuna kapılmış milyonlarca insan olduğunu görmemek körlüktür.
Gönül ister ki, hiçbirimiz ruhen kör olmayalım, tartışsak da, farklı düşünsek de birbirimizi damgalamayalım. Kardeş kardeş yaşayalım.
Umarım sözlerim fazla ütopik ve popülist değildir.
Saygılar...


Kendimi dolaylı olarak değil doğrudan bilinçli, kültürlü, çağdaş, özgürlükçü gibi vasıflar yükleyen birisiyim. Karşımdaki insanın ne demek istediğini tam olarak kavradığıma da inanıyorum ama belki siz benim demek istediklerimi kavrayamamışsız. Benim tam olarak söylediğim şey sizden daha üstün fiziksel güce sahip birçok kadın varken kadınlar güçsüzdür gibi bir genelleme yapamayacağınızdır.

Farklı düşünceler elbetteki saygı gösterilmesi gereken şeylerdir fakat çıkıp da kadın ve erkek arasındaki farkı attan inip eşeğe binmek olarak tasvir ederseniz bu saygısızlık ve hakarettir, dolayısıyla da buna delirmeye hakkım vardır.

Kendi adıma bu tartışmayı daha fazla uzatmanın bir anlamını göremediğimden iyi günler diliyorum.

Siz bence beni hiç anlamamışsınız. Kadınla erkek arasındaki farkı katiyen attan inip eşeğe binmek olarak belirtmedim. Bu dediğiniz şey gibi oldu;
Öğretmen "Su içmeyin" dedi baba. Öğretmen öyle şey söyler mi oğlum.
Öğretmen bey, ne dediniz? "Terli soğuk su içmeyin" dedim.

Ben su içmeyin demedim. İkincisini söyledim. Sizin gibi kültürlü ve medeni seviyesi yüksek bir insanın bunu anlamasını beklerdim, ama ziyanı yok. Tartışmayı kapatalım. En nihayetinde benim hatım, böyle bir tartışma hiç açmamalıydım. Sonuçta karşımda beni görmeden fiziksel gücümü tahmin edebilen, ve hiçbir dediğimi anlamadığı halde anlamış olan insanlar var.

Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #34 : 09 Ağustos 2016, 22:23:19 »
.
Magic's just science that we don't understand yet.

Çevrimdışı uveybaba

  • **
  • 117
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #35 : 09 Ağustos 2016, 22:36:24 »
Rang Baru denen arkadaşa; Bu sayfada ki yazıların hepsini okudum ve Rang Baru,sen haksızsın arkadaşım. Seni kınıyorum, ve sana laflar hazırladım.

Şaka şaka. İlk başka patlamış mısır yiyen Michael Jakson .gifi koyacaktım fakat sonra şu güzel tartışma ortamını bozmayayım dedim.

Şu feminizm, cinsiyetçilik filan hiç çözemediğim konular. Daha kendi içimde karar veremiyorum çoğu zaman "Bu şekilde düşünüyorum ama bu herkese göre uygun mu?" Genel olarak olmuyor zaten.

"Kadının yanı erkeğin dizinin dibidir" klişesi biteli çok oluyor. Bu konuda İhsan abiye kesinlikle katılıyorum. Televizyon dizileri, filmler, kitaplar vs. Size bir mesaj verebilecek hemen hemen her kaynak artık sizi bu çizgiye yönlendiriyor. Karşısında durduğunuz takdirde ise süper bir lince maruz kalıyorsunuz. Bir kaç örnek ile açmak gerekirse;

