Kayıt Ol

Ejderha Mızrağı Alıntıları

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #15 : 18 Şubat 2009, 22:10:41 »
Ruhlar savaşı serisinde Silvanestideydi sanırım.

Mina tek tanrıyı anlatırken cesur bir elf çıkar ve şöyle der:

"Tek Tanrı Paladine'dir!"

burda kopmuştum!yani şunu duymak için az sinir krizi geçirmedim!Burdan o elfe "yürü beee!"demek istiyorum :D.

Çevrimdışı Canina

  • ****
  • 1460
  • Rom: 39
  • There ought to be a law against you
    • Profili Görüntüle
    • Canina's
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #16 : 06 Nisan 2009, 15:22:48 »
Kısa ve muhteşem. Raistlin;
"Kapılar benim için açılacak"

Çevrimdışı Jean Valjean

  • **
  • 281
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #17 : 16 Haziran 2010, 15:13:46 »
"Artık sana ihtiyacım yok."

--
Kraliçe Godshome'da çünkü ben onun orada olması gerektiğini farz ettim. Ve Godshome ben ne kadar uzak veya yakın olduğunu düşünüyorsam, o kadar uzaklıkta veya yakınlıkta. Büyüm harekete geçmedi çünkü büyümden kuşkulandım, yoksa Kraliçe benim büyüme engel olmadı. Neredeyse kendi kendimi mağlup edecektim! Ama artık seni tanıyorum Kraliçem! Artık tanıyorum ve artık zafer de benimdir! Çünkü Godshome sadece bir adım ötede ve Kapı'da onun bir adım ötesinde...
                                                                                                               Raistlin
He Who Dwells Beneath The Waves

Çevrimdışı Jasmine

  • *
  • 2
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #18 : 25 Ağustos 2010, 18:57:57 »
Hiçbir şey şans eseri olmaz. Her şeyin bir nedeni vardır. Beyin nedeni bilmeyebilir. Beynin asla anlayamayabilir. Ama kalbin bilir. Kalbin daima bilir.

Ben işte bunu çok beğeniyorum.Bence çok mantıklı.


Uploaded with ImageShack.us

Çevrimdışı PhoenixMan

  • ****
  • 919
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #19 : 22 Ekim 2010, 18:07:15 »
Kısa ve muhteşem. Raistlin;
"Kapılar benim için açılacak"
"For me the gates will open." Mükemmel. :)

Ben de paylaşacağım, ama uzun biraz. Ruhdöneni'ni okuyanlar Raistlin'in ilk sınavında yaşananları zaten bilirler. Unutulmazdır, en azından benim için.

Spoiler: Göster
...

