Konu: The Man from Earth - (Dünyalı Adam)

[magicalbronze]

Profesör John Oldman, 10 senenin ardından sürpriz bir şekilde üniversitede yaptığı tarih profesörlüğü görevinden ayrılıp başka bir yere taşınma kararı alır. Veda etmek için evine gelen profesör arkadaşları John'un taşınmasının altındaki nedeni merak eder.

Arkadaşlarının meraklı soruları üzerine gizemini korumaktan vazgeçen John, neden taşındığını açıklar: yaklaşık 14.000 yıldan beri yaşayan ve hiç yaşlanmayan bir ölümsüzdür. Ortaya attığı bu iddia arkadaşları tarafından sorgulanacak ve hepsi John'un delirmiş ya da kendilerini sınıyor ya da en kötüsü doğruyu söylüyor olma ihtimalleri arasında gidip geleceklerdir.

Düşük bütçeli ve tek bir mekanda çekilmiş olan Dünyalı, seyircisini de tüm film boyunca düşünmeye ve sorgulamaya iten, herhangi bir özel efekte ihtiyaç duymamış farklı bir bilim-kurgu.


Filmi dün şans eseri bir şekilde ne izlesem ne izlesem diye düşünüp gözüme filmin tanıtımı çarpınca alıp izledim. Olay yani neredeyse bir buçuk saatlik bir film bir evin (John Oldman'in evinin) içinde geçiyor. On yıl sonra kimseye bir mazeret sunmadan çekip gitmek isteyen profesör John, ünüversitedeki diğer arkadaşlarının ısrarlarına dayanamaz ve onlara gerçeği anlatmaya başlar tabii nekadar gerçek. Olaylar öyle bir noktaya gelirki filmin kurgusunu yapan kişiyi tebrik ediyorum. Bayağı başarılı bir film olduğunu söyleyebilirim ki imdb notu 10 üzerinden 8.2.

Oyuncular
   David Lee Smith   ...    John Oldman
   Tony Todd   ...    Dan
   John Billingsley   ...    Harry
   Ellen Crawford   ...    Edith
   Annika Peterson   ...    Sandy
   William Katt   ...    Art
   Alexis Thorpe   ...    Linda Murphy
   Richard Riehle   ...    Dr. Will Gruber

Tür :   Bilim Kurgu / Dram
Yönetmen : Richard Schenkman
Senaryo : Jerome Bixby
Görüntü Yönetmeni : Afshin Shahidi
Müzik : Mark Hinton Stewart
Yapım : 2007, ABD , 87 dk.

[Amras Ringeril]

Oha, oha! Nidaları eşliğinde izledim filmi. Acayip derecede 12 Kızgın Adam'ı andırıyor. Tamamına yakını bir odada diyaloglar ve fikir yürütmeler halinde geçiyor. Açıkçası ben yaratımında 12 Kızgın Adam'ın etkili olduğunu düşünüyorum. Hikayenin her yere uzayabilirliği, hikayeyi başlangıçta hiç tahmin etmeyeceğiniz, hayır olmasın diyerek izleyeceğiniz yerlere çekiyor.

Aslında olay yok filmde sadece 14bin yaşında olduğunu söyleyen bir adamla diğerlerinin konuşmaları. Bu yüzden ne kadar bilim kurgu fantastik sayılır bilemem. Ama hani, yazında felsefe kitabı olur. Sinemada acaba bu nasıl olur diye düşününce, olursa işte bu olur. Hakkında söyleyecek çok şey var, ama yetsin. Çok etkileyici.

[malkavian]

Ben ve imdb den birkaç kişi bu filmi fantastik yada bilim kurgudan çok felsefe türüne yakıştırmıştır bu arada

[[NecRomanceR*]]

izlediğim en güzel flmlerden biriydi kesnlikle

[magicalbronze]

Türkçe dublajlısını bulup izlemek lazım. (Eğer varsa.)

Diğer türlü ister istemez bazı şeyler kaçırıyor insan. Hoş yapılacak bir dublaj, bize orjinalindeki etkiyi ne kadar yansıtabilecek, o da tartışılır..

[Amras Ringeril]

Dublajın olduğunu sanmıyorum. Filmin yapımcısı korsanlara filmin tanınılırlığını artırdığı için teşekkür etmiş Varsa bile gereksiz bence, şu anda yeterince etkileyici. Dublajlarda hızlı konuşmalarda kelime sayısı da arttığı bir anlaşılmazlık oluyor.

[DarLy OpuS]

Nihayet ben de izleyebildim. Gerçekten tek bir odada geçen bir filmden bu kadar etkilenebileceğimi hiç tahmin etmezdim. Sürekli yapılan sorgulamalar damakta derin bir tat bırakıyor. Film Özgür'ün de dediği gibi, felsefe kitabı olacak düzeyde sağlam fikirler üzerine kurulu.

Öğreten, düşündüren ve hayretler içerisinde bırakan; son derece başarılı bir film.

[Elijah]

Biliyorum başlığı hortlattım ama yazmasam olmazdı.[*]bağışlayın[/*]

An itibariyle bu film, beni en çok etkileyen film olmuştur. En sevdiğim değil ama, en çok etkilendiğim. Bu filmi kurgulayan adama da en az John Oldman kadar şaşırmak lazım. Filmden sonra felsefelere boğuldum, tekrar tekrar izledim. Az daha not alacaktım, gece gece üşendim.

Şimdiye kadar bilinen doğruları, kurgulanan dinleri, uydurulan tarihi ve tartışılan felsefeleri tekrar tekrar düşünmeye iten bu film, arşivimde altın niteliğinde olacak.

Spoiler: Göster

John bozdu, çok bozdu. Bozmaz dedik yine bozdu...

[t.tevfik]

Başlığı bir kez de ben hortlatmış olayım   Bence bu güzel filmi yeniden hatırlamak için forumda üzerinden yeterince süre geçmiş gibi.

Evet dün gece, uzun bir süreden sonra, filmi tekrar izledim. Tek mekan filmlerine bir kez daha saygı duruşunda bulundum.

Dinler tarihi ve felsefesi üzerine, bilimi şahit tutarak ciddi eleştiriler getirilen, en mahrem inançları irdeleyen ve izleyenleri bu konularda düşünmeye sevk eden özgün bir yapım.

Bir yandan bazı inançları eleştirirken, diğer yandan kimi inançlar karşısında da bilimin ne kadar aciz ve çaresiz kaldığını bizlere gösteriyor. O kadar bilim adamı bir şeyin aksini iddia ediyor ama bu iddialarını ispatlamaya güç yetiremiyorlar. Oysa inançlar da çoğu zaman kaynak aldıkları düşünceleri delillendiremedikleri için eleştirilmiştir.  İlginçtir, filmde bilimi temsil eden insanlar nezdinde bilim de aynı duruma düşmekten kurtulamıyor.

Hayatta insan bazen, "hiçbir şey gerçek değil" ile filmin içinde bir yerde dediği gibi "her şey gerçek olabilir" düşüncesi arasında gidip geliyor. Büyük bir çelişki. Aradaki mesafeye bakar mısınız.

Varlığın gizemi!.. Daha uzun bir süre insanı ve tabii ki bilim kurguyu meşgul edecek ve belki etmesi de gereken bir mesele...

Yeniden izlemek isteyenlere iyi seyirler..