Kayıt Ol

Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (11. Bölüm!)

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (11. Bölüm!)
« : 26 Mayıs 2008, 23:42:50 »
Gecenin bekçilerini foruma koyana kadar bununla oyalanın :) Ona ağırlık verdiğim için bölümler eskisine nazaran daha yavaş gelecek. Ayrıca Bu ilk bölüm sadece Alev Mıızrağı ve Yaratılış Efsanelerini anlatır, tüm hikaye şiir olarak gitmeyecek ;) İkinci bir değişiklik ise her bölüme resim koymayacağım, sadece bazı çok özel bölümlere resimler ekleyeceğim, neyse iyi okumalar :D

Bölüm 1 – Alev Mızrağı

Karanlığın içinde ağlarken,
Gelmiş o, izlemiş beni.
Biliyormuş meğerse gizi,
Sonra almış ve getirmiş beni.

O gün bana dedikti gel,
Hala karanlıktaydık ama ateşi,
Yol gösterdi bana,
Bende onun yönüne çömeldim.

O gün bana şarkısını söyledi,
O karanlıkta bir ışıktı,
O soğukta umuttu,
Ve ben o gün âşık oldum ona.

Bana öğretti her şeyi,
Artık yaratıcıya karşı kalmadı sevgi,
O bana gösterdi gerçeği,
Ve karanlığa sürülme sebebini.

Sonra bana büyüyü öğretti,
O karanlık gücü ve bilgiyi,
O gün bana o karanlıkta bir mızrak verdi,
Bana o korkuda durmayı öğretti.

Işık hiç doğmadı,
Hep karanlıktaydım,
Hiç uyuyamadım,
Rüyalarımda hep o vardı.

Sonunda beynimde bir ses duydum,
“Seni süren, sana cenneti vaat ediyor” dedi,
“Büyüyü bırak” dedi,
“Karanlık tüm şeyleri terk et” dedi

Ben istemedim bunu,
Aşkımla rahat ve mutluydum,
Kurbanlarımı gözümün önüne getirdi “o”,
Kurbanlarımın acısını çektirdi “o”.

O gün bana intikam yemini ettirdi aşkım,
Beni o gün lanetledi benim canım,
Ki şimdi ondan arı düştüm,
Lanet ayırdı bizi.

Bana dayanılmazı tattırdı “o”,
Sessizce ağladım yine,
Bilinmezi tattım o gece,
Bilinmeyenleri yaşadım o anda.

Sonra ışık hiç batmadı,
Hep aydınlıktaydım,
Hiç uyuyamazdım,
Önüme hep o vardı.

Ben sessizce ağladıkça,
O beni avuttu,
Ancak anlamıştım ki,
O beni sevmiyordu.

Beni sadece kullandığını fark ettim,
Beni “o”ndan uzaklaştırmak için,
Kullandı beni hep,
Ben bunu anlayana dek...

Sonunda ona bunu söyledim,
O inkâr etse de onu dinlemedim,
O gün mızrağımı kalbine sapladım,
O gün mızrağım alev oldu.

O öldü,
Bende onunla öldüm,
“O” bana bunun karşılığında hediye verdi,
Ve Üç oğlum oldu böylelikle.

Birinci beyaz gözlüydü, ona Eon dedim,
İkinci güçlüydü, ona Suggvua dedim,
Üçüncüsü çelimsizdi, onu Adém dedim,
Böylelikle soyum gelişti,
Böylelikle alev mızrağını sakladım.

Not: Üçüncü olarak pleasant'dan ondan istediğim şeyi bir an önce yapmasını diliyorum ;D yoksa bu hikayede de hiç bir şey açıklığa kavuşmayacak ;D ;D
#rekt

Çevrimdışı Lucilla Clarté

  • ****
  • 935
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Bölüm 1!)
« Yanıtla #1 : 27 Mayıs 2008, 17:34:53 »
Evet evet, ilk bölüm bitti ve yeni bi hikayemiz var artık. =P Yeni ve diğeri gibi güzel olcağa benziyo, ilk bölümden yorum yapıyorum ama biliyorum öyle olcak. =P

Bu hikayenin de ayrı bi önemi var benim için bildiğin gibi, o yüzden çabuk çabuk yaz derdim onu da diyemiyorum elimiz mahkum bekliyoruz 2. bölümü o zaman.  :hemk

Çevrimdışı Michael Evans

  • **
  • 309
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Bölüm 1!)
« Yanıtla #2 : 27 Mayıs 2008, 22:30:13 »
İlk okuduğumda da beğenmiştim, şimdi bir daha okudum yine beğendim yahu  :yup

Devamını bekliyoruz ama öncelik Gecenin Bekçileri'nde :P

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Bölüm 2!)
« Yanıtla #3 : 27 Mayıs 2008, 22:48:45 »
Evet o zaman ikinci bölümü koyayım :)

Bölüm 2 – Sürgündeki

Büyük bir yolculuktan sonra kadın nihayet aradığı yere gelmişti. Elinde Eun stili bir kılıç vardı. Önündeki büyük düzlüğün sonundaki dağların uç noktalarına baktı derin derin. Bir gün o dağlar onun önünde diz çökecekti.

