Kayıt Ol

Çağrı

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Çağrı
« : 24 Ocak 2012, 23:05:16 »
    Kubbenin Altında adlı romanın tanıtım yazısının düzenlenmesinde yardımcı olurken tanıtım içerisinde geçen bir cümle çok dikkatimi çekmişti. "Hitler'i öldürme şansınız olsa idi ne yapardınız gibi soruların cevabını...". Bende o zamandan beri böyle bir konu hakkında "Stephen King nasıl bir kurgu yapmıştır?" sorusuyla baş başa kalmıştım.

   Göreceli olarak "ılık" sayabileceğim bir kasım gününde Ankara'da Kızılay'dan yukarı Metropol Sineması'na doğru yürürken çok güzel bir kafeye rastladım. Kafenin sahibi bahçesinde kırmızı güller yetiştirmişti ve o güller ılık günü selamlar bir şekilde güneşe doğru açmış tüm güzellikleriyle hayata bir farklılık katmaktaydılar. Nedendir bilinmez aklıma birden Roland Deschain ve onun dillere destan yolculuğu aklıma geldi. Yürümeye devam ettim ve güllerin ihtişamı ardımda kaldığında beni karşılayan "ılık" günü kutlamak ve bu güzel günden yararlanmak isteyen kitapçıları dükkanları önüne açtıkları standlar oldu.

  Kitapçıların yanından geçerken son sıradaki standda bir şey gözüme takıldı. Dönüp baktığım zaman siyasi, dinsel ve milliyetçi duyguları sömürmek için yazılmış romanlarla ucuz roman bile sayılmayacak Twillight Serisi arasında sıkışıp kalmış bir roman dikkatimi çekti. Roman'ın kapağı gayet basit ve ilgi çekmekten uzak hatta sararmaya yüz tutmuştu. Bu roman Stephen King'in "Çağrı"sı idi. Çok satılmadığı veya popüler kültürün şu anlık bir öğünü olmadığı için tek başına kalmış, uzun zamandır standda durduğu her halinden belliydi.

 Her zaman adetim olduğu üzere pazarlığa giriştim. Ancak beni şaşırtan bir şekilde kitapçıdan "Kardeşim al kitabı git, kaç zamandır elimde satmak nasip olmadı bugününde ilk müşterisisin istediğin fiyatta anlaşalım maksat siftah olsun" karşılığını aldım. Makul bir ücrete kitabı aldıktan sonra büyük bir merakla eve gittim.

  Acaba ne ile ilgiliydi? Hangi konuyu anlatıyordu? Kara Kule ilgili bir bağlantısı var mıydı? Bu soruları bir süre daha beklemek zorunda kaldım çünkü kitabı okumak uzun süre nasip olmadı. Ancak kitaba vakit ayrımaya başladığımda farkettiğim şey beni çok keyiflendirmişti. Uzun zamandır cevabını merak ettiğim soru yanıtlanmıştı. Hitler'i öldürme şansım olsa ne yapabileceğim sorusunun cevabı, bu sorunun King tarafından nasıl kurgulandığını artık biliyordum. Belki de Roland Deschain'e yol gösteren gül'ün şarkısı bana da yol göstermişti yada o gün sadece bir tesadüf eseri sorumun yanıtını bulmuştum.


Not: Hem uzun zamandır bir şey yazmadığım için hemde King'den etkilendiğimden ötürü olayı biraz hikayeleştirip yazmak istedim. Yoksa bu kadar alacalı bulacağı olaylar sağanağı gelişmedi ve bu olaylar sırasında hiçbir güle zarar verilmedi.
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!