   Büyünün tanrıları, bana yardım edin! Hayatımı size adayacağım. Her zaman size hizmet edeceğim. Adınıza ihtişam getireceğim. Yardım edin, lütfen, bana yardım edin!
   Bunu çok istiyordu. Bunun için çok fazla, çok uzun süre çalışmıştı. Büyüye odaklandı, bütün enerjisini onun üzerinde yoğunlaştırdı. Güçsüz vücudu gerginlikten zayıf düştü. Kendini bayılacak gibi hissetti, başı dönüyordu. Işık küresi, sersemlemiş görüşünde üç küreye dönüştü. Altındaki zemin sallanıyordu. Kafasını çaresizlik içinde taş masanın üzerine koydu.
   Taş, ateşli yanaklarının altında serin ve sağlamdı. Gözlerini kapattı, sıcak gözyaşları göz kapaklarını yaktı. Büyülü ışık saçan küreyi, göz kapaklarına dağlanmışçasına, hala görebiliyordu.
   Her kürenin içinde bir insan durduğunu şaşırarak fark etti.
   Biri güzel, yakışıklı bir genç adamdı, gümüş bir ışıkla parlayan beyaz cübbe giymişti. Güçlü ve kaslıydı, bir savaşçının yapısına sahipti. Elinde, tepesinde altından bir ejderha pençesi tarafından tutulan bir elmas olan ahşap bir asa taşıyordu.
   Diğeri de genç bir adamdı, ancak yakışıklı değildi. Groteskti. Yüzü bir ay kadar yuvarlaktı, gözleri ise kuru, karanlık ve boş kuyulardı. Siyah cübbe giymişti, ellerinde kristal bir küre tutuyordu, içinde beş ejderha kafası dönen bir küre; kırmızı, yeşil, mavi, beyaz ve siyah.
   İkisinin arasında ise güzel ve genç bir kadın duruyordu. Saçları bir karga kanadı kadar siyahtı, içinde beyaz meçeler vardı. Cübbesi kan kırmızıydı. Kollarında büyük, deri kaplı bir kitap tutuyordu.
   Üçü birbirinden tamamen farklıydı, garip bir biçimde de birbirlerine benziyorlardı.
   "Bizim kim olduğumuzu biliyor musun?" diye sordu beyazlar içindeki adam.
   Raistlin kararsızca başını salladı. Onları tanıyordu. Neden ya da nasıl olduğunu anladığından pek emin değildi.
   "Bize dua ettin, yine de çoğu adımızı sadece dudaklarından söyler, kalplerinden değil. Bize gerçekten inanıyor musun?" diye sordu kırmızılı kadın.
   Raistlin bu soruyu düşündü. "Bana geldiniz, değil mi?" diyerek yanıtladı.
   Bu güven vermeyen cevap, ışığın tanrısını ve karanlığın tanrısını memnun etmedi. Ay suratlı adam daha da soğudu, beyaz giysiler içindeki adamsa korkutucu gözüktü. Ancak, kırmızılı kadın ondan memnun gözükmüştü. Gülümsedi.
   Solinari sertçe konuştu. "Sen çok gençsin. Bize verdiğin sözü anlıyor musun? Bize tapma ve isimlerimizi yüceltme sözünü? Bu şekilde hareket etmek birçok insanın inançlarına ters düşecek ve seni ölümcül tehlikelere maruz bırakabilecek."
   "Anlıyorum." diyerek cevap verdi Raistlin tereddüt etmeden.
   Sonra Nuitari konuştu, sesi buz parçaları gibiydi. "Senden isteyeceğimiz fedakarlıkları yapmaya hazır mısın?"
   "Hazırım." diye yanıtladı Raistlin sakince, sonra da kendi kendine ekledi, zaten vermediğim daha ne isteyebilirsiniz ki benden?
   Söylenmemiş cevabını üçü de duymuştu. Solinari kafasını salladı. Nuitari uğursuzca sırıttı.
   Lunitari'nin keyiflendirici, rahatsız edici kahkahası Raistlin'in çevresinde dolaştı. "Anlamıyorsun. Ve eğer senden gelecekte istenecekleri şimdi görebilseydin, buradan koşarak kaçar ve bir daha geri dönmezdin. Yine de, biz seni izledik ve senden etkilendik. Ricanı bir koşulla yerine getireceğiz. Bize olan inancını hiçbir zaman reddetme, yoksa biz de seni reddederiz."
   Üç ışık küresi birleşerek tek oldu, tıpkı bir göze benziyordu; beyaz bir kenar, kırmızı bir iris ve siyah gözbebeği... Göz bir kere kırpıldı ve sonra açık kaldı, dikkatle bakıyordu.
   Beyaz kuzu derisi üzerinde siyah Ben, Magus kelimeleri oğlanın tek görebildiği şeydi.
   "Hasta mısın, Raistlin?" Ustanın sesi rutubetli bir sisin ardından geliyor gibiydi.
   "Kes sesini!" Raistlin nefes aldı. Bu salak onların burada olduğunu bilmiyor mu? İzlediklerini, beklediklerini bilmiyor mu?
   "Ben, Magus" Raistlin kelimeleri yüksek bir sesle fısıldadı. Beyazın üstündeki siyah kelimeleri, Raistlin kendi kalbinin kanıyla doldurdu.
   Siyah harfler kırmızı kırmızı parlamaya başladı, demircinin döven ateşinde duran kılıç gibi. Harfler kızdı ve parladı; ta ki, Ben, Magus harfleri alev alana kadar. Kuzu derisi karardı, kendi etrafında kıvrıldı, yanarak yok oldu. Ateş söndü.
   Raistlin, yorgun bir şekilde taburesine çöktü. Önündeki taş masada, kavrulmuş lekelerden ve yağlı kül parçalarından başka bir şey yoktu. İçinde hiçbir zaman söndürülemeyecek bir ateş yanıyordu, belki de öldüğünde bile...
   Bir ses duydu, boğulan bir kurbağa sesi gibi bir şey.
   Gözleri fal taşı gibi açılmış Theobald Usta, Gordo ve Jon Farnish, ağızları açık kendisine bakıyordu.
   Raistlin taburesinden aşağı kaydı, ustasına nazik bir selam verdi. "Artık gidebilir miyim, efendim?"
   Theobald sessizce onayladı, konuşamıyordu. ...

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #20 : 22 Ekim 2010, 18:55:34 »
Sahiden de uzun. Ben o bölümde acayip heyecanlanmıştım.

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #21 : 23 Ekim 2010, 13:10:11 »
" Mutfaktan dışarı çıkacağız. "

Benim için en sağlam repliklerden biridir :)

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #22 : 23 Ekim 2010, 13:13:48 »
"Seni hep sevdim yarımelf!" Kitiara'nın son sözleri. O anda hem Dalamar'dan hem de Soth'tan nefret etmiştim.

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #23 : 29 Ekim 2010, 21:31:59 »
"Fizban!" diye bağırdı Tas.
"Şapkam!" diye uludu büyücü.
"Fizban!" diye bağırdı yine Tas. "Şapkan..."

Ama her ikisi de birbirlerini duyamazlardı. Kısa bir süre sonra ejderhanın pulları Solinari'nin ışığında parıldadıkça, gittikçe küçülen altın kıvılcımlarından başka bir şey değillerdi.

