Kayıt Ol

X-Men:Magneto'nun İntikamı

Çevrimdışı BoiA

  • *
  • 7
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
X-Men:Magneto'nun İntikamı
« : 06 Ekim 2009, 17:54:42 »
Yıl:2010
Yer:Alcatraz Hapishanesi


Karanlığın tüm tonları gökyüzünde hakimiyetini sürdürürken mavi denizi siyaha bürümüştü.Ayın merhamet ışığı karanlık bulutların arkasında kaybolmuştu. Aşağıda yüzlerce köpekbalığı denizin arasında dolaşıyordu. Denizin ortasında ufak bir ışık kırıntısı bir şekilde duran Alcatraz Hapishanesinden yayılan cılız ışıklar beliriyordu.İçerden gelen bir çok koku karanlık havaya karışırken uğultuyu ve sessizliği dalgaların Adaya benzer bölgenin kenarlarına doğru hızla çarpmasıyla çıkan ses tüm kulakları dolduruyor gibiydi. Alcatraz’ın derinlikten gelen sesler ise bu sesin arasına sadece ufak bir tıkırtı olarak giriyordu. İnsanların çığlıkları ve bağırışları alt taraftan yukarıya doğru çıkarken cam bir hücrede oturmuş bir şekilde  duran siyah siluet bu sesleri dinliyor gibiydi. Gözlerindeki parlama karanlıkta parlıyordu. Vücudu karanlığa gömülmüş gibiydi. Beyaz saçları cılız bir ışık eşliğinde parlıyordu. Yüz hatlarından gülümsediği belli oluyordu. Buradaki insanların çığlıkları arasında gülümseyen ve etrafa bakmadan sadece bir noktaya odaklanan Magneto’ydu. Bir zamanlar mutantların insanlardan üstün olduğunu ve bu dünyanın mutantlara ait olduğunu savunan bir düşüncesi vardı. Ve bunun peşinde giden bir çok yandaşı olmuştu. Ama karşılarında duran ve insanları savunan X-Men’i yenememiş ve güçlerini kaybetmişti. Yine de önlem olarak etrafta metal olmayan bir hücre içinde tutuluyordu. Yüzündeki gülümseme biraz daha yayılmaya başladığında Hapishanede yayılan ve kulakları kaplayan bir ses ile ayağa kalkmıştı. Etraftaki bütün dikkatler olanları anlamak için dışarıdan gelen alarm’a kilitlenmişti. Ama alarm sesinin arkasından gelen  çığlıkları geceyi bir hançer gibi yarıyordu. Ardından gelen patlama sesleri ve ufak zafer çığlıkları hızla bütün hapishanenin etrafına yayılıyordu. Çığlıkların kesildiği koridorda hızlı bir şeyin hızla giderken çıkardığı uğultu yayılırken arkasından gelen hava akımı ile etrafa hakim olan küf kokusunun arasına deniz kokusunun girmesini sağlıyordu. Magneto ayağa kalktığı yerde büyük bir kahkaha atmıştı. Hemen ardından cam hücresinin ardında bir beden hızla belirmişti. Yüzündeki hain gülümsemesi yayılırken elinde metalimsi bir şeyi tutuyordu. Onu hızla havaya atması ile birlikte Magneto ellerini havaya kaldırarak yere düşmekte olan metalimsi şeyi yönetimi altına almıştı. Yeteneklerine tekrar kavuşmuş gibiydi. Karanlık gölgelerin gölgelediği yüz dışarıdaki bir parlama ile birlikte aydınlanmıştı. Sarı saçları ardında mavi gözlerinden intikam parlaması görülebiliyordu. Yere düşmek üzere olan metalimsi parçanın havada asılı bir şekilde kalması ardından değişik bir şekil almıştı. Ardından camı hızla kırarak içeriye girmişti. Gecenin arasından gelen patlama seslerine parçalanma sesleri karışmıştı. Yere düşen cam parçalarını izleyen Magneto’nun yüzüne yayılan gülümseme iyice yayılmıştı. Ardından ciddi bir ifade yüzüne yayılırken kollarını iki yana açmıştı. Ve büyük bir şeyi kaldırmaya çalışır gibi zorlanarak bir şekilde duruyordu. Ve gecenin arasına giren bağıran sesi arasından büyük bir ses sanki bir metalin zorla yerinden çekilerek alınmasını andırıyordu. Ve bu sesi takip bir çok ses arasında bir kez daha aynı ses duyulmuştu. Birden  durduğu yerden yukarıya doğru çıkarken alt taraftan gelen metal parçaları duvarları parçalayarak yolu açıyordu.

