Kayıt Ol

Sis Denizi

Çevrimdışı Shinigami

  • **
  • 166
  • Rom: 2
  • There is nothing about me
    • Profili Görüntüle
Sis Denizi
« : 19 Ocak 2010, 21:41:14 »

Sis Denizi


Saat akşam 7 sularındaydı, güneş henüz  yeni  vedalaşıyordu bugünle. Güneşin batışını izlediğimde, dünyanın aydınlanmasıyla açığa çıkan kötü olan her şeyin karanlığın örteceğini, onları kendi  saflığıyla saracağını biliyordum.

Gün geçtikte insanların güler yüzünün ardında sakladıkları gerçekler daha da netleşiyordu ve gerçekleri  örten bulanıklıklar gözümün önünden siliniyordu. İçimden diyorum da insanların gerçek yüzlerini görmeyip, onları ilk izlenimimle oldukları gibi bırakıp salmak, onların aklımda sadece zannettiğim insanlar olarak kalmalarını istiyorum. Fakat gece her zaman süremezdi, rüyalar mum gibi sönecekti bir sabah rüzgarıyla. Ardından o pamuksu sis bulutları dağılacak ve yine gündüz olduğunda kendisini gösterecekti yüzünü bana hayat. Yerkürenin inkar edilemez bir yasasıydı, karşı koyamazdım.

Gerçekler kaçınılmazdır fakat yüzleşmenin vakti gelmişti. Ve sonunda sabah 6’ya geliyordu. Şafak sökerken içime bir huzur dolmuştu, gecenin bana armağan etmiş olduğu rüyalar ve baki olmasa da görmek istemediklerimi örttüğü için. Gerekli enerjiyi toplamıştım. İnsanların yüzlerine baktığımda  onların ardında sakladıkları yapmacıklığı hissetmekten sıkıldım. Onlara olan duygularımı hep içimde hapsettim, artık içimdekilerin yansımalarını görmelilerdi.

Güneş , çoktan göğün zirve noktasına ulaşmıştı. Artık her şey en net şekilde görülebilir, kadim aydınlık kaynağının gücü gösteriyordu tüm gerçeklikleri. Benden sakladığınızı sandığınız düşüncesine en kuşkusuz şekilde inanmış olmanız gerçekten gülünmeyecek gibi değil, her şey ağzınızdaki baklayı yutmakla olacak iş değil arkadaşım. Benim hakkımda ne düşündüğünüzü mimikleriniz ele veriyor, açın gözlerinizi. Bana gülümseyip, sen benim en değer verdiklerimdensin canım deyişinizdeki yapmacıklığı anlamıyorum sanıyorsanız işte o zaman gerçekten kendinizi kandırmaktan öteye gidemeyen körleşmiş birinden başka kimse değilsiniz. Gidip bir sözlüğe bakın samimiyetin anlamına, gidin öğrenin ne demekmiş dürüstlük ve içtenlik. Yahut gidin öğrenin gerçekten arkadaşlık ne demekmiş. Ben yapmacık sözcüklerle ve içtenlikten uzak şatafatlı kelimelerle süslenmiş bir arkadaşlığı, arkadaşlıktan görmüyorum. Gidin kendiniz gibilerle takılın ve daha da önemlisi benden olabildiğinizce uzak durun!

Güneş artık öfke fırtınalarıyla karanlık gri bulutlara bürünmüştü. Fakat yine yumuşak bir havası vardı göğün.. Huzura ulaşmışlığın, hapsolmuş duyguları kuşlar gibi özgürlüğüne bırakmışlığın refahlığı yansıyordu adeta. Yağmur yağıyordu belki de, insanların gerçek yüzlerini gördüğü için gökyüzü içini döküyordu denize. Hırçınca vuruyordu dalgalarını kayalara, fakat öfkesi dinince yine muazzam manzarasına geri dönecekti biliyorum, beraberinde mutluluğun verdiği gökkuşaklarıyla donatacaktı belki de gökyüzünü...

***

Yazı yazmaya yeni yeni başlıyorum, diğer bir deyişle bu benim ilk yazım sayılır. Dolayısıyla iyi ya da kötü görüşlerinizi, eleştirilerinizi ve önerilerinizi açıkça dile getirirseniz çok sevinirim, düşüncelerinizin yeri çok önemli hatalarımı görüp kendimi daha da geliştirebilmem açısından. :)

Çevrimdışı Elerki

  • ***
  • 441
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sis Denizi
« Yanıtla #1 : 19 Ocak 2010, 22:42:31 »
Dark BattLe,

Öncelikle, ilk metniniz hayırlı olsun. Umarım paylaşımlarınız artar ve hep beraber gelişmeye çalıştığımız bu ortama katkılarınız sürer. :)

Yorumumu sizin de samimiyetinize sığınarak, elimden geldiğince güzel şekilde yapmak istiyorum. Lütfen alınmayın.

Denemeniz boyunca uzun cümleler kullanmak istemişsiniz fakat bazen başladığınız cümleleri bitirmekte zorlanmışsınız. Başlangıcı ayrı, bitişi apayrı...
 