"Şapkan başında," diye mırıldandı kender içini çekerek.
May the force, be with you.

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #24 : 30 Ekim 2010, 18:03:34 »
"İyilik kendine ait olanı kurtarır." diye cevap verdi kibarca.
"Kötülük kendine döner.İyilik yine galip gelecektir; Takhisis ve kötü ejderhalarına karşıı yapılan Mızrak Savaşında olduğu gibi. Paladin'ın yardımıyla ben de bu kötülüğü,kharman Tanis Yarımelf'in Karanlıklar Kraliçesi'ni bizzat yendiği gibi yeneceğim."

 "Tanis Yarımelf, Raistlin Majere'nin yardımıyla kazamıştı zaferini" dedi vakarla."Yoksa bu bölüm senin efsanede kulak ardı etmek istediğin bölüm mü?"

Astinus ve Crysania

Çevrimdışı emuk

  • **
  • 226
  • Rom: 3
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #25 : 10 Haziran 2012, 19:32:03 »
"A.Ö. 352 yılında, Mishamont ayının yirmi altıncı günü, Neraka şehrindeki Takhisis tapınağı yıkıldı. Ejderha kraliçe dünyadan sürüldü, orduları yenilgiye uğratıldı.

Bu zaferin onurunun büyük bir kısmı, ışığın güçleri için cesurca savaşmış olan mızrak kahramanlarına verildi. Ancak tarih kaydetmelidir ki; karanlıkta yürümeyi seçmiş bir adam olmasaydı, ışık kaybetmeye mahkum olurdu."

Kum Saati Büyücü Ejderhaları
"A.Ö. 352 yılında, Mishamont ayının yirmi altıncı günü, Neraka şehrindeki Takhisis tapınağı yıkıldı. Ejderha kraliçe dünyadan sürüldü, orduları yenilgiye uğratıldı.

Bu zaferin onurunun büyük bir kısmı, ışığın güçleri için cesurca savaşmış olan mızrak kahramanlarına verildi. Ancak tarih kaydetmelidir ki; karanlıkta yürümeyi seçmiş bir adam olmasaydı, ışık kaybetmeye mahkum olurdu."

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #26 : 16 Temmuz 2012, 03:28:18 »
''Demek ki, Tasslehoff onu buldu,'' dedi Gerard.
''Tasslehoff onu buldu. O, Flint ve yol arkadaşları tekrar bir aradalar,'' dedi elf. ''Flint, Tanis, Tasslehoff, Tika, Strum, Altınay ve Nehiryeli. Sadece Raistlin'i bekliyorlar ve o da onlara kısa süre içinde katılacak, zira ikizi Caramon o olmadan bir yere gitmeyi aklından dahi geçirmez.''
''Nereye gidiyorlar beyim?'' diye sordu Gerard.
''Ruhlarının yolculuğunun bir sonraki aşamasına,'' dedi elf.

Bir de:

''Hey, Gerard, neredeyse unutuyordum! Solace'a geri döndüğünde, türbemin kilidini tamir et, olur mu? Kırılmıştı da.''

Yitik Ayın Ejderhaları
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #27 : 16 Temmuz 2012, 10:21:04 »
"Pekala," dedi Tanis sonunda. "Ama unutma Tasslehoff Burrfoot; gözlerini açık, aklını da başında tut. Yoldan ayrılmak yok ve en önemlisi" -Tanis gözlerini kenderin gözlerine dikti- "ellerini diğer insanların eşyalarından uzak tut."
"Tabii bu insanlar fırıncıysa başka," diye ekledi Caramon.

Güz Alacakaranlığı Ejderhaları.

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #28 : 03 Ağustos 2012, 13:17:22 »
Huma'nın onların tereddütleri için vakti yoktu. Kılıcı ve kalkanı hazır bir şekilde bineğini iki yandan mahmuzladı. At ileriye atıldı ve Huma kılıcını başının üstünde sallayarak hücum emrini verdi.
"Paladine!"

Huma Destanı

Bir büyücünün bineği savaş atı değildir. Bir büyücünün bineği savaşın gürültü, kan ve karmaşasına atılmak veya geri çekilmeyip mızrakları göğüslemek için eğitilmemiştir. Bir büyücünü bineği sadece birkaç kötü kokan büyü malzemesine ve ara sıra çakan şimşeklere alışkın olmalıdır.

Ruhdöveni
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı Ryld Argith

  • ****
  • 879
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ejderha Mızrağı Alıntıları
« Yanıtla #29 : 03 Ağustos 2012, 13:22:28 »
Abi bunları bir kenara bırakın en muhteşem ve en unutulmaz olanı

Tasslehof: Aslında o Flint'in hançeriydi

Güz alacakaranlığı ejderhaları
"Ben neysem oyum Regene. Sen nasıl ışığın bir parçasıysan, ben de karanlığın bir parçasıyım. Bence biri diğerinden daha iyi veya daha kötü değil"
Kara Dalamar