Kayıt Ol

Huan

Çevrimdışı Jean Valjean

  • **
  • 281
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Huan
« : 06 Eylül 2010, 12:53:32 »
HUAN

Luthien ile Beren’e maceralarında yardım eden köpektir. Huan, iri bir kurt köpeğiydi. Uykuya gereksinimi yoktu, görüşü ve koklama duygusu keskindi. Yaşayan her varlığın dediklerini anlayabiliyordu, konuşabiliyordu da. Ancak hayatı boyunca yalnızca üç kez dile geldi. Huan, bir Maia’nın hayvan formu veya sırf konuşmayı Valar’dan öğrenmiş biri olabilirdi.

Huan Kutlu Diyarlarda doğdu. Valar’ın avcısı Oromë, kendisinin asıl sahibiydi. Oromë uzun zaman önce Valinor’da iken Huan’ı Fëanor’un oğlu Celegorm’a vermişti; Huan orada, kötülüğün ortaya çıkmasından evvel, efendisinin borusuna göre hareket ederdi. Ağaçların 1495. Yılında Fëanor ve oğulları, Silmarillere kavuşmak amacıyla Orta Dünya’da Morgoth’u takip ederken Huan, sadakatinden ötürü Celegorm’un yanında kaldı. Huan, Celegorm’un peşinden sürgüne de gitti ve bu yüzden o da Noldor’un üzerine çöken keder yazgısının hükmüne girdi; ölümle tanışacaktı, ama ancak, dünya üzerinde yürüyen gelmiş geçmiş en güçlü kurtla karşı karşıya geldiğinde.

İlk Çağ’ın 465. Yılında Sauron, kim olduklarını bilmeden Beren’i ve Finrod Felagund’u ele geçirdi. Celegorm ve Curufin de rastlantı eseri o sırada Korunan Düzlük’te avlanmaya çıkmışlardı, çünkü Sauron şüpheye kapılıp Elf topraklarına bir sürü kurt göndermişti. Bu yüzden av köpeklerini alıp yola çıkmışlar ve dönerken Kral Felagund’dan da haber alabileceklerini düşünmüşlerdi.

Doriath’ın batı çıkıntılarının yakınındayken Huan, ağaçların altındaki gün ışığından şaşırmış bir gölge gibi uçup giden Lúthien’i buldu, çünkü hiçbir şey Huan’ın gözünün ve burnunun keskin duyusundan kaçamazdı; ne büyüler onu etkilerdi, ne de uykuya teslim olurdu. Huan onu alıp Celegorm’a götürdü. Lúthien, onun bir Noldor prensi olduğunu öğrenince sevindi ve pelerinini üzerinden atıp kendini tanıttı. 

Ancak Celegorm başlarda nazik davransa da, sonrasında Lúthien’i kandırıp hapsetti kendisi ve kardeşi Curufin haricinde birisiyle görüştürmedi. Niyetleri Thingol’e birbirlerini evlendirmesi için baskı yapmak ve sonrasında güçlü hale gelmekti. Lakin Huan efendisinin yaptığı işin yanlış ve kötücül olduğunu düşündü ve Lúthien’e kaçması için yardım etti. İlk defa burada konuştu ve Lúthien’i Nargothrond dışına çıkardı.

Lúthien Huan'ın sırtındayken

Huan, gururunu bir kenara bırakıp bazı orkların yaptığı gibi Lúthien’in sırtına binmesine izin verdi. Ve böylece Beren’i kurtarmak amacıyla kuzeye, Tol-in-Gaurhoth’a doğru yola koyuldular. Köprüye ulaştıklarında Sauron birer birer kurt gönderdi, fakat Huan her birini boğazladı. Bunun üzerine Sauron, kadim bir kötüyü, Angband’daki kurt adamların efendisi ve atası olan Drauglin’i saldı. Onun kudreti müthişti ve Huan’la Drauglin arasındaki dövüş uzun ve zorlu oldu. Ama sonunda Drauglin kaçıp kuleye sığınarak, efendisi Sauron’un ayaklarının dibinde öldü. Drauglin, kendisini öldürenin Huan olduğunu söylediğinden ve Sauron Huan’ın kaderini gayet iyi bildiğinden, bunu kendisinin başarabileceği fikrine kapıldı.

Bu yüzden kurt adam suretine bürünerek, dünya üzerinde görülmüş en kudretli kişiye dönüştü ve Huan’ı yenmek üzere gelip, köprünün girişinde belirdi. Bu dehşet saçan görüntü karşısında Huan biraz gerilese de, Lúthien Sauron’un gözlerine pelerininden bir parça atarak sendelemesine neden oldu ve Huan’ın saldırmasında fırsat tanıdı. Böylece ikili arasındaki kavga başladı. Ulumalar ve havlamalar tepelerde yankılandı. Ama Huan alt edilemiyordu ve düşmanını boğazından tutup yere çiviledi. Bunun üzerine Sauron kurttan yılana ve canavardan kendi formuna dönüşüp biçim değiştirdi, ancak bedeninden tamamen çıkıp gitmeden Huan’dan kurtulamazdı.

Lúthien ve Huan Beren’i sağ iken buldular, lakin Felagund Finrod öldürülmüştü. Bunun üzerine Huan, ilişkileri gergin olsa da sadakatinden ötürü isteksiz bir şekilde Celegorm’a döndü. Esaretten kurtulan elflerin dönmesiyle Nargothrond’da bir kargaşa baş gösterdi. Elfler Finrod’un ölümüne ağıtlar yaktılar ve Celegorm’un ve Curufin’in yaptıklarının hainlik olduğunu sezip, onları sürgüne gönderdiler. Nargothrond’un başına Finarfin hanedanından Orodreth geçmişti ve kendisi daha fazla akraba kanının dökülmesini istemiyordu.

Brethil Ormanı'ndaki arbede

Celegorm ve Curufin, Brethil Ormanı’nda Beren ve Lúthien ile karşılaştılar. Curufin Lúthien’i eyerine almak istemişse de Beren Curufin’i attan çekti ve dövüştü. Tam Celegorm mızrağıyla Beren’i öldürmeye giderken Huan sadakatini bir kenara bırakarak Celegorm’un üzerine atladı.

Kardeşler kaçarken Curufin iki ok attı. Birini Huan ağzıyla yakalarken diğeri Lúthien’i korumaya çalışan Beren’e isabet etti. Huan Celegorm ve Curufin’i kovaladı ve dönüşte Lúthien’in Beren’i iyileştirmesi amacıyla ormandan athelas getirdi.

466’da Beren iyileşmiş bir halde görevine yalnız devam etmek amacıyla firar etti. Lúthien de onu takip etmeyi kararlaştırınca, Huan bir kez daha Lúthien’i sırtına almak zorunda kaldı. Kuzeye, Sauron’un adasına doğru koştular. Huan Drauglin’in kokunç suretini takınırken, Lúthien Thuringwethil’in yarasasına dönüştü. Thuringwethil, Sauron’un habercisiydi ve Angband’a vampir suretinde gelme âdeti vardı. Huan’ın Thuringwethil’i bu sırada mı, yoksa daha öncesinde mi öldürmüş olduğu bilinmemektedir.

Bu dehşet verici maskelerle ikili Beren’i Taur-nu-Fuin’de buldu. Huan burada ikinci kez sözcüklerle konuştu ve Beren’e Lúthien’i ölümden korumasının mümkün olmadığını birlikte veya yalnız aşkı yüzünden zaten ölümün hükmü altında olduğunu söyledi. Ancak burada Huan onlardan ayrıldı.

Böylece Beren ile Lúthien, yolda karşılarına çıkan tehlikeleri birer birer aştılar. Lakin Angband’ın kapısı önünde geldiklerinde beklemedikleri bir muhafızla karşılaşınca umutsuzluğa kapıldılar. Sürekli Huan’ın ormandan gelen ulumalarını duyan ve yazgısını hatırlayan Morgoth, Drauglin’in cinsinden bir yavru seçmişti ve onu kendi elleriyle besleyip, gücünü üzerine yaymıştı. Adı Kızıl Ağız, Carcharoth ve Susuzluğun Ağzı, Anfauglir olarak bilinirdi.

Carcharoth şüphendi, çünkü Drauglin’in öldüğüne dair söylentiler duymuştu. Ama aniden Lúthien, kadim ırklardan gelen bir kuvvetle çirkin suretinden çıkıp Carcharoth’un önünde parlak bir şekilde dikildi. Elini kaldırıp uyumasını emretti ve iri kurt yıldırım çarpmışçasına yere yığıldı. Lúthien muhteşem bir gücü anlatan şarkıyla Morgoth’un gözlerine perde inmesini sağladı. Şarkının etkisiyle Beren de uyuyakalmıştı fakat Lúthien onu uyandırdı ve Beren, bıçağı Angrist’i çıkartıp Silmarillerden birini demir taçtan koparıp aldı.

Sonra Beren, Silmarillerin hepsini birden almak istedi ama yazgısı bu değildi. Bıçak kırıldı ve bir parçası Morgoth’un yanağına isabet etti. Kapıya döndüklerinde Carcharoth’un uyanık olduğunu gördüler. Ancak ikisi de bitkin düşmüştü. Beren, Silmaril’i havaya kaldırdı ama Carcharoth korkmadı. O sırada ruhu ateşlendi ve Beren’in elini kapıverdi. Silmaril, lanetli etini yaktı ve uluyarak kaçıp gitti. Öylesine korkutucu bir deliliğe tutulmuştu ki, önüne çıkan her şeyi yok etti ve dünyanın kuzey tarafında bir yıkım yaşandı.

