Kayıt Ol

Overwatch

Çevrimdışı BlackOut

  • **
  • 71
  • Rom: 1
  • Mantık kontrolü eline aldığında insanlık ölür.
    • Profili Görüntüle
Overwatch
« : 22 Mayıs 2016, 13:15:32 »
Umarım konu daha önce açılmamıştır, aradım bulamadım. (Oyunla ilgilenmeseniz bile hikayesini okumak isterseniz onu da paylaşacağım.)
Spoiler: Göster

Overwatch Blizzard'ın FPS (First Person Shooter) türündeki oyunu. (Son dönemde Blizzard'ı çok takdir etmesem de bunu tanıtmak istedim.) FPS ancak CS (Counter Strike), COD (Call of Duty) tarzı değil Team Fortress çeşidi bir oyun. Bu ne demek bilmiyorsanız, sizi araştırmaya yormadan kısaca yazayım. Bu çeşit FPS'lerde işiniz sadece rakibinizi vurup indirmek olmuyor. Oyunun içinde karakterinizin farklı özellikleriyle de eğleniyorsunuz. Bu durum Overwatch için Hero(Kahraman) olarak adlandırılıyor. Kahramanınızın özelliğine göre takım arkadaşlarınızı iyileştirebilir(Support-Destek), gerekirse arkadaşınız ölmesin diye kendinizi hedef yapabilirsiniz(Tank) ya da  karşı takımı çatır çutur vuracağım ben diyorsanız Offense - Saldırı alırsınız.

Yukarıda bahsetmediğim Defense - Savunma sınıfı benim gözümde en eğlencelisidir. Oyunun Escort (Refakât) seçeneği var. Savunma karakteri ile refakât ettiğiniz mühimmatın yolunun üstüne kamp kurup gelmelerini beklersiniz ki parti başlasın ;D. (TF2'de Engineer ile en olmayacak yerlere taret (Turret) dikerdim :D. Overwatch'da da Torbjörn var, aynı işi yapıyor.)

Peki resimde yazan "The World Needs Heroes"un olayı ne? Burada Overwatch'ın kurgusu işin içine giriyor ki çevirebildiğim derece sizinle paylaşacağım:
"Overwatch’ın hikâyesi gelecekteki Dünya’nın kurgusal bir uyarlamasıyla başlıyor. İnsanlar ve Omnic adıyla bilinen robotlar bir arada yaşamaktadırlar. Ancak Onium’lar – Omnic’lerin üreticileri – kuralları tanımayıp, bir isyan çıkarmak adına askeri robotlar ürettiğinde barışçıl dönemin sonu gelmişti. Bununla başa çıkmak için Birleşmiş Milletler Dünya’nın en seçkin askerlerini bir araya getirerek Overwatch adındaki barış gücünü kurdular."

Bu işin görünen tarafı, hikayeyi detaylıca okumak isterseniz buyrun onu birebir olmasa da çevireceğim:
Benim İngilizce'm bana yetiyor derseniz Kaynak.
Spoiler: Göster
Otuz yıl önce, bizimkinden pek de farklı olmayan bir gelecekte, Dünya kendi yıkımının tohumlarını ekiyordu. Üretimi desteklemek ve ekonomik eşitlik oluşturmak için Dünya Omnic Robotları tasarladı. Omnic Robotlar yapay zekâ merkezleri Omniumlar tarafından üretiliyordu. Sonunda akla gelmeyen oldu ve Omniumlar kuralları dinlemeyip insanlığı yok etmek için askeri seviye robotları üretti. Hükümetler Omniumları durduramadığında BM (Birleşmiş Milletler) onlarla savaşmak için uluslar arası bir özel tim oluşturma kararı almıştı. Dünya’nın en iyilerinin bulunduğu Overwatch robotlara karşı asimetrik bir savaş verecekti. (Bakınız: Asimetrik Savaş). Beş adamlık küçük vurucu tim, Alman asker Reinhardt Wilhelm, İsveç mühendis Torbjörn Lindhorn, Mısır’lı keskin nişancı Ana Amari ve Amerikalı iki askerden oluşuyordu. Amerikan askerler Birleşik Devletler Er Geliştirme Programı’na dâhil iki eski arkadaştı; Gabriel Reyes ve Jack Morrison. Morrison takımın lideri gibi görünüyorsa da gerçek lider Reyes idi. Takım Reyes sayesinde etkili bir güce dönüşmüştü ve sonradan Omnic Krizi olarak bilinecek dönemde robotlara karşı savaş verdiler. Kriz yıllarca sürdü ve Hindistan’da göçlere, Avusturya’da yıkıma neden oldu. Sibirya harap olmuştu ve Kore yarımadası değişime duyarlı, devasa bir deniz robotuyla kuşatılmıştı. Tüm güçlüklere rağmen zaferler de vardı. Ruslar ülkelerindeki Omnium ile başa çıkmış, yapay zekâyı kapatmayı başarmıştı ve Güney Kore ürettiği Mecha Kostümlerle (Mecha) deniz robotuna karşı koyuyordu. Savaş iki taraftan da çok can almıştı ancak sonunda insanlar, Overwatch’ın büyük yardımıyla, galip geldi.


Kriz sona erdiğinde BM Dünya’da barış ilan etmişti. Tüm Dünya Omnic’leri kendilerine eşit saymazken, BM bir grup asi Omnic Keşiş’e Himalaya’larda kalma izni verdi. İçlerinde Tekharta Zenyatta’nın bulunduğu bu grup barışçıl yollarla Omniclerin ruhu olduğunu öğretiyor ve savunuyordu. Batı Afrika şehri Numbani İnsan-Omnic işbirliğinin merkezi haline gelmişti. İşlerin iyiye gitmesiyle Avustralya hükümeti de kalan Omnicleri Avustralya Omnium’una iade etti, barış umuyorlardı. Bu olay kendilerine daha sonra Avustralya Kurtuluş Öncüleri (Australian Liberation Front) diyecek ve Omnic komşularından hiç memnun olmayan taşralı grubu rahatsız etmişti.
Bundan öte Overwatch kendisine daha geniş sermaye bulmuştu ve bilim, tıp, seyahat gibi alanlara bölünmüştü. Morrison Saldırı Kumandanlığına terfi ederken Reyes Blackwatch’ın başına getirildi. Blackwatch, örgütün gizli operasyon birimiydi. Dünya onları kahramanlar olarak görüyordu. Zamanın gençleri, Overwatch Jenerasyonu, onları süperstarlar olarak görüyor ve özeniyorlardı. Amari’nin kızı Fareeha’nın(Pharah) Mısır Odusu’na katılıp kahraman olmak istemesinin nedeni de buydu.


Yıllar geçtikçe Overwatch’ın görevleri, kaynakları ve kapsamları oranında büyümüştü. Dünya çapında barış sağlayan bir örgüttü artık. Overwatch beş kişiyle kalmamalıydı. İsveç nano-biyolog ve tıp uzmanı Dr. Angela Zeigler – Overwatch’ın askeri duruşundan memnun olmasa da – takımdaydı. Winston, Ay Ufku Koloni’sinde (Horizon Lunar Colony) isyandan kaçan üstün zekâlı bir goril, Lena Oxton, prototip ışınlanma uçağıyla hayat değiştiren bir kaza yaşamış İngiliz pilot,  Genji Shimada, kardeşi tarafından ölümüne dövülüp cyborg olarak dirilen Japon suç impratorluğunun mirasçısı, Mei-Ling Zhaou, Çin'li klimatolog ve Jesse McCree, Overwatch’ın suç avı sırasında yakalanıp Blackwatch’a dâhil edilmiş Amerikan eski suçlu, hepsi artık Overwatch üyesiydi.


