Psikoloji Dersi
Derin ve kökten düşünmeyen bireyler ders hakkında soru soramazlar.
Özettir ayrıntılı bilgiye gerek yok.
Hastalıklı Bireyler
Sadistik Gücü hazza değil acıya yönelten
Mazoşistik Kendi acısından haz alan
Antisosyal.. Empati yetersizliği olan
Şizofren Aklının gerçeklik algısı bozuk
PasifAgresif- Direkt agresif olamayan
...
Doğal bir birey için Ders:
UYUM - SUPEREGO / EGO
Düşünsel-Duygusal yapıyı içerir.
Düşünceler kavramların birbirleriyle etkileşimi sonucu oluşur. Kavramlar bazen sol bazen sağ belleğe yerleşir. Gerçek algısıyla bütünlük içinde olmayan kavramlar mantık tarafından reddedilir.
Uyum koşulları, kavramları, var olanı algılayıp adapte olmaktır. Akıl ve algı ortamdaki olumlu ve olumsuz varlıkları(varlık kelimesi var olan her şeyi kapsar) bilmeye, yargılamaya, tepki vermeye yarar.
1.Akıl güç görmek içindir. Karar güç kazanmak içindir. Güç ise sana ait güzellikleri korumak içindir.
2.Akıl haz görmek içindir. Karar haza ulaşmak içindir. Haz ise güzelliğin ta kendisidir.
3.Akıl sosyal yapı içindir. Karar empati kurmak içindir. Empati toplum olmak içindir.
Bilinç : Mantık, Tercihler ve Zeka
Bilinçaltı : Sınırlar, bilgiler, kurallar, geçmiş, aile, toplum, ahlak, din ve kültür
GÜÇ - ID dürtüsel tatmindir. arzu, öfke vs
Kendi düzenini sağlamaktır. Hakim olmaktır. Etki edebilmektir. P=W/T W=f.d
HAZ - ID duygusal tatmindir. nefret, sevgi vs
Güzelliktir. Güç veren nesnedir.
dürtü: üreme, yaşam, baskın olmak vs
duygu: haz, acı, sevgi, nefret, korku, isteklilik vs
düşünce: bütünlük kusursuzluk isteği vs
ek bilgi için: maslow gereksinim hiyerarşisi
Felsefenin mantıklı nedenlere dayanması gerekiyor. Melankoli istiyorsanız karanlık şiirimi okuyunuz.
İlk kez kurallara uygun bir yazı görmek beni sevindirdi, çünkü ilk kez uzunca anlatılmış.
*Konuyu ilgilendirmeyen maddeleri mevşa ediyorum. dürtü, derin ve kökten düşünemeyen bireyler gibi konular başka zaman tartışılır...
1- Sadist, hazzı acıya yöneltir. Bu doğru bir terimdir, ama bunun tersini iddia eden de yok zaten.
Tek sorun, benim söylediğim acı, kendini doğrayarak bundan zevk almak türünden bir şey değildir. Hazzı acıya dönüştürmek 2 türlüdür. sen sadist kısmını ele almışsın.
Dünyada her birey, manevi olarak acı çekmeye mahkum yaşarlar. Kimileri öyle derin acılar yaşar ki, hayatlarındaki diğer her şeyde acı algılamaya başlarlar. Buda psikolojik bir olaydır ve buna sadizm adı verilmez. Acı çekme isteği yoktur. Acı, bireyin kontrolünde olmadan gelişir. Fuzuli, güzel şiir yazmak için acı çekmek istemiştir, ancak kendisini hiç bir zaman kesmemiştir. Onun gibi edebiyatımızın çok ünlü şairlerinden birisine sadist demek yanlış olur.
"acı ve haz gibi bir seçenek verilse, acıyı tercih ederdim" diyor Mevlana. "çünkü, haz acıdan daha acı vericidir."
Peki neden haz acıdan daha çok acı verir? Bunu bir örnek ile açıklayayım size. Öncelikle, Biri ile yaşadığınız güzel duygular varsa, onu kaybettiğiniz zaman acı çok büyüktür. Tanrı size verdiği her hazzın acısını daha büyük bir acı ile çıkarır. Eğer kişiyi tanımamış olsaydınız, haz yaşamazdınız, ama acı da duymazdınız. Sadistlik bunun neresinde?
2- Mazoşistik - Her kes mazoşisttir.
3- Antisosyal - empati yetersizliği olan
Yani??? Ben farklı bir şey mi dedim. empatiyi yapamayan adam antisosyaldır. Ee ben bunun tersi bir şey mi söyledim?,
4- Şizofren - Akıl yerine güç ve hazzı seçenler şizofren olabilirler. Haz duymaya o kadar gereksinim duyarlar ki, Aniden gelen bir acıya dayanma gücünü bulamazlar, ve haz duymayı hayal etmeye başlarlar. Şizofren olamam, çünkü acıya alışalı uzun zaman oldu... Artık o kadar etkilemiyor beni..
(agresiflik - dostum konu ile alakası ne? kim tersini söyledi ki?)
5- Düşünceler kavramların birbirleriyle etkileşimi sonucu oluşur. Kavramlar bazen sol bazen sağ belleğe yerleşir. Gerçek algısıyla bütünlük içinde olmayan kavramlar mantık tarafından reddedilir.
Aheste aheste söylediğimi kabul etmişsin burada resmen! "mantık tarafından reddedilme" olayını güç, haz ve uyumu seçen kimse yapamaz. ben ne dedim iyi hatırla :
Oysa kimileri Gücü, varoluşlarından zeka ile, uyumu empati ile, haz'ı acı ile değişir, mantığı ve yalnızlığı seçerler. Bunda sapık bir taraf yok. Yalnızlık onlar için çığlıktır, ama kimse duymaz. 'susuyorum, belki giderler' diyor Mevlana. Sen sustukça güç, uyum ve haz üzerine hayatını kuranlar bir bir gideceklerdir...
"mantığı ve yalnızlığı seçerler" kısmı her şeyi anlatıyor.
6- Uyum koşulları, kavramları, var olanı algılayıp adapte olmaktır. Akıl ve algı ortamdaki olumlu ve olumsuz varlıkları(varlık kelimesi var olan her şeyi kapsar) bilmeye, yargılamaya, tepki vermeye yarar.
Yine aynı görüşteyiz. tabi bilmeyi, yargılamayı ve tepki vermeyi zekanın yaptığını fark ettiğini sanıyorum.
7-
1.Akıl güç görmek içindir. Karar güç kazanmak içindir. Güç ise sana ait güzellikleri korumak içindir.
2.Akıl haz görmek içindir. Karar haza ulaşmak içindir. Haz ise güzelliğin ta kendisidir.
3.Akıl sosyal yapı içindir. Karar empati kurmak içindir. Empati toplum olmak içindir.
Akılı seçen üçünü de yapıyor demek ki. Akıl yerine gücü ve hazzı seçenler için, üçüncü seçenek olan "empati"yi kurmak mümkün olmaz.
* Geriye kalan verdiğin bilgilerde bir sorun göremedim ben. Bir kaç bilgi vermişsin, hoç olmuş. Ben dürtü, duygu, ya da düşüncenin farklı bir şey olduğunu söylediğimi hatırlamıyorum.
Sonuç olarak Maslow gereksinim hiyerarşisi, mantıklı bir hiyerarşi ama, bence hayli farklı yorumlamışsın.
Edit: Sozcukleriniz karşınızdakilere değil, söylenenlere yönelsin lütfen.