Kayıt Ol

kadhadh: dünyanın sonuna yolduluk

Çevrimdışı boromir

  • **
  • 374
  • Rom: -4
    • Profili Görüntüle
kadhadh: dünyanın sonuna yolduluk
« : 04 Mayıs 2010, 15:13:34 »
 
CELİL SÖYLEMEZ
KADHADH
DÜNYANIN SONUNA YOLCULUK

ADI: KADHADH DÜNYANIN SONUNA YOLCULUK
YAZARI: CELİL SÖYLEMEZ
SAYFASI: (yeni yazılıyor)


KAHRAMANLAR:
1:ZENDOR
2:ARSHRAB
3:ANDOIR
4:DRIBLET
5:LEA ZENA
6:BASTIAN
7:ANDOR
8:NAFALAS
9:WILLIAM
10:JAKE
11:ZEG
12:ZEK
13:CODALLOTH
14:KOPAOLA

bölüm 1 BEKLENMEYEN KONUKLAR
Konuşmasına daha yeni başlamıştı Andor. Müzisyenlere müziği durdurmalarını işaret etmişti. Gece gayet iyi gidiyordu. Konukların keyfi yerindeydi. Andor’un davet ettiği ancak gelmelerini beklemediği konukları hakkında sıkıntısı vardı; çünkü konuklardan birisi ikiz kardeşiydi ve kızının nişanında onu da görmek onu çok mutlu ederdi. En azından diğer kardeşini göremeyeceğini kesinlikle biliyordu. Morali bozuk olmasına rağmen konuşmasına devam etti.
   “Evet, sevgili konuklar. Burada, bu mutlu günde benimle ve biricik kızımla birlikte olanlara sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Burada, bu yerde sevgili kızım Seale‘nin sevgili damat adayım Kopaola’yla hayatlarını birleştirmesine tanık olacaksınız birazdan. Şimdi yüzük törenie geçelim izninizle…”
   Tam o sırada Andor’un konuşmasını kesen olay şuydu: birden bir gürültü koptu ve kapıdaki muhafızlar yere yığıldı. Ardından aynı hızla kapıdan salona aksakalları neredeyse yüzünün her yerini kaplamış olan yaşlı bir adam ve iki genç oğlan girdi. Yaşlı adamın elinde altın sarısı bir asa, oğlanların elindeyse oldukça parlak kılıçlar vardı. Belli ki kapıdaki muhafızları sadece bayıltmışlardı.
   “Neler oluyor Zendor! Bu da nesi?” dedi Andor hayretle ve biraz da sinirliydi. Kimse kızının nişan töreninin tam da yüzükler takılacağı sıra böyle bölünmesini istemez. Çünkü genelde kızınızdan daha heyecanlı olursunuz ve ne yapacağınızı bilemezsiniz.
   “Aptallığını duydum sevgili kardeşim!” dedi adı Zendor olduğu anlaşılan o yaşlı adam. ”Duydum, duydum da Gainawwas’ın ve Pawarnion’un prenslerini aldım ve geldim.”
   “Neden bahsediyorsun sen? Anlat, anlat da bizde öğrenelim, kardeşim.” dedi Andor.
   “Kızını -aynı zamanda benim öz yeğenimi- kiminle evlendirdiğini sorabilir miyim acaba kardeşim? Müsaaden varsa tabii.” İkisi de “kardeşim” kelimelerini söylerken vurguluyorlardı.
   “O sevgili Kopaola’dır. Üçüncü Pawar savaşında bize ve Pawaranionlulara çok yardımı dokunmuştur. Pawar Kralı Darius Gilbert bunu çok iyi bilir. Ve tabii kardeşi Prens Arshrab’da bilir Kopaola’nın faydalarını. Sağındaki genç sanırım o olmalı.” dedi Andor. Konuşurken kendinden çok emindi.
   “Evet, o.” dedi Zendor sağında duran gence baktı.
   “Vay be!” dedi Andor küçük bir tebessümle gencin saçını okşayarak. “Hayret doğrusu. Şaşılacak iş. Daha üç sene oldu sizi görmeyeli fakat kocaman olmuşsunuz. O zaman sanırım on bir yaşlarındaydınız. Ve boyunuz ancak göğsüme kadar geliyordu. Şimdi ise benim boyumdasınız. Sanırım yüz atmış beş santimsiniz ”
   “On iki kralım” dedi Arshrab. ”O zamanlar on iki yaşındaydım, boyum yüz elli beş santimdi ve Pawar’a yeni gelmiştim.”
   “Evet, evet hatırlıyorum.” dedi Andor. ”Her zaman başka bir dünyadan geldiğinizi söylerdiniz ağabeyinizle.”
   “O lafımız hala geçerli kralım.” Dedi Arshrab.
   “Eh söyleyin bakalım ağabeyiniz nasıl? Sağlık ve sıhhatleri yerindedir umarım? Küçük beyle çok zaman geçirdik ve birçok güzel anımız var kendisiyle.” dedi Andor.
   “Size bir tek şunu söyleyebilirim kralım, ağabeyimi ben bile zor görüyorum artık.” dedi Arshrab. “Nasıl olduğunu bilemiyorum. Sadece yaşadığını ve tahtında oturarak ülkenin bazı küçük sorunlarıyla uğraştığını biliyorum. Bir yıldır ülkenin dışına çıkmayı bırakın Pawar’dan ayrılmadı bile. Herhangi bir sorun ortaya çıktığında beni gönderirdi. Ben olmadığımda ise yardımcısı Engin’i gönderiyor. Yine de halk memnun. Beni ülkenin dışına saldı. Herhangi bir tehlike esnasında halkımı uyarmam için. Sihirli kitap hala yanımda ve birçok kez hayatımı kurtardı. Dün gece de Zendor’un da hayatını kurtardı. Onu az daha öldürecektim ama kitap buna engel oldu ve beni de dost katili olmaktan kurtardı.”
   “Yeter bu kadar sohbet.” dedi Zendor. “Esas konumuza dönelim. Şu damadın dediğin adam sefil, sürüngen ve casus bir büyücüdür!” Bu sırada bağırarak gözlerini Kopaola’ya dikmişti. Tek nefeste söylemişti Kopaola’nın sefil, sürüngen ve casus bir büyücü olduğunu.
   “Birincisi” dedi Andor. “Sen konuk denen şey nedir bilmiyorsun sanırım. Ki eğer biliyorsan konuk gibi davran. Ha eğer bilmiyorum diyorsan şuradaki insanlara bakarak konukluk nasıl olurmuş onu öğrenmeye çalış. İkincisi evet, seni davet ettim ama bu şekilde değil, asanı bırakman şartıyla yazılmıştı mektuba. Ve sen kim oluyorsun da damadımı sorguluyorsun?! Sana kim verdi bu hakkı?”
   Zendor bu sözleri duyduktan sonra deliye döndü. Yanındaki iki genci atlatıp Andor’un yakasını kavradı ve birkaç santim yukarı kaldırdı yaşlı adamı. Andor’un gözlerindeki ifadeden korktuğu pek açık bir şekilde anlaşılıyordu. Salondaki topluluktan sesler yükselmeye başladı bir an.
   “Kızını bir büyücüyle evlendiriyorsun dedim sana!” dedi Zendor. “Bu seni hiç ilgilendirmiyor mu? Üstelik o büyücü karanlık taraftan!”
“Andoir yardım et! Bu adam beni öldürecek.” dedi Andor. Sesi biraz boğuk çıkıyordu.
Topluluğun içinden hafif kirli sakallı ve hafif bıyıklı, esmer tenli ve yiğit bir adam çıktı öne.
“Bunun olacağını biliyordum babacığım.” dedi Andoir. “en baştan beri biliyordum ve sana söyledim ama aldırış etmedin.”

Çevrimdışı boromir

  • **
  • 374
  • Rom: -4
    • Profili Görüntüle
Ynt: kadhadh: dünyanın sonuna yolduluk
« Yanıtla #1 : 04 Mayıs 2010, 15:19:09 »
devamı biraz zor gelir çünkü yazdığım defteri kaybattim :üü