Beren’in düştüğünü gören Thorondor ile diğer kartallar hızla alçalıp, bölgeden ayrıldılar. Onları sonunda Doriath’ın sınırlarına ulaştırdılar. Huan tekrar gelerek Lúthien’e Beren’i iyileştirmesi için yardım etti. Beren, bu olaydan sonra Tek Elli, Erchamion diye anıldı.

Carcharoth içindeki Silmaril’in gücüyle Melian Kuşağı’nı kırabilmişti ve şimdi Menegroth’a yaklaşıyordu. Bu, Lúthien’in dönüşünden sonra sevince boğulan Doriath halkının üzerine gölge düşmesine neden olmuştu. Bunun üzerine köpek Huan, Ağır Elli Mablung, Güçlüyay Beleg, Erchamion Beren ve Doriath Kralı Thingol’den oluşan bir grup Carcharoth’u avlamak üzere yola düştüler. Onu Esgalduin’in kuzeyinin alt tarafında kana kana su içerken buldular. Huan beklemeye tahammül edememişti ve ortadan yok olmuştu. Carcharoth onu görse de biraz çekindiğinden Thingol’ün üzerine atladı. Beren mızrağıyla Thingol’ü korumaya çalışsa da Carcharoth onu yere yığıp göğsünden ısırdı.

Huan, Carcharoth'la dövüşürken

Bu sırada Huan çalılıklardan çıkıp Carcharoth’u yakaladı ve gelmiş geçmiş en dehşetli kurt ve köpek dövüşü gerçekleşti. Huan’ın ulumasında Oromë’nin borularının ve Valar’ın sesi duyuluyor, Carcharoth’unki ise, Morgoth’un nefretini ve çelik dişlerden daha zalim bir kötülüğü yankılıyordu.

Huan Carcharoth’u öldürmeyi başarmıştı, lakin ölümcül yaralar almıştı ve Morgoth’un zehrine bulanmıştı. Üçüncü ve son kez burada Beren’e veda ederek konuştu ve Beren elini Huan’ın başına koydu. Böylece vefakâr köpek, onurlu bir şekilde yazgısının sonuna geldi.

İsimler ve Etimoloji

Huan ismi Quenya’da ve Sindarin’de “büyük köpek” anlamına gelir ve kökenini “havlama” anlamına gelen khug kelimesinden alır. Quenya’da “köpek” kelimesine huo, Sindarin’de hû denirdi. Aynı zamanda Valinor’un Köpeği diye de bilinirdi.

Kaynak: http://tuckborough.net/ ve Silmarillion
Tarafımdan çevrilmiştir.
He Who Dwells Beneath The Waves

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Huan
« Yanıtla #1 : 06 Eylül 2010, 15:24:30 »
Brr. Sona doğru gelirken içimi bir titreme kapladı. Zaten Christopher Tolkien harici şu öyküler yazıldı mı oldukça anlaşılır ve duygu yüklü oluyor. Ya da çevirilerde bir sorun oluyor mu diyeyim?

Silmarillion'u okumadığımdan dolayı Huan'ın varlığından dâhi haberim yoktu, ki Beren ve Lúthien hakkında bir kaç yazı okumuş olmama rağmen, ya bu köpeğin ismi geçmiyordu ya da ben pek dikkat etmemişim. Çünkü ikilinin hayatında ciddi anlamda önemli katkıları bulunduğunu kantılamış. Gözünü kapattığı zaman yanında Beren'in bulunması ve elini onun başına koyması ise ayrı bir duygu yaratıyor insanda...

Çeviri için bir kez daha teşekkürler, sadece çeviri olması değil üstüne hiç bilmediğimiz -görmediklerimizi bizlerle buluşturduğun için. Bir sonrakini merakla bekliyorum.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Huan
« Yanıtla #2 : 06 Ocak 2011, 01:20:02 »
Aslında neler neler gizli Tolkein'in yapıtları içinde bir okuyan bilir. Okumamın üstünden çok uzun zaman geçmesine rağmen hatırladığım karakterlerden biridir. Çünkü Huan'ın yaptığı fedekarlığı, yiğitliği Orta Dünya üzerindeki çok az varlık başarabilmiştir. Huan başlı başına kaderi değiştirebilen karakterlerden biriydi.

Çevirin için teşekkürler Jean Valjean gerçekten çok güzel bir tanıtım olmuş.
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!