Kayıt Ol

Batı Taklitçiliğinin Pençesinde Türk Edebiyatı ve Sanatkâr | Gelin Buradan Yakın

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Evet arkadaşlar, bugün google amcamızdan yine bir bilgi arıyorken tesadüfen karşıma bir haber sitesi çıktı. [*]habertaraf.com[/*]

Sonrasında o haber sitesinde Kadir Sarıkaya adlı köşe yazarının "Batı Taklitçiliğinin Pençesinde Türk Edebiyatı ve Sanatkâr" adlı yazısı dikkatimi çekti. Okumaya başladım. Güzel gidiyor gibiydi. Sanatkarlıktan, hürriyetten zamanında dünyanın döndüğünü "Epur si muove" sözlüyle açıklayan Galileo Galilei, fikri için yakılan Giordano Bruno'dan bahsediyordu. Ve sonra birden fantastik edebiyata giriş yaptı, ama bakın nasıl bir giriş...

Yazım tarihi 13 Şubat 2010 - 00:32:18. Fantastik edebiyat kısımından direkt olarak alıntı yapıyorum. Yazının sonuna linkini ekleyeceğim.

**********

21. yüzyıla geri dönersek, hâl ve gidişat neyi işaret etmektedir ? Bilinmez... Sanatkâr, bu çağda içine düştüğü yokluk buhranından varlık sahasına geçebilecek midir ? Cevaplandırılması gereken soru budur...

Doğu' lu Sanatkârı kurtaracak formüller nelerdir ?

Evvelâ, ucuz Batı mukallitliğinden artık kesin bir şekilde kurtulmak icab eder...
Aksi takdirde, hiç kuşkunuz olmasın ki, Doğu' nun en kıymetli hazinesi olan edebiyat, Batı' nın edepsiz pençeleri arasında, masum bir güvercin yavrusu gibi çırpına çırpına can verecektir...

Çare nedir ? Çözüm nasıl olmalıdır ? Gençlik, evvelâ '' fantastik edebiyat '' belâsından uzaklaştırılmalıdır...Fantastik edebiyat nedir ? Biliyorsunuz... İsim vermenin hiç de lüzumu yok... Neredeyse her evin kütüphanesine kadar girmiş, her kitapçının en aşağı birkaç rafını süsleyen bu şeytani yapıtlar; okuyucusuna sahte bir dünya yaratarak gizli ve anlaşılması zor bir telkinle gerçek dışı safstaları sunmaktadır... ve ne yazık ki bütün Dünya' da olduğu gibi ülkemiz de bu fantastik tesirin etkisi altına girmiştir. Masum gibi gözükse de, fantastik edebiyat son derece tehlikelidir. Bu kitaplardan herhangi birini okuyan, henüz ortaokul çağındaki bir çocuğun hayal dünyası gelişmeyecek, aksine gerçek dışı olarak sunulan bu materyaller, onun zihninde sanki gerçekmiş gibi algılanacaktır. Ortaokul çağındaki bir çocuğun bakire beyni, daha çok İskandinav menşeili ve içine materyalist ideolojinin zerre zerre serpiştirildiği, bu deli saçması ve absürd kitaplarla bozulacak, nihayetinde de, mukaddesatından, maneviyatından ve ahlâkından kopmuş bir nesil yetişecek, geleceğimiz de büsbütün tehlike altına girecektir...

Fantastik edebiyat, hakiki edebiyat tarafından dışlanmış bir orta malıdır... Edebiyatın gerçek düşmanı olan bu menhus, müflis ve şen' i akım, başını uzatıp havayı koklayamayacağı bir fare deliğine tıkılmalıdır...

Bilhassa genç kuşağı menfi yönde etkileyen bu '' ahmak edebiyatı '' bir haşere kabul edilerek gebertilmediği müddetçe, bize sadece kanserleşmiş yarayı kaşımak düşecektir...

Bu bir belâdır... Türkiye, fantastik edebiyat belâsından kesin ve süratli bir biçimde temizlenmelidir...

Belâ, vuku bulduktan sonra basacağımız çığlıkların hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur...

Tepkinizi koyun... Yakın çevrenizi ve bilhassa yetişme çağındaki çocuklarınızı '' fantastik edebiyat '' saçmalığından ihtimamla uzak tutun... Edebiyatımızın canına ot tıkayan bu çatal dilli yılanın başını ezmedikçe, bize rahat uyku yoktur...

**********

Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Aslında söylenecek çok şey var değil mi? Ya da tam tersi mi?.. Neyse gerisi sizlerin yorumuna kalmış.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Al bir örümcek kafalı daha... (Kusura bakma Spidey, lafım sana değil biliyorsun) Televizyoncular rating kaybettikleri için bilgisayar oyunlarına saldırır, yazarlar kitapları satmayınca fantastiğe... Korkmak bu, başka bir şey değil. Ne demiş? "Hayal dünyası gelişmeyecek" Hah! Tamamen hayal ürünü olan bir eser okuyucunun hayal gücünü geliştirmez de ne yapar çok merak ettim doğrusu.