Overwatch uzun süren bir barış dönemi getirmiş olsa da hala çatışmalar sürüyordu. Omnic Krizi’nden sonra Dünya’yı yeniden kuran Vishkar adlı şirket insanlara totaliter, sıkı kurallar uyguluyordu. Bu kurallar ve kararlar kendi içlerinde bile sorgulanıyordu ve bu eleştirmenlerden biri Satya Vaswani’ydi(Symmetra). Şirketin bu politakası Rio de Janeiro’nun gecekondu mahallesinde bir gecede ünlü olan özgürlük savaşçısı Lucio Correia Dos Santos(Lúcio) tarafından liderlik edilen bir isyana yol açmıştı. Rusya’da ise Omnium tekrar aktif olmuş ülkeyi yine savaşa sürüklemişti, bu olay eski atlet Aleksandra Zaryanova’nın (Zarya) da ulusal bir simge olmasına da neden olmuştu. Antartika’da Mei’nin araştırmaları belirsiz güçler tarafından sabote edilmiş, kendisi de yıllarca dondurularak uyutulmuştu. Avustralya Kurtuluş Öncüleri Avustralya Omnium’unu havaya uçurmayı başarmıştı ve bu nükleer patlama taşrayı harap etmişti. Bu yıkım, taşrada kendilerine Junkers diyen, çılgınca boğaz kesen, yalnızca en güçlünün hayatta kaldığı bir toplumun oluşmasına sebep oldu. Fransa’da Overwatch ajanı Gerard Lecroix karısı Amelie tarafından katledildi. Çünkü Amelie Talon Birliği tarafından Süper-Suikastçisi Widowmaker olarak yeniden programlanmıştı. Deniz robotu Güney Kore’nin MEKA programı tarafından sürekli kontrol ediliyorduysa da, MEKA’nın robotla savaşmaması için zor kullanıldı. Uzman oyuncular (Pro-Gamers) ve hatta Starcraft Dünya şampiyonu Hana 'D.Va' Song bile robotla savaşılmasına yardım etmişti.
Ancak tüm bunların en kötüsü bütün suç Overwatch’a yıkılıyordu. Önemli görevlerin başarısızlığı, bozulmalar ve kötü yönetim; silahlanma, insan hakları ihlâlleri ve daha fazlası yağmurdan sonraki mantarlar gibi türemişti. Kısa süre sonra Overwatch’ın “Kahramanları”na şüphe ve kinle yaklaşılıyordu. BM komitesi bu iddiaları araştırmaya başladı ve bu soruşturma, son şok edici bir olaydan sonra, Overwatch’ın dağıtılmasına yol açtı.


İddialar arttıkça Morrison ve Reyes arasında anlaşmazlıklar yaşanıyordu. Morrison terfi ettiğinden beri görüşmüyorlarsa da kavgaları sürüyordu ve kırılma noktası yakındı. Morrison, Reyes’in aksine, Overwatch’ın dağıtılmasına karşı çıkıyordu.  Reyes’in neden dağıtılmaya karşı çıkmadığını tam anlamıyla bilmesek de, tüm bunlar Blackwatch’ın Overwatch’ı içeriden bitirmek için çalışmalarıyla büyük ihtimalle ilişkili. Overwatch’ın İsveç ayağından ise yeni haber vardı. Takımdan iki kişi kavga etmiş, üssün yıkılmasına neden olan bir patlamaya neden olmuşlardı. Hayatlarını kaybettilerse de vücutları enkazda bulunamadı. Bu ölüm haberi Overwatch için son damlaydı ve örgüt Omnic Kirizi’nin bitişinden yirmi yıl sonra dağıtılmıştı. Üyeler hayatlarına farklı yollarda devam edecekti. McCree ve birçoğu paralı askerliği seçmişti. Mercy ve Reinhardt’ın içinde bulunduğu bir grup örgüt olmadan da kahramanlıklarına devam ettiler. Winston ve diğerleri ise kahramanların geri döneceği günü bekliyorlardı.
Widowmaker (İradesi kırılıp suikastçı haline getirilen Amelie) görevine hâlâ devam ederken Junker Kardeşler, Mako Rutledge ve Jamison Fawkes, Dünya çapında suç üstüne suç işliyorlardı. Japonya’nın belalı ailesi Shimada’lar ise varis Hanzo’nun ayrılışına rağmen güç kazanıyordu ve kibar ama savunmacı bir robot olan Bastion tekrar aktif olmuş Dünya’yı geziyordu. Jack Morrison artık Soldier: 76 adıyla bilinen maskeli bir kanun kaçağıydı ve hâlâ adalet dağıtma isteğindeydi. Overwatch’ın teknolojisini önüne kim çıktıysa umurunda olmadan çalan Gabriel Reyes ise örgütün eski üyelerini avlayan ve öldüren korkunç suikastçı Reaper olarak yeniden doğmuştu.
Tek şeyi net olarak biliyoruz: Dünya’nın kahramanlara ihtiyacı var.


