Kayıt Ol

Fantezide Bilimin Yeri?

Çevrimdışı Celebhol

  • **
  • 215
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Fantezide Bilimin Yeri?
« : 14 Ocak 2017, 20:10:01 »
Fantezi veya fantastik dediğimiz, özellikle Yüksek Fantezi kategorisi ile bayağı bir yayılmış olan türü hepimiz tanıyoruz. Elbette, içinde Game of Thrones veya The Witcher serileri gibi daha "gerçekçi" fantezi türleri de var fakat konumuz bu değil.

Sizce, fantastik eserlerde bilimsel öğelerin yeri ne kadardır ya da bu öğelerin varlığı hoşunuza gider mi? Örneğin, The Witcher serisinde büyüler vardır fakat mutasyonların yeri de büyüktür. Cadıların yanısıra bilim adamları da vardır. Sorum sadece bununla da sınırlı değil, büyülere bir nevi bilimsel bir temel katmak sizce iyi bir fikir midir? Örneğin, bir büyünün mutlak sıfır sıcaklığına inerek, hedeflediği alanda enerjinin varlığını imkansıza yakın kılan, termodinamik açıdan yok edici bir şekilde işlemesi; veya, hedefinin bedeninde dolaşan moleküllerden kimilerini yok ederek, onda bir etki göstermesi?

Bu tarz açıklamaların, fantastik kurgulara daha bir derinlik katacağı fikrindeyim. Bu açıklamalar olmadan da işlenebilir fakat insanın dünyayı algılayışı, belli kurallar düzenini saptamak ve bunları öğrenmek üstünedir. Bu örüntüleri tanıyarak, evrene bir anlam veririz. Bu yüzden, büyüler ve doğaüstü güçlerin -hepsinin olmasa bile- işleyiş mekanizmalarının bir kurguda açıklanması, daha anlaşılabilir bir dünya ve daha yakın gelen bir hikaye ortaya çıkaracaktır. Şu anda bildiğimiz bilimsel temellerden esin almasıysa, daha detaylı açıklamaları mümkün kılacaktır. Bunu yapmak daha zordur, ileride tutarlılık açısından sıkıntılar olmaması için iyi bir planlama gerektirir fakat bu çabaya değer olduğu kanısındayım.

Elbette, büyüler var olan bilimsel temelleri değiştirecektir. Sonuçta, büyüler yoluyla yapılan şey, bizim evrenimizden farklı şekilde işleyen bir evren oluşturmaktadır. Bu yüzden, büyülerin tamamen bizim evrenin kurallarına uymasını beklemek, büyülerin doğasıyla bir çelişki olur. Ancak, bilimsel temellerin hala bir esin kaynağı olması, dediğim gibi daha yakın ve detaylı açıklamaları mümkün kılacaktır.

Siz ne diyorsunuz?

Çevrimdışı Guy Fawkes

  • **
  • 266
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #1 : 14 Ocak 2017, 20:34:52 »
Ben iki türü şöyle ayırıyorum; Fantazya ilkel, Bilim Kurgu modern. Yani daha açık olmak gerekirse Fantazya'nın daha eski, Orta Çağ diyebileceğimiz bir dönemi kapsarken, Bilim Kurgu'nun gelecek temalı kurmaca olduğunu düşünüyorum. Ben şahsen Fantastik kitaplarda Bilim Kurgu ögeleri aramam, bu yüzden bilim ile alakalı şeyler de okumak istemem. Fantazideki bilimin daha eski, yukarıda dediğim gibi ilkel, olmasını kabul edebilirim ama. Benim görüşüm bu yönde.

Edit: İmla.

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #2 : 14 Ocak 2017, 20:43:59 »
Ortaçağvari fantastik eserleri çok sevsem de 21. yüzyıl benzeri bir evrende geçen bir epik fantastik eser çok ilginç olabilirdi, ki Barut Büyücüsü serisi gelişmeler için güzel bir örnek bence.
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı Tenekeci

  • **
  • 79
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #3 : 14 Ocak 2017, 22:09:36 »
Alternatif bilim severim... Yani bilim sistemi olmalı, ancak büyü gibi açıklanamaz olmamalı, kafada yaratılan o bilimi de bir şekilde açıklayabilelim kitapta verilen donelerle.

