Kayıt Ol

intahara beş kala...

Çevrimdışı angelia

  • angelia
  • *
  • 7
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
intahara beş kala...
« : 07 Eylül 2009, 00:55:09 »
Eee?
Ne olacak şimdi?...
Annem üzülür mü?
Üzülür tabi annem..
Peki ya babam? Bir an olsun umursar mı?
Ne zaman umursadı ki?

Aşık olduğum adamlar hatırlar mı beni?
Aşkın değerini öğrenebilirler mi bir gün?
Bir gün herkes düşünebilir mi ruhunu?
Eee?
Ne olacak şimdi?

Değdi mi buna diyebilecek miyim bugün?
Bir gün anlar mı birileri beni?
Koca bir hiçlikte kimse görmedi mi kırıldığımı?
Ben mi yanlıştım? Yanlış olduğum için mi buradayım..
Hala acı hissediyorum vücudumda
Ben kimseyi kırmak istemedim ki?

Herkes üzerimde tepindi,
Hiç mi görmediler, hiç mi anlayamadılar?
Peki ya şimdi, ne olacak..
Sonrası ne olur acaba?
Belki de hiç?

Çevrimdışı Asfaloth

  • **
  • 161
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #1 : 07 Eylül 2009, 02:31:46 »
İlginç bi şiir bence fakat hoş olmuş , tam olarak anlayamamış olsamda ...   :-\
I'm not bad. I'm just drawn that way

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #2 : 07 Eylül 2009, 05:26:06 »
Abi sonrası cehennemi boylarsın, ne olacak başka. ;D

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #3 : 02 Ekim 2009, 23:49:23 »
Abi sonrası cehennemi boylarsın, ne olacak başka. ;D

İntihar eden kişinin kaygısı "kendi" başına ne geleceği değil. Başına gelenlerden ötürü yorulmuş artık, yada bu kanaate varmış (kanımca bir insanı -gerçekten- yorulması için ileri uygulamalar gerçekleştirmek gerekiyor) sonuçta her canlı yaşama güdüsünü taşır ve kendi canına kıymak için kırılma aşamasına gelmek zorundadır (Bkz: mental breakdown) kıyaslayınca zeka düzeyi fazla olduğundan bu eylem en çok insanlarda gözlenmekte. Ancak intihar eden hayvanlar da bulunmakta. Sahibi ölen köpeklerin nadiren bile olsa açlıktan ölene dek onların yanında beklediği bilinen bir gerçektir. Sonuç olarak tüm memeli ve bazı kuş türlerine has bu durum eğer gerçekleşme noktasına gelmişse kişi/intiharcı artık "kendi" başına ne geleceğini umursamaz. Zaten umursarsa eylemde bulunmaz. Onları geri kazandırabilecek tek unsur aile-aşk-gerçek dostluktur. Zaten hiç bir zaman intihar ihtiyacı bireyin kendisinin başına açtığı çile/belalar yüzünden oluşmaz. Her zaman dış etkenler vardır; ancak inkar edilemez ki irade gücü bireyin kendisini kurtarabilmesinin 4. yoludur (aile-aşk-dostluk üçlüsünün dışında) Mantığına ve ardından iradesine kulak veren kimse intihar edemez.

Özetle eylem anında kişi sadece dış etkenleri düşünür. Kendini düşünmez, cehennemi yada cenneti umursamaz. Tanrı değerini yitirir ve unutulur. Zaten anımsanmaya başlandığında büyük bir yüzde ile inanan ve intihar etmek üzere olan insanlarda yaşama arzusunun tekrar alevlendiği yaygın bir durumdur (istatistik-google it).

Peki ben bunu neden yazdım? En ufak fikrim yok...

malkavian

Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #4 : 03 Ekim 2009, 01:33:58 »
Peki ben bunu neden yazdım? En ufak fikrim yok...

Canın sıkılmış sanırım :) Bu yazıyı kısa hikayeler kategorisinde düşler limanına mı alsak ne dersin ? :)

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #5 : 03 Ekim 2009, 01:43:10 »
Canın sıkılmış sanırım :) Bu yazıyı kısa hikayeler kategorisinde düşler limanına mı alsak ne dersin ? :)