Bu hikayenin genel bir hali, yine de yeterince detaylı. Birçok kişi altı üstü FPS ne gerek var bu kadar hikayeye dese de, benim gibi oyunu kırk yılın başı bir kere oynayıp hikayesini sevenlere hitap ediyor.
Burada yeterince bilgiyi öğrendikten sonra Blizzard'ın her zaman bayılarak izlediğim animasyonlarını paylaşacağım:
Oyunun ilk yayınlanan videolarından biri. Zannımca Overwatch'ın eski üyelerinin tekrar birleşmesi sırasında yaşanan bir olayı gösteriyor. Tracer(Lena Oxton) ve Winston'u görüyoruz. (Winston'un gözlüğüne dikkat edin neden öyle bir tepki verdiğini birkaç video sonra anlayacaksınız.)
Tracer'i aksanını anlamakta zorlandığım kadar seviyorum.
Tekrar izleyince yazayım dedim, Widowmaker ve Reaper da varmış videoda :D.

Şu kısa olanı da araya sıkıştırıvereyim: Theatrical Teaser

Sıradaki ise tanıtımdan öte hikayelerin videoları:
Alive. Burada Widowmaker'ın Zenyatta'ya(Himalayalar'daki Omnic Keşiş) saldırısı ve Tracer'ın bunu engellemek için onunla çatışması var.
İzledikten sonra açın:
Spoiler: Göster
Yorumlarda Zenyatta'nın robot olduğu, yeniden tamir edilip yapılabileceği, insanların neden böylesine tepki verdiğini sormuşlar. İş Zenyatta'ya yapılan saldırının temsil ettiği şey, Omniclere karşı koyulan tavrın barışçıl olmamasında.


Recall. Burada da Winston'un geçmişini ve Overwatch'ı geri toplamadaki kararsızlığını izliyoruz. Daha önce not düştüğüm gözlüğü neden sevdiğini böylece anlamış olduk. (Açıklık getirmek için: Reaper Overwatch üyelerini avlamak için onların yerlerini çalmaya çalışıyor.)
I am a scientist!

Dragons. Bu video da kardeşini öldüresiye döven Hanzo ve kardeşi Genji'nin hikayesini anlatıyor.
Think on that, brother...
Yalan yok tüylerim diken diken oldu. Zaten bu video yüzünden hazırladım bu konuyu da.

Elimden geldiği kadar tanıttım(daha çok hikayesiyle ilgilensem de  :D), videolar konusunda maalesef yapabileceğim bir şey yok alt yazı falan ekleyemiyorum :). Karakterlerin tek tek ve daha detaylı hikayeleri var ama bu kadarını çevirmek bile beni yordu, merak ederseniz İngilizce metinler Overwatch'ın sitesinde mevcut.
“What is history but a fable agreed upon?”
-Napoléon Bonaparte


"He saw it in her eyes. The anguish, the frustration. The terrible nothing that clawed inside and sought to smother her. She knew. It was there, inside. She had been broken.

Then she smiled. Oh, storms. She smiled anyway.

It was the single most beautiful thing he’d seen in his entire life."

Çevrimdışı milenya

  • **
  • 260
  • Rom: 6
  • Belki de Tanrı bize inanmıyor!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Overwatch
« Yanıtla #1 : 22 Mayıs 2016, 13:44:50 »
 Oyunu çok güzel anlatmışsın ve video linklerine de tek tek baktım, hepsini üçüncü kez izledim denilebilir lakin ben oyunun başka bir tarafından bahsedeceğim: Parası.
 
 Oyun 200 lira ve bir fakir hesabı yapacak olursak 10 iskender, 20 dürüm yersin. Yaklaşık 15 kitap alır, kaliteli başka başka 4-5 oyun alırsın. Bir oyun ilk çıktığında daha ucuz olması gerekiyor kanımca. Birine bunu söyleyince, bir kere veriyorsun sonra para gerektirmiyor, diye karşı çıkıyor lakin oyun daha yeni ne biliyorsunuz ve 6vs6 online aksiyon-nişancı oyunu gibi bir şey olduğunu düşünürsek bunun rekabetçi arenaya girmesi lazım. Bunun içinde çok sayıda oyuncuya ulaşmak şart gibi, sen bunun fiyatını 200'de tutarsan Blizzard fanları ve durumu iyi olanlar dışında kimse bakmayacaktır oyuna.