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #4 : 15 Ocak 2017, 09:51:22 »
Yeterince gelişmiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez. -Arthur C. Clarke

Ben büyüyü bir pozitif bilim olarak görüp büyücüye de bilim insanı gibi bir rol veren eserleri seviyorum. Hatta yarın bir gün fantastik kitap yazacak olursam büyüyü bu şekilde ele alırdım.

Fayırbol atıyorum tarzı büyüyü seven de vardır, su moleküllerini oktagonal şekilde dondurup bir sürü minik prizma yaratarak gün ışığının yansımasını arttırdığı için tüm vampirleri bir anda yok ettim tarzı büyüyü seven de vardır.

Düşünsenize büyüyle iki üç tane otomatik taramalı tüfekli taret yaratıp onlar düşmanı oyalarken kaçmalı bir kitap olsa güzel olmaz mı? Büyülü hekırlarla büyüsüz hekırların savaşları falan olsa, kuantum bilgisayarları mesela kullanıp garip şeyler yapılsa. Anti-madde bükücüsü teröristler olsa. Ya da "rööö herkesi keseceğim üstlerine de işeyeceğim" iblisleri yerine büyüyle falan yan boyuttan gelmiş, dünyayı kendilerine göre terraform yapmaya çalışan iblisler olsa.[*]Fikirleri çalıp kitap yazabilirsiniz :D[/*]

Büyüye bilim gibi yaklaşılmasını seviyorsanız Rüzgarın Adı'nı okuyun, oradaki büyü sistemi çok iyi. Favori büyü sistemim bile olabilir yani bu sistem. Kitapları sevmemdeki en büyük neden buydu.



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #5 : 15 Ocak 2017, 21:50:40 »
Kendi içinde tutarlı ve ikna edici olduğu sürece neden olmasın.

Ama aklıma gelen örnekler bir türlü soruya uygun değilmiş gibime geliyor. Yine de bahsetmeden geçmeyeyim.

Fantazyanın kendi gerçekliğinde, o an uydurulmadığını hissettiğimiz kurallara dayanan icatlar hoşuma gider. Arcturus'a Yolculuk tam olarak soruyu karşılamasa da aklıma gelen ilk örnekte o. Kendi evren ve varoluş teorisi merkezinde hayat enerjisini kullanarak yeni organlar ve yeni canlılar çıkabilmesi mümkündü. Ya da kendi evren yorumundaki zıtlıklara dayanarak uçan gemiler yapılabiliyordu. Kendi bilimimsi mantığında bir evren yaratınca, kendi gerçekliğimde gerçeküstü gelen ayrıntılar, o evren açısından bakınca mantıklı ve olabilire evriliyor.

Yine sorunun biraz dışına çıkan bir örnek daha vereyim. "Bir şeyin adını biliyorsan, ona hükmedebilirsin" mantığını ele alayım. Kısaca mucize yaratan büyülü sözler durumu. Büyülü sözlerin etki alanını sınırlayıp, gücün kaynağını sesin frekans gibi özelliklerinin nesneler ve canlılar üzerindeki etkisine dayandırılabilir. Sözcükleri bilmekle kalmayıp, telaffuzunun da önem arz ettiği kısıtlı ama ilginç sonuçlar çıkaran bir büyü sistemi tasarlanabilir. Suyu sözcüklerle buharlaştırmak ya da gelen okların ucunu ağırlaştırıp etkisiz kılmak gibi küçük mucizeler yaratan büyü sistemi mesela. Mekanik düzenekler sayesinde büyünün etki alanı ve yoğunluğu düzenlenebilir.