Uzun bir süre sonra tepenin üzerinden indi ve önündeki düzlüğe kurulmuş olan bir köye girdi. Az sayıda insanın yaşadığı oldukça küçük bir yerdi burası.

Birkaç ay sonra Seukha Şövalyeleri arasına katılacaktı kadın. Büyük bir şehirdi ve bu köyden pekte uzakta değildi. O şehirde şövalye olmak bu çevredeki kaosa bakıldığında yapılabilecek tek güzel şeydi.

Hala yıllar önce annesinin ona söylediği şeyler kafasındaydı.

“Neinea, her zaman kaçamazsın kaderinden. Babandan intikamını alman gerekecek elbet.”

O bir Eun’du. Hemde sonunculardandı. Bir kardeşi olduğunu biliyordu ancak çok uzun süre önce ayrılmışardı onlar.

On dokuz yaşındaydı kadın. Bir Eun için olabildiğince küçük bir yaştı bu. Tabi batıdaki büyük Eun Hükümdarlığında yaşayan Eunları bilmezdi o. Büyük bir güce sahipti o. İnce fiziği sayesinde hızlıca hareket edebiliyor ve çoğu işin altından erkeklerden daha iyi kalkıyordu.

Kaos demiştik öyle değil mi? Evet bir kaos götürüyordu ortamı. Son 2 yıldır Sugg Vua kraliçesi çeşitli zulümler çektiriyordu onlara. Halkları yok ediyordu. Çok az güvenli kale kalmıştı. Bu kalelerden biride Seukha’ydı.

Nihayetinde Seukha’ya yolculuğa çıktı. Uzun ve taştan yapılmış bir yolda uzun süre ilerledi. Çok ileride, dağ sıralarının bittiği yerde, hemen dağların kenarına kurulmuş bir şehirdi orası. Neredeyse dağın üç tarafını kaplıyordu.

Sonunda bir şehrin çok yakınlarına geldiğinde, bir han gördü yolda. Tek başına duruyordu orada. Hızlıca oraya yöneldi ve içeri girdi. Hancı ile kısa bir süre konuştuktan sonra odasına geçti ve yatağın kenarına oturdu. Güvensizliğin verdiği bir düşünceyle hançerini yastığının altına yerleştirdi.

Gecenin bir yarısı kâbustan uyandı birden bire. Terlemiş ve yastığını ıslatmıştı baya bir. Korkunç kaderini gördüğü rüyalarından bir kez daha sıyrıldı.

Eunlara Kaderi Görenler derlerdi buralarda. Beyaz gözlerin, uyku sırasında onlara kaderlerindeki şeyleri gösterdiklerini düşünürlerdi.

Kız büyük bir korkuyla ayağa kalktı ve pencerenin kenarındaki tabureye oturdu. Gözleriyle dışarıyı süzüp, tüm gece uyanık kaldı…

Sabah kendini yatakta buldu. Gece içi geçmiş olmalıydı herhalde. Her ne kadar yatıp uyumak daha tatlı gelse de kalkıp Seukha’ya gitmeliydi. Orada ailesinin intikamını alacaktı Sugg Vua’dan, o intikamı alacak güce sahip olacaktı.

***

Bu bölgeler bilinen en eski tarihten beri bir krallık bayrağı altında toplanamamıştı. Bilinen en eski şehirler bile ayrı ayrı yönetiliyorlar ve hiçbir ortak kral bulunmuyordu. Tabi bunun oluşmasındaki en büyük pay Sugg Vua Klanlarının baskısıydı. Birkaç yüzyıldır çok büyümüştü özellikle klanlar.