 Ben başka bir arkadaşımın battle.net hesabından betasına kısa süre bakabildim ve oyun fazlaca gelişme ihtiyacı güdüyor, temposu çok hızlı ama bu hızlı tempo seni coşturmuyor daha fazla oynamak ve kazanmak için. Yine de oyun güzel cs:go çok sayıda insana ulaştığı için rekabetçi bir oyun olarak devam ediyor, bu ondan katbekat güzel fakat aynı başarıyı ne zaman gösterir bilmiyorum.

 Not: Bu arada uzun süre sonra Blizzard nihayet daha yaratıcı bir hikaye ile karşımıza çıkmış bu beni  gerçekten mutlu etti. Bu oyunda da klasik WoW, Starcraft hikayeleri kullanılsa sanırım intihar etmiş olacaklardı.
Spoiler: Göster

Çevrimdışı BlackOut

  • **
  • 71
  • Rom: 1
  • Mantık kontrolü eline aldığında insanlık ölür.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Overwatch
« Yanıtla #2 : 23 Mayıs 2016, 19:29:01 »
Yalnızca oyunu satın alırsanız 140 lira civarı tutuyor. 200 liraya yaklaşan fiyatlar Blizzard'ın oyun içi hediyelerle gelen paketleri. Bunun tartışmasını başka bir yerde okumuştum, en mantıklı bulduğum fikir şu ki: Ücretsiz (F2P) oyunların oyuncu tabanı tek kelimeyle "iğrenç" oluyor. Oyunun kalitesini kendisi kadar oynayan insanlar da verir. (Ben League of Legends'ı oyuncularından dolayı bırakmıştım.). Siz ucuz olması gerektiğini söylemişsiniz gerçi, ona söyleyebileceğim pek bir şey yok. (40€ maaşını euro ya da dolar cinsinden alan biri için yeterince güzel bir fiyat.) Liraya dönüşünce iki kere düşündürüyor insana, 40 lira olsa düşünmeden alırdık.

Frpnet bugünkü haberinde Overwatch hediye edeceğini duyurmuş, ilgilenen olursa:Link

Frpnet Overwatch'ın Açık Beta rakamlarının  haberini de paylaşmış. Açık Beta'nın 9.7 milyon oyuncu tarafından oynandığı açıklanmış. Link

Ve son olarak yeni bir animasyon daha paylaşıldı:
Hero. Soldier: 76 (Jack Morrison) sokaklara adalet getiriyor :D.
Dürüstçe yorumum: Diğer üç öykü videosu kadar ilgimi çekmedi. Yine de hikayenin bazı unsurlarını iyi vurguluyor.
“What is history but a fable agreed upon?”
-Napoléon Bonaparte


"He saw it in her eyes. The anguish, the frustration. The terrible nothing that clawed inside and sought to smother her. She knew. It was there, inside. She had been broken.

Then she smiled. Oh, storms. She smiled anyway.

It was the single most beautiful thing he’d seen in his entire life."

Çevrimdışı BlackOut

  • **
  • 71
  • Rom: 1
  • Mantık kontrolü eline aldığında insanlık ölür.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Overwatch
« Yanıtla #3 : 09 Kasım 2016, 11:14:57 »
Blizzard hayranlarını yine Blizzcon ile heyecanlandırmayı başardı. Overwatch için bir Dünya şampiyonası düzenlendi ve Kore bir Blizzard oyununu daha domine ettiğini bizi pek de şaşırtmayarak kanıtladı. Overwatch'un yeni karakteri Sombra'nın tanıtımı ise ilk defa Blizzcon yayını sırasında gösterildi. Ben de görmediyseniz diye sizinle paylaşmaya geldim.
Infiltration
Burada sevgili kötülerimiz Widowmaker ve Reaper'ın bir işine Sombra'nın yardım(?) etmesini izliyoruz  :D.
"I'm all over it!"

Şurada ise Sombra'nın hikayesinin bir parçası var:
Sombra Origin Story

“What is history but a fable agreed upon?”
-Napoléon Bonaparte


"He saw it in her eyes. The anguish, the frustration. The terrible nothing that clawed inside and sought to smother her. She knew. It was there, inside. She had been broken.

Then she smiled. Oh, storms. She smiled anyway.

It was the single most beautiful thing he’d seen in his entire life."