Konu: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher

[Fırtınakıran]

İthaki bekletmiyor, merak etmeyin . Hatta editör adını görünce epey şaşıracaksınız ^^. Aldığım duyumlara göre özenli bir çalışma yürütülüyor şu an üzerinde. Yani editör de düzeltilerine başladı bile.

(Yok, ben değilim )

[Fiddler]

İthaki bekletmiyor, merak etmeyin . Hatta editör adını görünce epey şaşıracaksınız ^^. Aldığım duyumlara göre özenli bir çalışma yürütülüyor şu an üzerinde. Yani editör de düzeltilerine başladı bile.

(Yok, ben değilim )

Örümcek hislerim bana "mit" diyor ama..

[Elendil_XX]

Evet ithaki fazla bekletmeyecek anlaşılan, 4.kitap hakkında paylaşımlara başladılar!...


Dresden Dosyaları 4 - Yaz Şövalyesi yakında raflarda!

"Merdivenlere doğru yürürken asansörün yanından geçtim. Üzerinde bozuk olduğunu belirten bir yazı vardı. Asansör, dev bir akrep kabinlerinden birini yırtıp içine girdiğinden ve biri büyük böceği çatıda ezmek için bir rüzgâr oluşturarak kabini boşluğun tepesine fırlattığından beri eskisi gibi olmamıştı.

Bana öyle bakmayın. Başka biri de olabilirdi. Tamam, belki dördüncü kattaki ortodontist ya da altıncı kattaki psikiyatr olamazdı.

Her neyse, hiç kimse bir şey kanıtlayamaz..."

[Denaro Forbin]

Ve nihayet beklenen oldu ve çok sevdiğimiz, okumaktan ve okunmasını önermekten hiçbir zaman bıkmadığımız Dresden Dosyaları serisinin 4. kitabı "Yaz Şövalyesi"nin bu ay içinde raflardaki yerini alacağı BURAYA tarafından duyuruldu!

Biz okurları yine keyifli, sürükleyici ve belki de ilk üçünden daha tehlikeli bir macera bekliyor. Ayrıca yazarımız Jim Butcher yine yapacağını yapmış, ortaya şahane sürükleyicilikte bir eser çıkartmış.

İsterseniz gelin, bu kitabın konusuna göz atalım.

Kız arkadaşı yeni edindiği kana susamışlıkla baş etmek için Chicago’yu terk ettiğinden beri Harry Dresden bitkin ve çökmüş bir hâldeydi. Kirasını ödeyemiyordu. Dostlarından uzaklaşıyordu. Hatta en son ne zaman duş aldığını bile anımsayamıyordu.

Telefon rehberindeki tek profesyonel büyücü umutsuz bir adama dönüşmüştü.

Tam işler bundan daha kötü gidemezmiş gibi göründüğü sırada Perilerin Kış Kraliçesi çıkageldi. Harry’nin reddedemeyeceği bir teklifi vardı. Tabii eğer vaftiz Peri Annesi’nin kendisi üzerindeki doğaüstü bağlarından ve kötü talihinden kurtulmak istiyorsa… Tek yapması gereken Yaz Kraliçesi’nin sağ kolunu, yani Yaz Şövalyesi’ni kimin öldürdüğünü bulmak ve Kış Kraliçesi’nin adını temize çıkarmaktı.

Oldukça basit görünüyordu ama Harry, Peri politikalarına bulaşmaması gerektiğini iyi biliyordu. Ta ki tüm dünyanın kaderinin bu davayı çözmesine bağlı olduğunu öğrenene kadar…

Yayınevi bu sayısında kapak tasarımında tamamen değişikliğe gitmiş. Bunu, hem seriye yeni başlamak -yani bu kitaptan başlamak- hem de ilk üçüne göre daha albenili bir tasarımla okurlarının karşısına çıkmak için yaptıklarını açıkladılar. Bizler de bu yeni tasarımın ilk kitaplara nazaran daha şık ve ilgi çekici olduğunu düşünüyoruz. Siz ne dersiniz?

