Kayıt Ol

Kişisel Kuruntum

Çevrimdışı Ropinie Hystria

  • **
  • 171
  • Rom: 10
  • Aut viam inveniam aut faciam
    • Profili Görüntüle
Kişisel Kuruntum
« : 27 Mayıs 2010, 08:52:22 »
Hiçbir zaman, ‘’yazılar’’ konusunda insanlara tavsiye verebilecek kadar birikimli olduğumu düşünmedim. Çünkü daha kendimi de oturtamamıştım bir yere. Çok beğenerek yazdığım bir yazıyı, ‘’Vay be, en iyi makelem-öyküm-şiirim bu oldu’’ dediğim satırları bir sonraki gün tekrar okuduğumda, saçma gelebiliyordu bana. O yüzden, biraz sonra okuyacağınız satırları kendini beğenmiş biri vaaz veriyormuşçasına değil de, paylaşmaya ve tartışmaya meraklı bir insanın anlık cesaretine yormanızı diliyorum.

Benim çok dikkat ettiğim bir konu var hikayelerle ilgili, özellikle de biz fantastik edebiyata kafa yoranların üzerinde düşünmesi gereken bir mevzu bu; ‘’hikayelerin isimleri!’’ Sıradan bir vatandaş, birkaç hikaye okumak üzere foruma gelir ve okumak istediği şeyi isimlerinden seçer. Raflarda uzun zamandır yatan harika dünyaların bir çoğunun, sırf verildikleri ismin gazabına uğrayıp, hiç keşfedilmeden yok olduğunu görüyorum. Belki de okuyabileceğimiz en iyi satırları, sırf isimleri cazip gelmediği için arka plana atıyoruz.

Bazıları şunu söyleyebilir, ‘’benim okunma gibi bir derdim yok, keyfim için yazıyorum.’’ Ben bunu kabul etmiyorum. Eğer o ‘’keyif’’ için yazılan şey, ortak bir havuzda sergileniyorsa, ilgi bekliyordur. Yazan değil, yazılan hikaye bunu bekler. Ayrıca iyi satırlar yazmaya çalışan kişi, övgünün yanında kötü eleştiri de bekler sırf kendini düzeltebilmek için. ‘’Yazım, gelişime açık bir olgudur.’’

Geçtiğimiz günlerde bence forumda hak ettiği ilgiyi görmediğini düşündüğüm bir olay gerçekleşti. Mit abinin hikayesi, ‘’Yemin ve Öç’’ romanlaştı. Daha kendisini tanımasam da, şahsım adına ben çok sevinmiştim bu olaya. Hem içinde bulunduğum forumun bu tip aktivitelerde bulunması, hem gelecek vaat eden insanlarla bir arada bulunmak beni keyiflendirmişti. Fakat bu kendimce ‘’büyük’’ olarak gördüğüm olayın, beni üzen bir tarafı oldu, tahmin edebileceğiniz gibi, ismi. Biraz daha geniş düşündüm, bu kitabın basıldığını ve kitapevlerinde yerini aldığını hayal ettim. Sadece ismine bakarak, kaç kişini eline alıp sayfalarını karıştırabileceği konusu ise bende bir muamma yarattı. Halbuki o isme burun kıvıran insanların bir çoğu, daha kalem tutmaktan bihaber.  Keşke daha çarpıcı olsaydı diye tasalandım kendi kendime…

Yine geçtiğimiz günlerde Kurgu İskelesinden bir sitem yükseldi. Okunmama yahut beğenilmeme kaygısı, ufak da olsa birini kırmış gibi görünüyordu. Yine hayıflandım kendi kendime, keşke biraz daha insanı kendine odaklayacak bir isim olsaydı diye.

Bizler daha, her gün eleştirdiğimiz bir J.K Rowling’in tırnağı bile olamadık. Bir kere tutulduktan sonra, ‘’Sünger’’ isimli saçma bir kitap da çıkarsanız, sırf daha önceki kabiliyetinizden dolayı herkes o kitabı alır okur.  Fakat bizim daha öyle bir lüksümüz maalesef yok.

