Kayıt Ol

Karanlık Kutu...

Çevrimdışı vampireLLa

  • ****
  • 1273
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Karanlık Kutu...
« : 04 Ağustos 2009, 18:25:16 »
Karanlık bir kutu bu.İnsanın karakutusu, kurukafasıdır diyen uzak arkadaşımın, ayaklarını sallaya sallaya oturduğu duvardan üzerime, kağıttan uçaklar attığı gece! Onun havaalanı olduğum saatlere yargısız sadakatlerin çöküşü! Kur yapan bir karınca yuvası vardı gözbebeklerinde!

Hüznün çiçeği pek yakışır sevgilinin ağzına! Hafif hafif ısırır! Bir savaşa gidiyordur, öldürecektir! Barış yanlısı olamayacak kadar talihsizdir!

Kemanla piyanonun gücünü gözler önüne seren nefis bir melodi olarak hatırlanacaksın sen çocuk! Düştüğün adada, sahilde yaktığın ateş gibi parlayacak göğsüm, sen beni yaşattıkça!
Bileğimi kestim, bileğini kestin. Ordan çektiğimiz iki damarı bağladık birbirimize. Artık büyük dolaşımın adı “sevda”ydı! İçimde hissederken kanını, bu şehrin daraldığını, aşağılara genişlemek istediğini düşünüyorum. Kanın beni üşütüyor.

“Hiçbir şeyi unutma! Ben unutmayacağım!” diye fısıldamıştın kulağıma otobüse binerken. Arkanda seni seven kadın duruyordu. Bakışlarımı kaçırmıştım. Bakışlarımı kaçırıp yüzümden fidye istemiştim. Şimdi aynı bardaktan su içemiyoruz! Ben bunu biliyorum, su biliyor, bardak biliyor; bir sen bilmiyorsun! Seyehat acentaları önünde ayrılan, orda kavuşan, orda tutkuya büyümesi için izin veren insanlardan bizi ayıran nedir ki... Ayrılığı 4 tekerleğin yönüne bindiren mi suçludur, o 4 tekerleğe bir beşinci tekerlek olarak eklenen mi? Ansiklopediler bile açıklayamıyor bunu.

Dallı budaklı bir bedende, teras katındayız. Bütün görüp görebileceğimiz HAYAT! O yüzden zar tutma, kağıt kurma, taş çalma aşkın peşinde koştururken! Kök salmak, bitkilere has bir özelliktir; sen bir yere yerleşemezsin. Geleceksin... Seni ölüme, aykırılığa, başkaldırıya davet eden, ait olduğun bu soktuğum cehenneme geleceksin. Bir çeşit love story meselesi! Ama cesaret, biraz da büzük meselesi!

Sesim duyuluyor mu? Sesimi işitmeye çalışanların kulakları var mı?

Gece otobüslerinde cam kenarı masalları. Gece otobüslerinde valizlere, çantalara doldurulup götürülen onca an! Gece otobüslerinin seveni karartan o soluk, sarı ışıkları. Karanlık bir kutu bu. Karanlığı yasallaştıran, karanlığı bir güç gösterisine dönüştüren, aydınlıklarla sınırlı olduğunu kanıtlayan bir kutu bu otobüs!

Muavini çağır yanına ve ona de ki: “Ben asla gelmemiştim, asla da dönmüyorum!”

Zamana arka çıkan kahramanlar, yiğitlikler-trajik çelişkiler ve bir boka yaramayacak hüzünler için yakınlaştık seninle. Yeni yıkanmış bir salkım üzüm gibiydin şarabını saklayan. Ben Orta Çağ Avrupa’sını anlatan uzun metrajlı, biraz yavan, biraz vakit geçirtici bir filmdim; sen ise Nirvana’ya ait şık bir klip!

Aşk; ağır iştir. Emekli olamazsın, sigortası yoktur, ikramiye alamazsın, yıllık tatil izni verilmez, greve kalkıştın mı yersin sopayı, her dakika nakavt tehlikesiyle burun burunasındır. Aşk ağır iştir! Yol boyunca bunu şöföre dayatamazsın. O, uykuya yenilmek üzeredir, sen ise rüyaya!

Yolculuklar neye ulaşma isteğidir? Bir inkar, bir veda, bir çarpışma, bir yaralanma nedeni midir? Böyle çekip gitmek geride kalanı zorla Stand-Up Tragedia oyuncusu kılmaz mı? Bu kılınan farz mıdır? Otobüslerin hiç vicdanı yok mudur?

Gece otobüslerinde kurduğun hikayeler, walkman’de dinlediğin ezgiler. Gece otobüslerinin konakladığı tesislerde bir kaç lokma atıştırırken kendini farklı bir açlığa ve susuzluğa gömülü bulman... Gece otobüslerinin kırgın, ezik, yılgın yolcuları! Heeyy, size diyorum! Otobüsümüz asla mola vermeyecektir ve siz ihtiyaçlarınızı gidermek için bambaşka aşk yolculukları yapmak zorunda kalacaksınız.

Karanlık bir kutu bu otobüs.

Buğuladığın cama birşeyler yazarken sen, hareket ediyor araç. Bakıyorum ardından. İşte gidiyorsun! Gidiyorsun işte! Bir kenti terkediyorsun. Belki de sonsuza kadar. Sonsuzluk neyse, ne halta yararsa, sonsuza kadar terkediyorsun belki de. Kaybolan farlara, stop lambalarına şöyle seslenmek geliyor içimden:
“Ben bir silahım! Ama hiçbir silah yaralayamaz insanı, bir başka insan olmadan.”
she's back!!

Çevrimdışı Asfaloth

  • **
  • 161
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Karanlık Kutu...
« Yanıtla #1 : 04 Ağustos 2009, 22:43:17 »
Agir bi isyan
I'm not bad. I'm just drawn that way

Çevrimdışı vampireLLa

  • ****
  • 1273
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Ynt: Karanlık Kutu...
« Yanıtla #2 : 04 Ağustos 2009, 22:44:19 »
"haklı şekilde" ağır bir isyan =)
she's back!!

Çevrimdışı Asfaloth

  • **
  • 161
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Karanlık Kutu...
« Yanıtla #3 : 04 Ağustos 2009, 23:11:56 »
Bazen isyandir ruhumuzu yaralayan vede bazen ruhumuz yarali oldugu icin agir gelir sevdalar.Unutmaktir belkide tek panzehir ( yada salakca unuttugunu hayal etmek) taki hayat tekerrur edene kadar.
I'm not bad. I'm just drawn that way

Çevrimdışı vampireLLa

  • ****
  • 1273
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Ynt: Karanlık Kutu...
« Yanıtla #4 : 05 Ağustos 2009, 00:36:50 »
unutursun yada unutcam artık dersn bi bakmısın tekrar karsında bi şekilde karsına tekrar tekrar cıkıyo... ruhun yaralıdır sevda iyi gelir düzelirsin. sonra ruhunu düzelten daha beter parçalar içini ve bütün herşeyini alır götürür... böyle birşey işte
she's back!!