Ayrıca her zaman olduğu gibi, yayınevinden aldığımız ilk bölümü içeren ÖN OKUMAyı da sizlerle paylaşıyoruz. Ulaşmak için BURAYA tıklayın!

Çevirisini ilk üç kitapta olduğu gibi Ulaş Apak’ın, yayına hazırlığı ise M. İhsan Tatari’nin üstlendiği kitabın tanıtım ve künye bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.

[Elendil_XX]

Nihayet!...
Kapak çalışması çok hoşuma gitti bu arada.
İlk 3 kitap birbirine çok benziyordu.
Yeni bir hava gelmiş oldu seriye iyi oldu bence, bekliyoruz.

[mit]

Yeni kapak tasarımını ben de çok beğendim, daha öncekilerden daha iyi durduğu kesin. Bu arada kitap da gerçekten çok sağlam, önceki üç kitabı kesinlikle aratmıyor. Seride daha önce karşılaştığımız bazı karakterleri yeniden görmek ve üçüncü kitaba nazaran daha fazla rol almaları güzeldi. Bir tek Michael yok, ama onu da bir yerden sonra çok aramıyorsunuz.

[Farus]

Dresden serisinin televizyon dizisi olduğunu yeni keşfettim desem inanırmısınız

[Fiddler]

Bugün Alkım Kitapevi'nde gördüm de kitabı. Baskı ve kapak çok güzel olmuş yahu. Hatta Gölge Oyunu da vardı orada. İthaki'yi tebrik ediyorum, bir yılı aşkın süredir tüm kapak ve baskıları çok özenli, çok güzel duruyor. Hele o minimalist klasiklere zaten diyecek bir şey yok.

Neyse efendim, çok güzel olmuş tasarım.

[Lordmuti]

Ben de aldım bugün kitabı. Kapağı gerçekten de güzel olmuş. Elime kitabı aldıktan sonra hemen ikinci(dörtmüş aslında, şimdi baktım bir daha) sayfaya baktım, İhsan Abi'nin adını gördüm, mağazanın ortasında kendi kendime sırıttım. Arkamdan deli demiş olabilirler ama ne derlerse desinler, bu kitap bir harika dostum!

Zaten şunu okuduktan sonra Harry'yi arar olmuştum, çok iyi oldu kitabın bunun üstüne gelmesi(araya reklamı da sıkıştıralım )

[Fırtınakıran]

Kitap için uzun bir yorum yapmayacağım. Yine Dresden, yine heyecan, yine kahkaha ve soluksuz biten bir kitap. Her zamanki gibi keyifle, bitmesin diye sızlanarak okudum.


Bu yorumu yazma amacımsa bambaşka aslında. Sonlara doğru bir şey fark edip Jim Butcher'a sarılma isteği uyandıran bir şeyden söz etmek istiyorum.

Uyarmadı demeyin, aşağıdaki kutuyu açmak ölümcüldür. 4. kitabı okumayan herhangi biri için çooook can sıkıcı olacaktır.

Ve evet, kitabın tüm karizmasını taşıyan Kapı Bekçisi için bir şey diyeceğim .

Spoiler: Göster

Bitirenler bilir, Harry ile Kapı Bekçisi ilk karşılaştığında adam bir hareketle çevredeki sesleri bastırır ve Harry'nin "dinlemeyi bildiğini" söyler. Daha sonra Harry rezil biçimde ağaçta asılıyken ortaya çıktığında ve kahramanımız onu nasıl bulduğunu sorduğunda yine "dinlemekten" söz eder. Sadece dinlediğini ve onu böylece bulduğunu ifade eder.

Ancak sonlara doğru şok edici bir şey öğreniyoruz: Bu karizmatik adam beklenmedik şekilde bir Müslümandır.

Şimdi gelelim çıkarımıma:

Merhaba Jim, 13. Savaşçı göndermen için seni yanaklarından öpebilirim.