Büyük bir hızla tüm Stú bölgesini ele geçirmişlerdi. Dæró Sultanlığı diye bilinen eskinin büyük bir Sultanlığı karşı çıkmaya çalışmış ancak sonunda yıkılmışlardı. Sugg Vua kraliçesi Faéra büyük ordularla yıkmıştı o krallığı, zaten birkaç yüzyıldır hiçbir krallık onların karşısında duramamıştı…

Efsaneye göre Kraliçe tamamen ölümsüzmüş. İlk Sugg Vua olan kişinin karısıymış zamanında. Bu ölümsüzlüğü, onun kanında yıkanarak kazanmış söylencelere göre ve asla tatmayacakmış ölümü…
#rekt

Çevrimdışı vampireLLa

  • ****
  • 1273
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Bölüm 2!)
« Yanıtla #4 : 28 Mayıs 2008, 12:49:17 »
anaaam başladık sonunda 2. sezona oleyy :D :D ... ilk bölümdeki şiiiri zaten cok beğenmiştik yiğitcim biliosun onu geçip ikiye atlıyorum... cok seviom anam ben bu Faéra'yı (nie acaba :P yok yok ondan değil cani ya o bakımdan anladın sen onu) şimdi bi kaç bölüm anladığım kadarıyla böle betimlemelerle işte ne biliim olan bitenle geçmişte ne olduğuyla falan mı gidicek yoksa arada losttaki gibi flashback mi koycan :D (ya msnede giremiom ki ordan yazam :P ) he artıı yiğit sen bana bişi demiştin ama o bişiyi burda tam zıttı olaraktan yazmısın .. şimdi benim kafam karıştı o öyle mi bölemi şaşırtma maksatlımı yazdın yoksa bastan öleydide sonradan kör hikayeci ile bişiden dolayımı öle oldu ... cok acıklayıcı oldum demi :zuha (spoiler vermedim umarım :P )  bölümler gene cok iyi bu sefer sezon iki diye olaylar gelişicek diye bölümler 1,5 word sayfasının altına düşmez umarım :P neyse canımcım gene cok güzel olmuş ... 3.yü bekliyorum
she's back!!

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Bölüm 2!)
« Yanıtla #5 : 28 Mayıs 2008, 16:34:23 »
O şey öyle ama öyle kolay kolay olacak bir şey değil :D o yüzden bekle ve gör diyorum sadece ;) ;D
#rekt

Çevrimdışı vampireLLa

  • ****
  • 1273
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Bölüm 2!)
« Yanıtla #6 : 29 Mayıs 2008, 11:16:29 »
bööö cok kötüsün yaa :hemk :P
she's back!!

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Bölüm 3!)
« Yanıtla #7 : 31 Mayıs 2008, 10:06:12 »
biliyorum ;D

Bölüm 3 – Seukha’da

Büyük bir istek ve cesaretle, şehrin taş kapısından girdi. Büyük taş binaların oluşturduğu bir taş çemberinin ortasındaki süs havuzuna bakıyordu. Yıllarca Sugg Vua akınlarıyla karşı karşıya gelmelerine karşın, halklarını sürekli mutlu etmeye çalışmışlardı. Çok uzun zaman önce buralarda kurulmuş Sultanlığın torunları olduklarını düşünüyorlardı.

Zaten değişik bir dine tapıyor ve bu dini her şeyden çok mimaride göze çarpıyordu. Uzun minareler, değişik bir tür açık kahverengimsi taşlardan yapılmış binalar ve her türden insanın bulunabildiği bir pazar alanıyla tam bir ticaret ülkesini çağrıştırıyordu. Tabi yıllar önce yapılmış –hatta ta sultanlık zamanında kurulmuş olan ve şehre tepeden bakan- bir tapınak, içinde yanan alevlerle, büyük bir görkem taşıyordu.

Askerler sürekli bir yerlere koşturuyor, bir yerlere yetişmeye çalışıyorlardı. Bir kaçının gözünden Eun olduklarını anladı. Çoğu ise yerli halk gibi kara gözlü ve tenliydi. Askerlerin nereye koşturduklarını anlamak için kulak kabartacakken önünden bir şövalye geçti.

Uzun yıllar boyunca Şövalyeler hep kadınlar arasından seçildiler. Çünkü onlar bazı durumlarda daha çeviktiler ve kıvraktılar. Efsanelere göre, Sultanlık ilk kurulduğunda büyük bir savaşta kadınlar sayesinde yenilmiş Sugg Vua. Bu sayede kadınlar hala büyük hürmet görürler orada.

Neinea, gözünü şövalyeden almayı başardığında sokakta ilerlemeye başladı…

***

3 ay sonra

Neinea içinde bulunduğu zırh ile inanılmaz bir çevikliğe sahip bir şekilde surdan atladı. Suug Vua askerleri büyük bir dehşetle oradan kaçmaya başladılar. Neinea onlar arasında dehşet verici bir isimdi çünkü. Sadece 3 akın olmuştu ama Sugg Vua ondan çok korkardı.Kısa sürede çok işler başarmıştı çünkü.

