Kayıt Ol

Kopuk Kanatlar

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Kopuk Kanatlar
« : 28 Eylül 2010, 00:31:19 »

Bir varmış, bir yokmuş. Aslında yokmuş... İnsanlar ya koruyucu melekleriyle doğarmış ya da onları sonradan kazanırmış. Fesat ya da bahtsızlar ise, onlara hiçbir zaman erişemezmiş.

Kuytu bir köşede yaralı bir ruh varmış. Üzerine hayatın yıprattığı kabanını çekiştirip dururmuş. Üşüyormuş soğuktan. Bulunduğu yerde karlar varmış ve zavallının ayakları çıplakmış. Gözleri sadece bir noktaya dikilmiş ve yıllardır oraya bakarmış. Koruyucu meleğine hasretmiş yüreği. Onun gittiği yerde kalan son ışık kırıntıları aydınlatırmış köşesini. Soğuk çevrenisi anıları ısıtırmış kimi zaman. Önce ısıtır,sonra ızdırap alevleriyle tenini yakarmış.
O, koruyucusunu sonradan kazananlardanmış. Ama şimdi kaybedeli yıllar olmuş.Bir gün koruyucu meleği gidivermiş. Bir ses seslenmiş ona ve melek kayıp gitmiş... "Gitme!" diye yalvarmış defalarca kuytu köşede duran ruh. Melek tereddüt etmiş önce, hemen bırakamamış ruhu. Ona çok bağlanmış geçen yıllar içinde ama sese de karşı koyamamaya başlamış zamanla.

Ruhla olan bağlantısı zayıflamış, zayıflamış...Sonra bir gün ruh da, "Kal" diyememiş ona. Kal dese de artık sözleri uçurumdan hiçliğe yuvarlanacakmış, biliyormuş bunu. Kalmayacağı gerçeği yüzüne vurmuş sert bir tokat gibi... Ve melek son bir kez ruhun yüzüne bakıp gidivermiş. Bedenini de aynı gün kaybetmiş. Şimdi soluk bir silüetten ibaretmiş.

Yıllar geçmiş böylece. Mevsimler herkese farklı işlermiş. Sevilen ve sevenlere her gün yazmış, yeni sevmeye başlayanlara ilkbahar, sevdiğini yeni kaybedenler için hazan mevsimi gelirmiş, ama onunkisi yıllardır kara kış imiş.Köşesinde çıplak ayaklarını karlar üşütürken, dinmeyen tuzlu denizler gözlerinden akmaya devam etmiş. Meleğin gittiği yöne bakakalmış gözleri. Kalan kırıntılarla avunmuş yüreği. Beklemiş, beklemiş. Ama meleği hiç geri dönmemiş...

Yine yıpranmış kabanını üstüne çekerken, yerde kanatları kopuk bir kelebek bulmuş. Yüzünde beceriksiz bir tebessüm oluşmuş. Demiş ki;
"Sen de benim gibi kaçacak kanatlara sahip değilsin, değil mi..?". Almış eline kopuk kanatlı kelebeği, üzerine kar yağarken sıcak nefesiyle üflemiş kelebeğe, belki canlanır diye.
Meleksiz bir dünya ve kopuk kanatlı kelebekler...

Spoiler: Göster
Düşler Limanı'nın bu dinmeyen yarası(!), durmayan hüzünlü hikayelerine bir de ben katılayım dedim. Blogumun derinleriden çıkartıp, 25 Şubat 2009 yazmış olduğum bu öyküyü buraya koydum gitti.

not: hüzünlü hikayelere son :)

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kopuk Kanatlar
« Yanıtla #1 : 28 Eylül 2010, 14:22:13 »
Hüzünlü hikayelere bu nasıl bir son onu anlamadım ben.
Bu da resmen hüzünlü arkadaş...

Bitmemiş bir hikaye olmuş ama aynı zamanda başlamamış gibi de. Masalsı anlatım da gerçekten beni içine çekti. Son cümleni çok beğendim ayrıca. Ellerine sağlık.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kopuk Kanatlar
« Yanıtla #2 : 28 Eylül 2010, 14:26:52 »
Benimki son olsun hüzünlü hikayeler kapsamında :). Artık kahkahaların yükseldiği hikayeler gelir diye umuyorum.

Evet, dediğin gibi bir başlangıcı ya da sonu yok. Bir durum öyküsü olarak yazmıştım o zaman. Sadece böyle kolu kanadı kırık bir kişinin çektiği acıyı yansıtmak istemiştim. Bir meleğe sahip olmak zaten zor, hele ellerden kayıp giden meleğin geri dönüşü daha da zor. Bu yüzden son neredeyse kesin bir biçimde yalnızlık oluyor diye düşünmüştüm :). Ama benim bu düşüncem bir yön verme amacı gütmüyor, aksine okuyucu eüer bir başlangıç ve son arzuluyorsa kendi yorumlarıyla bunları bulmasını istiyordum.

Teşekkür ederim :)

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kopuk Kanatlar
« Yanıtla #3 : 08 Şubat 2011, 14:43:51 »
Cidden çok hüzünlü bir hikaye olmuş, ama en azından sonunda bir tebessüm kelimesi geçiyor, her şeye rağmen hayatın çekilebilir olduğunu göstermiş yazın bizlere. Ellerine sağlık...
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kopuk Kanatlar
« Yanıtla #4 : 08 Şubat 2011, 14:52:58 »
Cidden çok hüzünlü bir hikaye olmuş, ama en azından sonunda bir tebessüm kelimesi geçiyor, her şeye rağmen hayatın çekilebilir olduğunu göstermiş yazın bizlere. Ellerine sağlık...

Hikayeyi ebedi istirahatından uyandırmışsın :). İyi de etmişsin aslına bakarsan. Mevsimler, melekler ve elbette kopuk kanatlı kelebeklerle hüznü yansıtmaya çalışmıştım. Sanırım o duyguyu sana hissetirebildim. Ama senin de dediğin gibi, ne olursa olsun insan tutunacak bir şeyler buluyor. Öyle veya böyle...

Teşekkür ederim yorumun için :).

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Kopuk Kanatlar
« Yanıtla #5 : 24 Şubat 2011, 17:09:53 »
Kaptanın Sandığı'ndan bir mücevhermiş bu öykümüz :) Çok harika, iyi ki Canina orada paylaşmış da, görmüşüz... Yoksa okuma zevkinden mahrum kalacaktık sevgili matron. :) Ellerine sağlık...
May the force, be with you.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Kopuk Kanatlar
« Yanıtla #6 : 04 Mart 2011, 12:15:39 »
Gözümden kaçan bir hikaye olmuş, Kaptan-ı Derya Canina sağ olsun okumuş oldum. Ama keşke okumasaydım. Kötü ya da başarısız olduğundan değil, aksine hüzün duygusunu çok iyi yaşattığı ve okuyanı derinden yaraladığı için... Kısacası üzüldüm, orta yaş krizine falan girdim. Beğenmedim işte (yalana bak), hıh! :)
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.