Gezginin Buyruğu (Kahinin Gülü Serisi 1. Cilt)

Zamanın başlangıcından bu yana, evrene yirmi Tanrı hükmetmektedir. Tanrıların ayrı yetenekleri olmasına karşın, her biri kendi krallığında sınırsız bir güce sahiptir. Fakat Tanrılardan biri -Quar- bu güç dengesini bozar ve diğerlerinin egemenliğine gölge düşürür.
Bu tehlikeyi sezen Gezgin Tanrı Akhran, yüzyıllardır birbirlerine düşman olan iki kabileyi birleştirmek istediğinde, inananları buna öfkeyle karşı çıkarlar ancak Tanrılarına bağlılıkları onları boyun eğmeye zorlar. Tanrı Quar'ın kötücül planlarını engelleyebilmek için, farklı kabileler güçlerini birleştirmek zorundadırlar. Bunun tek yoluysa birbirlerine doğuştan düşman olan Prens Khardan ve Prenses Zohra'nın evlenmeleridir. Acaba Khardan ve Zohra birbirlerine ihanet etmeden yaşayabilecekler midir? Khardan'ın ve Zohra'nın halkları, efsanevi Kahinin Gülü açana dek, bu kırılgan birlikteliklerini sürdürebilecekler midir?
Khardan ve Zohra, çöl halkını korumak için, zalim Amir'in güçlü ordularına karşı savaşırlar. Ve bu savaşa, uzak diyarlardan taşıdığı gizemli güçleriyle Matthew adında bir sihirbaz da katılır.
Fantastik kurgunun güçlü kalemleri Weis ve Hickman'dan, çöl savaşları, gizemli büyüler, aşk ve ihanetle örülmüş sürükleyici bir serüven...
Gecenin Paladini (Kahinin Gülü Serisi 2. Cilt)

Büyük Tanrılar Savaşı ölümlü insanlar için hiçbir anlam taşımıyordu -ta ki Gezgin Tanrı Akhran iki güçlü düşman kabilenin birleşmesini emredene kadar. Aileler gururlu savaşçılardan oluşsa da sayıları pek fazla değildi. Khardan ile Zohra'nın evlenmesi bile, işgalci ordunun gücünü azaltmaya ya da halklarının tutsak edilmesini engellemeye yetmemiştir. Üstüne üstlük, Khardan ve Zohra gizemli bir biçimde ortadan kaybolurlar, kabilelerinin gözünde her ikisi de bozgundan kaçmak için saklanan iki korkaktır artık.
Oysa Khardan ve Zohra, kabilelerinin uğradığı müthiş bozgunun ardından, kendilerini karanlık bir tanrının müritleri olarak bulurlar - şereflerini, hayatlarını ve ruhlarını kaybetme tehlikesi altındadırlar
Akhran'ın Kahini (Kahinin Gülü Serisi 3. Cilt)

Zamanın başlangıcından bu yana, evrene yirmi Tanrı hükmetmektedir. Tanrıların ayrı yetenekleri olmasına karşın, her biri kendi krallığında sınırsız bir güce sahiptir. Fakat Tanrılardan biri -Quar- bu güç dengesini bozar ve diğerlerinin egemenliğine gölge düşürür.
Büyük Tanrılar Savaşı şiddetlendikçe, korkunç Quar -Gerçekliğin, Hırsın ve Kanunun Tanrısı- zafere gitgide daha çok yaklaşır. Ölümsüzler bile gök katındaki savaşa katılmak için fani sahiplerini terk ederler.
Cinlerinden ayrı düşen Khardan, Kürdin Denizi'nin kıyısında Zohra ve büyücü Mathew'la kapana kısılmıştır; Güneşin Örsü olarak bilinen ıssız çölde, ölümle yüzleşecekleri bir yolculuk yapmak zorundadırlar. Bu yolculuk aynı zamanda, Khardan, Zohra ve Mathew'un birbirlerine duydukları sevgiy ve güvenin sınanacağı bir süreç olacaktır.
Kahramanlarımız da, efsanevi Kahinin Gülü gibi, hayatta kalmak içi mücadele etmek ve bir düşmandan -Auda ibn Jad'dan- yardım istemek zorunda kalırlar.
Onları çölün ötesinde de farklı düşmanlar ve tehlikeler beklemektedir. Amir'in büyülü ordusunun başına Ahmet getirilmiştir -bedevilerin bütün savaş becerilerine sahip ve Khardan'a duyduğu öfkeyle gözleri kararmış vahşi bir adam.
Tanrılar katında ve faniler arasında süregiden savaş, herkes için ayrı bir sürpriz hazırlamaktadır.
Weis ve Hickman'ın forumumuzdaki diğer eserleri:-
Ejderha Mızrağı-
Ölüm Kapısı Serisi
-
Ejdergemileri-
Hükümran Taş Üçlemesi-
Karakılıç-
Dragonvarld *not: bu serinin yazımında sadece Margaret Weis yer almıştır.