Hazır tekrar basılmışken, bilim kurgu içindeki büyüye örnek olarak Kaplan! Kaplan!'a da değineyim. İnsanların daha keşfedemedikleri özellikleri olduğu savına dayanarak kendini teleport etme özelliğini örnek verebiliriz. Bu özelliğin kullanım kısıtlamaları ve yeni yetenek sebebiyle toplumun sosyal yapısındaki değişime değinmesi sayesinde, romandaki insanların kendilerini ışınlayabilmeleri yapay gelmez.

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #6 : 21 Ocak 2017, 17:58:41 »
Aklıma bir şey daha geldi. Örneği var mıdır yok mudur bilemedim. Yine de yazayım dedim:

Simyacılık temelli bir büyü sistemi olabilir mi acaba? Belli kimyasalları kolayca taşımayı sağlayan bir cihaz olsun. Gelektiği anda karışımlar yapıp, eldeki püskürtme mekanizmasından karışım boşaltılabiliyor olsun. Mesela kapıyı kırmak için dondurmak mı gerekiyor? Dondurucu sıvı için gerekli kimyasalların borular aracılığıyla bir bölmede birleşmesi sağlanır, sonra eldeki püskürtme mekanizmasıyla hedefin üstüne boşaltılır.

Teoride fena durmuyor gibi :hmm

Çevrimdışı Rang Baru

  • **
  • 168
  • Rom: 0
  • "Ningun mar en calma hizo experto a un marinero"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #7 : 22 Ocak 2017, 00:38:24 »
Aklıma bir şey daha geldi. Örneği var mıdır yok mudur bilemedim. Yine de yazayım dedim:

Simyacılık temelli bir büyü sistemi olabilir mi acaba? Belli kimyasalları kolayca taşımayı sağlayan bir cihaz olsun. Gelektiği anda karışımlar yapıp, eldeki püskürtme mekanizmasından karışım boşaltılabiliyor olsun. Mesela kapıyı kırmak için dondurmak mı gerekiyor? Dondurucu sıvı için gerekli kimyasalların borular aracılığıyla bir bölmede birleşmesi sağlanır, sonra eldeki püskürtme mekanizmasıyla hedefin üstüne boşaltılır.

Teoride fena durmuyor gibi :hmm

Rüzgarın Adı kitabındaki büyü sistemi aslında simya temelli. Sempati dediğimiz şey simyadan evrilen bir sistem bildiğim kararıyla. Mesela oyuncak bebeklere iğne batırma falan gibi klasik cadılıkta da kullanıldığını görebiliriz. İki nesne arasında bir bağ kurup, enerjiyi manipule ediyorsun, yani bebeğe iğne batırdın mı, link kurulan kişi de sanki bıçak batırılmış gibi etkileniyor, arada da belirli bir miktar enerji kaybı  vs. olabiliyor. Yani bir entropi payı var diye düşünebiliriz. Sempatiyi biraz daha detaylandırıp, biraz ayar çekip dediğin gibi simyacılık temelli güzel bir büyü sistemi yapılabilir. Ama el püskürtme cihazı biraz daha teknolojik/kimyasal silah gibi duruyor. Tam olarak büyü sistemiyle bağdaştıramayız bence.

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #8 : 25 Ocak 2017, 22:06:05 »
@Rang Baru: Olabilir. Amaç ortaya fikirler sunmak zaten.

Ted Chaing'in Geliş kitabındaki Yetmiş İki Harf öyküsü, büyü-bilim dengesi açısından ilgi çeken cinsten. Kabala öğretisiyle kutsal dili kullanarak nesnelere hareket kazandırmak ve bu sisteme dayalı bilimsellikte çalışmalarda bulunulması konuyla alakadar geldi.