Antonio Banderas'ın bir Arap elçiyi oynadığı filmde, Kuzeyliler ile onların ülkesine yola çıkan bu Arabımız dillerini bilmemektedir. Ancak filmin en can alıcı sahnesinde, Kuzeyliler annesi hakkında nahoş şakalar yaparken onların dilinde cevap verir. Herkes şok olmuştur. Üzerine yürümek isterler, ancak kafalarını kurcalayan bir şey vardır: Nasıl olup da onları anlamıştır? İşte bu soru ona yöneltildiğinde Ahmad ibn Fadlan rolündeki Banderas şöyle der:

"I listened."

Benim için unutulmaz bir sahneydi. Filmi de herkese tavsiye ediyorum ^^.

Şiddetle önemli not: Bu göndermeyi dipnotlarda görmediğim için çok mutluyum. Olması katliam olurdu.

Artık Dresden okumayan kalmasın * v *.

[KoyuBeyaz]

Ben özellikle göndermeleriyle çok sevdim bu kitabı. Öyle tatlılardı ki. Aksiyon gene hiç durmuyor ama yormuyor da, Dresden de müthiş üslubuyla işleri kendi bildiği şekilde halletmeye devam ediyor. Karakteri her kitapta biraz daha derinlemesine tanımamız ve yeni gelen hiçbir karakterin sırıtmayışı da çok hoş. Seri tam gaz devam ediyor, gerisi olsa 5-6-7 diye okumaya hiç ara vermeden devam ederdim.

Diğeri de çabuk çıksın!

Spoiler: Göster

Bip bip. Felaket güldüm ya.

[Elendil_XX]

Üzgünüm, ben sizin kadar sevemedim kitabı.
O kadar merakla beklemiştim halbuki.

Aşırı derecede karman çorman bir olay örgüsü vardı kitapta ve kendi adıma başından itibaren heyecan eksikliği yaşadım. Önceki kitaplarda yaşadığım gerilim ve heyecanın zerresini tatmadım bu kez diyebilirim.(Kitabı okurken ki ruh hali açısından bende mi sorun vardı acaba diye düşünmeden edemiyorum!..).
Kitabın fantastik yanı da bu kez fazla abartılı olmuş gibiydi. Yaz kraliçeleri, Kış kraliçeleri onların şövalyeleri, anneleri falan yazar bu kez fazla uçmuş. Bu tip şeyleri dozunda olduğu zaman seviyorum sanırım.

Kitapta ki yeni karakterler, göndermeler cidden çok hoştu ama dediğim gibi bir bütün olarak kitabı sevemedim, hayal kırıklığı oldu benim için. Umarım 5. kitap çok daha iyi olur.

[cankutpotter]

Ben sadece ilk kitabı okuyabildim.
İlk başlarda olay biraz hareketsizdi ama açıldıkça seriyi sevmeye başladım. Ve sonuç: Diğer kitapları en ksa zamanda alacağım ve okuyacağım!

[TheSpell]

Yine bol ekşınlı, bol göndermeli bir Dresden kitabıydı. İlk üç kitaba göre daha çok beğendiğimi söylemeden edemeyeceğim, bunu sebebi kapak tasarımının oldukça havalı olması mıdır nedir, çok beğendim bu kitabı.

Kitabı beğenmemi sağlayan başlıca etkenlerden biri de göndermelerdi tabi ki. O dipnotlar olmasa ne yapardım bilemiyorum. Bu arada Hazal ablanın spoiler kutusu içinde yazdıkları da bir ayrı şaşırttı, söylediklerinin tek bir kelimesini bile bilmiyordum, şimdi Jim Butcher'ı ayrı bir sevdim.

Umarım 5. kitap ve devamı en kısa sürede çıkar, beklemek zor

[Fırtınakıran]

Görünce dayanamadım:  https://www.facebook.com/photo.php?fbid=594614037241955&set=a.107544262615604.5172.102112606492103&type=1&theater

Çok iyi .