Kısa hikaye ile ciddi-gerçek bir hikaye arasındaki fark nedir? Kısa hikaye sanat kaygısı taşır ama her zaman değil, oysa uzun soluklu bir hikaye (türlere girmek gerekmiyor sanırım-uğraşamam+canım o kadar sıkılmadı  :P) her zaman sanat kaygısı taşır. Bu video ile film arasındaki farklardan biridir aynı zamanda. Bir kısa hikayeyi youtubeda yer alabilecek videolardan birisine benzetebiliriz. Amaç izletmektir ama pek çok zaman ana fikir vermez, amatör ruhlu sevimli yönetmeni/kameramanı asla bir yerlere gelme çabasında yada kendini ispat etme arzusunda değildir. (Bütün profesyonel kameramanların aslında birer yönetmen olduğuna dair teorime girmeyeceğim) Bir kısa hikaye her şey üstüne olabilir. Oysa her şey üstüne uzun bir hikaye yazamazsınız. Yani bir muzu soyarak siyam kedisine yedirtip potasyum zehirlenmesinden öldüren bir kadın üzerine gerçekten 100 sayfayı geçecek bir yazı hazırlayabilecek insanın alnından öperim (aslında düşününce mümkün ama ekstra konular ile desteklemek zorunda yazar, ne demek istediğimi anlıyor musunuz?) ekstra konular kaçınılmazdır. Siyam ve sahibi dışında gerçek karakterler gereklidir. Belki muzun gözünden olayları anlatabilirsiniz ama siyamın anüsünde her şey son bulacak.

Sonuç olarak... zavallı muz. (bunu postladığıma inanamıyorum)

malkavian

Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #6 : 03 Ekim 2009, 01:56:58 »
Anlıyorum demek istediğini hatta o kadar anlıyorum ki şunu izle. Muz olmasa da mısır ile idare edeceğiz artık :)
Süper bir korku filmi izle mutlaka:Mısırlar

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #7 : 03 Ekim 2009, 02:17:38 »
Ama ben korku filmlerini sevmem ki, ermm korkutuyorlar bir kere. Daha büyük handicap mı olur? Domateslerin öcü gibi bir şey vardı. Çizgifilmi vardı hatta sanırım tam emin değilim aslında onu bulsam izlerim  :ohmy

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #8 : 03 Ekim 2009, 10:05:27 »
Tomatoman'i mi diyorsun acaba :D Korku filmlerini nedens evmezsin sorusuna en iyi cevap sanırım korkutuyorlar oluyor.

Baştaki konuya dönersek, intihar eyiliminin hayvanlarda da görüldüğünü bilmiyordum. Genel olarak sosyal zekası tavan yapmış, bilgi birikimi ve kültürel yaşantısı üst düzeyde insanlarda görülen bir durum. Kişi başına düşen milli gelirin çok yüksek olduğu kuzey batı ülkeleri intihar oranında en yüksek aşamada bulunuyorlar. Onlara da hep dinsizler nasıl hep intihar ediyorlar diyoruz, ancak bana göre gelişmenin ve huzurlu yaşantı bulmanın bir sonucu olarak intihar eyilimi kaçınılmaz oluyor. Zekası gelişen birey, etrafını daha çok sorguluyor, bu sıkkın klişe yaşantıdan nefret ediyor ve bazen de merak güdüleri doğrultusunda hareket ediyor. Dini kitapları okuyup, çok saçma bunlar demeleri de doğal, bu tarz ülkelerin büyük çoğunluğunun dinsiz kategorisine girdiklerini hatırlatırım. Bu eşikteki kişinin bunları düşünmesi pek mümkün değil Nihbrin'in dediği gibi.

Alıntı
Özetle eylem anında kişi sadece dış etkenleri düşünür.


Dış etkenler diye kastettiğin şeyler neler? İntiharın bireysel sebeplerden doğduğunu düşünüyordum.
try again fail again fail better

malkavian

Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #9 : 03 Ekim 2009, 10:15:13 »
Ben ise rahat yaşamdan kaynaklandığını düşünüyorum. Geçmişimi hatırlıyorum da para biriktirir harçlıklarımdan arttırır walkman vs alırdım ve o alet benim için kıymetli olurdu. (her ne kadar ilk aldığım 1000 lira harçlığım ile 10 tane turbo sakızı almış olsam da :) ) Kendim almışım çünkü emek harcamışım. Zenginler ise çocuklarına sınırsız kredi kartı verip özel okullara gönderiyorlar. Sonuç ne oluyor tabiki hiçbişeyin kıymetini bilmemek ve hayatın zevklerini yaşamamak. İnsan elde etmek istediği her şeye kolaylıkla ulaşınca ne olur? Tabii ki elde edemeceği şeylere yönelir (uyuşturucu, yasadışı olaylar, miroğlu,polat  vs derin devlet olayları).

Sonuç olarak insan neye yönelirse yönelsin kişiliğinin zayıf yada eksik olmasından yönelir. Etrafınıza bakın hiç mi zengin ve düzgün insan yok. Var tabiki ve onalr zor olanı başarmış insanlardır.

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #10 : 03 Ekim 2009, 13:36:59 »

Dış etkenler diye kastettiğin şeyler neler? İntiharın bireysel sebeplerden doğduğunu düşünüyordum.

Türkiye içinden örnek vermek gerekirse evlenmeye zorlanan 18 yaş altı kızlarda intihar yüzdesi yüksek. Pek çoğu aileler/aşiretler tarafından örtülmekte. Bir insan onu mutsuz etmezseniz durduk yerde eleme sürüklenmez. Kendi kendisini 7/24 ağlayan umutsuz bir birey yapamaz kimse. Dış etkenler; sizi hayata bağlaması beklenirken sizi hayattan uzaklaştıran 3 etkendir (aile-aşk-dostlar) Genetik bir problem olmadıkça kimse durduk yerde delirmez, delirtilirler. Kadınlar için genelde baba ile ilgili bir durum olur. Erkekler içinse genelde ilk aşk ile ilgili bir takıntı olur. Primatlar göründüğünden daha basit, insanlar kendileri karmaşık sanıyorlar. Mutluluk bir bardak suda saklı oysa  ^^

Malkavian'ın çalışma ile ilgili tespiti belli bir kesim için doğruluk teşkil eder. Ancak bu kesim çok küçüktür. Öyle ki dünya zenginliklerinin %90'ı yaşayan insanların %2sinin elindedir. Demek ki geriye kalan %98 bu tespite göre hiç intihar etmemeliydi? Hayır, yaşam koşulları beklentinin çok altında olan kişiler de intihara meyillidir ve bu %2lik "alacağı şey için çalışmak zorunda olmayan" kümesinden çok daha büyük bir kitle oluştururlar.

Ne var ki, Afrika'da iki günde bir öğün yiyebilen aileler değil intihar edenler, yada iç savaş yüzünden halkı kırılma noktasına gelmiş ama bir bütün olmuş tarihteki nice ülkelerin insanları değiller. Zorlanma altında zıt etki yaratır intihar arzusu, umuda dönüşür ve insanları bütün kılar.

Özetle: Etraflarına duvarlar örmüş veya örülmüş soğuk bireyler intihar ederler demek en mantıklı ve genel kapsama olacaktır. Zengin-genç-iradesiz-zayıf-kalbi kırık gibi alt sınıfları olabilir ama bence önemli değil, tüm ölüler birdir.

malkavian

Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #11 : 03 Ekim 2009, 13:47:13 »
'Gods envy us , because we are mortal.' demiş Truvalı büyük savaşçı ama ölüm şeklimiz ne olursa olsun, ölüm nedenimiz ne olursa olsun hepsi aynı demek de yanlış. Amaç mı oldun, araç mı? Önder miydin, ardıl mı yoksa karışmayan tarafa mıydın? Bunlar yer, durum, zamana göre değişiklik gösterir. Ama yine de söylüyorum ki iraden zayıf değilse sana her ne yaparlarsa yapsınlar kendi canını almak yollu bir çözüm düşünülemez.

Yapılan bir araştırmayı anlatayım size. Toplumda en baskı yaratan olay savaştır ve yaşadığımız en büyük savaşlar Dünya Savaşlarıdır. Kaç milyon kişi ölmüştür bu savaşlarda. Yapılan araştırmalara göre intihar olayları bu savaşlar sırasında minimum seviyedeymiş. O kadar pisikolojik baskıya rağmen. Neden mi? Çünkü insan hayatı kıymetliydi. Kıymetini yitiren şeyleri gözden çıkarmak kolaydır. Günümüzde bu olayların artmasının tek sebebi budur bence. İnsan hayatının değersizleştirilmesi başka birşey değil. Benim değinmeye çalıştığım da bu meseleydi değer yargılarının değişmesi.

Edir: Konuyu dağıtıyor muyuz acaba? Dağıtmıyoruz sanırım başlık düşünülünce :)

Çevrimdışı hanne

  • **
  • 326
  • Rom: 4
  • maybe one day...
    • Profili Görüntüle
Ynt: intahara beş kala...
« Yanıtla #12 : 11 Ekim 2009, 21:11:17 »
şiir ilginç ve güzelmiş... Ama  çok umutsuzca bir şiir insanın içi kararıyor
....Sanki bir erik ağacına çıkmıştım da orada üzüm yiyordum  ama bahçe sahibi gelince cevizleri neden yediğimi sormuştu....