Kayıt Ol

Delirmek

Çevrimdışı

  • **
  • 82
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Delirmek
« : 27 Ağustos 2016, 12:46:07 »
Karanlıklar ülkesinin kuytu bir köşesinde, gösterişsiz ama huzurlu evimin sessizlik saatinde, tam güneş batmış ve devretmişken hakimiyeti geceye, bütün böceklerin susup bütün kuşların kuytu deliklere tünediği o saatte, karanlık odayı değil belki ama dizlerimin üstündeki battaniyeyi aydınlatan şöminenin karşısında, ateşin etkisiyle değil elimdeki kahvenin verdiği bir fincan huşu ile ısınarak, sessizliği dinliyorum. Mutlak huzurun mutluluğa tercih edildiği bu yerde, rahatımı kaçıran bu inleme de ne? Dipten ve sakin, sessiz ama duyulacağından emin, kızgın kızgın soluyan bu nefes de ne ensemde? Yalnızlığın akılla sabit olduğu ve çoğu aklın unuttuğu bu yerde ruh dinginliğimi dalgalandıran, fikir nehrimi bulandıran o ses kime ait? Geçmişin unutulmuşları mı lanetliyor beni, yoksa yaşanmamışların pişmanlığı mı çığlıklar saçıyor beynimde? Yoksa aklımın hudutlarını aşan bir sebep mi var bu sese, dışardan? Ne fırtınanın ıslıkları ne de kuzgunların çığlıkları yarışabilir rahatsız edicilikte o sesle. En çok rahatsız eden tarafı, sesin giderek yaklaşması… Daha derinden… Daha anlaşılır… Boğulmuşluğundan sıyrıldıkça ses ve fısıldadıkça kulağıma asla duymamam gerekenleri, ben giderek boğuluyorum. Cesaret ne ki, koltuğumda gömülüyorum. Ve o giderek yaklaşıyor, yaklaştıkça tüylerim ayağa kalkıyor, selama dururcasına. Ürperti yayılıyor vücuduma ve sorular üşüşüyor aklıma: Bir şeytan mı? Bir melek mi? Bir öcü mü ya da peri mi? Sorular burgulara dönerken aklımda, karmakarışık duygular yüreğimde, gözlerim kilitlenmiş karanlığa, kapının belli belirsiz siluetini gözlüyor. Yutkunmaya mecalim yokken ya da nefes alamazken, kapı yavaşça aralanıyor ve yavaşça kararıyor gözlerim…

(2012'den Not: Friedrich Nietzsche'nin delirmesine ithafen yazmışım..)
"Demire şeklini veren demircinin iradesidir, çekicin darbesi değil." - Turram oğlu Kopram, Hakon'un demircisi