Kısaca, bir dilek diliyorum. Üzerinde zaman harcadığımız, emek sarfederek kafa yorduğumuz hikayelere hakkettikleri sıfatı verelim.  Ya da siz bana, sen işine bak diyin, konu burada kapansın. :)

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: Kişisel Kuruntum
« Yanıtla #1 : 27 Mayıs 2010, 09:43:59 »
"Philosopher's stone" bence stereotip isimlerden biri. İsim bir kitabın ilgi çekmesini sağlayan birincil etken değil görüşündeyim ben. Kapak ve kalınlık daha önemli oluyor insanlar için. Benim gibiler de zaten her kitaba bir gizem gözü ile bakıyorlar, üzerinde "ağaç ve güneş" yazsa da meraktan alıp okurum.

Çevrimdışı johnconstantine

  • **
  • 167
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Her Şeyi Gören Faesla
Ynt: Kişisel Kuruntum
« Yanıtla #2 : 27 Mayıs 2010, 12:04:45 »
Sayılanların hepsinin ardından, arka kapak kısa özetinin de önemi fazladır aslında. Kapak Tasarımları falan. Görsellere de önem veririz hepimiz değil mi ?

Aslında bir okuyucu okumak istediği kitabı kendi ön incelemesinden yani sayfalara kısa bir göz atma safhasından geçirmiyorsa hiç almasın daha iyi. İsmine, cismine bakarak almak sanki isteksizlik gibi bir şey.

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kişisel Kuruntum
« Yanıtla #3 : 27 Mayıs 2010, 12:56:42 »
İsmin önemi bence yalnızca çok çok güzel isimler için geçerli. İsim bulmak bir yazar için en zor noktalardan birisidir. Tam olarak yazdığınız şeyi yansıtacak, ya da önemli bir noktasına gönderme yapacak. Sembolik bir anlam ifade edecek. Yine de kitapta dikkati çeken şeyler başkadır. Ben daha önce hakkında bir şeyler okuyup bildiğim kitapları satın alırım genelde. Kayıp Rıhtım'da gördüklerimi örneğin. Kitapçıya gidip isminden seçmem.

Ancak Kurgu İskelesi'nde bulunan öykülere bakınca düzensiz, reklam kampanyası gibi yazılmış bir çok isim var. Bunların arasından isim ile öykü seçmek mümkün olabiliyor. Tabi benim için yazan daha önemli. Cennetin Şehirleri ya da Zebani Tarlaları isimleri aklıma kazınmış. Bunlar fazlasıyla iyi isimler. Tanımayan birini hikayeye çekebilirler. Ama normal şartlar altında çok fazla etkileyen bir etmen değil sanıyorum, çok özensiz olmazsa.
try again fail again fail better

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kişisel Kuruntum
« Yanıtla #4 : 29 Mayıs 2010, 10:55:58 »
Söylediklerinin arasında en çok katıldığım nokta, "keyif için yazıyorum, okunmasa da olur." kısmı. Kimse yazdığı bir hikayenin okunmamasını, kimse tarafından umursanmamasını istemez. Eğer internet ortamında, herkesin ulaşabildiği platformda yayınlıyorsa eminim ki onun hakkında insanların yorum yapması için kendisinde bir istek bulunmasından kaynaklanıyordur.

Bir çok güzel hikaye, internet ortamında kaybolup gidiyor, okunmuyor, güzelim hikayeler yerine belki de çoğunluğun beğenmediği hikayeler ortalıkta kol geziyor. Rıhtım için değil genelleme yaparak söylüyorum bunları. Ama aylar sonra bile belki birisi rastlantı eseri o hikayeye rastlayıp bir çok kişinin yapacağı yorumlardan daha güzel bir şeyler yazıyor, karalıyor.

Kurgu İskelesi'nde olan yazıları tekrar gündeme getirme, onlara gerektiği ilgiyi gösterme yine bizim elimizde. Bunun için bir çok öneri gelebilir, daha güzel şeyler de yapılabilir evet. Fakat işte bir çok projenin arasında ister istemez bazı şeyler kaynıyor. Yine de ben Kurgu İskelesi konusunda o kadar ümitsiz bakmıyor. Ciddi anlamda sitemizin en önemli kısımlarından birisi haline geldi, yavaş yavaş devam ediyor.

Bu konuda, bence şöyle yapılsa ya da şu şu olsa eminim daha iyi olur gibisinden öneriler olursa dinlemeye her zaman hazırız efendim. :)
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "