Kayıt Ol

Kan ve Gül - Alper Canıgüz

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Kan ve Gül - Alper Canıgüz
« : 30 Mart 2017, 13:18:11 »

Oğullar ve Rencide Ruhlar, Gizliajans, Cehennem Çiçeği gibi eserleriyle tanıdığımız ve çok sevdiğimiz yazar Alper Canıgüz, fantastik polisiye türündeki yeni romanı "Kan ve Gül" ile yıllar sonra yeniden aramızda!

Kan ve Gül, Alper Canıgüz‘ün kaleminden çıkma yeni bir fantastik polisiye. Rengini kandan, kokusunu gülden alan bir roman. Ziyadesiyle hazin, epey hareketli, hayli komik.

    “Ben bu anı daha önce de yaşamamıştım sanki…”

    Gül bahçesi maziye, kanlı bir yolculuk…

İkinci sınıf aşk romanları çevirmeni, orta sıklet avare Aziz, bir yangında küle dönüşmek üzereyken, zamanda yolculuk yaparak yirmi yıl öncesine döner; üstelik yirmi yaş gençleşmiş bir halde. Henüz işlenmemiş bir cinayeti çözmek üzere harekete… geçmesi pekâlâ mümkündür. Karizmatik sosyopat Abdül’ün hayatını kurtarması galiba iyi olacaktır. Mazi tesisatını tamir edebilirse, hayatı, istikbal musluklarından temiz ve tazyikli bir su gibi akacaktır. Biricik aşkı Nergis’ten hiç ayrılmayacak, kızı Zeynep’e hakkıyla babalık edecektir.

Peki, bu amatör dedektif, kaderin hükmünü değiştirebilecek midir? Maktulü kurtardığına, katili bulduğuna memnun olacak mıdır? Geleceği görmek mi daha zordur yoksa geçmişi mi?

Gelin tadımlık bir bölüme göz atalım:

Alıntı
    Gelecek, bazıları için, hakikaten de uzak bir hatıradan ibarettir. Böyleleri açısından varoluş, hayatın meşum bir noktasında, şimdiki zamandan ileriye doğru uzanan bir yol olmaktan çıkıp, onları geçmişle gelecek arasına sıkıştıran bir hapishaneye dönüşmüştür. Bu, trajik bir hal midir? Herhalde öyledir. Fakat burada bize düşen, kimseyi yargılamak değil; bir köle, ama muhakkak ki pek isyankâr bir köle saymak gereken insanın hazin kaderine dair bir hikâye anlatmak. O yüzden, gelin, az önce sözünü ettiğim iflah olmaz türün bir mensubu sıfatıyla, size her şeyi ta en ortasından başlayarak anlatayım.

    Evlendiğim ve boşandığım tarih, nikah dairesindeki memur ve avukatımızın tuhaf ve müşterek bir cilvesiyle, aynı güne denk gelmekteydi. Doğum 17 Ocak 1995, ölüm 17 Ocak 2004. Dokuz sene; flört dönemimiz de hesaba katılınca, on altı. Flört ne demekse? “Ayrılık acısından kurtulmak için gereken süre, birlikte geçirilenin yarısı kadar” demişti bir arkadaşım Nergis’le boşandığımızda. O zamanlar sekiz seneyi kendimi öldürmeden ya da ne bileyim, en iyi ihtimalle aklımı kaçırmadan geçirebileceğime pek ihtimal vermemekteydim ya, yuvamızın yıkılışının onuncu sene-i devriyesini geride bıraktığım günlerde, o arkadaşımın bu teoriyi belki de beni teselli etmek için uydurduğunu  düşünmeye başlamıştım. Çünkü bu aşkın, bu sevdanın üstünden kış geçiyor, bahar geçiyor, yaz geçiyor, ömür geçiyor lâkin kalbimdeki yara geçmiyor, geçemiyordu.
Kara mizah ustası Alper Canıgüz, beşinci romanında, kurgu ve anlatımdaki yetkinliğini bir adım daha öteye taşıyor.

April Yayıncılık‘tan “Bir Kara Dejavu” alt başlığıyla çıkacak 216 sayfalık kitap ile Canıgüz’ün o farklı diline bir kez daha hayran kalacağız gibi gözüküyor! Ayrıca kitabın kapak tasarımı, yazarın daha önceki kitap kapaklarını da tasarlayan isim Murat Yılmaz. Editörlüğünü ise Canıgüz’ün yakın arkadaşı da olan, Dublörün Dilemması, Korkma Ben Varım gibi kitaplarıyla tanıdığımız yazar Murat Menteş üstlenmiş.

Roman 3 Nisan 2017’de raflarda olacak. Şimdiden iyi okumalar!
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "