Kayıt Ol

Tan,Kan,Can

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Tan,Kan,Can
« : 22 Eylül 2009, 14:10:56 »
   Bir kez daha düşündü ''Neden buradayım?''.''Burada olmamam gerekiyordu.'' dedi kendi kendine. Hayali demir parmaklıkları ve koruma görevlileri olan bir yerdi, burası değil. Evet buranında camında da parmaklıklar vardı ama korumak için değildi kaçmasını engellemek içindi.

 Neden kaçması gerekiyordu? ''Ondan...'' ''Onu'' Her düşündüğünde titrediği gibi yine titredi. O vahşi bakışları,güçlü kolları,ürkütücü hırıltısı,sivri dişler... Hayır,hayır... Doktor söz vermişti o buraya gelemeyecekti. İzin vermeyeceklerdi içeri girmesine. Rahat olmasını istemişti. Ama ilaçlar rahat olmasını sağlamıyorlardı ki. İğrenç ilaçlar! Ahh... Acı tatları dilindeydi hala. İğrenç ilaçlar! Ya uykusunu kaçırıyor ya da gün boyu uyutuyordu. Yan odadan da ses gelmiyordu. Kızda ilaçlar yüzünden uyumuş olmalıydı. Zaten uykusuzdu kız. Gözleri kan çanağına dönmüştü uykusuzluktan. ''Onunda'' gözleri de kan çanağı gibiydi. Vahşi! Titredi... Bana inanmadılar diye düşündü. ''Onun'' varlığına inanmamışlardı.

 Oysa bakışlar,kollar,hırıltı,dişler... Hepsi gerçekti. Canını alacak kadar gerçek,kanını içecek kadar korkunç,kemiklerini kıracak kadar güçlü... Hayır,hayır. Doktora söz vermişti, bunları düşünmeyecekti. Onu düşünmeyecekti, kendisini öldürmeye çalıştığını düşünmeyecekti, öldüremediği için kin güttüğünü de... Düşünceleri atmak için kafasını salladı. Yoktu bir şey,yok. Yok,sok,ok. Gülümsedi; kafiyeli konuşmayı seviyordu. ''Çok hoş ve rahatlatıcı'' dedi. ''Çok hoş ve rahatlatıcı.''Sanırım doktorlar kafiyeli konuşmasından hoşlanmıyorlardı. Birden kızdı ''Bana ne!'' diye fısıldadı. Zaten burada olmaması gerekiyordu. Bu hasta insanların arasında, August Rodin'in düşünen heykeline bakıyor olmamalıydı. Saçmaydı her şey. İlaçlar da kendisini hasta etmekten başka bir işe yaramıyorlardı. Yara,sara,ara... En son ne zaman bu şekilde konuşmuştu acaba? Titredi... ''Onun'' gelmesinden hemen önceydi. Doktorlar haklıydı, kafiyeli konuşmalar ''Onu'' hatırlatıyordu; konuşmamalıydı.''Onu'' hatırlamalıydı.Gözlerini de hatırlamamalıydı dişlerini de.Tekrar başını salladı. Uyusa iyi olacaktı. Düşünmesini engellerdi. Zaten doktorlarda uyumasını söylemişti. Ayaklarını çekti demir parmaklıkların arasından ve camdan indi. Hava soğuktu, gökyüzü aydınlanıyordu. Dın,din,dun. Kıkırdadı ve arkasını döndü...

 ''Hayır'' dedi ''Hayır''.

 Kısık bir çığlık attı ve pencereye doğru sendeledi. ''O'' oradaydı ve kendisini bekliyordu. Zorlukla yutkundu. ''Beni beklettin.'' dedi ''O'', boğuk sesiyle.''Bekletilmekten hiç hoşlanmam.'' diye devam etti.
 Evet ''O'' gelmişti, buradaydı ve kendisini öldürecekti. Aynıydı her şey. Vahşi bakışları,güçlü kolları,ürkütücü hırıltısı,sivri dişleri! Hepsi aynıydı,onu öldürecekti ve bu sefer kurtulamayacaktı.

