Kayıt Ol

Mevki Uygarlığı - Robert Sheckley

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Mevki Uygarlığı - Robert Sheckley
« : 12 Ağustos 2014, 23:07:20 »


Mevki Uygarlığı
Robert Sheckley
Çeviri: Belma Aksun
Metis Yayınları
1995
157 sayfa

Metis Bilimkurgu serisinden, Robert Sheckley'nin kaleminden iyi bir bilimkurgu kitabı. Yazıldığı tarih 1960.

Öncelikle müthiş çevirisinden bahsetmek gerek, böylesi nitelikli çeviriler insanı kendi diline hayran bırakıyor. Eric Frank Russell'ın "Ve Sonra Hiç Kalmadı" adlı harika kitabını da çeviren Belma Aksun'un çevirmenliğine hayran kaldım. Çeviri tadı vermeyen, yerlileştirmelerin tadında kullanıldığı harika bir çeviri.

Romana gelirsek: Distopik bir toplum tasarısı üzerinden çağımıza müthiş eleştiriler yapan çok iyi bir kitap bu. Her distopya gibi kara bir düzen var hikayede ve bu düzenin karalığının farkına varan ve onu sarsmaya çabalayan güçlü bir birey.

Dünya, suçluları hapishanelere tıkmak yerine hafızalarını silip onları Omega denilen bir gezegene göndermektedir. Onları yeni doğmuş bir bebek gibi yepyeni bir dünyaya bırakırlar. Böylece dünya barış içinde yaşamını sürdürmektedir. Buradan bakınca, işledikleri suçların hatıraları silinmiş tertemiz insanlardan oluşan bir gezegenin özgür bir cennet olması gerekir, değil mi? Gelin görün ki öyle değil. Omega kötülüğü kutsayan yasalarla, kurallarla, geleneklerle bezenmiş bir suçlular gezegeni. Orada mevki atlamak, yasaları çiğnemekten ve yapabilirsen bundan paçayı kurtarmaktan geçiyor.

İşte böyle bir cehennemde hayatta kalmaya çalışan Will Barrent, bu düzenin arkasındaki gerçeği aramak için mücadeleye giriyor. Kendisine dünyada bir cinayet işlediği söylense de doğasındaki katili reddediyor. Mücadeleye önce kendisiyle başlıyor sonra da içinde yaşadığı toplumu sorguluyor.

Bu ilginç toplum tasavvuruyla yazar, devletin insanları yönetmek için kullanageldiği bütün araçları eleştiriyor: yasalar, din, uyuşturucu, mevki atlama vs. Omega toplumunu yavaş yavaş tanımaya başlayınca farkediyoruz ki yazar aslında zaten bizim geçmişimizde varolan bir toplum yapısını aktarıyor. Ne kadar zaman geçerse geçsin, uzay çağına da gelsek içimizdeki vahşiyi ehlileştiremediğimizi yüzümüze vuruyor. Yasalar olmadan birbirimizin hayatına, varlığına, diline, görünüşüne saygı duyamadığımızı anlatıyor Sheckley. Ve tüm bu eleştirileri yaparken de çok hızlı bir hikaye aktarıyor: Gerilimi, heyecanı bol hareketli bir hikaye.

Mutlaka okuyun.