Sen oraya varana kadar adamlar, yerde yatanın mataraya uzanmaya çalıştığını fark ediyor. Bir tanesi yerden alıp adama veriyor. Sen yanlarına gittiğinde ise, adam mataradan suyu yarısını dökerek içiyor.
İçmeyi bitirdiğinde matarayı indiriyor ve neredeyse fısıldayarak bir şey söylüyor. O kadar kısık ki dudakları kıpırdamasa konuştuğunu bile fark etmezdin.