"Şimdi boku yedim" diyorum yavaşça. Ellerimi yavaşça yere indiriyorum, teslim olmaktan başka çarem yok ve uçağı kesin olarak kaçıracağım. Bir türlü telefona ulaşıp kadına haber vermeliyim.
Silahımı kenara atıyorum ve dizlerimin üstüne çöküyorum. Tüm mimik kabiliyetimi kullanarak yüzüme ağlamaklı bir ifade yerleştiriyorum.
"Telefonla konuşabilir miyim? Yalvarırım, babam ölmek üzere, Bourges'ta bir hastanede yatıyor. Son olarak beni görmek istemiş, onun için acele ediyordum ve sizi görünce elim ayağıma dolaştı. Lütfen, sadece bir dakika konuşayım."