Hızla kılıçlarını savurdu ve Sugg Vua’nın kalın zırhını deldi. Adam hızlı bir şekilde ölmüştü. Hemen ilerledi ve bir başka askerin yanına geldi.

“Dhaer? Durumun nasıl?”

Bir yandan savaşırken, sırt sırta bir şekilde konuşmaya başladılar. İkisi de çok yorgun olmasına karşın şehri savunmaları gerektiğini biliyorlardı.

“Senden iyi sanırım” dedi, bacağındaki yaraya bakara.

“Önemli bir şey değil, zamanla o da geçer” dedi Neinea ve kılıcını sapladı Suug Vua askerine.



Savaş tam olarak 2 gün sürdü durmaksızın. Sugg Vua’nın 4 senedir yaptığı en büyük akındı bu. Karanlık, gücünü tam olarak belli etmişti artık. Çok daha fazlası vardı elbette. Ancak sadece bu kadarını gösteriyordu…


Neinea yenilgiyi kabullenmek üzereydi. Etrafında bir asker bile göremiyordu ve artık Sugg Vua gerçekten kazanmış gibiydi. O sırada Neinea, daha önce hiç fark etmediği bir şeyi fark etti. Kılıcının üzerinde bir yazı vardı.

“Et Sibrus Seabreus”

Neinea bunu okuduğunu anda bir kıyamet koptu. Etrafındaki her kez sanki serçe itilmiş gibi yere yığıldılar. O sırada hiç görülmedik bir şey görüldü ve bedenlerden ayrılan ruhlar görüldü. Havaya karıştılar ve yok oldular.

Neinea ise yaptığı şeye dayanamadı. Korkunç bir güçsüzlük ve mide bulantısı sonrasında yere yığıldı. Sanki bu dünyada onun için bir şey kalmamıştı…
#rekt

Çevrimdışı Lucilla Clarté

  • ****
  • 935
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Bölüm 3!)
« Yanıtla #8 : 10 Haziran 2008, 23:24:09 »
Sen at ikinci plana hikayemi. :hemk Ama olsun ben meraktan ölsem de hikayemin yeri ayrı bende, Neinea'mı bekliyorum hala. :P

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Bölüm 3!)
« Yanıtla #9 : 11 Haziran 2008, 13:09:41 »
canım bazı sebeplerden dolayı yazmış olsamda, buraya koymayacağım bir süre hikayeyi, zaten ne yapıp yapmayacağım belli olacak, ona göre bakarız artık. İki plana attığım filan yok...
#rekt

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Bölüm 4!)
« Yanıtla #10 : 17 Haziran 2008, 12:39:34 »
4. Bölüm – Kör Hikâyeci

Savaş bittikten 3 Saat Sonra

Büyük bir yorgunlukla ayağa kalktı Neinea. Etrafında bir çember şeklinde Sugg Vua askerleri vardı. Hepsi büyük bir dehşet ifadesiyle yere yığılmışlardı. Hepsi ölmüşlerdi. Neinea bu kadar güçlü olduğuna inanamadı. Büyü yapmıştı! Ama nasıl?

O daha bunları düşünürken bir adam gördü kalenin kapısında. Etrafta binlerce ölü varken ve hayatta kalan askerler cesetleri taşırken o, kırılmış kapının tahtaları üzerinde oturuyordu. Sanki hiçbir şey olmamışçasına gülüyor, karşısından geçen insanlarla konuşuyordu. Sanki savaş olmamış gibi davranıyordu.

Neinea ayağa kalktığında, uyuşmuş bacaklarını hayata döndürdükten sonra, yavaş yavaş o adama doğru yürüdü. Neden oraya gittiğini bilmiyordu. Sadece oraya gitmesi gerektiğini hissediyordu ve içgüdüsüyle oraya gitti.

Adamın karşısına geldiğinde gözündeki sargıyı fark etti. Adam kördü. Ancak adam elini kaldırdı ve Neinea’nın elini tuttu. O bu dünyayı gözü açıklardan daha iyi görüyordu.

“Aaaaa” dedi, “Bir Eun! Ben gençken Eunlar bu diyarda yaşarlardı. Sugg Vua geldiğinde onlar kaçtılar. Onların her şeyi insanlara örnek oldu. Öyle ki insanları Eunlardan ayırmak zor oldu bir süre sonra.”

Neinea ne diyeceğini bilmeden elini çekti ve adamın karşısına oturdu.

“Bana anlatacağınız bir şey mi var?”

Adamın yüzünde bir gülümseme ifadesi yayıldı. Kısa bir süre düşündü ve sonunda cevapladı.

