Bür tür sihirli özelliklere sahip taçtır. Giyenin zekasını arttırdığı söylenir. Ravenclaw'ın kendisiyle birlikte yüzyıllar önce kaybolmuştur. Arayanlar olsa da kimse izine rastlamamıştır. Ravenclaw'ın ortak salonunda Ravenclaw heykelinin başında bir örneği vardır.
Harry, Ravenclaw'ın hayaleti Gri Leydi, diğer adıyla Helena Ravenclaw ile konuştuğunda; Diademin annesine ait olduğunu öğrenir. Helena daha akıllı olmak ve kendini daha önemli hale getirmek için tacı annesinden çalıp, kaçmıştır. Annesi hiç bir zaman Diademin çalındığını kimseye söylememiş, hep kendindeymiş gibi davranmıştır. Kendi kaybını ve kızının ihanetini okulun diğer kurucularından bile saklamıştır.
Rowena ölümcül bir hastalığa tutulunca kızını bir kez daha görmek için yanıp tutuşmaya başlar. Bunun için eskiden kızını çok seven Kanlı Baron'a kızını bulmasını rica eder. Helena'yı bulmak için gecesini gündüzüne katacağından emin olduğu Kanlı Baron gerçekten de sonunda saklandığı ormanda Helena'yı bulur. Kendisiyle gelmesi için ikna etmeye çalışır. Ancak Helena karşı koyunca da sinirlerine hakim olamayarak şiddete başvurur ve kılıcını saplayarak Helena'yı öldürür.
Ama ne yaptığını gördüğünde de vicdan azabından mahvolur ve kılıcı Helena'nın üstünden çekerek kendini de öldürür. Bunca seneden sonra pişmanlık ifadesi olarak zincirlerini hala üzerinde taşımaktadır. Helena'nın göğüsünde, kara leke olarak bıçağın saplandığı yerin izi durmaktadır.
Diadem ise ormanda Helena'nın sakladığı yerde kalmıştır. Burası Arnavutluk'ta bir ormandaki ağaç kovuğudur. Ve daha da önemlisi Helena bunu seneler önce Tom Riddle'a da anlatmıştır. Tom Riddle Helena'nın ağzından çok güzel laf almış ve doğruca Arnavutluk'a giderek taçın peşine düşmüştür. Güçlenme dönemini de Arnavutluk'ta geçirmiştir.
Voldemort, taçı Hortkuluk haline getirdikten sonra onu en güvendiği yer olan Hogwarts'ta saklamaya karar vermiş, Dumbledore'dan iş istemeye geldiği zaman da onu okulda saklamıştır. Harry ve arkadaşlarının çok iyi bildikleri, ama Voldemort tarafından hiç kimsenin bilmediğine inanılan yere yani İhtiyaç Odası'na saklamıştır.
Harry, geçen sene İksir kitabını saklarken bir kafa modelinin üzerinde bir taç gördüğünü hatırlayarak derhal İhtiyaç Odası'na döner. Gerçekten de kitabın durduğu, kapağı kabarmış dolapta öylece durmaktadır. Kafasında eski bir peruk ve rengi atmış kadim bir taca benzeyen bir şeyle ihtiyar ve çiçekbozuğu taş bir sihirbaz heykel üstünde...
Tam onu almak üzereyken Draco, Crabbe ve Goyle arkalarından laf atarlar. Amaçları Harry Potter'ı Voldemort'a sağ salim teslim edip ödül kazanmaktır. Aralalarında çıkan büyü savaşı sırasında diadem odadaki eşya yığınının arasına düşer. Tam o sırada Crabbe'nin kullanmış olduğu büyü ortalığı alevler altında bırakır. Bu alevler sanki canlı ve bilinçliymiş gibi onların arkasından geliyor nereye kaçarlarsa onları takip etmektedir. Biraz sonra bu alevler devasa hayvanlar haline dönüşmeye başlar; ateşten yılanlar, Kimera'lar, ve ejderhalar bir yükselip bir alçalırlar. Kocaman ağızları ve pençeleriyle ortalığa dehşet bir görüntü vermekte sonra o cehennem ateşinde yokolmaktadırlar. Bu ortamda Harry bulduğu süpürgelerin birini arkadaşlarına verir, kendi de hemen yükselip lanetli alevlerden kurtulmak istemektedirler. Aşağıda alevler arasında kalan Draco'yu da süpürgeye çektikten sonra son iş olarak alev canavarların havalara fırlattığı eşyalar arasında tesadüf olarak diademi görür. Süpürgesiyle ani olarak onun peşine düşer ve diadem devasa esneyen bir yılanın ağzına doğru düşmekteyken
yakalamayı başarır.
Diadem Harry'nin elleri arasındadır ve sanki içinde koyu renk ve katransı, kana benzer bir şey sızıyor gibidir. Birden şiddetle titrer ve kırılır. Kırılırken çok hafif, sanki uzaklardan geliyormuş hissini veren bir acı çığlığı duyulur. Diademi yok eden, Hortkulukları da yok eden bir madde olan Zebani ateşidir. Yani Crabbe'nin yapmış olduğu büyüdür.
ALINTII
6 Yanıt
13055 Gösterim