Çevrimdışı thevoice

  • **
  • 73
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Çağrı
« Yanıtla #1 : 02 Ekim 2013, 10:00:27 »
Bu konunun yazımına upuzun bir zaman geçmesine rağmen bu mesajı gülümseyerek ve keyifle okudum. Zaman zaman güllere baktığımda arta kalan izler gibi Kara Kule aklıma geliyor :) Zamanında verdiği tat, damağımda asılı kalan tadı tarifsiz bir tatlı gibi asılı kalmaktadır her daim. Bu kadar zaman geçmesine rağmen bu konu ve yoruma tebessümle yaklaşıyorum ,elinize sağlık :)
Kendini hapiste bulan bir insan kalkıp evine gitmek istedi diye onu nasıl küçümseyebiliriz? Kaçamıyorsa bile duvarlar ve gardiyanlar dışında birşeylerden sözetmesi suç mu? Mahkum onu göremese de dışarıdaki dünya hâlâ gerçektir. Kaçış ihtimali en çok kimi telaşlandırır? Elbette gardiyanları!

J.R.R. Tolkien

Çevrimdışı BerkeB

  • ***
  • 494
  • Rom: 7
  • Onu bulan herşey'i bulur
    • Profili Görüntüle
Ynt: Çağrı
« Yanıtla #2 : 02 Ekim 2013, 11:48:12 »
Hikayeleştirme adı altında yaptığınız şeyi yemek tarifine yapsanız bile yine içimde marşmelovlar erircesine okurum :).
Bakmayın şiir yazdığıma romantik değilim :).

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Çağrı
« Yanıtla #3 : 02 Ekim 2013, 13:01:38 »
Arkadaşlar her ikinize de teşekkür ederim yorumlarınız için, ancak bende o zamanki ruh halime bakıp kahkahalarla gülüyorum kendime :D Nasıl ciddiye almışım, ne kadar yoğunlaşmışım King romanlarına, birde ılık kelimesini o kadar çok kullanmasam daha iyi olmurmuş :) Ankara Pursaklar açıkhava cezaevinde kalmanın yan etkileri herhalde.
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!

Çevrimdışı thevoice

  • **
  • 73
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Çağrı
« Yanıtla #4 : 02 Ekim 2013, 14:05:20 »
Arkadaşlar her ikinize de teşekkür ederim yorumlarınız için, ancak bende o zamanki ruh halime bakıp kahkahalarla gülüyorum kendime :D Nasıl ciddiye almışım, ne kadar yoğunlaşmışım King romanlarına, birde ılık kelimesini o kadar çok kullanmasam daha iyi olmurmuş :) Ankara Pursaklar açıkhava cezaevinde kalmanın yan etkileri herhalde.

Yorumum(uz) dikkate alınıp cevaplandığı için asıl ben teşekkür ederim :) İnsanların ileriye dönük belirsizlik içerisindeki aynasında her zaman geçmişe dönük zamanların kahkahası yer almalı. O zamanın şehvete bürünmüş duyguları satır aralarında parlayabilir zaman zaman ileriki zamanlarda ama bunu da yadırgamamak gerek :) Bizi biz yapan, kendimizi unutmamamızı sağlayan geçmişteki yazılarımızdır bana göre. Belki bende ileride bu yazıya bakıp " vay be konuyu ne kadar da ciddiye almışım , hiç yakışmamış bana " deyip gülüp geçerim :)
Kendini hapiste bulan bir insan kalkıp evine gitmek istedi diye onu nasıl küçümseyebiliriz? Kaçamıyorsa bile duvarlar ve gardiyanlar dışında birşeylerden sözetmesi suç mu? Mahkum onu göremese de dışarıdaki dünya hâlâ gerçektir. Kaçış ihtimali en çok kimi telaşlandırır? Elbette gardiyanları!

J.R.R. Tolkien

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Çağrı
« Yanıtla #5 : 03 Ekim 2013, 14:34:54 »
Yakışmamaktan ziyade, biraz komik bir durum aslında. Hani böyle kendinden genç insanların olaylara kendilerini kaptırmış hallerini görüp içten bir gülersin ya öyle bir şey. Tabi zararlı alışkanlıklara yoğunlaşacağıma Korku/Gerilim Edebiyatında usta bir ismin romanlarına kendimi kaptırmam öyle yakışmayacak bir şey de değil :)
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!