Kayıt Ol

Denge // Bölüm X (Son Bölüm)

Çevrimdışı brisingr

  • ***
  • 655
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // IV. Bölüm Sonu
« Yanıtla #75 : 22 Haziran 2010, 17:10:43 »
Söyleyecek kelime bulamıyorum :clap .

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // IV. Bölüm Sonu
« Yanıtla #76 : 22 Haziran 2010, 19:54:59 »
Söyleyecek kelime bulamıyorum :clap .
Umarım beklediğine değmiştir. Sen sıkıştırmasan ben bu hikayeyi bu kadar hızlı yayınlamazdım yavaş yavaş takılırdım :)

Hönk? dedim resmen. Bilmiyorum ne söylenir başka, güzel olmuş harika bir bölüm falan diyemiyorum; olayın etkisinde kaldım çünkü. Nasıl yahu?

Okumaya başlamamla bitirmem arasında kaç dakika olduğu hakkında hiçbir fikrim yok, zamanın geçip geçmediğinden bile haberdar değildim. Zaten harika giden hikayenin en iyi bölümü gelmiş bana göre. Ayrıca kafamda oluşan bir çok soru işaretini bile kenara ittirmeyi başaran bir sonu olması, yani bilmiyorum artık. Aşmış!

Meraklandırmanında bir sınırı var yahu, nasıl bekleyeceğiz diğer bölümü şimdi?


Okuyup beğenmene sevindim. Hoş vakit geçirmene de. Ben de biraz uzun oldu insanlar sıkılacak okumayacak diye korkuyordum :)

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Denge // IV. Bölüm Sonu
« Yanıtla #77 : 27 Haziran 2010, 14:02:08 »
Nefessiz kalarak okumak nedir, hatırlattığın için sağol :) Heyecanın tavan yaptığı, bitirici darbenin ise sonunda vurulduğu enfes bir bölümdü. Ellerine sağlık...
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // IV. Bölüm Sonu
« Yanıtla #78 : 27 Haziran 2010, 23:43:09 »
Teşekkür ederim değerli yorumun için. Aylık öykü seçkisinin yanında sönük kaldı diye düşünüyordum ben de :)

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // IV. Bölüm Sonu
« Yanıtla #79 : 28 Haziran 2010, 02:05:22 »
Giriş bölümündeyim, yazmadan edemedim, paragraf sayısını arttırman güzel olacaktır. Wall-o-Text oluyor, satır atlıyor gözlerim yanlışlıkla. :)

Düzenleme: Okudum, gayet güzel bir seri olmuş. Devamını merakla bekliyorum! ^^
#rekt

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // IV. Bölüm Sonu
« Yanıtla #80 : 28 Haziran 2010, 10:18:49 »
Paragraf atlama genelde konu bütünlüğü hafif de olsa değiştiğinde kullanılması gereken bir durum. Bütün olan bir konuda da sırf uzun oldu diye paragraf atlarsam hikaye anlatımı bölünür hem de imla açısından yanlış olur. Ama biliyorum bana da oluyor dediğin ve sıkıntılı bir durum. Ben olayı çözmek için burdakileri kopyalayıp word e yapıştırıp okuyorum. Çünkü bu Wall-o-text diye tabir ettiğin olayın asıl mimarı kahverengi ton üzerine beyaz yazılar :)

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // Bölüm V
« Yanıtla #81 : 29 Haziran 2010, 12:18:00 »
DENGE
Bölüm V
Geçmiş ve Gelecek


Melanot oturduğu kaya parçasından, az ilerisindeki yemyeşil çimenlerin üzerinde gülüşen ve eğlenen çocuklara baktı. Erkek çocuklar, ellerinde tahtadan yapılma kılıçları ile çiçeklerden yapılma taçlarını giymiş kızları trollerden koruyorlardı. Kendini bildi bileli yan komşularının kızı olan Anie’ nin etrafına toplanmış bir sürü çocuk vardı ve hepsi de onu korkunç canavarlardan kurtarma vaadinde bulunuyorlardı. Annie attığı kahkahanın ardından gözlerini Melanot’ a kilitledi ve yanındaki çocukları nazikçe iterek kendine yol açtı.

‘Neden burada oturuyorsun Melanot?’

‘Canım sıkıldı.’ Melanot kafasını önüne eğmişti.

‘Sen beni trollerden korumayacak mısın?’ Annie, Melanot’u her zaman yumuşatmayı başarırdı bu cümlesi ile.

‘Zaten seni koruyan dört kişi var daha fazlasına ihtiyacın var mı ki?’ Melanot kendi sesindeki kıskançlığa inanamadı. Annie’ yi kendini bildi bileli seviyordu ve yine kendini bildi bileli ona açılamıyordu.