Tamam, normal edebiyat eserleri de güzeldir, onları da okumak lazım. Hatta birçoğunu okumuşluğum da vardır. Ama birini överken diğerini yermek neden? Ona bakarsanız bir Sherlock Holmes ya da bir Denizaltında 20.000 fersah da fantastik eser sayılır. Neden onların okunmasına kimse karşı çıkmıyor?

Şimdi ben fantastik edebiyat okuduğum için birine kızınca Curiciatus laneti mi yapıyorum? Ya da ben "Paladine'ın seçilmişiyim, dağılın huleyn!" diye etrafta mı dolaşıyorum. Şey... Belki bazen :D

Bir-iki eğlencemiz var şu hayatta. Karışmayın! Çekin pençelerinizi üzerimizden!
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı kusad

  • ***
  • 487
  • Rom: 5
  • Kendimi Kaybettim!Hükümsüzdür!
    • Profili Görüntüle
Üzgünüm bunu burda yazmak istemem ama uzun zamandır bu yazıya katılıyorum. :D Fakat biraz abartmış.Hala fantastike bit sevgim var.

Çevrimdışı Arlinon

  • ***
  • 456
  • Rom: 14
  • Savaş ve Ateş
    • Profili Görüntüle
Doğu? Batı? Edebiyat? Sanat? Neyse buradan söz bile etmek saçmalık...

Mantıkla ilişkisi bulunmayan saçmalıklar yazıp bir de bunları 'düzgün' üslupla anlatmaya çalışmazlar mı şöyle? Canlarım.

Haşere falan yazmış, başını ezmek lazım falan da yazmış, ork ulan bu adam. Savic

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ya da Solucandil Grima :D
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Bir insan bir şeyleri eleştirebilir, düzgün üslupla o edebiyatı neden sevmediğini neden olmaması gerektiğini dile getirebilir. Fakat burada yapılan eleştirmek değil, resmen sevmediği bir türe nefretini kusmak olmuş.

Yazarken çok doğru terimler kullandığını zannediyor sanırsam bu zat, fakat bir iki kez gözden geçirse eminim kendisi bile yazdıklarına şaşacaktır.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Canina

  • ****
  • 1460
  • Rom: 39
  • There ought to be a law against you
    • Profili Görüntüle
    • Canina's
Bugün edebiyat öğretmenim Yüzüklerin Efendisi okuyan bir çocuğa (Benim tavsiyemle=) " O kitaplar ancak boş hayal gücü katar adama başka da bir işe yaramazlar. " dedi. Kapı tarafında ki arka köşede kitap okuyordum bende o sırada. Sinirimden köpürsemde yuttum laflarımı oturdum aşağı.

Bu mantıkta ki insanlar nasıl herhangi bir kitabı okuyabiliyor anlayamıyorum. Sonuçta ister içinde ork olsun, ister nazi askerleri yazılan kitapların %90'ı hayal ürünüdür. Kurgudur. Sırf başka bir dünyada geçiyor diye koca bir türü yerden yere vurmak, çok yanlış hatta gerikafalılık bile diyebiliriz buna.

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
  Geçen Gebze Çayırlarında oturuyoruz Magicalbronze'la bir de ne göreyim Tuzla Duvarını aşmış bir grup Uruk Hai üstümüze doğru gelmekte. Peki ben boş durur muyum? Hemen kara aygırıma bindim ve Harry Potterdan aldığım maun asa ile Percy Jackson'un torpiliyle kuşandığım Poseidon'un güçleri kullanarak düşmana karşı savaşmaya başladım. Avada Kedavra'yı Pug tarafından aldığım eğitim dolayısıyla kullanamadığımdan dolayı Macros'tan öğrendiğim bir kaç göz bağıyla Uruk Haileri birbirine düşürttüm kısa bir süre. Baktım Uruklar hala çok sağlam geliyor Roland'ın hediye ettiği silahşör silahını kullanarak ve silahşör kodunu tekrar ederek kurşunlarım bitene kadar devam ettim. Kurşunlar bittikten sonra orizaları fırlatmaya başladım. Orizalar bittikten sonra ise Nakor'dan öğrendiğim isalani dövüş teknikleriyle kalan Urukları halletmeye çalıştım.

 Tam bu sırada gezegenin yörüngesinde Cumhuriyet ablukasını yaran Darth Vader ve 501. Lejyon askerleri Uruklara yardıma geldi. Bu ana kadar sakince oturan Magicalbronze gücü kullanarak Vader'ın Star Destroyerini patlattı ve bu tehlikeden kurtulmuş olduk.

Ben fantastik edebiyat okuyorum ve bundan zerre pişman değilim. "Bir kapı kolunun" "kominist hocalara" kapıyı açmaması içeren Nur Dede'den öyküler gibi bir cemaat'in reklamı için yazılan kitapları okuyup dünyayı kurtacağıma, Fantastik edebiyat okur 2 kelam öğrenir önce kendimi kurtarırım.

Ancak yazarın söylediği birşey doğru aslında şimdiki doğu olarak bilinen topraklar Latinlere çok büyük bir kaynak olmuştur, bilimsel ve kültürel anlamda. Ama geçmişte :)
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Sanırım bu yazıya en büyük cevabı, yıllar önce Tolkien ustamız vermiş. Oturup yeniden bir şeyler karalamaya çalışmayacağım.