1- Bir üniversitede kızlar toplanıp kendisini Twitter üzerinden taciz eden erkeği dövmüşlerdi. En azından iddia bu yöndeydi. Ben bu konu hakkında ne düşüneceğimi hiç bir zaman bilemedim. Şiddet karşıtı birisiyim. Fakat bir kadın bana vurursa tutumum ne olur bilmiyorum? Yiyeceğim dayağın kararını verecek kişi karşımdaki insan mı olacak ? Birde neden dayak yiyorum ? Bu meseleyi konuşarak halledemiyor muyuz? Yurdum kadını, kimimizin annesi, ablası zaten bir tutum yüzünden harap olmadı mı? Bu sorun karşısında durması gereken kişilerde aynı şekilde bir tutum içerisine girerse ben kimin tarafını tutmalıyım? Politik olarak doğru olmak zorundaysam feminist bacılarımı tebrik etmeliyim. Bir tane de benim için vurun demeliyim sanırım. Ben sessiz kalıyorum. Tepkilerden korkuyorum. Bir anda kendimi seksit olarak bulmak istemiyorum.

2- Bu forumunda yakından takip etmiş olduğu İthaki - Wirginia Woolf olayları. Kendilerini feminist olarak adlandıran bir grubun yapmış olduğu mekana zarar verme, tahrip etme. O olayda kim neyi savundu ? Kim neyi kurtardı hala anlamış değilim mesela. Bir garip dünya.

3- Kendi hayatımdan örnek vereyim. Kız arkadaşım sürekli LoL oynayan bir arkadaşından bahsetti isim belirtmeden. Bende onun erkek olduğunu varsaydığım için seksist damgası yedim. Kendisi şaka yapmış olduğunu söylese de ben aşırı tepki vermiştim. Ben uzun süre kafamda ölçüp biçtim bu durumu. Kadın inşaat işçisi, tır şoförü veyahut erkeklerle bağdaşmış bütün meslekleri yapabilirler. Fakat herhangi bir kişi bu meslek erbabından bahsederken isim vermezse ben bunu otomatik olarak erkek varsayıyorum. Bu kötü mü? Bilmiyorum mesela.

Futbol malumunuz. Oyuncuların yaşanan faüllerde ki sahte tepkileri herkesin dalga kaynağı. Bir .gif paylaşılmıştı. Bir futbolcu ufak bir temas sonrası yerlerde tepiniyor, .gifin devamında bir kadın futbolcu burnu ciddi bir şekilde kanarken iyiyim maça devam edelim işareti yapıyor. İnsanlarda buna gülüyor.

Şimdi kadınların daha ağlak veya hassas olması gerektiği için mi bu .gif komik ? Hani böyle bir beklentimiz mi var. Yoksa içimizde yerleşmiş bir düşünce mi? Erkek delikanlı olmalı, kolu kopsa bakacak ve işine devam edecek. Kadın ise "ayy ayaklarım üşüdü ihi :)))" yapacak ve tatlı olacak. Bu mu yani olayımız ? Mesela ben ablamı,sevgilimi,anne mi saat sekizden sonra bir yere gitmeleri gerekiyorsa bırakmak zorunda hissediyorum kendimi. Hissetmemeli miyim mesela ? Bana ihtiyaçları yok mu? Kafalar çok karışık.

Bu kısıma kadar yazdıklarım konunun ufak bir kısmıyla ilgisi olanlardı. Biraz iç dökme gibi.

Şimdi dünyanın geneli politik olarak doğru olmaya çalışıyorken pek çok tabu yakılıyor. Zencilere özel televizyon şovları, hintliler, asyalılar vs. Kendi coğrafyaları dışında azınlık olarak görülen pek çok grup ön plana çıkartılıyor. Keza eşcinsellik, ateizim gibi konular yine ön planda. Ve elbetteki kadınlar. Her ne kadar kadınlar hala pazarlama stratejisi olarak kullanılsa da, dış görünüşleri önemli bir yer tutuyor.

Ben bu durumdan kesinlikle rahatsız değilim (rahatsız değilim dediğim kısım kadınların ön planda olması. Yoksa vücutlarının pazarlam stratejisi olarak kullanılmasına karşıyım elbetteki). Elbetteki sevmediğim karakterler, nefret ettiği kişiler oluyor. Fakat bunun cinsiyetçilik ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Jessica Jones diye bir facia atlattık biz. Hayatımda gördüğüm en sıkıcı, en salak karakter. Kadın olduğu için mi ? Alakası yok. Çok kötü tasarlanmış.