‘Hem tahta bir kılıç ile bir trolü öldüremezdim.’ diye sesindeki kıskançlığı örtmeye çalıştı Melanot.

‘Eğer inanırsan tahta kılıcınla bir ejderhayı bile öldürebilirsin Melanot. Tek ihtiyacın olan kusursuz bir inanç.’ dedi Annie birden ciddileşmişti.

‘Yarın gidiyoruz Annie’ dedi Melanot. Sonunda. Ağzındaki baklayı çıkarmıştı. ‘Uzaklara… Annem babamın döneceğine dair ümidini artık kesti. Beni bir çeşit yatılı okula göndereceğini söylüyor.’

Annie bir an ne diyeceğini bilemedi. Bir süre Melanot’ a baktı ve arkasına hızla dönüp eve koşmaya başladı. Melanot elini uzattıysa da onu yakalayamadı. Tahta kılıcını yerden alıp evine doğru ilerlemeye başladı. Kendisi ile her fırsatta dalga geçen diğer çocuklara veda bile etmemişti.

Evlerinin önüne geldiğinde, yan eve bakmak için bir süre durdu ve sonra odasına gidip eşyalarını toplamaya başladı. Bir çift yedek kıyafet, yolculuk pelerini, tahta bir kılıç ve babasının madalyonunu aldı. Kapının önüne çıktığında Annie kendisini bekliyordu. Yeşil gözleri kıpkırmızı olmuştu. Biri kıza bir şey yapmıştı! Hemen koşup yanına gitti ve kızı kollarından tuttu.

‘Kim sana bunu yaptı!’ dedi. Sesi istediğinden de sert çıkmıştı. Bunun sorumlusunu bulur bulmaz onu doğduğuna pişman edecekti. Elindeki tahta kılıç belki Trollere karşı etkisizdi ama bir insanı sakat bırakabilecek cinsten sağlam bir ceviz ağacından yapılmıştı. Etrafta dolanan gözleri dikkatliydi ama hiçbir ipucu yoktu.

Annie biraz utanarak geri çekildi ve sonra aniden hafif sinirlenerek. ‘Sen…’ dedi. ‘Bunu sen yaptın ahmak!’

Melanot şaşırmıştı. Kızın kollarındaki elleri yana düştü. ‘Nasıl? Neden?’ diyebildi anlamsızca.

Annie başlarda biraz çekingendi ve utanmıştı ama şimdi hafif bir sinirle kelimeleri arka arkaya sıralıyordu. ‘Kendimi bildim bileli sana aşığım da o yüzden. Ne kadar aptalım ki başka çocuklarla hiç ilgilenmedim. Onlar hep beni canavarlardan korumaya yeminler ediyorlar. Bana prensesmişim gibi davranıyorlar. Sen ise benim sevgimi bile anlamayacak kadar körsün.’

‘Melanot! Hemen buraya gel at arabası yola çıkmak üzere!’ Melanot annesinin sesini duyduğuna hiç bu kadar üzülmemişti.

‘Ben… Sen…’ Melanot bir arkasına bir kıza bakıyordu. Aniden içinde oluşan bir dürtüye teslim olup, kızı kollarının arasına aldı ve onu dolgun dudaklarından öptü. ‘Ben de seni tanıdığımdan beri sana aşığım. Asıl sen benim sevgimi göremeyecek kadar körsün ve bunu tam şimdi ben giderken söylüyorsun!’

Kız öpücüğün etkisi ile şaşırmıştı ve Melanot’ un kendisine çıkışmasıyla iyice afallamıştı. İstemsizce gülümsedi ve annesi tekrar bağırırken o da Melanot’u öptü. İkisi de mıknatıs gibi birbirlerine yapışmıştı ama çocuk kollarını hafifçe gevşetti. At arabasının arkasındaki gıcırdayan tahtaların üzerine kendini attı ve kıza doğru el salladı. ‘Seni bulacağım Annie! Ve senden başkasını sevmeyeceğim’

At arabası ilerlemeye başladı ve çıkan toz bulutunun arasından Annie’ de bir şeyler söyledi. Annesi ne söylediğini anlamamıştı ama Melanot bir şekilde anlamıştı. Hatta kelimeler kızın ağzından çıkarken havada bıraktığı titreşimleri bile hissetmişti. ‘Ben de…’ diyordu kızıl saçlı, beyaz tenli ve yeşil gözlü kız. Melanot hayatında hiç bu kadar güzel bir kız görmemişti. Orda arabanın gitmesini beklerken tıpkı bir heykeli andırıyordu. Kız ağlıyor muydu?