“Hayır, şimdi yok ama zaman geldiğinde olacak.”

Neinea ayağa kalktı ve görüşürüz diyip oradan ayrıldı. Şehrin içine girip Sugg Vua’nın alan ettiği saraya doğru ilerledi. Sugg Vua yenilmiş olsa da, çok az kişi kalmıştı şehirde. Artık kimse kalmamıştı bile denilebilir.

Büyük bir hızla sarayın kapısından girdi ve çember şeklinde duran muhafızların arasından geçip yerdeki cesede baka kaldı. Seukha Kralı ölmüştü…

***

Adamlardan biri gayet sert bir tonla bağırdı.

“Kurallar gayet açık, kraliyet soyunun tükenmesi halinde şövalyelerden biri tahta geçer!”

“İyide hiç şövalye kalmadı ki!”

O sırada büyük kapı sert bir şekilde açıldı ve içeri kanlı zırhıyla Neinea girdi. Arkasından vuran ışık onu adeta bir tanrıça gibi gösteriyordu.

“Ben varım!”
#rekt

Çevrimdışı Lucilla Clarté

  • ****
  • 935
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Bölüm 4!)
« Yanıtla #11 : 17 Haziran 2008, 14:47:32 »
Aman Tanrım tahta mı geçiyo Neinea. :P Yalnız gariptir ki bu kadar ara vermiş olmana rağmen hala aynı şekilde merak ettirtebiliyosun beni. :P

Ellerine sağlık Yiğitim, devam. :klp

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Ara Bölüm!)
« Yanıtla #12 : 17 Haziran 2008, 15:53:17 »
Ara Bölüm – Doğu Kıtasının Geçmişi

Denir ki, doğu kıtalarının hikâyesi Denizci ile başlar. Denizci, Sugg Vua kraliçesi tarafından boğazı kesildikten sonra ölmemiştir. Sesini kaybetse de elindeki Alev Mızrağıyla yıllarca Kraliçeyi arayıp, onu öldürmek için tüm kıtayı geçmiştir. Denizci, tıpkı Sugg Vua kraliçesi gibi ölümsüzdür. Tanrının onlara verdiği bir ödüldür bu.

Ancak Denizci onu bulamaz ve şimdilerde Seukha şehrinin kurulduğu yere gelir. Böylelikle Doğu kıtasındaki ilk yerleşimler kurulmaya başlanır. Seukha şehri yükselirken, Suadhre şehri de yükselir ve büyük bir orduyla pek çok şehri ve Seukha şehrini ele geçirirler. İşte böylelikle Dæró Sultanlığı kurulmuş olur. Ancak Denizci, mızrağını alır ve oradan kaçar. Çünkü kuzeyde Sugg Vua Kraliçesi Faéra’nın yaşadığına dair söylentiler duymuştur.

3 aylık uzun bir yolculuğun sonunda Faéra’nın yaşadığı kenti bulur ve oraya gizlice girer Denizci. Faéra’ya iyice yaklaşır ve mızrağı saplamak üzeredir, tam saplayacakken bir ses duyulur gökten.

“Sen, daha onun ölüm zamanı gelmedi! Şimdi elindeki şeytan dölünden olan silahı bırak ve af dile!”

Tanrı ilk defa işlere karışmıştır. Çünkü bu ölümsüzlerin birbirini öldürmesi kesinlikle yasaklanmış bir şeydir. Böylelikle Faéra onu görür ve Alev mızrağını alır. Güzelliği ile Denizcinin kalbini bir kez daha çalar ve sonra, onu öldüremeyeceğini bildiği için gözlerini çıkarır.

Böylelikle, Denizci tüm gücünü kaybeder ve yıllar boyu denizlerde yolculuklara çıkar. Pek çok yer görür ancak artık o eski günlerinden bir farkı kalmamıştır. O denizci, Kör Hikayeci adıyla, gittiği her yerde farklı hikayeler anlatır…
#rekt

Çevrimdışı vampireLLa

  • ****
  • 1273
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Ara Bölüm!)
« Yanıtla #13 : 17 Haziran 2008, 16:01:43 »
ooy oyyy bak sen şu Faéra'ya :D Neinea'da baya iş var ha :P neler olcak bakalım ... süper gidiyo yiğitcim gene uzun ara verdin ama gene başladık sanırım koymaya artı bunlar 1,5 word sayfası tuttumu :P
she's back!!

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aesten Efsaneleri 2 - Alev Mızrağı (Ara Bölüm!)
« Yanıtla #14 : 17 Haziran 2008, 16:03:14 »
sonuncusu tutmadı ;D ara bölümler o uzunlukta olmayacak ;)
#rekt