Kayıt Ol

Kahraman Olabilmek

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Kahraman Olabilmek
« : 17 Ağustos 2012, 01:05:55 »
Not; Bu yazıyı içinde bulunduğum halet-i ruhiye ile içimdekileri paylaşmak adına yazıyorum. Belli bir edebi değeri bulunmamakla birlikte bir sürü hata içerebilir.

  İnsanların her zaman kendilerine örnek aldıkları kahramanlar vardır. Bazıları tarihte yeri olan kişilerdir, bir devir açıp bir devir kapayan, salgınları önleyen veya edebiyatta yenilik yapan bireyler. Veyahut zamanımızda olduğu gibi Çizgi Roman, Roman veya Hikayelerden, Destanlardan kopup gelen hayali kahramanlar vardır; DC, Marvel, DarkHorse damgasıyla yada Stephen King, Tolkein, Martin'in kaleminden doğan.

  Çok azımız ise hayat içerisinde eriyip yok olan gerçek kahramanlarla karşılaşırız. Bu insanların hiçbir süper gücü yoktur veya sıkıştıklarında yazarları tarafından verilecek bir Deus Ex Machine güçleri bulunmamaktadır yada Bruce Wayne'in zenginliğine sahip olup kendilerine pahalı gereçler yapamazlar. Ancak bu insanlar ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırlar. Tırnakları kırılana kendileri yorulup bitap düşene kadar çalışırlar.

İşte ben 17 Ağustos 1999'da bu isimsiz kahramanları görebildim. Baktığınız zaman sizden veya benden hiçbir farkları yoktu bu insanların. Tek amaçları ise etraflarındaki kaosu engelleyebilmek ve tanımasalar da veya bir daha hayatların görmeyecek olsalar da etraflarındaki insanlara kanının son damlasına kadar yardım etmeye çalışan insanlardı. Bazıları itfaiyecilerin kırmızısını, polislerin mavisini, doktorların beyazını, askerlerin hakisini giyse de hepsinin yüzündeki mağrur ifade birbirinin aynısıydı. Başaramayacaklarını, yetemeyeceklerini biliyorlardı ancak hiçbir zaman denemekten, yardım etmekten vazgeçmedi bu isimsiz kahramanlar.

İsimsiz kahramanların ortak bir noktası vardır. Kriz zamanı omuz omuza çalıştıkları, yeri geldiğinde yerde yan yana yattıkları insanları hiçbir zaman unutmadılar. Ne zaman birbirleriyle karşılaşsalar bir bakışla birbirlerini ayırt edebildiler ve bu hiçbir zaman unutulmadı. Diğer bir ortak nokta ise gördüklerini hiçbir zaman etraflarındaki ile paylaşmadılar. Yaşadıkları hüzün, kızgınlık, yılgınlıklar onlarla birlikte bir sır olarak kaldı.

Bu kahramanlardan birisi ise eşine çocuklarını emanet edip depremden sadece bir saat sonra devlet hastanesine görevinin başına giden bir adamdı. Eşinden helalliğini aldı, evlatlarını eşine emanet etti ve bir daha arkasına bakmadan görevinin başına gitti. Ailesi uzun süre onu göremedi ancak görevinin kutsallığından dolayı hiçbir zaman bencillik edip o kişiyi yanlarında istemediler. Ne zaman ki görev bitti her şey eski haline döner gibi oldu aile tekrar bir araya gelebildi.

Ben bu kahramanlardan birine "Baba" deme şerefine nail oldum ve hayatım boyunca o adamı kendime örnek aldım. O adamdan fedakarlığın, sabrın ve çalışmanın ne demek olduğunu azda olsa öğrendim.

17 Ağustos'un isimsiz kahramanları şu an hala aramızda dolaşmakta ve bu kahramanların varlığı bu ülkenin hiçbir zaman tamamen yok olmayacağının bir kanıtı olarak durmakta bana göre.

Tüm o isimsiz kahramanlar için 3 kere; Çok Yaşa!
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!