Burada okur/izleyici kendisine sormalı bu soruyu. Kadın bir karakteri beğenmiyorken sorun kadın olması mı? Yoksa herhangi bir erkek karakterde de olsa sevmeyeceğiniz özelliklere sahip olduğu için mi? Eğer ilk sorunun cevabı evetse bence bir problem var. İkinci soruyu evet olarak cevaplıyorsanız sen eşittir ben.

Son olarak Shallan Davar yüzünden kitabı bırakıyordum az kalsın O.o
Mizah en güçlü savunmam. Mizah önemli. Mizah güzel. Cici mizah.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #36 : 09 Ağustos 2016, 22:46:11 »
Arkadaşlar :) Tartışmayı başka yönlere çekmeyelim lütfen. Konu amacından saptı. Feminizmi tartışmıyoruz burada. İşi birbirinizi rencide etmeye götürüyorsunuz yavaş yavaş. Hoş değil.

Ana konuya odaklanın lütfen. Neydi konumuz? Dişi baş karakter olur mu? Olursa nasıl olur? Erkek kadar ilgi çeker mi? Ya da erkekler için ilgi çeker mi?

Bundan sonraki mesajlarınızı konu başlığı çerçevesinde atmanızı rica ediyorum. Bu güzel tartışma ortamını bozmayalım.

İmza: Yönetim[*]Hep bunu yazmak istemişimdir, mehehe![/*]
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Kitap Adam

  • **
  • 141
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #37 : 09 Ağustos 2016, 22:50:09 »


http://wikisosyalizm.org/Kategori:Kad%C4%B1n_devrimciler




Link verdiğiniz site, içinde saçmalıkların olduğu, herkesin malumu bir örgütün propagandasının bulunduğu bir çöp yığını. Konuyla ilgisi yok, ama söylemezsem rahat edemem.
"Zekâ, zulümle baş ettiği kadar kurnazlıkla baş edemez; kurnazlık vasatın zekâsıdır."

Çevrimdışı Nightmare

  • ***
  • 627
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
    • Saklı Günlükler
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #38 : 09 Ağustos 2016, 23:08:03 »
Bahsi geçen konular hakkında kendime ait fikirlerim yok. Ben sadece tartışmanın gittiği yöne ve bazı şeylere dikkat çekmek için geldim.

Daarlan Gardan kullanıcı adlı arkadaşın tek bir mesajla, tek bir konu üzerinden foruma veda etmesini anlamlandıramadım. Bu çıkışın daha önceden birikmiş bazı şeylerden geldiğini varsayıyorum. Ve herkes gibi keşke kendi argümanlarını sunarak tartışmaya katılsaydı. Bu tarz fikir çatışmaları her zaman rayından çıksa da küslüklerin olması rahatsız edici.

İkinci olarak asimovfreerobot adlı arkadaşın mesajlarını da hoş bulmadım. Savunmaya çalıştığı fikir yüzünden değil karşısındaki kişiye yaptığını düşündüğüm saygısızlık dolayısıyla. "Arkadaş laf olsun diye bir şey yazmış..." diye başlayan cümlenin ardından gelen karşı mesajdan sonra gülen surat emojili bir mesaj göndermiş. Dediğim gibi tartışma rayından çıkıp tatsızlaşabilir. Uzun süren her tartışmada bu böyle olmuştur diye düşünüyorum. Ama bu tarz yaklaşımlar doğru değil.

Son olarak içimde kalmasın, bir kaç kelam ederek mesajımı sonlandırmak isterim.

Erkekler kadınlardan güçlüdür gibi genellemeleri çok yanlış bulduğum gibi, "erkek ve kadın tamamen eşittir, kadın erkeğin yaptığı her şeyi, erkek de kadının yaptığı her şeyi yapabilir" gibi ifadeleri de yanlış buluyorum. Her şey doğal olduğu müttetçe güzeldir, bazı şeyleri doğasına aykırı yönde zorlamamalıyız. Tıp gelişti diye erkeğin hamile kalması ne kadar anormalse kas yığını bir kadının dünyayı yönetmesi de bir o kadar anormaldir kanımca.

