Ben EfsaneAdı gibi efsane bir kitap.
Vampirler neden sarımsaktan uzak durur, Haç'tan korkar, aynalardan kaçar gibi sorulara çok mantıklı cevaplar getiren, Vampir mitine yeni bir soluk kazandıran yegane eser benim gözümde.
Tam bir günde, üstelik geçen zamanı fark ettirmeden bitiverdi. Sürükleyiciliğine de diyecek yok. Aynı zamanda Robert Neville karakterinin geçirdiği psikolojik değişiklikler, giderek hissiz bir adama dönüşmesi ve dünyadaki son adam duruşuyla normal zamanda çok eleştireceğimiz, ama o düzende zorunlu olan davranışları da başarıyla aktarılmış.
Şu anda baskısının bulunmaması büyük kayıp. Eğer olsaydı çok güzel tartışma konusu olabilirdi. Çünkü sadece kurgusuyla değil, Robert karakterinin zaman zaman ortaya attığı "gerçekten tek kötü olan vampirler mi?" sorusuyla insanı iyice düşündürüyor da.
Son olarak, Robert Neville'in birkaç yerde Harry Dresden benzeri tutumu tüm o gergin ve aksiyon dolu anların arasında bana kahkaha da attırmadı değil. Özellikle vampire dönüşmüş arkadaşı Cortman'ın her gece birçok vampirle birlikte evinin önüne gelip, "Gel, Neville!" diye onu çağırmasına 5 ay sonunda, "Smokinimi giyip geliyorum!" diye cevap verişi beklemediğim anda kahkaha attırdı.
Filmiyle ciddi ayrılıklara düşse de ikisini de ayrı ayrı çok sevdim. Bana bu kitabı ödünç veren Berre'ye çok teşekkür ediyorum. Övdüğü kadar varmış
.