Kayıt Ol

En Tepede ve En Aşağıda

Çevrimdışı Canina

  • ****
  • 1460
  • Rom: 39
  • There ought to be a law against you
    • Profili Görüntüle
    • Canina's
En Tepede ve En Aşağıda
« : 08 Şubat 2011, 15:48:04 »
Oradaydı. Uçurumun kenarında. Modern bir uçurum. Bir gökdelenin tepesinden bahsediyorum. Yaşadıklarının hepsini aşağı atmak istiyordu bir çırpıda. Artık acı çekmek istemiyordu. Eskiden ciğerlerini dumanla doldururdu. Sonra alkolü denemişti. Uzun süre viski en iyi arkadaşı olmuştu. Ama yetmemişti. Damarlarını yüklü miktarda eroinle doldurduktan sonra, kısa süreli de olsa biraz huzura kavuşmuştu. En azından aklına gelmiyordu yaşadıkları. Ona yapılan şeyler. Korkunç.

Atmak istiyordu her şeyi aşağı. Kendi çelimsiz bedeniyle birlikte. Bu acınası hiç kimseye karşı koyamayan beden. Bütün her şeyin sorumlusu bu beden. Kirli hissediyordu kendini yıllardır. Türlü maddelerle temizlenmeye çalışırken daha da kirlenmişti. O günden beri hissediyordu. O orospu çocuğunun menisini yumurtalıklarında hissediyordu.

Dövülmüş, tecavüz edilmiş, işkence edilmişti. Defalarca birinin gelip onu öldürmesini istemişti. Böyle yaşamak istemiyordu. Kirliydi. Tanrı onu böyle cennetine alacak mıydı? Kirlenmiş bir şekilde? Sevdiği adamla birlikte olmamışken yabancının biri ona sahip olmuştu.

Bir keresinde gidip bir silah almıştı. Ona bunu yapan herifi öldürmeyi planlıyordu. Ama lanet silahın o kadar ağır olabileceğini hiç düşünmemişti. Daha boktan şeyi kaldıramıyordu bile. Tek bir sefer boş bir arazide, bir ağaca ateş etmişti. Sırt üstü yere yapışınca silahı kaldırmıştı ortadan.

Şimdi ise buradaydı. Uçurumun tepesinde. Atlamak istiyordu aşağı. Parmakları havadaydı. Topukları ise betonda.

Beton. Ne kötü bir şey değil mi beton? Her tarafımızı sardı artık. İnsanları yozlaştırdı. Çürüttü içimizi. Mahvetti bizi. Tanrım. Ulu tanrım. Bana neden bunları çektirdin? Sana layık bir kul olamadım mı?

Elinin tersiyle gözünden dökülen yaşları temizlemeye çalıştı ama pek başarılı olamadı. Aşağılık hissi hiçbir şey yapamamasını sağlıyordu. Kendi kendini engelliyordu. Bu sefer ise…

Bu sefer ise yaşamasını engelleyecekti. Kendi kendini engelleyecekti. Tanrısı nasıl emrederse etsin. Böyle yaşamaya devam edemezdi. Bu his ile. Bu kir ile. Tanrının yarattığı dünya'da, Tanrının ona verdiği canı, Tanrının ona yaşattıkları yüzünden alacaktı.

Böyle düşününce daha iyi hissediyordu. Suçlu gibi değil en azından.

Elinde ki viski şişesinden büyükçe bir yudum aldı ve önce onu aşağı bıraktı. Nasıl düştüğüne bakmadı bile. Dümdüz karşıya bakıyordu. Diğer elinde ki sigaradan bir nefes çekti. Dişlerinin arasından duman, parmaklarının arasından izmarit çıkıp gitti.

Ve her şeyi sonlandıran belki de başlatan bir adım attı boşluğa. Hayatının en önemli adımıydı. Ve sonuncusu...