   ''Onu'' izledi. Gergin vücudu kendisine doğru ilerliyordu. Uzattığı kolları bir sis bulutunun ardından kayboluyordu. Tekrar sendeledi.''Onun'' kolları tuttu zayıf bedenini. Sıkı bir şekilde tuttu. Sıkı, çok sıkı, kemiklerini kıracak kadar sıkı. Acı vardı, kan vardı ve ''O'' vardı. Gerçekti! Canını alacak kadar gerçek, kanını içecek kadar korkunç, kemiklerini kıracak kadar güçlü..

  Ve kan akıyordu. Vücudunun her yerinden kan akıyordu. Kollar onu daha sıkı tuttu. Ve kız ''Onun'' dişlerinin yaklaştığını gördü.''Hayır'' dedi son kez ''HAYIR!''...
    ...

   Ertesi gece o sokaktan geçen serseriler akıl hastanesinden bir tabut çıkarıldığını gördüler. Dört tane adam taşıyordu tabutu. Kendi aralarında fısıldaşan dört adam.''İyi kızdı.'' dedi biri.''Öyleydi.'' diye karşılık verdi beriki. Bir diğeri atıldı ''Nasıl öldüğünü kimse anlamadı hemşire onu bulduğunda kanlar içindeymiş. ''Acele edelim'' dedi sonuncusu ''Hava çok soğuk.'' Ve adımlarını hızlandırdı.

  Bu sessiz geçit töreninin tek bir izleyicisi vardı ona sorarsanız iki... Akıl hastanesinin penceresinden bir baş uzanmıştı. ''Keşke uyumasaydım dün gece.''diye konuştu. ''Son zamanlarda çok korkuyordu, herhalde hissetmişti. Aslında biliyor musun? Ben de anlamıştım öleceğini hemde ilk günden.''. Sustu kız bir müddet. ''Keşke uyumasaydım dün gece. Kim bilir belki bir yardımım dokunurdu. Belki bir ses duyup yan odaya koşardım. Evet biliyorum kapı kitli olurdu ama kim bilir belki bir yardımım dokunurdu. ''Tekrar durdu ve sessizliği dinledi. ''Haklısın kaderi buymuş. Bence de o hasta değildi. AMA ONA İNANMADILAR; tıpkı bana inanmadıkları gibi. Evet kaderi buymuş. Tan ağarırken öldü.

Tan, can, kan... Tan, can, kan...''

   Ve kız sustu. Akıl hastanesinin sokağında bir tek uzaklaşan dört çift ayak sesi vardı. Hava soğuktu ve gün aydınlanıyordu...
    ...   

                                                                                                                                              S.F.G

Çevrimdışı hanne

  • **
  • 326
  • Rom: 4
  • maybe one day...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #1 : 12 Ekim 2009, 17:26:42 »
Tebrik ederim gerçekten çok ilgi çekici ve harika olmuş.Sanki gerçek bir şairin eseri gibi..
....Sanki bir erik ağacına çıkmıştım da orada üzüm yiyordum  ama bahçe sahibi gelince cevizleri neden yediğimi sormuştu....

Çevrimdışı diana

  • ***
  • 513
  • Rom: 16
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #2 : 12 Ekim 2009, 18:26:17 »
Bencede güzel bir yazı olmuş.Tebrikler.

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #3 : 12 Ekim 2009, 19:29:21 »
Teşekkür ederim :D

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #4 : 14 Ekim 2009, 12:05:38 »
Canını alacak kadar gerçek,kanını içecek kadar korkunç,kemiklerini kıracak kadar güçlü..

Gibi bir anlatım tarzıyla oldukça renklenmiş bir hikaye olmuş. Anlatım tarzına kendi adıma bayıldım vurguların neredeyse şiirsel. Birkaç küçük düşük cümle ve imla hatası dışında oldukça başarılı buldum. Ellerine sağlık.

Not: Bu kafiyeli konuşma olayı bir yerlerde vardı bir filmde sanki hatırlıyorum ama nerden çıkartamıyorum.


Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #5 : 14 Ekim 2009, 20:48:20 »
Çok teşekkür ederim hem okuduğun hemde yorumladığın için..

Not: Bu kafiyeli konuşma olayı bir yerlerde vardı bir filmde sanki hatırlıyorum ama nerden çıkartamıyorum.

Aslında herkes bunu diyor. Olasılıksızda da böyle bir kafiyeli konuşma var ama yazımın onunla ilgisi yok :)

Çevrimdışı BerkeB

  • ***
  • 494
  • Rom: 7
  • Onu bulan herşey'i bulur
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #6 : 29 Kasım 2009, 01:17:32 »
üstad ellerine sağlık zevkliydi....
Bakmayın şiir yazdığıma romantik değilim :).

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #7 : 29 Kasım 2009, 14:17:33 »
üstad ellerine sağlık zevkliydi....
Teşekkür ederim, benim için zevkti :)

Çevrimdışı

  • **
  • 139
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #8 : 30 Kasım 2009, 23:08:39 »
Gerçekten çok hoş bir hikaye. Olasılıksız'a benzeyen tek yönü şizofren karakter içermesi. Bence o psikolojiyi çok iyi vermişsin. Biraz kısa olduğu için tadı damakta kalmıyor değil ama yine de azla yetinmeyi bilmeliyiz. Ben olsaydım kızın hastaneye yatırılışıyla ilgili bir bölüm de yazardım ama sadece boşluk bırakmayı sevmediğim için yoksa bu şekilde de gayet iyi. Tebrikler.

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #9 : 04 Mayıs 2010, 22:57:28 »
vaay tüylerim ürperdi.müthiş.

Çevrimdışı Black Helen

  • ***
  • 782
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #10 : 05 Mayıs 2010, 17:15:22 »
Çok başarılı delilik ve kafiye ilişkisi. Bakış açını toplumun farklı bireyleriyle harmanlaman hikayeni gerçekçi ve bir o kadar da zevkli kılmış.Ben bir aksaklık bulamadım valla  ;D Ellerine sağlık... :clap
Spoiler: Göster

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #11 : 05 Mayıs 2010, 18:13:07 »
vaay tüylerim ürperdi.müthiş.

Bundan sonra arkanı iyi kolla. Bööö :P

Çok başarılı delilik ve kafiye ilişkisi. Bakış açını toplumun farklı bireyleriyle harmanlaman hikayeni gerçekçi ve bir o kadar da zevkli kılmış.Ben bir aksaklık bulamadım valla  ;D Ellerine sağlık... :clap

Çok teşekkür ederim okuyup yorumladığın için. Açıkçası yazarken ben çok zevk aldım ve karakterin yaşadıklarını hissedim. Okuyanlarında okurken zevk alması benim için mutluluk. Tekrar teşekkür ederim :)

Çevrimdışı LegalMc

  • ****
  • 1215
  • Rom: 33
  • Unimpressed was his default state.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #12 : 05 Mayıs 2010, 21:22:17 »
Cidden müthiş olmuş :) Ellerine,kalemine ve eğer bilgisayarda yazdıysan klavyene sağlık :)
Yaşasın!
Ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize.

Çevrimdışı Eftelya

  • *
  • 11
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #13 : 27 Mayıs 2010, 16:44:54 »
Ahh çok güzel bir anlatım olmuş böyle şizofren bir karakter üzerinden yazı dizisi yapmalısın kesin okunur.

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tan,Kan,Can
« Yanıtla #14 : 27 Mayıs 2010, 19:38:20 »
Ahh çok güzel bir anlatım olmuş böyle şizofren bir karakter üzerinden yazı dizisi yapmalısın kesin okunur.
Okuyup yorumladığın için çok teşekkür ederim.
Anlık bir yazıydı. Hiç devamını getirmeyi düşünmedim. Belki daha sonra bu konu üzerine yeniden yazarım. Kısmet :)
Tekrar teşekkür ederim.