Bunlar benim görüşlerim. Bu arada araya bu şekilde dalıp tartışma hakkında yaptığım yorumlar kalbinizi kırmasın, tam tersi kalbimizin kırılmaması için bu yorumu yazdım. Saygılar.

Çevrimdışı OZ

  • ***
  • 401
  • Rom: 5
  • Melanj
    • Profili Görüntüle
    • http://bortubocekgaleri.com/
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #39 : 09 Ağustos 2016, 23:16:18 »
Siyasi bir niyetle atmadım linki. Tarihte kadın liderler ve devrimciler varsa edebiyatta neden olmasın, ki var beğenilse de beğenilmese de.
"Rebellions are built on hope"

Çevrimdışı Kitap Adam

  • **
  • 141
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #40 : 09 Ağustos 2016, 23:22:22 »
Verdiğiniz linkteki isimlerin hepsini bilmiyorum ama oradaki isimlerin bazılarına bir daha bakın. Lider veya devrimci değil, teröristler.
"Zekâ, zulümle baş ettiği kadar kurnazlıkla baş edemez; kurnazlık vasatın zekâsıdır."

Çevrimdışı tetsuo

  • *
  • 37
  • Rom: 1
  • true pain true peace
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #41 : 09 Ağustos 2016, 23:26:28 »
Perspektifin ne olduğunu bilmeden atıp tutulmasa daha iyi olacak.
It was me, waiting for me, hoping for something more...

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #42 : 09 Ağustos 2016, 23:29:04 »
Kahrolsun patriarşi, kahrolsun mizojinizm.

Ayrıca geçen gün yine MIT'de fizik yapıyoruz lazerler felan.

Başlığı açan arkadaşa önerim Agent Carter diye bir dizi var, onu izlesin.



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı salvorhardin

  • **
  • 121
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #43 : 09 Ağustos 2016, 23:43:12 »
Verdiğiniz linkteki isimlerin hepsini bilmiyorum ama oradaki isimlerin bazılarına bir daha bakın. Lider veya devrimci değil, teröristler.
Eleonora Marx, Clara Zetkin, Rosa Luxemburg, Ulrike Meinhof, Nadejda Krupskaya be, dostum. Bu insanlara bari laf atmayın. Yaktıklarının çok azını yapmaya yetmeyen cesaretimiz var şu yozlaşmış dünyada. Neyse konu baya sapmış, ben biraz da buna vesile olmayayım.


"Şiddet, beceriksizlerin başvurduğu son çaredir." -Isaac Asimov

Çevrimdışı Kitap Adam

  • **
  • 141
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dişi Protagonist
« Yanıtla #44 : 09 Ağustos 2016, 23:58:39 »
http://wikisosyalizm.org/Zeynep_K%C4%B1nac%C4%B1

Verilen linkteki bir isim ve yine o sitedeki hayatı. Konu sapsın veya sapmasın, ceza, uyarı vs. alayım ya da almayayım, hiç önemli değil. Açık açık yazıyorum, herkesin bir şehit, gazi akrabası veya tanıdığı vardır. PKK'nın övüldüğü bir siteyi ve onların elemanlarını (teröristlerini), kahraman gibi gösteren zihniyeti kabul etmiyorum. Kimseyi de böyle bir şeyle asla itham etmiyorum. Benim laf attığım yukarıda linkini verdiğim kişilerdir. O site de budur. Rahatsız olan varsa, olsun. İsteyen onları hayırla yad etsin, ben etmiyorum. Askerin içine girip kendini patlatana hiçbir perspektif devrimci diye bakmamı sağlamaz.
"Zekâ, zulümle baş ettiği kadar kurnazlıkla baş edemez; kurnazlık vasatın zekâsıdır."