Aslında Magius'un unutulmasına şaşmamak gerek. Magius, her efsane karakterde olduğu gibi, yoruma açık bir karaktere dönüştüğü için zamanla, kimse somut bir şeyler yazmaya yanaşmıyor sanırım. Yani Krynn'de bile nesilden nesile farklı anlatıldığı düşünülürse, bu normal.
Magius'un en garip özelliği de bu sanırım. Yani bir taraf için kilit adam iken, başka bir taraf için Huma'nın yardımcısı rolünde. İşin daha da ilginci ise şudur, Magius aslında hiç de hayal edildiği gibi birisi değildi.
Uyarı! Bu yazı ağır spoiler içeriyor olabilir!
Solamniya'da doğan Magius'un Huma ile dostluğu çocukluk yıllarına dayanıyor. Huma, Solamniya Şövalyelerine katılırken, Magius da büyük bir büyücü olmanın hayaliyle büyü üzerine çalışmalar yapmaya başladı ve sonunda o meşhur "test"e girdi.
Magius, tüm o gücüne rağmen kendinden emin olmayan, gizliden gizliye kendine güvenemeyen bir karaktere sahipti. Bu kendine güvensizliği saklamak için sık sık Solamniya Düzeniyle ve Huma'yla dalga geçerdi. Yine büyüye dört elle sarılmasının nedeni de buydu. Yine bu yüzdendir ki, egosu bir hayli kabarıktı. İşte bu egolu karakteri biraz daha ılımlı bir hale çevirmek için, Magius'a testte çok ağır bir şey gösterildi; ne zaman ve nasıl öleceğinin detayları. Bu bilgiler tamamen uydurmaca olsa da Magius buna inandı. Testi geçen Magius, buraya dikkat, siyah cübbe giymeye başladı. Sonrasında da, kendi ölümü engellemenin yollarını araştırmak için kırmızı cübbe giydi. Fakat her iki tarafta da aradığını bulamadı, böylece daha güçlü olup kendi ölümünü engelleyebilmek için Büyücülük Düzeni'nden ayrılarak kaçak hayatı yaşamaya başladı.
Bu kaçak dönemde, bir başka kaçak büyücü Galan Dracos'la beraber çalışmaya başladı. Fakat Dracos'un karanlık işleriyle yaşarken farketti ki, kaderinden kaçmanın bir yolu yok. Bu yüzden Dracos'un yanından ayrıldı ve kendi yolunu çizmeye başladı. İşte bu dönemde, Raistlin Tarihçeleri'nde karşılaştığımız kırmızı ejderha Immolatus'u asasıyla neredeyse yokediyordu. Immolatus da Magius'u ve soyunu yokedeceğine yemin ederek kaçtı. Bu yeminini tutamadığını biliyoruz.
Ee, hani Huma'yla dostlukları?
3. Ejderha Savaşı sırasında Galon Dracos'un yaratıklarından kaçarken, Huma ve Minator Kaziganthi'ye rastlıyor Magius ve ikilinin hikayesi başlamış oluyor. Huma'yı ve Minatoru yem olarak kullanıp yaratıklardan kaçan Magius, sonrasında onları koruyarak borcunu ödüyor. Bu arada şöyle bir detay var, Kaz ve Magius, birbirlerini gördükleri andan itibaren birbirlerinden ölesiye tiksiniyorlar fakat ortak arkadaşları Huma hatrına seslerini çıkartmıyorlar.
3. Ejderha Savaşı'nın en kilit sahnesi ise, yine sanılanın aksine pek şaşalı olmuyor. Şöyle ki, Gaard Dağları'nda Magius, test sırasında ona gösterilen görüntüyü hatırlıyor. Görüntü şöyle; Dağlar, Paladine'den gelen muhteşem bir hediyeyi barındırıyor fakat Magius bu hediyeye ulaşmaya çalışırken bu hediyenin gardiyanı tarafından öldürülüyor. Bu görüntünün gerçekleşmemesi için Magius, dağı araştırmak üzere Huma'yı yolluyor. Böylece gardiyan tarafından öldürülecek olan Huma, hediyeyi alacak olan da Magius olacak. Fakat görüntünün gerçek olmadığını, ortada bir hediye falan olmadığını görünce anlayan Magius çok pişman oluyor.
Neyse ki Huma, Ejderhamızrağı ile geri döndüğünde ona bağlılık yemini edip kendini affettiriyor. Magius'un ölümü ise şöyle, savaş sırasında arkadaşlarını korumaya çalışırken Galan Dracos tarafından yakalanıyor. Buradaki en önemli ayrıntı ise şu, ona işkence yapılırken Magius beyaz cübbe giyiyor. Hatırlatırım, üç rengi de üzerinde taşımasına rağmen Magius, düzenden ayrılmış kaçak bir büyücü, bu da çok ilginç.
Dracos sonrasında Magius'u öldürüp, cesedi Huma'ya yolladığında Huma arkadaşının arkasından günlerce yas tutuyor. Ve yemin ettiği üzere hem Dracos'u hem de Takhisis'i yeniyor.
Tarih, kitaplara kahraman olarak Huma'yı yazsa da, Büyücüler Magius'u ve yaptığı fedakarlığı hiç bir zaman unutmadı. Öyle ki, Magius'un ölümüyle geleneklerinde bir değişiklik oldu; artık büyücüler kendilerini korumak için silah taşıyabileceklerdi.
Yazı biraz "Magius Hakkında Bilinmeyenler" tadında olsa da, bu bilgilerin karakterden soğutacağını düşünmüyorum. Tam tersine, Magius'un Driztt kıvamında, kusursuz ve sıkıcı bir karakter olmadığını, Raistlin ya da Dalamar gibi, daha kompleks, artıları ve eksileriyle bir efsane olduğunu gösteriyor bu bilgiler. Efsanelerdeki, en ünlü ve güçlü büyücünün aslında bir kaçak olması, üç rengi de giymiş olması, Huma'ya karşı tutumu ve genel olarak yaptıkları, nihai amacının ölümü aldatmak olması gibi çok ilginç detaylar var Magius'un hikayesinde.