Çevrimdışı Ozymandias

  • **
  • 200
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #9 : 26 Ocak 2017, 00:06:50 »
@Celebhol

Bahsettiğin fantezide bilimin yeri uzun süredir kafamı kurcalayan bir sorundu.  :yeho :yeho Bu konuyu gördüğüme memnun oldum. Fantezi dünyasında bunun yapılması tam anlamıyla mükemmele çok yakın olur. Sorun şu ki mükemmele çok yakın derecede bir kurguyu yapmak ancak bilge birisi tarafından tecrübe edilmiş ciddi bir emek ister. Bunun gibi bir kitapla karşılaşmadım hele ki edebiyat dünyasının fen dünyasına uzaklığını düşünürsek karşılaşacağımızı uzun süre düşünmüyorum. ''Breaking Bad''  dizisinin ufacık bir bütçeyle sayılı ve görsel olarak zevksiz oyuncularıyla efsanevi bir başarı yakalamasının sebebi dizide Kimyager abimizin kimyayı adeta Gandalf gibi içinden çıkılmaz durumları çıkılabilir hale getirmesi sayesindedir. Yani kimyager abimiz bilimi öyle bir kullanıyor ki bizim aklımızın bilgi eksikliği neticesinde düşünemeyeceği şeyleri düşünebiliyor adeta büyü yapıyor. İzlersen hayran kalacağının garantisini veririm.

@Bay_Karamsar

Zekandan ve yaratıcılığından etkilendim.  :shrlock Ses ile ilgili söylediklerin etkileyici yinede ses üzerinden yürümek başta güzel gözüksede sonradan yazarın başını içinden çıkılmaz durumlara sokacağı açık. Teoride güzel durun fikrin de çok farklı yaratıcı yinede o da uzun vadede çıkmaza girecektir.  :hömm:

@Lordmuti

Abi bahsettiğin şey ancak bir absürd komedi olabilir gibi geldi. Mantık çerçevesinden taşmadan bahsettiğin gibi bir eser yazmak imkansız.  :goth: :goth:

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #10 : 26 Ocak 2017, 01:45:11 »
Elinden ateş topu atan adam mantıklı da taramalı tüfekli taret yaratan adam mı mantıksız? Yani termodinamik yasalarına ters iş yapmak mantık çerçevesinden taşmadı ama benim söylediklerim taştı öyle mi :D

Bence hayal gücüne ket vurmuşsun. Vurma. Çakralarını aç, daha çok eğlenirsin.

Tabancalı tüfekli büyücü örneği istiyorsan Kan Yemini diye bir kitap var forumda da tartışılmaya başlandı, okumanı öneririm.



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #11 : 26 Ocak 2017, 02:41:06 »
Tabanca tüfek demişken aklıma Amber Yıllıkları geldi (bkz: nickim). Fazlasıyla büyü içeren bir evren olmasına rağmen serinin ikinci kitabı konuyla biraz alakalı. Aşağısı çok büyük olmamakla birlikte spoiler.
Spoiler: Göster
Amber'de barut işlevsiz olduğu için silah kullanılamıyor. Corwin de Amber'de barut işlevi gören bir madde(jeweler's rouge denen, kuyumcuların cila için kullandığı demir oksitten oluşan bir toz) bildiği için ordusunu otomatik tüfeklerle silahlandırıp kimsenin beklemediği bir saldırı yapmayı planlıyor.


Adam 1972'de yazmış bunları, olur yani neden olmasın.

Yalnız büyüyle yaratma konusunda, eğer conjure olayını yaratılacak şeyi zihinde canlandırmak ile kısıtlıyorsak bu tür makineler çok hassas mekanizmalara sahip. Bir kılıç böyle değil mesela. Derin mekanik bilgisi ve konsantrasyon gerektirecek bir olay olur, yapılsa çok da güzel olur aslında. Ama sadece ateş topu yerine elinden turret çıkaran adam olursa yapmış olmak için yapılmış olur, pek bir keyfi de olmaz. Büyüyü bu kadar bilimle harmanlarsak büyü sistemini de ona göre değiştirmek lazım.