Alcatraz’ın avlusundaki savaşın ortasında birden büyük bir patlama ile birlikte tozların arasından çıkan Magneto’nun bedeni göründüğünde etraftaki mutantların sevinç çığlıkları arasında büyük bir uğultu ile birlikte avluya düşen bir şeyin büyük bir sarsıntı eşliğinde yarattığı hava akımı birlikte etrafı kaplayan toz bulutu arasından çıkan X-Men grubu ile birlikte sevinç çığlıkları büyük öfkeli hırlamalara sebep verse de Magneto karşısındaki bedenlere gülümseyerek bakıyordu. Wolverine’nin öfke ile kasılmış yüzündeki ağzından gelen hırıldama diğer seslerin arasına karışıyordu. X-Men grubu eski kadrosunu yenilemişti. Bir çok yeni yetenek vardı. Yeni yeteneklere sahip olan X-men Magneto’nun yandaşlarından daha fazla olmasına rağmen Magneto onlara gülümseyerek bakıyordu. Ardından sakin bir ses tonu ile karşısındakilere hitaben konuşmaya başlamıştı.

“Bakın burada kimler varmış. Beni bu deliğe tıkan ve yandaşlarımı dağıtan beceriksizler. Yeni yetenekler görüyorum. Her ne kadar sizin kadar çok yeni yetenekli birisine sahip olamasam da birisini sizle tanıştırmak istiyorum. Quinarius! Yap işini!”

Birden siyahımsı gökyüzünde çakan bir şimşek ile birlikte kulaklara ulaşan garip bir cızırtı herkesin yukarıya bakmasına sebebiyet vermişti. Aşağıya doğru mavimsi bir şimşekle inen bedenin ışığın altında parlayan gözleri ve dalgalanan siyah saçları altına yerleştirilmiş kusursuz bir yüz vardı. Quinarius aşağıya yakın bir şekilde havada yıldırım ile birlikte asılı kalmıştı. Ayakları altından gökyüzüne doğru çakan yıldırımların kudretli ışıkları etrafı aydınlattığı gibi karşısındaki gözleri şaşkın bir hal vermiş gibiydi. Magneto etrafa yayılan sesin arasından tiz bir kahkaha atmıştı. Logan’nın öfke ile kasılan yüzünde şu anda endişe ve korku vardı. Karşısında havada asılı bir şekilde duran ve ayakları altından gökyüzüne doğru şimşek çakan Quinarius’a bakıyordu. Tüm dikkatler ona çevrilmişken Magneto’nun ciddileşen yüzünü kimse fark etmemiş gibiydi. Deniz kokusu etrafı sarmaya başlamışken hafif bir esinti getirmişti. Hemen ardından ise Magneto’nun ‘Şimdi!’ diye fısıltısı esinti ile birlikte Quinarius’un kulaklarına ulaştığında gözlerinde büyük bir parlama eşliğinde gökyüzünden açılan bir beyaz delik oradaki bedenleri içine doğru çekmeye başlamıştı. Magneto ve yandaşları hızla deliğin içine çekilmişken X-Men oraya gitmemekte kararlı gibiyken onlarda o beyaz deliğin arasında kaybolmuş ve delik büyük bir patlama ile siyah gökyüzünde ufak beyaz bir akım bırakarak ortadan kaybolmuştu.


Yıl:Bilinmiyor
Yer:Boyutlar Arası.