Örneğin,

Alıntı
'Güneşin batışını izlediğimde, dünyanın aydınlanmasıyla açığa çıkan kötü olan her şeyin karanlığın örteceğini, onları kendi  saflığıyla saracağını biliyordum.'
Burada 'kötü olan her şeyi karanlığın örteceğini' demek istediniz sanırım.

Bir başka örnek ise,

Alıntı
'İçimden diyorum da insanların gerçek yüzlerini görmeyip, onları ilk izlenimimle oldukları gibi bırakıp salmak, onların aklımda sadece zannettiğim insanlar olarak kalmalarını istiyorum.'

Gelin virgülle ayırdığınız kısmı silelim ve cümlenizin anlamı ne durumda bir bakalım.

'İçimden diyorum ki insanların gerçek yüzlerini görmeyip onların aklımda sadece zannettiğim insanlar olarak kalmalarını istiyorum.'   Bu cümlede bir sorun var bence.

'İçimden diyorum ki, insanların gerçek yüzlerini görmeyeyim, onları ilk izlenimimde oldukları gibi bırakıp salayım ve onların aklımda sadece zannettiğim insanlar olarak kalmalarını sağlayayım.'

Bu çok daha doğru bir cümle olacaktır anlam açısından. Tabi cümleden 'İçimden diyorum ki'yi atıp başka bir şekle de sokabilirsiniz cümleyi.

İnsanların gerçek yüzlerini görmeyip, onları ilk izlenimimde oldukları gibi bırakıp salmak; aklımda sadece zannettiğim insanlar olarak kalmalarını sağlamak istiyorum. Bu da başka bir alternatif...

Genel olarak, cümle içi özne-yüklem uyuşmazlığı gibi sorunlarınız da olmuş.

Uzun cümleler yazmak yerine daha kısalarıyla kendinizi ifade etmeye çalışın bence. Zaten zamanla siz de rahatlıkla kullanmaya başlarsınız bu tarz cümleleri.

Cümlelerinizin anlaşılırlığı kendinizi ifade etmenizi kolaylaştıracaktır. Bu nedenle cümle yapılarınıza daha çok dikkat ederseniz sonraki yazacağınız metinlerde çok daha rahat eder, okuyucuya da kendinizi açıklıkla aktarırsınız diye düşünüyorum.

Yeni paylaşımlarınızı bekliyor olacağım. :)






Let the Dragon ride again on the winds of time.

Çevrimdışı Elerki

  • ***
  • 441
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sis Denizi
« Yanıtla #2 : 19 Ocak 2010, 22:43:56 »
Dark BattLe,

Bir de, lütfen hevesiniz kırılmasın. Aksine bu tür bir anlatımla uğraşan kişilerin çok güzel yazabileceğini düşünüyorum. Sadece dikkat etmeniz gerekecek bence.
Let the Dragon ride again on the winds of time.

Çevrimdışı Shinigami

  • **
  • 166
  • Rom: 2
  • There is nothing about me
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sis Denizi
« Yanıtla #3 : 19 Ocak 2010, 22:57:44 »
Öncelikle yazmış olduğunuz içten ve detaylı yorum için çok teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Cümlelerdeki hatalarımı göstermiş olmanız ise benim açımdan çok iyi oldu, gelecek paylaşımlarımda bu hatalarımı daha aza indirgemeye çalışacağım. :)
Özne-yüklem uyuşmazlığı konusuna benim de aklım takıldı biraz, dediğiniz gibi uzun cümleler kullanmaya çalıştım bu yüzden de tökezlemiş olabilirim biraz. Öz ve kısa cümlelerle ifade etmeye çalışacağım sonraki yazılarımda. =)

Dark BattLe,

Bir de, lütfen hevesiniz kırılmasın. Aksine bu tür bir anlatımla uğraşan kişilerin çok güzel yazabileceğini düşünüyorum. Sadece dikkat etmeniz gerekecek bence.
Aslında aksine hatalarımın bana gösterilmesi hatalarımı görüp onları telafi etmeye yöneltir beni. =)

Tekrardan çok teşekkür ederim. :)

Çevrimdışı Elerki

  • ***
  • 441
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sis Denizi
« Yanıtla #4 : 19 Ocak 2010, 22:59:54 »
Dark BattLe,

Öz ve kısa cümleler yazarken zaten bir zaman sonra uzun cümleler de rahatlıkla gelmeye başlayacak. :) Tek yapmanız gereken dikkat etmek. Yoksa uzun cümleleri çok severim. Sizin de kullanmanız bence çok güzel olacaktır. :)

Umarım yardım edebilmişimdir.
Let the Dragon ride again on the winds of time.

Çevrimdışı Shinigami

  • **
  • 166
  • Rom: 2
  • There is nothing about me
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sis Denizi
« Yanıtla #5 : 19 Ocak 2010, 23:04:02 »
Önerilerinizi göz önünde bulundurup, daha dikkatli olmaya çalışacağım. :)
Ve ne demek efendim, yardımcı oldunuz elbette. =)