“Kendini hapiste bulan bir insan kalkıp evine gitmek istedi diye onu nasıl küçümseyebiliriz? Kaçamıyorsa bile duvarlar ve gardiyanlar dışında bir şeylerden söz etmesi suç mu? Mahkum onu göremese de dışarıdaki dünya hâlâ gerçektir. Kaçış ihtimali en çok kimi telaşlandırır? Elbette gardiyanları!”

Çevrimdışı

  • ****
  • 1512
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle

“Kendini hapiste bulan bir insan kalkıp evine gitmek istedi diye onu nasıl küçümseyebiliriz? Kaçamıyorsa bile duvarlar ve gardiyanlar dışında bir şeylerden söz etmesi suç mu? Mahkum onu göremese de dışarıdaki dünya hâlâ gerçektir. Kaçış ihtimali en çok kimi telaşlandırır? Elbette gardiyanları!”

Ah işte bu çok iyi bir cevap oldu.

Çevrimdışı Marius

  • ****
  • 1109
  • Rom: 31
  • poor misguided fool
    • Profili Görüntüle
Fantastik edebiyat dışındaki diğer türleri ele alalım. Canina'nın dediği gibi, yazıların kitapların büyük bir kısmı hayalgücüne dayalı. Örneğin bir Macera/Gerilim kitabı; bazıları o kadar şiddet dolu ve korkunç oluyorki! Tam ortaokul çağındaki çocuklara göre değil mi? Bir aşk, bir polisiye romanında da bu geçerlidir ki hayalgücümüz gördükçe, okudukça, hissettikçe çoğalır. Bu son cümleyi çok sevdiğim edebiyat öğretmenim söylemişti...
Hiç bir kitap türü ayırmam. Klasikler, biyografiler, dini kitaplar... Hepsini okur ve yorumlarım ve zaten kitap tutkunu olan bizler hep böyle değil miyiz? Ancak özellikle fantastik edebiyat tutkunu olarak bizler "aşırı" tutkunluk sergileyip kimseye rahatsızlık vermezken kendine 'yazar' diyen birinin bu şekilde incitici laflar etmesi nedendir? Yine edebiyat öğretmenim şöyle derdi; "Yoldan geçerken okuduğunuz tabelalardaki yazılar bile size birşey katar."
After I count down, three rounds, in hell I'll be in good company.

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Her şey bir yana Umut Sarıkaya ile bir akrabalığı var mı merak ettim.

Çevrimdışı Elendil

  • **
  • 325
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Alıntı
Tepkinizi koyun... Yakın çevrenizi ve bilhassa yetişme çağındaki çocuklarınızı '' fantastik edebiyat '' saçmalığından ihtimamla uzak tutun... Edebiyatımızın canına ot tıkayan bu çatal dilli yılanın başını ezmedikçe, bize rahat uyku yoktur...

Bu nedir şimdi?

“Kendini hapiste bulan bir insan kalkıp evine gitmek istedi diye onu nasıl küçümseyebiliriz? Kaçamıyorsa bile duvarlar ve gardiyanlar dışında bir şeylerden söz etmesi suç mu? Mahkum onu göremese de dışarıdaki dünya hâlâ gerçektir. Kaçış ihtimali en çok kimi telaşlandırır? Elbette gardiyanları!”

Bu kişiye en iyi cevap bu olurdu gerçekten ve onu "Neden Fantastik Edebiyat?" bölümünde ki mesajları teker teker okumasını istiyorum.

Ve şu mesajımı tekrarlamak istiyorum;

Spoiler: Göster
Spoiler: Göster


Sen hangi dünyayı tercih ederdin?

Her gazetenin manşetinde katliamlar, cinayetler ve bunlar gibi niceleri varken "Sen hangi dünyayı tercih ederdin?"


Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Hadi her şeyi boş verelim de adamın yazısı öyle büyük bir kaygı taşıyor ki buna çok şaşırdım.
Alıntı
Edebiyatımızın canına ot tıkayan bu çatal dilli yılanın başını ezmedikçe, bize rahat uyku yoktur
Lütfen ya ne demektir bu. Çatal dilli yılanın başını ezmek. Burada sadece bir edebiyat türünden bahsediliyor. Ama kullanılan tabire bir bakalım. Korkunç!

Sıkıldım insanların bu banal ve gereksiz muhabbetlerinden. Kendini bilen bilmeyen herkes fantastik edebiyatın zararını tartışıyor.
Tartışın bakalım. Tartışın. Bu tartışmalarla da hep geri kalalım. Asıl meseleleri görmeyelim onun yerine hiç de sorun olmayan bir şeyi kendimize dert edinelim. Evet durmayın: Tartışın...

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Dünya üzerinde nefretin ölçülmüş en büyük sebebi korkudur. Hayali şeyleri gerçekmiş gibi algılayan materyalist ahlaksız nesiller falan, asıl hayal gücü bu adamda epey var. Yusuf Kaplan beyefendi geldi aklıma birden :D
try again fail again fail better