Bunu abartırsak bilim kurguya kayacak denebilir ama bunlar aslında birbirinden o kadar da ayrılamaz. En temel ayrım fantezinin mümkün olamayacağı düşünülen şeyleri konu aldığı söylenerek yapılabilir; fakat bu da bazı eserlerin bilim kurgu mu yoksa fantastik kurgu mu olduğunu tamamen okuyucunun kanaatine bırakıyor. Yazılanların bir gün gerçekleşebileceğini düşünüyorsanız bir bilim kurgu eseri okuyorsunuzdur, düşünmüyorsanız fantezi. Bence Dune buna çok güzel bir örnek mesela.

Çoğu eseri iki "tür"den birine yerleştirmek mümkün olsa da bunun sebebi daha çok yazarların tercihi. Kesin sınırlar çizip bunların dışına çıkmamaya çalışmak anlamsız olur. Okuduğumuz çoğu "bilim" kurgu romanında da çoğu şeyin nedeni ve nasılı pek açıklanmıyor takdir edersiniz ki, büyüden tek farkları nispeten aşina olduğumuz teknolojilerden yola çıkmaları. Bilim ve fantezinin tam ortasında duran bir eser okumak da gerçekten güzel olabilir.
 
Başlığı okuyunca aklıma ilk Kralkatili Güncesi gelmişti benim de, bahsedildiğini görünce sevindim. Belki çok derine inmiyor ama fazlasıyla keyifli yine de. Dresden Dosyaları da yine bu konuya daha gerçekçi yaklaşan eserlerden.
In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Çevrimdışı yafeshan

  • **
  • 310
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #12 : 26 Ocak 2017, 12:01:18 »
Buyunun de bilim gibi kurallari teorileri olmali ama anlasilir sinirlar dahilinde. Eger sinirlarini ve yeteneklerini bilebiliyorsak okur bile kendi basina ustune teoriler olusturabilir, hem sistemi daha iyi anlamis olur hemde okudundan daha fazla zevk alir. 

Fanatigi oldugum Sanderson'dan ornek vereyim, Sissoylu serisinin uzay caginda gececek kismini da yazacagini yazar soyler yillardir, yillardir da okurlar acaba alomansi ve feruchemi ile isiktan hizli motoru nasil yapilir diye tartisir durur. Bunun ustune onlarca teori vardir, yazara sorar sonra teorilerini tekrar duzenlerler falan.

Bilimle buyunun ayni hikayede bulunmasindan ziyade buyunun de bir bilim dali gibi gorulup uzerinde dusunup arastirma yapilabilecek birsey oldugu fantastik kurgular benim icin en ideal olanlar. Elinden ates topu atiyor ama nasil, hava molekullerini mi kullaniyor, enerji nereden ve nasil geliyor, ates topu erine lazer benzeri daha yogun enerjili birsey olusturulabilir mi vb sorulara cevap bulabilmek daha hos olurdu.

Çevrimdışı Ozymandias

  • **
  • 200
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #13 : 26 Ocak 2017, 13:16:57 »
@Lordmuti

Elinden ateş topu atan mantıklı demedim. Bence değil.

@yafeshan

Büyünün de bilim gibi kuralları teorileri olmalı ve daha birçok söylediğine katılıyorum :aww. O zaman kanunlaşmış(gerçeklik) oluyor zaten fizik kanunları gibi. Eğer yazar fizik kanunları gibi büyüyü de aklımızın alacağı bir temel sisteme dayandırabilirse o kitap bizi zevkten uçuracaktır. Tek üzücü gerçek bunun başarması çok zor bir iş olması.  :inca :inca

Edit: Ekleme

Çevrimdışı Alanna Mosnavi

  • **
  • 64
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantezide Bilimin Yeri?
« Yanıtla #14 : 26 Ocak 2017, 14:12:47 »
@yasefhan

Ben büyünün her zaman gizemli kalmasını daha çok sevmişimdir. Kaynağını, nasıl uygulandığını ve yöntemlerini açık seçik bilseydik bilimden bir farkı kalmazdı çünkü. Büyüyü ilgi çekici kılan şey benim için açıklanamayan gizemli bir güç kaynağı olmasıdır.

Ama bu demek değildir ki büyünün kendi içersinde bir düzeni, sistemi olmayacak.