--------0-------

Çevrimdışı brisingr

  • ***
  • 655
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // Bölüm V
« Yanıtla #82 : 29 Haziran 2010, 14:09:34 »
Şimdi bu bölüm Flashback. Xen hakkında önemli açıklamalar yapmış. Aşık olduğu kişi hakkında. Bilgilendirici olmuş. Bir önceki bölümde Xen'e kılıç saplanmıştı. Ama o da Xen'in geçmişini anlattığı için nasıl kurtulacak bakalım. :hmm

Çevrimdışı deanna

  • **
  • 324
  • Rom: 9
  • ***
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // Bölüm V
« Yanıtla #83 : 29 Haziran 2010, 14:34:11 »
Oups. Ben bölüm kaçırmışım! Neyse, hemencecik okudum bile.
Mmm.. Leziz. :D

.


Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // Bölüm V
« Yanıtla #84 : 29 Haziran 2010, 14:35:17 »
Oups. Ben bölüm kaçırmışım! Neyse, hemencecik okudum bile.
Mmm.. Leziz. :D
Şimdi bu bölüm Flashback. Xen hakkında önemli açıklamalar yapmış. Aşık olduğu kişi hakkında. Bilgilendirici olmuş. Bir önceki bölümde Xen'e kılıç saplanmıştı. Ama o da Xen'in geçmişini anlattığı için nasıl kurtulacak bakalım. :hmm


Sağolun okudğunuz için. Xen in aşık olduğu kızı tam tasvir edemedim mi acaba hiç mi tanıdık gelmedi... hmm yan karakterlerin üzerinde daha çok durmam gerekecek sanırım  :shrlock

Çevrimdışı brisingr

  • ***
  • 655
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // Bölüm V
« Yanıtla #85 : 29 Haziran 2010, 14:47:40 »
Benim bir tahminim vardı aslında, söylemedim. O baştaki kraliçe geldi aklıma nedense. O olabilir mi :D

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // Bölüm V
« Yanıtla #86 : 29 Haziran 2010, 14:49:58 »
Xen için dünya, mahkeme salonunun yan kapısı aralanıp içeriye arayıcı girince resmen durdu. Hayatında gördüğü hiçbir kadına ilgi duymamıştı fakat şimdi önlerinde duran arayıcı dedikleri kadın hayatına giren bütün kadınların öcünü alırcasına nefesini kesmişti. Koyu ve yer yer parlak kırmızı saçları, beyazın en açık tonu teni ile tam bir heykeli andırıyordu. Xen şaşkınlık içinde ağzının açık kalmaması için büyük çaba sarf etmek zorunda kaldı. Arayıcı süzülürcesine hafif adımlarla drowun eşyalarını yığdığı yere ilerledi ve yığının önünde durup gözlerini kapattı. İnce ve hüzünlü ses tonu ile Xen’ in ve o odada bulunan birçok kişinin yüreğini dağlayan bir şarkı mırıldandı. Şarkı sözleri her geçen saniye temposunu arttırdı ve müziğin bitimine yakın tiz bir çınlama duyuldu. Odadaki herkes kulaklarını kapatırken eşyaların üzerende gri ve siyah tonlarında ve biraz da yeşil renkte şeffaf dumanlar yükseldi.

----------

At arabası ilerlemeye başladı ve çıkan toz bulutunun arasından Annie’ de bir şeyler söyledi. Annesi ne söylediğini anlamamıştı ama Melanot bir şekilde anlamıştı. Hatta kelimeler kızın ağzından çıkarken havada bıraktığı titreşimleri bile hissetmişti. ‘Ben de…’ diyordu kızıl saçlı, beyaz tenli ve yeşil gözlü kız. Melanot hayatında hiç bu kadar güzel bir kız görmemişti. Orda arabanın gitmesini beklerken tıpkı bir heykeli andırıyordu. Kız ağlıyor muydu?


Çevrimdışı brisingr

  • ***
  • 655
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // Bölüm V
« Yanıtla #87 : 29 Haziran 2010, 14:51:33 »
Hay Allah! Sen beni kafana takma, sen yeterince güzel anlatıyorsun, ben anlayamamışım ;)

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denge // Bölüm V
« Yanıtla #88 : 30 Haziran 2010, 00:18:40 »
Hay Allah! Sen beni kafana takma, sen yeterince güzel anlatıyorsun, ben anlayamamışım ;)

Bu konunun üzerinde biraz daha durmam gerek sadece sen değilsin :)

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Denge // Bölüm V
« Yanıtla #89 : 01 Temmuz 2010, 17:04:10 »
"Kızıl saçlı" cümlesini okuduğum anda bir "acaba?" sorusu doğdu aklımda. Görüyorum ki yanılmamışım, mahkemedeki kadın Annie... Güzel bir flashback kısmı olmuş. Böyle bölümler hem hikayenin zenginliğini arttırıyor hem de kahramanı daha iyi tanımamızı sağlıyor. Bakalım bundan sonrası nasıl gelişecek...
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.