Siyah ve beyazın hakimiyeti altında olan boyutlar arasında yerde yatan mutantlar sarsıntının getirdiği sersemlikle birlikte kendilerine gelmeye çalışıyordu. Siyah ve beyaz tonlar birbirine karışırken Magneto ve yanşları siyah bir bölgeden onlara doğru yaklaşmaya başladı. Yanında duran Quinarius’un gözleri hala beyaz parıltı biçimindeydi. Ve boş bakıyordu. Logan sersem bir şekilde kendine geldiğinde Magneto’ya saldırmaya çalıştı. Ama arasına giren görünmez bir güç onun tekrar yere yığılmasına sebebiyet vermişti. Ne olduğunu anlayamayan Storm elini boşluğa doğru uzattığında ufak bir elektriğe maruz kalmış gibi elini çekti. Hemen ardından Magneto neşeli bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

“Görünmez bir kalkan.. Bulunduğumuz yer boyutlar arasında bir yer. Birazdan başka bir zamana geçeceğiz. Artık bizim sizden güçlü olduğumuzu anlamışsınızdır. Neyse biraz sonra gideceğimiz dünya bambaşka bir yer.. Uzaydan gelen bir istila grubu insanların bedenlerini avlıyor. İnsanlar ise korku içinden onlarla kaçıyor. Bizim rolümüzü tahmin etmişsinizdir. O sevgili insanları siz korurken bizde o uzaydan gelenlere yardım edeceğiz. Eğlence başlasın!”

Birden bir parlama eşliğinde siyah ve beyaz birbiri arasına karıştı ve ortadan kayboldu. Magneto ve yandaşları ile birlikte X-Men’de zamanda yolculuk yapmıştı. Geleceğe giden mutantlar orada da savaşlarına devam edeceklerdi. Ama bu sefer her iki tarafa iki yeni savaş grubu eklenmişti. İnsanlar ve Ruh diye adlandırılan  uzaylılar.. Ruhların evrende kurdukları hakimiyet arasına dünyayı eklemek istemelerinin hemen ardından istila başlamıştı. Ruhlar gerçek formlarını insanları kafalarının içine koymaları ve bunun için insan avlamaları savaşı başlatmıştı. İnsanların direnişlerine kolaylıkla karşılık veren Ruhlar yaptıkları bir silahı insanların yaşadıkları bölgelere atmasıyla savaşın boyutunu değiştirmiş oldular. Silah asıl etkisi dışında yan etkisini göstermiş ve bütün insanlara özel yetenekler vermişti. Bu yüzden eşit bir savaş olmaya başlamıştı. İnsanlar belli bir sınıra kadar kendi hakimiyetleri altında duran toprak parçaları ele geçirmişlerdi. Ruhların düşündükleri şey olmayınca dışarıdan bir yardım aramaya başlamışlardı. İnsanlar ise bu şekilde sonsuza kadar gitmeyeceğini bildikleri için onlarda başka bir yardım aramaya başlamıştı. İşte bu sırada Magneto ve yandaşları Ruhların yanında yer almak için geçmişten gelmiş,X-Men ise geçmişteki görevini burada da yapmak için insanların yardımına gelmişti. Savaş boyutu büyüdüğü gibi tehlikeli bir durum alıyordu. Savaş tam anlamıyla şimdi başlıyordu.

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: X-Men:Magneto'nun İntikamı
« Yanıtla #1 : 06 Ekim 2009, 18:18:56 »
Zaten X-Men, Spiderman, Karayip Korsanları cıvımadıkları sürece istedikleri kadar film çeksinler hepsini izlerim :)

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: X-Men:Magneto'nun İntikamı
« Yanıtla #2 : 07 Ekim 2009, 11:26:31 »
X-Men öyküleri her zaman ilgimi çekmiştir. Zaten filmleri piyasada boy göstermeden önce de serinin sıkı bir takipçisiydim.

Hikayeye gelecek olursak, gerçekten ilginç bir konu oluşturmuşsun. Heyecanlı gelişmeler olacak gibi. Devamını merakla bekliyorum.

Yalnız... Hikayeni okurken zorlandığımı belirtmek isterim. Bazı satırları anlamak için birkaç kez okumam gerekti. Fazla uzun cümleler kurmamanı ve virgül kullanmanı şiddetle tavsiye ediyorum. Bunu olumsuz bir şeyler yazmak için yazdığımı düşünmezsin umarım. Amaç daha iyisini yapabilmende yardımcı olmak, hepsi bu. Sağlıcakla kal...
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı BoiA

  • *
  • 7
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: X-Men:Magneto'nun İntikamı
« Yanıtla #3 : 07 Ekim 2009, 16:05:46 »
beğenmenize sevindim yueni bölüm en kısa zamanda sizlerle ^^ Yorumlar içinde teşekkür ederim.